Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1321 EYLÜL 2019 CUMARTESİ Üç senedir Kadıköy’de düzenlenen festival, bu yıl Beşiktaş sokaklarında İCAF kıta değiştiriyor İstanbul Comics and Art Festival 11 Ekim’de başlayacak, üç ayrı mekânda ziyaretçilerini ağırlayacak. Üç senedir düzenlendiği Kadıköy Moda’da büyük ilgi gören İstanbul Comics and Art Fes tival (İCAF), bu yıl 11 Ekim’de Be şiktaş sokaklarında başlıyor. Dream Sales Machine tarafın dan organize edilen fes tival, 1213 Ekim tarih lerinde Feriye, Ortaköy ORHUN ATMIŞ Yetimhanesi ve Kethüda Hamamı’nda Kendine Has desteğiyle ziyaretçi leri ile buluşacak. Berlin’den sanatçılar İCAF, 2016 yılından bu yana çizgi roman, karikatür, sokak sanatı, fanzin, illüstrasyon ve animasyon disiplinleri üzerinden atölye, söyleşi, sergi, gösterim ve kamusal alan uygulamaları gibi yaratıcı deneyim alanları sunuyor, çizgi ve sokak kültürünü bir araya getiriyor. Bu yıl ise İstanbul ve Berlin’in kardeş şehir olmasının 30. yılında Berlin’li sokak sanatı oluşumu Yes, And... Productions’ın (YAP) kurucusu küratör Denis Leo Hegic festival için İstanbul’a davet edildi. Denis Leo Hegic, Berlin’den Marina Zumi, TpT, Hundertzehn, Martin Krusche, İstanbul’dan So Anlamlı tema Festival bu sene “Hayvan Gibi” temasıyla düzenleniyor. Bu ilginç başlığın açıklamasını Alper Sesli şöyle yapıyor: “Bu ana başlık üzerinden süper kahramanların hayvan güçleri, karikatürde hayvan diyalogları, sokak hayvanları ve kamusal alan ilişkisi ile sanatta hayvan temsilleri ele mon, Rakun, Max, Nuka, Ankara’dan Gökhan Tüfekçi namı diğer Kara Gözüktü Kaptan ve İzmir’den Cem Sonel, Beşiktaş sokaklarında mural ça Dream Sales Machine Başkanı Alper Sesli’ye fes tivalin özelliklerini ve ne den bu yıl Avrupa yakası na taşındığını sorduk. Ses li, İCAF’ın bir şehir festiva li olarak büyük ilgi gördü ğünü söyleyerek “Dolayı sıyla Beşiktaş da, Kadıköy Alper Sesli gibi şehrin en eski ve kök lü merkezlerinden. Üç yıl dan bu yana Anadolu yakasında Mo da Club Quartier ve All Saints Kili sesi’ndeydik, bu yıl Avrupa yakası na geçmek istedik. İCAF’ın bir şe hir festivali olduğuna vurgu yapı yoruz. Gelecek yıllarda İCAF’ı yi ne Kadıköy’de ya da İstanbul’un bir başka merkezinde düzenleyebiliriz. Dolayısıyla Comics and Art Festival’i yalnızca İstanbul’da değil, Ankara’da alınacak. Festivalin gerçekleşeceği Beşiktaş’ta ileri dönüşüm kolektifi ‘Çöpçüler’ düzenlediğimiz gibi Türkiye’nin bir başka kentine de taşıyabiliriz” yanıtını verdi. ile festival katılımcıları bir araya getirilerek atık malze Özel sergi melerden sokak hayvanla Festival etkinliklerini da anlatan rı için sürdürülebilir kamusal Alper Sesli, “Festival mekânlarından alan müdahalelerinde de bulunulacak.” Festivalin biletleri dsmbilet.com’da satışa sunuldu. Feriye’de söyleşiler, animasyon gösterimi, çizgi roman dükkanları, yayınevleri ve konserler yer alırken, Ortaköy Yetimhanesi’nde sergiler, atöl yeler ve ‘street art’ çalışmaları yapı lışmalar yapmak üzere davet edilen lacak. Kethüda Hamamı ise Urban sanatçılar arasında yer alıyor. İCAF Art projesinin açılış partisinin yanı posterinin ise bu yıl Big Baboli tara sıra özel bir sergi projesine de ev sa fından çizildiği belirtildi. hipliği yapacak” diye konuştu. İstanbul Tiyatro Festivali Söyleşi etkinlikleri başlıyor İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 23. İstanbul Tiyatro Festivali, 13 Kasım 1 Aralık 2019 tarihleri arasında tiyatroseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival kapsamındaki yan etkinliklerden birisi de Yeditepe Üniversitesi desteğiyle hayata geçirilen öğrenme ve gelişim programı olacak. Program, festival öncesinde 24 Eylül’de “Birlikte Konuşalım” söyleşi serisiyle başlıyor. Ücretsiz olarak yapılacak söyleşiler, Habitus Kitap’tan Emrah Yaralı’nın ve gazeteci Bahar Çuhadar’ın katkılarıyla İKSV Alt Kat’ta konuklarını ağırlayacak. Program için: tiyatro.iksv.org l Kültür Servisi Altın Portakal Film Festivali Cinsiyet eşitliği için önemli imza Bu yıl 26 Ekim’de başlayacak olan 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Cinsiyet Eşitliği ve Katılım Taahhütnamesi’ne imza atarak, sinema sektöründe cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik sürdürülen “5050x2020” hareketini desteklediğini açıkladı. Geçen yıl Cannes Film Festivali’nde başlayan ve kısa sürede Venedik, Berlin, Toronto gibi dünya festivallerinin yanı sıra, Meryl Streep, Cate Blanchett, Kristen Stewart, Salma Hayek gibi ünlü isimlerin de destekçisi olduğu kampanya, 2020’ye dek sinema, sanat ve eğlence sektörlerinde cinsiyet eşitliğini görünür ve mümkün kılmayı amaçlıyor. l Kültür Servisi 20 Ekim’de CRR’de Branco ile ‘Fado’ deneyimi Portekizli ünlü Fado şarkıcısı Cris tina Branco, 20 Ekim’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda izleyiciyle buluşacak. Ünlü Hollandalı şair Slauerhoff’un ve Shakespeare’in birçok şiirini Fado ile bir araya getiren Branco, Fado’dan çoğunlukla beklenen acı, hasret ve çaresizlik şarkıları yerine hayattan keyif alan şarkılara imza atıyor. Son yıllarda Portekiz müziğinde daha çağdaş tınılara yönelen Cristina Branco, 2016 yılında “Menina”, 2018 yılında “Branco” albümlerini müzikseverlerle buluşturdu. l Kültür Servisi ‘İçinizdeki Çocuğa’ sergi Nakkaştepe’deki Abdülmecid Efendi Köşkü, 16. İstanbul Bienali süresince Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç koleksiyonundan eserler ile “İçimdeki Çocuk” sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, ülkemizden ve dünyadan 60 kadar sanatçının 17’inci yüzyıldan günümüze geniş bir döneme yayılan 100’den fazla yapıtını bir araya getiriyor. Sanat danışmanlığını Károly Aliotti’nin üstlendiği sergi 10 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak. l Kültür Servisi Magnum fotoğrafçısı Economopoulos İstanbul’da Ünlü fotoğrafçıyla atölye Magnum Fotoğraf Ajansı fotoğrafçılarından, sokak fotoğrafçısı Nikos Economopoulos, 2030 Ekim tarihleri arasında “Boğaziçi Chronicles”ın konuğu olarak bir fotoğraf atölyesi düzenleyecek. Economopoulos, katılımcılara fotoğraf üzerine deneyimlerini aktaracak; katılımcılarla uygulamalı fotoğraf dersleri yapacak. Şehri keşifleri esnasında ilgilendikleri kareleri çekmeleri beklenen katılımcılar, atölye esnasında her gün bir araya gelip fotoğraflar arasından en iyi fotoğrafları seçecekler. Ücretsiz olarak gerçekleşecek olan atölyeye katılmak için adayların 25 Eylül’e kadar başvuru formunu doldurması ve en iyi 20 fotoğraflarından oluşan portfolyolarını bogaziccichronicles@ boun.edu.tr adresine yollamaları gerekiyor. Ayrıntılı bilgi: https://www.ontheroad.gr/ l Kültür Servisi Marmaris’te Günyol anılacak Çevirmen, yazar Vedat Günyol için Marmaris Belediye si tarafından bir ser gi düzenlenecek. Ser gi, 23 Eylül Pazarte si günü açılacak ve 29 Eylül’e kadar ziyaret edilebilecek. Sergide, Günyol 2004 yılında yaşamını yitiren Günyol’un kitapları, mektupları ve bazı eşyaları yer alacak. l Kültür Servisi Easy Rider Beykoz Kundura’da ‘restore klasikler’ Beykoz Kundura’nın tarihi atmosferinde yer alan Kundura Sinema, Cannes Film Festivali ve Venedik Bienali kapsamında restore edilen klasiklerden oluşan özel seçkisi ve Hollywood Klasikleri Özel Gösterim programıyla yeni sezona “Merhaba” diyor. Kundura Sinema’nın ücretsiz olarak 16. İstanbul Bienali’ne paralel düzenlediği “Hakikatten Uzaklaştıkça” özel gösterim programı ise 9 Kasım’a kadar devam ediyor. Film gösterimleri 6 Ekim Pazar günü 1969 yapımı “Easy Rider” ve 1977 yapımı “New York New York” filmleriyle başlayacak. Detaylı program: ?https://beykozkundura.com/ l Kültür Servisi Taner Öngür ve 43,75 ‘Asri Sada’ (Tantana) Rock müziğimizin yaşayan efsanesi ve tarihsel hafızası Taner Öngür’ün fantastik projesi 43,75 ile yaptığı üçüncü albüm yine sıra dışı bir konsepte sahip. Öngür ve arkadaşları bu kez bizi eski İstanbul’a; Ahmet Rasim, Reşat Ekrem Koçu, Osman Cemal Kaygılı, Ref’i Cevad Ulunay’ların İstanbul’una sürüklüyor. O yılların gazete sayfalarının arasında çekilmiş tuhaf tiplerin, olayların arasına itiveriyor. Gökhan Akçura’nın editörlüğünde hazırlanan 16 sayfalık tabloid gazete de plağın içeriğini pek güzel destekliyor. Gitar vokalde Öngür, gitarda Haluk Önol, basta Arif Ortakmaç, davulda Kemal Küçükbak kal eşliğinde Cihangir Vampiri, Trak Vapuru, Ayşe Opereti, feza fatihi Baytekin, cambaz Rıfat Telgezer’in dünyasına sörfe çıkıyoruz, siyah beyaz ve naftalin kokulu bir yolculuğa gidiyoruz. Dedelerimizin rakı sofrasında anlattığı hikâyeleri hatırlıyoruz. Öngür ve arkadaşları Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin tozlu raflarını “saykodelize” etmeyi sürdürüyor. Buyurun siz de şöyle bir uğrayın akşamcıların, külhanbeylerin, yosmaların, tulumbacıların, meczupların, hırsızların, sabıkalıların, dalkavukların cereyanlı dünyasına... Not: Plak üç renkte sınırlı sayıda numaralı üretildi: 250 gri, 250 kırmızı, 500 siyah... muratbeser@muratbeser.com Durul Gence ‘Black Cat / Boo Song’ (Finders Keepers) Bu 7 inç plaktaki 1974 tarihinde kaydedilen “Black Cat” ve “Boo Song” adlı parçalar ilk kez yayımlanıyor. Solist, orkestra şefi, besteci, aranjör, eğitmen ve caz tarihimizdeki en ünlü davulcularından Durul Gence. 1972 yılında İrfan Sümer, Oğuz Durukan ve Uğur Dikmen ile Asia Minor Mission adında underground bir topluluk kurmuş, bir yıl sonra da Norveç macerasına atılmışlardı. Keyifleri yerindeydi, istediklerini çalıp turluyorlardı. Gence Hollanda turu esnasında TeeSet topluluğunun solisti Peter Tetteroo ile tanışmıştı. Tetteroo’nun evinde bir akşam alelacele bir kayda girdi. Bu hücum kayıtta Gence’ye adı bi linmeyen bir gitarcı eşlik etmişti. İşte bu plaktaki parçalar o esnada ortaya çıkmıştı. İptidai şartlarda yapılmıştı, kayıtlar ilkeldi ama Gence’nin dinamik davulu, parlak vokalleri ve besteleri yerli yerindeydi. Beş yıl önce hayatta olmayan bir akrabalanın sesini duyurmak üzere bir CD’ye kayıtlar aktarmıştı Gence, bantlardan. Bunları dinlerken yeğeni Mehmet Atılgan’ın dikkatini çekti arkadaki parçalar. Sonra bunları bastırmak için dayısını ikna etti ve Hakan Dedeoğlu aracılığı ile Finders Keepers’a ulaştı. Bu plak da böylece vücuda geldi ve gömülü hazinelerden biri daha gün ışığına çıkmış oldu. 2. Dünya Savaşı’nda barış romanları Edebiyatın var oluşundan beri her dilden attığı çığlıklar, yeni çılgınlıkları engelleyemedi. Almanya ve İtalya emperyalistleri, dünyayı yeniden paylaşmak için insanlığa, 2. Dünya Savaşı denilen en büyük savaşını yaşattı. Savaştan önce çırpınan Kafka, Zweig, Exupery, savaşa karşı dünyaya Jean Christophe’u armağan eden Rolland, ABD üçlemesini (1919, 42. Enlem, Büyük Para) yazan Dos Passos, Durgun Don’un yazarı da milyonlarca insan gibi kahroldu. Savaşla gelen ölümsüz romanlar 2. Dünya Savaşı insanlığa yıkımı ve umutsuzluğu getirirken ölümsüz romanları da var etti. Savaştan en çok acı çeken Sovyetler’de güçlü yazarlar doğdu: Şolohov, Uyandırılmış Toprak, Vatan İçin Dövüştüler’le devleşti. Aytmatov İlköğretmen, Toprak Ana, Cemile ile güçlü ve insancıl çığlıklar attı. Ehrenburg Fırtına ve Paris Düşerken’le klasikleşti. Simonov, barış savaşımının Silah Arkadaşları, İnsan Asker Doğmaz, Yaşayanlar ve Ölüler gibi kitaplarında kalmasını istemedi hiç. Peter Weiss Direnmenin Estetiği ile savaşa meydan okudu. “Rezistans”ıyla öne çıkan Fransa, dünya edebiyatının görkemli ırmağına onlarca savaş karşıtı roman armağan etti: R. Gary Şafakta Verilmiş Sözüm Vardı, Uçurtmalar; Semprun, Büyük Yolculuk; J. Kessel, Gölgeler Ordusu; D. Trumbo, Savaş Bitti; J. Lafitte, Eylem Adamları; Malraux, İnsanlık Durumu; Simone de Beauvoir, Başkalarının Kanı... Roman savaşı lanetledi Çeşitli uluslardan yazarlar insanlık dilini yakalayarak halktan halka dalga dalga çoğaldı ve barış mesajlarıyla savaşa lanet okudu. Remarque, İnsanları Seveceksin diye fısıldadı. Dimov, Tütün; Anna Seghers; Transit, Yedinci Şafak, Putrament, Eylül; Mirilivis, Mezarda Hayat; S. Lenz İşgal Altında, Kanlı Söylenti; J. Kosinski Boyalı Kuş’u sundu. A. Bek Moskova Önlerinde, B. Vasilyev Bu Toprak Onları Unutmaz, Sakindi Oranın Şafakları, Kuznetsov Babi Yar, N. Dumbadze Güneşi Görüyorum’la ses oldular. “Bir daha olmasın!” diyordu insanlık bu romanları yazarken, yayımlarken, çevirirken, okurken. Savaşın kaynağının “emperyalizm” olduğunu gösteren, insanlar ve doğa ölmesin, emperyalizm silahlarıyla dünyayı teslim alamasın diyen, savaşın insanlığa yakışmadığını haykıran bu kitaplar dilden dile yayıldı, evrensel bir çığlık, bir umut yolu oldular. Savaşa romanla direniş Her şeye karşın çoğaldı barış diyen yapıtlar. Beyinler ve yürekler savaş romanlarında barışın çığlığını duydu, savaşa karşı fısıltısını sese, çığlığa dönüştürmeye çabaladı hep. Kornaros Fırtına Çocukları dedi direnen insanlığın kahramanlarına. Böll Âdemoğlu Neredeydin? diye sordu. Silone Fontamara ile İtalya’yı; Malaparte Kaputt ile İspanya’yı utandırmayı sürdürdü. Remarque Hayat Kıvılcımı aradı savaşın yıkıntıları arasında. H. Kesten bombalarla yaşamları alınan Guernicalı Çocuklar’a adadı romanını. J. Andreyevski Küller ve Elmas ile barışı aradı. Polevoy İnsanlık Uğruna’yı, L. Mnacko Ölümün Adı’nı yazdı. B. Apitz Kurtlar Arasında Çıplak, Orwell Katalonya’ya Selam, Haşek Aslan Asker Şvayk dedi. Savaş sonrası yıllarda susmadı güçlü çığlıklar: Ay Battı (Steinbeck), Madde 22 (J. Heller), en büyük savaş karşıtı romanlardan Mezbaha No: 5 (Kurt Vonnegut)... J. G. Ballard Güneş İmparatorluğu’nda 2. Dünya Savaşı’nı ve o dönemin Şanghay’ını bir çocuğun penceresinden aktardı. Y. YiyenL. Kuangpin Kızıl Kayalar’da Çin’deki savaşı anlattı. J. Hersey Hiroşima diye çığlık attı... Yazık! Savaşlar bitmedi!.. HHH Dilimize Kafka, Rilke, Freud, Hesse ve daha birçok yazarın kitaplarını kazandıran Kâmuran Şipal’a sonsuz aydınlıklar diliyorum.  Edirne’de ilk kez Balkan Müzik Festivali yapılacak Serkan Çağrı’nın kurucu başkanı olduğu Trakya Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (TRAKSEV) tarafından bu yıl ilki düzenlenecek Uluslararası Balkan Müzik Festivali 2529 Eylül’de Edirne Trakya Üniversitesi Konservatuvar Salonu’nda olacak. Amerika’dan Makedonya’ya, Türkiye’den komşu Yunanistan’a kadar uzanan geniş yelpazeli bu festivalde Balkan kültürünün renklerini yansıtan konserlerin yanı sıra seminerler ve geleneksel halk dansları da yer alıyor. l Kültür Servisi