25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 916 EYLÜL 2019 PAZARTESİ TCDD ile ilişkili bilirkişinin hazırladığı raporun yanlı olduğu tescillendi HRANT DİNK ÖDÜLLERİ AKKOÇ VE Kharshiing’E Nebahat Akkoç ödülünü tüm kadınlar adına Aklayan rapor çöpe aldığınısöyledi. Çorlu’da 25 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 340 yolcu nun da yaralandığı tren ka zasında TCDD’yi aklayan bilirki şi raporu yerine yeni rapor ha zırlanacak. CHP Tekirdağ Millet vekili İlhami Özcan Aygun, ye ni bilirkişi heyeti nin TCDD ve Ulaş tırma ve Altyapı Bakanlığı’yla hiçbir mustafa çakır danışmanlık ya da iş ilişkisi olmayan, objektif ve tarafsız hareket edecek uzman akade misyenlerden oluşturulmasını beklediklerini söyledi. Çorlu’da 8 Temmuz’da 25 yurttaşın yaşamını yitirmesine, 340 yolcunun yaralanmasına yol açan tren kazasının görüldü ğü Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkeme si’ndeki duruşma sonucu yeni bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verildi. CHP’li Aygun, bu kararın Ulaştırma ve Altyapı Ba kanlığı ile TCDD yönetimine da nışmanlık yapan akademisyen lerin yer aldığı eski bilirkişi he yetinin hazırladığı raporun gü venilir ve objektif olmadığını, kamuoyu vicdanında kabul gör mediğini de tescillediğini vurgu ladı. Aygun, eski bilirkişi heye tinin 20092014 yılları arasında TCDD Genel Müdürlüğü’ne da nışmanlık hizmeti vermiş, 2012 CHP milletvekili Aygun, yeni bilirkişi heyetinin TCDD ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla hiçbir danışmanlık ya da iş ilişkisi olmayan, objektif ve tarafsız hareket edecek uzman akademisyenlerden oluşturulmasını beklediklerini söyledi. 2014 arasında Trakya Demiryolu Hattı’nın yenileme projesi danışmanlığını ve 2017’de Marmaray Projesi Danışmanlığı’nı yaptığına işaret etti. “Bakanlığa ve TCDD’ye danışmanlık yapan isimlerin objektif rapor hazırlama beklentisini karşılamadığı aşikârdır” diyen Aygun, yeni bilirkişi heyetinin Yıldız Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde görev yapan ray uzmanlarından seçileceğini kaydetti. Aygun, yeni heyetin TCDD ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile hiçbir danışmanlık ya da iş ilişkisi olmayan, objektif ve tarafsız hareket edecek uzman akademisyenlerden oluşturulmasını beklediklerini bildirdi. Yeni heyetin kazaya ilişkin tüm ihmalleri sıralayarak, üst düzey yöneticilerin kazadaki sorumluluğunu ortaya koyan bilimsel bir rapor hazırlamasını talep ettiklerini dile getiren Aygun, şöyle devam etti: “Mahkemede; yargılanan sanıkların ifadeleri TCDD’deki ihmallerin ve bilimsellikten uzak yönetim anlayışının itirafı niteliğindedir. Yargılanan sanıklardan Hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, Edirne Kapıkule’den Eskişehir’e kadar 250 köprü ve 2 bin 500 menfezden tek başıma sorumlu olduğunu, işçi ve ustasının olmadığını, eski bilirkişi raporunun demiryolu mevzuatıyla uzaktan yakından ilişkisinin bulunmadığını söylemiştir. Çabuk, kazanın olduğu menfez dahil 400 menfezde balast tutucu duvar olmadığını daha önce rapor ettiğini ancak gereğinin yapılmadığını anlatmıştır. Yargılanan sanıklardan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt’un ifadeleri de TCDD’deki uzman sıkıntısının itirafıdır. Kurt, kazaları önleyecek yol bekçisi kadrolarının 2001 yılından itibaren boşaltıldığını belirterek bu kadroların yeniden dolması için defalarca yazı yazdığını, buna rağmen ek önlemler alınmadığını belirtmiştir. Daha önce bu hatta 9 yol bekçisi olduğunu söyleyen Kurt, yol bekçilerinin önemini anlatmıştır.” 1200 bekçi gerekli Aygun, TCDD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında koordineli çalışacak birim bulunmadığını, şu anda 39 yol geçit kontrol memurunun (yol bekçisi) görev yaptığını anlattı. Aygun, “Bir yol bekçisinin günde yaklaşık 10 km gidip 10 km. geleceğini düşünürsek, yol bekçisi sayısının 1200 civarında olması gerekmektedir. Çorlu’daki kazanın olduğu mıntıkada en az 5 yol bekçisinin bulunması gerekirdi. Tek bir hat bakım memurunun geniş bir alanı kontrol etmesi mümkün değildir” dedi. Davada yeni duruşma 10 Aralık’ta yapılacak. l ANKARA İş insanı Ilıcan’ın öldürülmesine ilişkin davada dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor Duruşmaya bile gelmedi İddianamede Kadooğlu, 21 Mart’taki cinayetten bir gün önce Ilıcan’ın evinin önünde ‘keşif yapmakla’ suçlanıyordu. ALİCAN ULUDAĞ Ankara’da iş insanı Ömer Faruk Ilıcan’ın öldürülmesine ilişkin 9 sanıklı davada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bir yılı aşkın firardayken İzmir Adliyesi’ne giderek teslim olan ve burada verdiği ifadeden sonra serbest bırakılan sanık iş insanı Tarkan Kadooğlu, Ankara’daki son duruşmaya dahi gelmedi ve herhangi bir mazeret bildirmedi. Mahkemenin, SEGBİS dışında hiçbir duruşmaya katılmayan Kadooğlu’nu “duruşmaya getirmek için herhangi bir işlemden kaçınması” soru işaretlerine neden oldu. 20 Eylül’de görülecek duruşmada, “baskı altında olduğu” iddia edilen mahkemenin apar topar karar vereceği iddia ediliyor. Cumhuriyet’in soruşturma sürecinde adliyesiyasetşüpheliler arasında dönen olayları gündeme getirdiği Ömer Faruk Ilıcan cinayeti davasında, dikkat çeken gelişmeler yaşandı. 21 Mart 2018’de iş insanı Ilıcan’ın öldürülmesini azmettirmekle suçlanan Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, olaydan hemen sonra firar etmişti. Tarkan Kadooğlu, bir yılı aşkın süredir aranırken sürpriz bir şekilde İzmir Adliyesi’ne giderek teslim olmuştu. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Kadooğlu için 31 Mayıs’ta SEGBİS aracılığıyla özel duruşma yapmış ve ifadesinin ardından adli kontrolle serbest bırakmıştı. ‘Baskı yapıldı’ iddiası İddianamede Kadooğlu, 21 Mart’taki cinayetten bir gün önce Ilıcan’ın evinin önünde “keşif yapmakla” suçlanıyordu. Ankara’ya, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Enerji Zirvesi için geldiğini” iddia eden Tarkan Kadooğlu, keşif iddiasını ise SEGBİS sorgusunda reddetti. Duruşmanın 5. duruşması 6 Eylül’de, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. 4 tutuklu sanığın hazır edildiği duruşmaya, tutuksuz sanık Tarkan Kadooğlu’nun katılmaması, buna karşılık mazeret de bildirmemesi soru işaretlerine neden oldu. SEGBİS dışında mahkeme huzuruna gelmeyen Kadooğlu’nun durumuyla ilgili Aydoğan Levent Gedik başkanlığındaki mahkeme heyeti de hiçbir karar almadı. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyayı savcıya gönderek, duruşmayı 20 Eylül’e erteledi. Yargı kulislerinde, “dosyada bir an önce karar verilmesi için mahkeme heyetine baskı yapıldığı” iddia edildi. l ANKARA NECATİ SAVAŞ Sivrihisar’da akrobasi heyecanı Eskişehir Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi Necati Artan Tesisleri’nde bu yıl 4. düzenlenen Sivrihisar hava gösterilerinde akrobasi pilotları nefes kesen gösteri sundu. Amerika, Almanya ve İngiltere’nin de aralarında bulunduğu 9 ülkeden gelen akrobasi pilotları Eskişehir semalarında hünerlerini sergiledi. Akrobasi uçaklarının yanı sı ra gösterilere model uçaklar, paraşüt ekipleri ve helikopterler de katıldı. Gösterilerde Türk Yıldızları’nın yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı 2 Skorsky helikopter de yer aldı. Türkiye’nin ilk akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk ve kızı ilk kadın akrobasi pilotu Semin Öztürk Şener’in gösterileri de ilgiyle izlendi. l ANKARA / Cumhuriyet Atatürkçü ilahiyatçı, dinci Akit ve tarikatların hedefindeydi Kılıç’tan ‘ihraç’ açıklaması Dinci Akit gazetesi ve tarikatlar tarafından hedef gösterilen ilahiyatçı yazar ve öğret men Cemil Kılıç, yarın yapılacak olan “Yüksek Disiplin Kurulu” toplantısında, hakkında ih raç kararı verileceğini söyle di. Sonucun önceden belli ol duğunu kaydeden Kılıç, “Bi linsin ki ben bütün eğitimcilik yaşamımda laikliğe, Cumhuri yete, Atatürk devrimlerine ve temel insan haklarına bağlılık göstererek görevimi yapma ya gayret ettim. Yaşadıkları mı tarihin ve halkın vicdanına sunuyor ve her şeye karşın Cemil Kılıç yaşasın Atatürk Cumhuriyeti diyorum” dedi. Daha önce din kültürü ve ahlak bilgisi der sinin zorunlu olmasına ve ders müfredatı na eleştiri getirmenin yanı sıra Cumhurbaşka nı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği id diasıyla hakında soruşturma başlatıldığını söy leyen Kılıç, “İki kez ‘kademe ilerlemesini dur durma’ cezası aldım. Ardından bir kez daha ay nı ceza ile fiilen ihraç edilme noktasına getiril dim. Mayıs ayında ise yönetmelik gereği göre ve iade edildim. Ancak gelinen süreçte kesin olarak ihraç edeceklerini düşünüyorum” de di. Atatürk Cumhuriyeti’ni savunmaya devam edeceğini kaydeden Kılıç, “MEB, deyim yerin deyse beni aç timsahların önüne attı. Üstüne üstlük peş peşe açtığı soruşturmalarla inanıl maz bir mobbing uyguladı” dedi. l İç Politika CHP’li Fikret Şahin: TOKİ, yurt yapımına öncelik versin! TOKİ’nin öğrenci yurt yapımına öncelik vermesi talebiyle TBMM’ye kanun teklifi veren CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, öğrencilerin FETÖ gibi örgütlerin elinden kurtarılması için yurt sorununun çözülmesi gerektiğini belirtti. Şahin, üniversite öğrencilerinin barınma soruna dikkat çekmek ve onların cemaatlere terk edilmemesi talebiyle TOKİ’nin yurt yapımına öncelik vermesi istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Devlet denetimli yurtların yetersiz olduğundan öğrencilerin cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakıldığına dikkat çeken Şahin, “Söz konusu yurt ve evler, bu cemaat ve grupların örgütlenme alanlarını oluşturmaktadır. Gençlerimizin anayasal çerçeveden dışarı çıkarılmasına olanak sağlayan FETÖ gibi örgütlerin elinden kurtarılması için devlet denetiminde olan yurtların sayısıç artırılmalı. Bu sorun çözülmedikçe FETÖ cemaati yerine yeni cemaatler türeyecek, gençlerimiz tehdit altında olmaya devam edecektir” dedi. l İç Politika Dayanışma nefreti yenecek Her yıl Hrant Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de ve malı; korunmasızlara yardım etmeli, insan hakları ihlal edildi rilen Uluslararası Hrant Dink ğinde onlara destek olmalı. İn Ödülü bu yıl 11. kez sanlık, nefreti ancak sahiplerini buldu. Şiş bu şekilde alt edebilir” li Lütfi Kırdar Kong açıklamasında bulun re Salonu’nda düzenle du. Ödülün Türkiye sa nen törende, Hint ak hibi ise kadın emeğini tivist Agnes Kharshi ve şiddet görmüş ka ing ve Nebahat Akkoç dınları güçlendirmek ödüle layık görüldü. için çalışan Nebahat Törenin açılış konuş Akkoç oldu. Akkoç tö masını yapan iş insa rende, “Bu ödülü tüm nı ve sivil toplum gö Kharshiing bedelleri göze alarak nüllüsü İbrahim Be şiddete karşı durmaya til, yüzlerce gazeteci, siyaset çalışan, kendi şiddetleri ile baş çi ve insan hakları savunucusu ederken geliştirdikleri yöntem nun haksız yere cezaevinde ol lerle yeni bir dünya hayal etme duğunu vurgulayarak “Osman mizi mümkün kılan tüm kadın Kavala’nın suçu nedir” diye sor lar adına alıyorum” dedi. du. Aralarında Ercan Kesal ve Törende, 2019’un ilham ve Rakel Dink’in de bulunduğu 12 ren kişi ve kurumları da sırala kişilik jüri, bu yılki yurtdışı ödü narak, kötü çalışma koşullarına lünü Hindistan’da yoksul, ka karşı eylem yapan 3. havalima dın ve çocuk hakları için çalı nı işçileri, Kaz Dağları mücade şan Agnes Kharshiing’e verdi. lesi yürüten yurttaşlar, Tekirdağ Kharshiing törende, “Dünyaya Pınarça’da termik santral proje barışı getirmek için, çocukların sine karşı çıkan beş kadının ön içinin korkuyla değil sevgiyle derliğindeki grup ve Rengârenk dolması için, birlikte yapabile Umutlar Derneği’nin çalışmaları ceğimiz o kadar çok şey var ki. sinevizyonla gösterildi. Halk sesini yükseltmeye başla l Haber Merkezi EĞİTİM SEN’DEN SUÇ DUYURUSU Çorum Müftüsü sendikacıları ihbar etti SEYFETTİN METE Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, sendikal çalışma yapmak üzere gittikleri Mecitözü’ndeki bir okulda ilçe müftüsü İsmail Ersoy’un engeli ile karşılaştıklarını, polis çağırarak kendilerini okuldan çıkarmaya çalıştığını söyledi. Gül, müftünün anayasal suç işlediğini belirterek hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Sendika binasında bir açıklama yapan Mustafa Gül, Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı olarak Yürütme Kurulu Üyesi Ali Ekber Beyaz ile sendikal çalışmalar yürütmek amacıyla Mecitözü ilçesine gittiklerini ifade ederek, “Öğleden sonra okulların tatil edildiği, tüm öğretmenlerin Mecitözü Yatılı Bölge Okulunda seminer çalışmasına katılacağını öğrendikten sonra, ilçeye kadar gelmişken hazır öğretmen arkadaşlar da bir arada iken, yeni eğitim öğretim yılı için kendilerine başarı dileklerimizi iletmek istedik. Ancak o sırada odada bulunan ve seminer sunumu için görevlendirilmiş Mecitözü İlçe Müf tüsü İsmail Ersoy kesinlikle bunu yapamayacağımızı söyledi” diye konuştu. Müftüye kendilerini engelleme yetkisi olmadığını, sendikal çalışma yapmalarının anayasal hak olduğunu hatırlatığını belirten Gül, seminer yapılan salonda öğretmenlerle tanışırken müftünün çağırdığı polisin kendisini salondan uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. Gül, yapılanan yasal olmadığını, bir sendika başkanını okuldan çıkarmaya yetkileri olmadığını ifade etmesine karşın müftü Ersoy’un okula polis çağırmasıyla ortamı gerip, provoke ettiğini anlattı. “Bizler fiili, meşru, sendikal mücadele tarihimizde Türkiye’nin en köklü sendikası olarak okullarımızı, işyerlerimizi ziyaret etmek için hiç kimseden izin alacak değiliz. Yasalar bu yetkiyi bize zaten vermiştir” diyen Gül, “Okullar müftülerin değil biz eğitim ve bilim emekçilerinin işyeridir. Hiç kimse bir sendika başkanını, temsilcisini eğitim ve bilim emekçileri ile bir araya gelmesini engelleyemez. Yetkilileri gerekeni yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu. l ÇORUM yargıtay: iftira ‘haklı fesih’ sebebidir Dedikodu yapan işçiye tazminat hakkı yok Çalıştığı işyerinde mesai arkadaşlarının dedikodusunu yaptığı gerekçesiyle işten atılan işçinin davasını karara bağlayan Yargıtay mesai arkadaşlarına iftira atan, işçinin tazminatsız şekilde kovulmasının önünü açtı. Yaklaşık bir buçuk yıldır çalıştığı işyerinde, Z.T. ve T.Ö. isimli çalışanların dedikodusunu yapmakla suçlanan işçinin işine son verildi. İş mahkemesine dava açan işçi, işyerinde uyumlu biri olduğunu, iş akdinin İş Kanunu’nun 25/ IId. maddesi gereği feshedildiğini, ancak feshin haksız olduğunu söyledi. İşçi, işyerinde konuşmanın dedikodu mahiyetinde olmadığını, işyeri çalışma barışını bozmadığını, işyerinde gruplaşmaların ve konuşmaların olmasının insanın doğası gereği olduğunu öne sürdü. İş akdinin haksız gerekçelerle feshedildiğini savunan işçi, bu sebeple kendisine kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini talep etti. Davalı işveren avukatı ise davacının, Z.T. ve sorumlu T.Ö. arasında duygusal bir ilişki olduğu nu iddia ettiğini, Z.T’ye hitaben “Amirin yalakası. Dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için koruyup gözetiyor” demek suretiyle iftira atıp hakaret ettiğini öne sürdü. Mahkeme, olayın geçerli feshe dayanak yapılabileceği, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı alabileceğine hükmetti. Kararı davalı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise emsal bir karara imza attı. Kararda, “Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının iş arkadaşı kadın işçi Z.T’ye ‘amirin yalakası, dost hayatı yaşıyorsunuz, seni onun için koruyup gözetiyor’ dediği, bunun ilgili olarak işverene verilen şikâyet dilekçelerinden anlaşılmaktadır. Davacının, evli olan Z.T. ve T.Ö’nün aralarında dost hayatı yaşadıklarına dair dedikodular yaptığı ve bu hususun yönetime intikal ettiği anlaşılmaktadır. İş akdi haklı olarak feshedilen davacının kıdem ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” denildi. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle