19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 16 EYLÜL 2019 PAZARTESİ KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Teknolojik gözetim44. TorontoFİLMFestivali’ndennotlar bunaltıyor...’BFDeeüh“sBnvrtieaiyvnmakaalop”iirnr’lneköıinmusnigsinKyeienenemreşçimianfyyiaöbas4nöı4nlenü.taımmTskıoeülornnnboiadunOşeştlotrayuçdFaukıpin.ğlamınnı n İlk uzun filminiz “Bina”, ilk kez Toronto Festivali’nin “Discovery” (Keşif) bölümünde seyirciyle buluştu. Yakın bir gelecekteki dünyamızda, kişisel özgürlüklerimizle bağlantılı varoluşçu ciddi kaygıları dile getiren içeriği yanında, felsefi, sosyolojik ve politik boyutlarıyla da dikkat çeken bu özgün korku sineması örneğinden söz etmeden önce, kendinizi biraz tanıtır mısınız? Sinemaya olan ilginiz nasıl başladı, nasıl gelişti? Ben kısa film yapmaya ortaokuldayken başladım. Arkadaşlarımla küçük korku filmleri çekmeyi denedikten sonra, elimdeki minik DV kamerayla değişik bir şeyler yapmaya karar verdim. İlk kısa filmim “Ejekülasyon”u 2002’de, 15 yaşımda çekmiştim. Basit, deneysel bir filmdi ama şansım yaver gitti, birkaç festivale katılan film beğenildi. Ardından kendimi iyice sinemaya verdim. İki kısa film daha çektikten sonra, 2006’da Prag Film Akademisi FAMU’nun Uluslararası programında bir yıl görüntü yönetmenliği eğitimi aldım. Sonra yüksek öğrenim için Amerika’ya giderek sinema okudum. Fotoğrafçılık, bağımsız foto muhabirliği, tercümanlık gibi Orçun Behram yan işlerim oldu. Devamı daha karışıktı. Beş yıl boyunca Tayland ve Meksika gibi farklı ülkelerde yaşadım, değişik işler yaparak bayağı dolandım. Dört yıldır da Türkiye’de yaşıyorum. “Bina”dan önce, “Mongolia” (2015) ve “Sri Lanka: People’s Story” (2016) adlı iki belgesel film çektim. n Korku sinemasına duyduğunuz ilgiyi nasıl açıklıyorsunuz? Ne zaman başladı bu eğilim? Korku filmlerine olan ilgim de çocukluğumda başlamıştı. Elimize ne geçerse, VHS kasetlerden durmadan korku filmleri izliyor, yeni çıkanları hiç kaçırmıyorduk. Korku sineması türüne duyduğum ilginin artmasında nostaljik bir yan da var. Belki adrenalinle de ilişkili. Zevkle izlediğim filmlerin ötesinde, çocukluğumda kendimi korkutmayı da severdim. Arkadaşlarımla apartmanın alt katına inip kendimizi kömürlüğe hapsetmek gi bi küçük maceralar, heyecanlar yaşamak hoşuma giderdi. İşin gizli yapılması, yasaklı olması da ayrı bir çekicilik içeriyordu. Bu ilgi bir zaman sonra fetişizme dönüşüyor. Korku filmlerinin kendine özgü dinamiği, kodları, farklı bir dünyası var; bu özellikler, izleye izleye tanıdık geldikçe, bir tür alışkanlık ve bağımlılık oluşturuyor... Yıllar sonra bir şey ürettiğinde de o zevk aldığın şeyin çizgisini izliyorsun... Ancak üniversite yıllarında çektiğim kısa filmler korku türü dışında, daha deneysel çalışmalardı; çünkü üniversitede başka şeylerle, beni daha çok etkileyen yeni isimlerle tanıştım. Onların etkisinde daha deneysel işler yaptım... n “Bina” korku sineması türünde, temelde distopik bir film. Genç kuşak yönetmenler distopyaya neden bu kadar önem veriyorlar? Geleceğe dönük korkular, kuşkular nereden kaynaklanıyor? Türkiye’nin çelişkili gerçekleri ve farklı konumu dışında, küresel sorunlar yumağının ne oranda etkisi var? Bizim kuşakta distopyanın yaygın olmasının başlıca nedeni, bence, teknolojinin bilinmez bir noktaya gidiyor olması. Yani dünyanın her yerinde böyle bir durum var. Teknolojik gelişme öyle yayıldı ki, artık kimse neyin ne olacağını, teknolojinin nasıl kullanılacağını bilemiyor. “Ne izleniyor, ne izlenmiyor” Nereye kadar takip ediliyoruz? soruları kaygı uyandırıyor, korku veriyor. Teknolojik gözetim altında olmak, insanları her yerde bunaltıyor. Benim kuşağım için bu distopya algısı artık çok doğal, ortak bir nokta oldu. Türkiye’ye gelince, “Bina”yı sadece bizdeki güncel politik durumu eleştirmek kaygısı ile yapmadım. Mekânsal ve zamansal olarak, filmi bilerek açık tuttum. Doğrudan bir eleştiri olmasın istedim. Medya ile otorite arasındaki ilişkiyi, medya ile gerçekler arasındaki mesafeyi, hem felsefi, hem sosyojik, hem de politik açılardan ele aldım. Sadece Türkiye’de değil, gezdiğim, belgeseller çektiğim birçok ülkede benzer durumlar gözlemliyorum. Eğer söz konusu otorite devlet değilse, büyük şirketler olabiliyor, başka bir şey olabiliyor. Medya ile otorite arasındaki ilişki her yerde sorunlu bir ilişki... Aslında her filmde politik bir duruş olduğunu da düşünenlerdenim. Korku sinemasının tavrı bu konuda daha da belirgindir, çünkü semboller üzerinden hareket eder. Grup Yorum’un ‘Bir Türküdür Direniş’ konseri yasaklandı Grup Yorum’un 14 Eylül Cumartesi günü Taksim’de gerçekleştireceği konser, kaymakamlık tarafından yasaklandı. Konserin “Bir Türküdür Direniş” sloganıyla 14 Eylül Cumartesi günü saat 19.00’da Taksim Ortaoyuncular Tiyatrosu Ferhan Şensoy Sahnesi’nde gerçekleştirileceği duyurulmuştu. Yasak tebliği, polis tarafından zırhlı araçlarla İdil Kültür Merkezi’ne gönderildi. Grup Yorum’un resmi Twitter hesabından duyuru ise şu şekilde yapıldı: “14 Eylül tarihinde gerçekleştireceğimiz ‘Bir Türküdür Direniş’ konserimiz kaymakamlıkça yasaklanmıştır.” Afrodisias için uluslararası festival UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan, Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias antik kentinin tanıtımı amacıyla, 1519 Ekim tarihlerinde “Ara Güler ve Prof. Dr. Kenan Tevfik Erim’i Anma ve 1. Uluslararası Afrodisias Fotoğraf Kültür Sanat ve Turizm Festivali” düzenlenecek. Festivalin programı, İzmir’de bir otelde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Karacasu Kaymakamı Ahmet Soley, etkinliğin fotoğraf, kültür ve sanat içerikli olacağını belirtti. Soley, ayrıca Afrodisias’ın ortaya çıkarılıp tanıtılmasında büyük emeği olan usta fotomuhabiri Ara Güler ve arkeolog Kenan Tevfik Erim’in de anılacağı nı kaydetti. Festivale yurtiçinin ya nı sıra Azerbay can, Gürcistan, Kazakistan ve Ukrayna’dan 20 fotoğraf derneği, birçok fotoğraf sanatçısı ile halkoyunları ekipleri katılacak. Festival kapsamında söyleşi, resim atölyesi, foto safari, fotoğraf sergileri, doğa yürüyüşü, konferans, yerel kıyafet defile si, halkoyunları gösterisi düzenlenecek. l AA ‘İstanbul’ seRgisi... Osman İnci Müzesi yeni sezona Ermeni, Rum ve yabancı ressamların fırçalarıyla “İstanbul” Resim sergisi ile başlıyor. David Çıracıyan, Onnik Der Azarian, Marius Hubert Robert, Mıgırdiç Givanian, T. Tomaidis gibi isimlerin de yer alacağı “İstanbul” sergisi 30 Eylül’e kadar görülebilir. 19. yüzyıl ve 20. yüzyıla ait yağlı boya ve sulu boyadan oluşan eserlerde dönemin kültürel, sanatsal ve tarihsel özellikleri görülüyor. SÜREYYA OPERA SAHNESİ SEZONU ŞEFİKA KUTLUER KONSERİ İLE AÇIYOR Sihirli Flüt unvanlı Şefika Kutluer, 30 Eylül’de saat 20.00’de Süreyya Operası’nın sezon açılış konserini verecek. Kutluer’e Ankara Yaylı Sazlar Orkestrası eşlik edecek. Kutluer, Vivaldi’nin 6 konçertosunu ardı ardına çalarak adeta bir flüt maratonu gerçekleştirecek. Şefika Kutluer’e bu konserde eşlik eden Ankara Yaylılar Topluluğu’nun eski Sovyetler Birliği ülkeleri müzisyenlerinden oluşan orkestra üyeleri, halen “Bilkent Senfoni Orkestası”nda ve Bilkent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Fatma Girik hastaneye yatırıldı Yeşilçam’ın usta oyuncusu Fatma Girik (76), Ankara’da hastaneye yatırıldı. Yürüme güçlüğü çeken usta oyuncunun 4 hafta tedavi göreceği öğrenildi. 10 gün önce diş tedavisi için gittiği İstanbul’dan Ankara’ya geçen usta oyuncu burada doktoruna göründü. Yürüme güçlüğü çeken Girik, doktorunun tavsiyesi üzerine hastaneye yattı. 4 hafta süreyle fizik tedavi görecek olan usta oyuncunun başka bir rahatsızlığı olmadığı, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. T ELE V İ Z YO N Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Normandiya Sırları “Sular Çekilince” adlı belgesel, bugün saat 21.00’de National Geographic kanalında gösterilecek. Normandiya kıyısındaki batık müttefik gemilerini haritalamak amacıyla dalgaların altından sonar teknolojisi kullanılarak çekilmiş görüntüler, eşsiz bir keşfe tanık olmamızı sağlıyor. Sular Çekildikçe, Batı Avrupa savaşında hem Müttefikler hem de Naziler tarafından kullanılan olağanüstü gizli teknolojiyi ortaya çıkaracak... Sular Çekilince, çığır açan teknolojiler ve nefes kesen fotoğrafçılık ile okyanusun gizemli sırlarını ve kayıp dünyaları ortaya çıkarmak adına okyanusun tıpasını çekmekten ibarettir. Bu seri, yeryüzündeki batık şehirleri, gemi enkazlarını ve derinliklerdeki mucizeleri keşfetmemizi sağlayacak. National Geographic 21.00 Tommy Lee Jones’In ‘Yolcu’su ekranda.. Oscar ödüllü aktör Tommy Lee Jones’ın yönettiği “Yolcu” adlı film bugün saat 23.00’te TRT 2’de gösterilecek. Filmde Tommy Lee Jones, Hilary Swank, Miranda Otto rol alıyor. Yıllardan 1885’tir. Nebraska’dan Iowa kentine sürülen 3 kadına, eşlik edecek isimlerden biri yine Nebraskalı olan Mary Bee Cuddy’dir. Sert bir mizacı olan Mary Bee’ye, hayatını kurtardığı George Biggs de yol boyu eşlik edecektir. İkili bu zorlu yolda güçlerini birleştirerek hareket eder... TRT 2 23.00 YAYIN AKIŞI 07.15 İsmail Küçükkaya İle Çalar Saat 10.00 Çağla İle Yeni Bir Gün 12.15 Yasak Elma 13.45 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal İle Sofrada 19.00 Fatih Portakal İle Fox Ana Haber 20.00 Yasak Elma 00.15 Mucize Doktor 07.00 Güne Başlarken 09.00 Haber Merkezi 09.25 Ntv Ekonomi Geri Sayım 10.00 Haber Merkezi 12.30 Piyasa Ekranı Ekonomi Notları 15.25 Premier League Maç Özetleri 16.00 Günün İçinden 16.35 Dünyanın Haberi 17.35 Gece Gündüz 18.00 Günün İçinden 19.00 Akşam Haberleri 19.15 Sporun Not Defteri 20.00 Ana Haber 20.45 %100 Futbol Devre Arası 21.00 Mete Çubukçu İle Pasaport 21.55 %100 Futbol 23.00 Gece Bülteni 12.00 Av 13.00 Doğu’nun Kayıp Silüetleri 13.30 Bilimin Ev Hali 14.30 Bir Gün 14.55 Dünyadan Sözler “Balıkçı” 16.50 Geleneği Yaşatmak 17.45 Hayat Yarışı 19.10 Av 20.00 Büyük Mücadele 21.00 Ucuz Hayatlar 21.30 Doğu’nun Kayıp Silüetleri 22.00 Savunma Sanatları 23.00 Bir Dünya Yaşam 07.00 Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 10.00 Haber 10 11.00 Kulis 13.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 16.00 Haber 16 16.20 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber 20.00 18 Dakika 21.00 Tele 1 Spor 23.00 Gün Bitiyor 08.45 Günün Ekonomisi 09.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 15.00 Günlük 16.30 Afiş 16.35 Her Şeyden Önce 17.00 Günlük 17.40 Gündem Spor 18.00 Haber 19.00 Ana Haber 21.00 Tarafsız Bölge 23.30 Limitsiz Futbol 10.50 Sınır 11.45 Uçak Kazası Raporu Özel 12.40 Kanunsuz Ada. Derlemeler 13.30 Kazanmanın Yolları 13.52 Kazanmanın Yolları 14.25 Nat Geo İle 2000’Ler 15.20 Ahmak Bilimi 16.10 Sınır 17.05 Kazanmanın Yolları 17.27 Kazanmanın Yolları 18.00 Nat Geo İle 2000’ler 20.00 Cosmos. Bir Uzay Serüveni 21.00 Sular Çekilince 22.00 Uçak Kazası Raporu Özel 23.00 Gizli Kalmış Tarih 23.55 Yıldızlarla Buluşma 00.45 Uçak Kazası Raporu Özel 09.00 Nasıl Yapılmış? 09.45 Dizel Kardeşler 10.35 Hurda Avcıları 11.25 Polonyalı Kamyoncular 12.15 Alaska’yı Mesken Tuttuk 13.05 Nasıl Yapılmış? 13.55 Altın Peşinde 14.45 Polonyalı Kamyoncular 16.30 Alaska’yı Mesken Tuttuk 17.25 Hurda Avcıları 18.15 Nasıl Yapılmış? 19.10 Polonyalı Kamyoncular 21.00 Hurda Avcıları 21.55 Ölümcül Av 22.50 İşte Sürat İşte Ses 23.45 Dizel Kardeşler 24.30 Hurda Avcıları 01.15 Ölümcül Av 02.00 Polonyalı Kamyoncular 02.55 İşte Sürat İşte Ses 11.00 Aramızda Müzik Var 11.45 Kısa Bir Ara 12.30 Sarayın Lezzetleri 13.20 Fotoğraflar 14.00 Bir Zamanlar 15.30 Opera Dünyası 17.00 Eskici 18.00 Hayat Sanat 19.50 Yeryüzleri 20.00 Belgesel . Saraydan Bakmak 20.50 Randevu 21.00 Tarih Söyleşileri 23.00 Yabancı Sinema: Yolcu 00.50 Fotoğraflar 01.00 Hayat Sanat 08.00 Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.00 Bunu Bilmek Lazım 12.30 Gün Ortası 15.00 Sendikacılık Okulu 15.30 Büyük Saat 16.00 Nasıl Yani 18.00 Otizmde Farkındalık 19.00 Ana Haber 20.00 Çıkış Yolu [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle