24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 513 EYLÜL 2019 CUMA Yargı paketi yenidenBakanlığın hazırladığı taslağa, AKP’li hukukçu milletvekilleri son şeklini verecek AKP, muhalefetin desteğiyle yargı paketi çıkarmak istediği için itiraz edilebilecek konuları pakete koymayı düşünmüyor. Bu düzenlemeler arasında baroların seçim sisteminin değiştirilmesine yönelik yasa değişikliği yer Aalıyor. KP, yeni yasama yılına ertelediği yargı paketi üzerinde yeniden çalışmalara baş ladı. Adalet Bakanlığı’nın hazırla dığı taslağa AKP grubunda, hukuk çu milletvekilleriyle ya pılacak toplantılar so nucunda son şekil veri lecek. Muhalefet parti emine kaplan lerinin de görüşlerinin alınmasının ardından ilk yargı paketinin TBMM Başkanlığı’na sunulması bekleniyor. Avukatlara yeşil pasaportla ilgili dü zenlemenin, baro seçimleriyle ilgili yapılacak değişiklik netleştikten sonra ayrı bir yasa önerisi olarak getirilme si planlanıyor. Pürüzler başka pakete AKP, muhalefetin desteğiyle yargı paketi çıkarmak istediği için itiraz edilebilecek konuları pakete koymayı düşünmüyor. Bu düzenlemeler arasında baroların seçim sisteminin değiştirilmesine yönelik yasa değişikliği yer alıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bazı baroların adli yıl açılış törenine katılmaması üzerine meslek örgütlerinin seçim sisteminin değiştirilmesi gerektiği mesajını vermişti. Baroların seçimi ise Avukatlık Yasası’nda düzenleniyor. Avukatlara yeşil pasaport verilmesine ilişkin düzenleme dahil Avukatlık Yasası’nda yapılacak değişikliklerin ayrı bir yasa önerisi olarak getirilmesi üzerinde duruluyor. Birinci yargı paketine hangi düzenlemelerin gireceği ise hem AKP’nin kendi içinde hem de muhalefetle yapacağı çalışmanın ardından netleşecek. İlk pakette şu düzenlemelerin yer alması bekleniyor: n İstinaf mahkemelerinin temyiz edilemeyecek 5 yılın altındaki hapis cezaları kapsamında olsa bile Türk Ceza Yasası’nın “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit”, “suç işlemeye tahrik”, “suçu ve suçluyu övme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kanunlara uymamaya tahrik”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “devletin egemenlik alametlerini aşağılama”, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama”, “silahlı örgüt”, “halkı askerlikten soğutma” suçları ile Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlarda (terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak) verilen cezalar temyize götürülebilecek. Birlikte işlenmiş suçlarda hükmü veren ilk derece mahkemesinden infazın ertelenmesine veya durdurulmasına ilişkin karar verilmesi istenebilecek. n Terörle Mücadele Yasası’nın terör propagandası suçunun düzenlendiği ikinci fıkrasına, “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” hükmü eklenecek. İstinaf ceza dairelerinin düzeltilerek onama ve bozma yetkileri genişletilecek. n Seri yargılama usulü getirilecek. Buna göre soruşturma aşamasında toplanan deliller ışığında suçu sabit görülen faile, suçunu itiraf etmesi şartıyla ceza indirimi teklif edilecek. Failin suçunu itiraf etmesi durumunda dosyanın sevk edildiği mahkemenin hâkimi de kabul ederse hüküm çok kısa bir süre içinde kesinleşmiş olacak. Seri yargılama usulü terör, örgüt, şiddet ve cinsel suçlarda geçerli olmayacak. n Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi asliye ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 9 ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 2 yıl 6 ayı, terör ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde 3 yıl 6 ayı geçemeyecek. n Sosyal güvencesi olmayan şiddet mağdurlarının suçtan kaynaklı tedavi giderleri karşılanacak. Mağdurlara soruşturma işlemleri sırasında yasal temsilcisini veya kendisinin seçeceği bir kişiyi yanında bulundurabilme imkânı tanınacak. l ANKARA Arınç siyaseti tıkıyorGazetecilerle BULUŞAN BAHÇELİ, Kozmik Oda’YI ANIMSATARAK SERT ÇIKTI “Erdoğan düşerse demek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çöker demektir” diyen Bahçeli, kabine revizyonuna da karşı çıkarken, af konusunda kararlı olduklarını söyledi. SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ahmet Türk için “Terörle alakası yoktur” diyen ve sosyal medya mesajları nedeniyle 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayı eleştiren eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a tepki gösterdi. Bahçeli, “Türkiye’yi sıkıntıya koyacak davranışlarda artık Bülent Arınç Bey bir kenara oturmalı, ya Bursa’ya ya Manisa’ya yerleşmeli. Siyaseti tıkıyor. Şimdi herkes günü, saati geldiği zaman sorar: Kozmik Oda’ya FETÖ’yü sokan kimdir? Terörle mücadelede önemli katkılar sağlandığı bir süreçte AKP’yi baltalıyor. Onun için kendisine olan saygımı yitirdim” dedi. MHP lideri Bahçeli, önceki akşam MHP’yi izleyen gazetecilerle akşam ye meğinde bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: AKP’yi baltalıyor (Bülent Arınç’ın sözleri): Bülent Arınç Bey’e saygı duyarız, ama kabulde zorlanıyoruz. Türkiye’yi sıkıntıya koyacak davranışlarda artık Bülent Arınç Bey bir kenara oturmalı, ya Bursa’ya ya Manisa’ya yerleşmeli. Siyaseti tıkıyor. Şimdi herkes günü geldiği zaman sorar: Kozmik Oda’ya FETÖ’yü sokan kimdir? Hangi rollerle, kim neyi üstlendi, oraya soktu? Ondan sonra Türkiye ne hale geldi? Genelkurmay’ın Kozmik Odası’na girildiği dönemde üzerinde bunun tartışması yapılan bir kişinin bu davranışlarını tasvip etmiyorum. AKP’yi baltalıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Kendisine olan saygımı yitirdiğimi ifade ediyorum. O günden bugüne kadar bildiklerini saklayıp Canan Hanımefendi için kamuoyunu meşgul eden bir anlayışı kabul edemem. Hali Arınç’tan Turan’a sert yanıt: Sana yazık olur Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün “Terörle ilgisi yok” yönündeki sözlerine, “Haydi oradan yahu” diyerek yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’a sert tepki gösterdi. Turan’ın boyundan büyük işlere karıştığını söyleyen Arınç, “Sen zaman zaman böyle çıkışlar yapıyorsun. Sivrisi nek ısırığı kadar beni ilgilendirmez. Sana yazık olur” dedi. Show Ana Haber’e katılan Arınç, “Turan, benim sana bir ağabeyin olarak tavsiyem, boyundan büyük işlere karışma. Bilmediğin işlere karışma. Sonra ayıp olur. Sen zaman zaman böyle çıkışlar yapıyorsun. Sivrisinek ısırığı kadar beni ilgilendirmez. Sana yazık olur. Herkes haddini bilsin. Ben de bileyim. Bülent Turan da bilsin” dedi. l İç Politika hazırda bildiği birisi varsa, savcıların hepsini teker teker dolaşsın, bildiği ne varsa elinde ne bulunuyorsa versin. Türkiye’nin şu kritik eşiğinde AKP’yi böldürecek, tartıştıracak bir zemini düşünmek, ABD’ye, PKK’ye örtülü bir şekilde hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz. Belediye başkanları toplantısı: Belediye başkanları toplantısı çok isabetli oldu. Bana göre Cumhurbaşkanı çok sabırlı hareket ediyor. Hepsini bir araya getirdi, “Taşları dökün” dedi. Kimin kucağında ne taş varsa oradaki 29 belediye hangi taşı kim attı gördüler. Bu siyasi bir birikim ve zekânın sonucudur. Ümit Besen’in içinde kırık masa geçen şarkısı vardı, (Tahta Masa) şimdi zannediyorum kırık sandalye şarkısı dinleyeceğiz hep beraber. İç savaş nasıl çıkar?: Erdoğan düşerse demek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çökerse demektir. Ondan sonra ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz? İç savaş nasıl çıkar, karşılıklı olaylar nasıl olur, hangi parti ne yapar... Afta kararlıyız: Biz o konuda kararlıyız. Yasa geldiği zaman arkadaşlarımızın hazırlıklarını önereceğiz. Çıkarma imkânını bulabilirsek çıkaracağız. Bulamazsak parlamentodaki partiler kendi aralarında uyum sağlasın çıkarsın diyeceğiz. Kabine revizyonu söylentileri: Bakanlardan hangilerini, niye beğenmiyorsunuz? Kimisi damat kimisi bilmem nedir diyor. Bunlardan bakan değişir mi? ABD damatları nerede, İngiltere başbakanının kardeşi nerede?” l ANKARA Annelerin sayısı 25’e yükseldi Demirtaş: Anneler haklı Çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP önünde oturma eylemi yapan aile sayısı 25’e yükseldi. 8 yıl önce oğlu Mehmet Tokay’ın kaybolduğunu belirten Ömer Tokay, ailelere destek vererek oturma eylemine katıldı. Eyleme İstanbul’dan gelen Saliha Edizer de 5 yıl önce kaybolan oğlu Yakup (19) için ağıt yakarken fenalaştı. Ailelerden Remziye Akkoyun’un, HDP binasına girmeye çalışması üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. Sanatçılar Hülya Bozkaya ve Bora Gencer de eyleme destek verdi. Öte yandan, Vatan Partisi Öncü Kadın İstanbul İl Başkanı Tüzin Tüfekçi de dün İstanbul İl Başkanlığı binası önünde bir basın açıklaması yaparak Diyarbakır’da eylem yapan aileler için eylem planlarını açıkladı. Tüfekçi, imza kampanyası başlatıldığını duyurdu. l İç Politika Kayyım, Mardin’de 187 kişiyi işten çıkardı İçişleri Bakanlığı tarafından ikinci kez Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman, 187 çalışanı işten çıkardı. Kayyım atandıktan hemen sonra işten çıkarılan 150 çalışanın ardından, 37 çalışanın daha işine son verildiği öğrenildi. İşçilere, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen mesajla görevlerine son verildiği bildirildi. Öte yandan, DİSK/Genel İş Sendikası’ndan Mehmet Salih Doğrul ise işçilerin baskı ve tehditle sendika değiştirmeye zorlandıklarını söyledi. l İç Politika Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da HDP İl Başkanlığı önünde çocukları dağa kaçırılan ailelerin eyleminin siyasete kurban edilmemesini isteyerek “Sadece HDP önündeki anneleri değil, eli yüreğinde bekleyen tüm anneleri sevindirecek, demokrasi ve barışı getirecek girişimlerin önünü açalım” dedi. Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’nden “Annelere borcumuz barışı sağlamak” başlıklı bir mesaj gönderdi. Ailelerin eylemini cezaevinden takip etmeye çalıştığını belirten Demirtaş, “Her şeyden önce, bir annenin ve babanın kendi evladına kavuşma isteği ön koşulsuz, amasız ve ancaksız olarak haklı ve meşrudur. Her türlü niyet sorgulamasından azade bir şekilde saygıyla karşılanacak, son derece doğal bir istektir. Bir annenin yavrusuna kavuşmayı istememesi anormal, sıra dışı ve doğaya aykırı olurdu. Dolayısıyla annelerin bu beklentisinin, her türlü siyasi çıkar tartışmasının üstünde ayrı ve özel bir yerde tutulmasına özen gösterilmelidir. Geri kalan bütün tartışmalar meselenin siyasi yönüdür” dedi. Demirtaş, şehit annelerinin de, Cumartesi Anneleri’nin de, Barış Anneleri ve HDP önünde oturan annelerin de yürek acısının siyasete kurban edilemeyeceğini söyledi. l Haber Merkezi Erdoğan’ın ‘manevi kızı’ olarak bilinen Özdemir, Cezayir büyükelçisi oldu Siyasi atamalar tam gaz HÜSEYİN HAYATSEVER Dışişleri Bakanlığı’nda daha önce yapılan siyasi atamalar üzerindeki tartışmalar sürerken, yeni büyükelçi atamalarında da bakanlık dışından isimler büyükelçiliklere atandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “manevi kızı” olarak nitelendirilen Brüksel Bölge Parlamentosu milletvekili olan Mahinur Özdemir’in Cezayir’e büyükelçi olarak atanması kesinleşirken, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nda görev yapan Mehmet Metin Eker de İslam İşbirliği Teşkilatı nezdinde Türkiye’nin Daimi Temsilciliği görevini yapacak büyükelçi olarak atandı. 1725 Aralık operasyonu sonrası bakanlıktan istifa eden AKP’li Egemen Bağış’ın da Prag’a atanacağı belirtilirken, Bağış’ın dün Dışişleri Bakanlığı tarafından paylaşılan atama listesinde yer almaması dikkat çekti. Fakat Bağış, kendi sosyal medya hesabından Prag Büyükelçiliği’ne atanmasına gelen tebrik mesajlarını paylaşıyor. Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi olarak ataması kesinleşen Mahinur Özdemir, 2009 yılında Avru pa Parlamentosu’na seçilen ilk başörtülü milletvekili oldu. Belçika’da doğan ve Belçika vatandaşı da olan Özdemir, 2014 yılında 1915 Ermeni tehcirini “soykırım” olarak tanıyan bildiriyi imzalamayı reddettiği için Frankofon Merkez Hümanist Demokrat Parti’den ihraç edilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010’da Özdemir’in nikâh şahitliğini yaparken Özdemir, partisinden ihraç edildikten sonra Belçika’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen protesto gösterisine Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan da katılmıştı. Eren iddiasına yalanlama Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın imam hatip lisesinden sınıf arkadaşı olan TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in de Doha Büyükelçiliği’ne atandığı öne sürülse de bu iddia bizzat Bakan Çavuşoğlu tarafından yalanlandı. ABD’de İran yaptırımlarını delmek suçlamasıyla çarptırıldığı hapis cezasını tamamlamasının ardından temmuz ayında Türkiye’ye dönen eski Halkbank Genel Müdürü Hakan Atilla’nın da OECD nezdinde Türkiye’nin Dai mi Temsilcisi olarak atandığı da öne sürüldü, ancak bu iddiaya Dışişleri’nden doğrulama ya da yalanlama gelmedi. Dışişleri Bakanlığı’nın paylaştığı atama listesine göre Hasan Ulusoy Brüksel Büyükelçiliği’ne, Aylin Sekizkök Bulgaristan’a, Hasan Sekizkök Kuzey Makedonya’ya, İnan Özyıldız Estonya’ya, Mustafa Özcan Belarus’a, Togan Oral Türkmenistan’a, Ufuk Ekici Kazakistan’a, İsmail Aramaz Ürdün’e, Mustafa Osman Turan Bangladeş’e, Demet Şekercioğlu Sri Lanka’ya, Haldun Tekneci Vietnam’a, Orhan Işık Laos’a, Fatma Pihava Ünlü Kosta Rika’ya, Gülcan Akoğuz Şili’ye, Kaya Bakkalbaşı Madagaskar’a, Erkan Aytun Guatemala’ya, Yeşim Kebapçıoğlu Dominik Cumhuriyeti’ne, Bengü Yiğitgüden Trinidad ve Tobago’ya, Tolga Bermek Gambiya’ya, Nilüfer Erdem Kaygısız Gabon’a atandı. Kanada’nın Montreal kentinde bulunan Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’na da siyasi atama yapıldı. Eski Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği görevine atandı. l ANKARA Toplumsal cinsiyet cinneti İktidardakiler... Özgür kadınlardan korkuyorlar. Medeni erkeklerden nefret ediyorlar. Farklı cinsel yönelimleri olanlardan tiksiniyorlar. Erkeğin üstünlüğünden şüpheleri yok. “Kadının yeri, karnında sıpa, sırtında sopa, evi. Eşcinselliğin başı nerede görülürse ezilmeli.” Laikliği tekmeleyerek dinle devlet işlerini birbirine düğüm ettiler. Kadına, çocuğa, farklı cinsel yönelimleri olanlara baştan beri küflü bir ideolojinin hükmünde yaklaştılar. Kadın hakları, çocuk hakları, eşcinsel hakları, insan hakları dendiğinde hep çuvalladılar... Gay pride’ı yasakladılar. 8 Mart yürüyüşünü engellediler. Çocukların daha minicikken dini kurslarda akıllarının bulandırılması için “eğitim” seferberlikleri yaptılar. Ülkeyi imam hatip okullarıyla donattılar. Din dersini zorunlu kıldılar. Bilimselliğe dair ne varsa aşağıladılar. Bağnazlığa dair değerleri tabulaştırdılar. Cemaatlere, tekkelere, dini kurslara, vakıflara çocuk eğitimi için ehliyetler dağıttılar. Zaten eril olan iktidarı, hem daha eril hem de yobaz kıldılar. Sokak bu kadar erkekken... Ev içi bu kadar erkekken... Toplum bu kadar erkekken... Medya bu kadar erkekken... Devlet bu kadar erkekken... Siyaset bu kadar erkekken... Hukuk bu kadar erkekken... Eğitim bu kadar erkekken... Demokrasi bu kadar erkekken... Ahlak bu kadar erkekken... Ve din, devlet işlerinde bu kadar etkenken... Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını ne eğitimde muhafaza edebilirsiniz... Ne de insanların aklında. İnanç farklılıklarını, ırk farklılıklarını, dil farklılıklarını hazmedemeyen... Bu farklılıklar üzerinden birbirine devamlı soğuk ya da sıcak savaş ilan eden... Kadının erkekle, erkeğin kadınla, farklı cinsel yönelimleri olanların diğerleriyle kuracakları ilişkilerde hemen tabuları devreye sokan... Bizzat ahlak bekçiliğine soyunmayı marifet sayan... Bu arada kadınlığı özellikle hiçe sayan... Evrensel insan haklarını gelenek, görenek ve inanç silahlarıyla tam alnından vuran bir iktidar... Sadece toplumsal cinsiyette değil, hiçbir meselede merceğin odağına eşitlik kavramını koyamaz. Aksine her şeyi tehlikeli bir erkeklikle işaretler ve bu da dokunulmaz kabul edilsin ister. İktidarın dili ve aklı böyleyken... Bu ülkede Milli Eğitim Bakanlığı’nın “toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı”nı artık hedeflerinden çıkarmış olması hiçbir haber değeri taşımaz. Haber değeri taşıyan, bu bakanlığın düne kadar hâlâ hedefleri arasında bu kavramı tutmuş olmasıdır. Kimin kiminle nasıl sevişebileceğini arkaik bir hukuk bağnazlığıyla kodlayan ve bu kodlamada geleneksel bakış açılarını kendisine rehber yaparak toplumu “sözde” yozlaşmadan kurtarmayı hedefleyen iktidarların kafası... Eşitliğe çalışmadığı gibi adalete de çalışmaz. O yüzden bugün bu ülkede çocukları, aydınlık olabilecek bir dünyadan koparıp zifiri karanlığa atan... Ve ele geçirdiği eğitim sisteminin tüm olanaklarını kullanarak onların akıllarını başlarından alan... Yerine korku, itaat ve haliyle cahillik zikreden bir eğitimin hedefinde daha en baştan dindar ve kindar nesiller yetiştirmek olduğu bu kadar açık seçik biliniyorken... Ders kitaplarında; Ev temizleyen ya da bebek bezi değiştiren bir baba... Sofra hazırlanırken koltuğunda kitap okuyan bir anne... Oyuncak bebekle oynayan bir erkek çocuk... Annesiyle birlikte araba lastiği değiştiren bir kız çocuk imajını görmek hayaldir. Görememek de kâbus. SP’nin Lider ziyaretleri başladı Karamollaoğlu, Erdoğan ile görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile 2 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Saadet Partisi’nden yapılan yazılı açıklamada, Karamollaoğlu’nun ‘Türkiye’nin Geleceği İçin Lider Ziyaretleri’ kapsamında ilk ziyaretini Erdoğan’a yaptığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme ile ilgili şöyle denildi: “Yaklaşık 2 saat süren ikili görüşmede ülke ve bölge meselelerine dair fikir alışverişinde bulunuldu. Karamollaoğlu, bu ziyaretler çerçevesinde diğer siyasi parti liderleriyle de Türkiye’nin geleceğine dair görüşmeler yapacak.” l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle