19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Fuar ışıl ışıl Çağdaş sanatın fuarı Contemporary İstanbul başladı 1313 EYLÜL 2019 CUMA EMRAH KOLUKISA Bu yıl 14. kez kapılarını açan uluslararası nitelikteki sanat fuarı Contemporary İstanbul’un ön izleme gününde hemen her yıl olduğu gibi Cem Yılmaz ile karşılaştık. Bu seferki karşılaşmamız tam da Vodafone Red’in Dijital Eser Sponsoru olarak büyükçe bir mekân içinde izleyicilerle buluşturduğu “Derin Şehir” adlı çalışmanın önünde oldu. Tam içeri girmek üzereyken kapı açıldı ve Cem Yılmaz çıktı dışarı, yanında minik bir orduyla elbette. Ama Contemporary İstanbul biraz böyle, koleksiyonerler, sanatçılar ve tabii ki her iki kesimden de ünlüler fuarın anlık sürprizleri... Güçlü aydınlatmasıyla ışıl ışıl görünen fuarın nispeten daha karanlık bir köşesinde, alt katta bulunan ama içine girince bambaşka bir dünyanın renklerine sizi davet eden “Derin Şehir” de bu sürprizlerden biriydi. İşin sahibi Güvenç Özel’in ifadesine gö Ruhu re “Derin Şehir”, izleyicinin çağdaş kentlerde var olan algoritmik ve optik gözetleme ve kontrol mekanizmalarını deneyimleyeceği benzersiz bir mekânsal deneyim sunuyor. Bu çalışma, izleyicinin, yapay zekâ ve robotların kesiştiği, makinelerin zihni ve gövdesi arasında kalan kurgusal bir alanı işgal etmesine olanak tanıyor. Çalışma, İstanbul, Hong Kong, Roma ve New York gibi farklı sosyoekonomik, demografik, mimari ve kentsel kimliklere sahip 4 dünya şehrinden oluşan bir gözetim veritabanı oluşturulmasına dayanıyor. Dron görüntüleri, güvenlik kamerası videoları, üç boyutlu modeller, haritalar ve diğer görsellerden oluşan bu devasa veritabanı, derin öğrenme diye adlandırılan yapay zekâ algoritmalarına yüklenerek hayali bir kentsel ortam, başka bir deyişle bir “metaşehir” oluşturulması amacıyla kullanılıyor. Uzun uzun anlatmak çok manalı değil, gidip görmekte fayda var derim. Ön izleme sırasında çeşitli grupların rehberli turlarla fuarı gezdiği ne de tanık olmak mümkün dü. Sanatatak.com’un kuru cusu, sanat eleştirmeni Ay şegül Sönmez böylesi bir tur la fuarı anlatanlardan biriy di örneğin. Piramid Sanat, Marlborough Gallery, Gale Derin Şehir / Güvenç Özel ri Siyah Beyaz, Bozlu Art Pro sanat eserleri sergileniyor. Burada yer ject, Akbank Sanat, Galerie Michael alan 80 eser, koleksiyonerlerimizin son Schultz, Martch Art Project, Dirimart, Zil eğilimlerini göstermesi açısından ilginç. berman, The Pill gibi birçok galeri ve kurumun stand açtığı fuarın bir başka ca Sanat sohbetleri zibe alanıysa Maçka Terası’ndaki Hey 15 Eylül’de sona erecek Contemporary kel Parkı kuşkusuz. Türkiye, İtalya, Pa İstanbul sanat fuarında çeşitli sanat soh kistan, Ermenistan ve Fransa’dan sanat betleri de yer alıyor. Örneğin House of çıların heykellerinin yer aldığı Garden of Brothers Art Talk kapsamında bugün sa Eden adındaki alan Anissa Touati tarafın at 14.00’te küratör ve akademisyen Der dan düzenlenmiş. ya Yücel, “Çağdaş Sanatçılara yönelik Hasan Bülent Kahraman küratörlüğün Sergi ve Oluşumlar” başlıklı bir konuş deki Recent Acquisitions bölümünde ise ma sunacak. Yarın aynı mekânda kolek Türkiye’nin önde gelen 41 koleksiyoncu siyoner Muammer Brav ile sanatçı Rugül sunun son dönemde edindikleri çağdaş Serbest’in sohbetini izlemek mümkün. uyandıran sanat Borusan Contemporary yeni sanat sezonunun yaklaşmasıyla birlikte, iki yeni sergiyi sanatseverlere sunmaya hazırlanıyor. Yarın itibarıyla ziyarete açılacak sergilerden ilki, medya sanatının öncü isimlerden Bill Viola’nın İstanbul’daki ilk kişisel sergisi olacak “Bill Viola: Geçici.” Sergide sanatçının on yapıtı çağdaş sanat izleyicileri ile buluşturulacak. Viola’nın ‘görünmez dünyası’ Zamanımızın en önemli ve saygı duyulan video sanatçılarından biri olan Bill Viola, 40 yılı aşkın süredir, bu süreçte hızla gelişen video teknolojisini kullanarak, insan olmanın gizemlerini inceliyor. Kompozisyonlarıyla büyüleyen her işi, içine sinmiş büyük anlatının ipuçlarıyla bizi içine çekerken, doğum, ölüm, korku, arzu ya da gerçeklikle ilgili daha öğrenmediğimiz bir şeyi kulağımıza fısıldıyor. Görsel netliğin zenginliği, insan ve insan olmanın ne demek olduğunun sorgulanması, çelişkilerle yüzleşilen tavır, izleyicinin eserlerin ardındaki hikâyeyi aramasına yol açıyor. Ateş ve su, ana malzemeleri Anlatılarıyla klasik Budizm’deki koanları, yani bilmeceleri andıran yapıtlar, Viola’nın “görünmez dünya” olarak tanımladığı, entelektüel düzenlerimizin yapay olduğunu fark ettiğimiz algı durumunu tecrübe etmeye çağırıyor. Bill Viola Studio Direktörü ve eşi Borusan Contemporary, 16. İstanbul Bienali ile birlikte açılacak yeni sanat sezonunda video sanatının öncülerinden Bill Viola’nın İstanbul’daki ilk sergisi ile öne çıkıyor. “Bill Viola: Geçici”, dünyaca ünlü sanatçının kariyerinin ilk yıllarından bugüne farklı üretim dönemlerine ışık tutarak sanatçının pratiğini inceliyor. Kira Perov serginin basın toplantısında şunları söyledi: “Bill, zaman tecrübesini hemen hemen fiziksel, elle tutulur bir şeye dönüştürüyor. Zamanı yavaşlatarak iç dünyamıza bir kapı açıyor, hayatın en gizli yönlerini açığa çıkarıyor. Nesneler ve eylemlerle ilgili uzun gözlemler yaparken aynı zamanda bir şeye uzun zaman bakarsanız özünün görünür olduğunu bize gösteriyor. Ateş ve su ana malzemeleri, materia primaları. Bu unsurlar dönüşüm döngülerinde etken hale geliyor ve hayatın devamı için hangi biçimde olursa olsun umut dolu, pozitif bir metafora dönüşüyor.” Turgut Uyar’dan ilhamla Borusan Contemporary’de yer alacak diğer bir sergi olan Dr. Necmi Sönmez küratörlüğündeki “Söylenir ve Yarım Kalır Bütün Aşklar Yeryüzünde II” ise, geçen sezon Turgut Uyar’dan alınan ilhamla aralarında Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na yeni dahil olan eserlerin de bulunduğu seçkiyi izleyiciye sunan serginin genişletilmiş olarak devamı niteliğinde. Sergide, Turgut Uyar şiirinin imgeselliği, görsel sanatlar için özel bir parantez oluştururken, günümüzün farklı ekonomik, sosyal sorunlarına gönderme yapan çalışmalar izleyicilerin estetik algılarını güçlendiren yerleştirme biçimleriyle yeni yorumların kapılarını aralamayı hedeflemekte. Videoheykelden fotoğrafa, neon yerleştirmelerinden interaktif dijital çalışmalara dek “deneysel” yaklaşımları ön plana çıkaran sergi, sanatçıların geleceğe ait öngörülerini dijital yorumlarla ortaya çıkarırken, Uyar’ın şiirinde en yetkin ifadesini bulan “bugünün sıkıntılarını” görselleştiriyor. Borusan Contemporary yalnızca hafta sonları 10.0019.00 saatleri arasında açık. Müzede 11.0018.00 saatleri arasında, her saat başı düzenlenen ücretsiz rehberli sergi turları bulunuyor. Aksu Bora Reyhan Saygın Kadın yazarlar tekrar bir arada Toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki çalışmalarıyla Türkiye’nin ilk “Mor Bayrak”lı yerel yönetimi olan Çankaya Belediyesi, kadın yazarları okurlarıyla buluşturuyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek “Kadın Yazarlar Haftası”, 1619 Eylül tarihlerinde, her gün 18.30’da başlayacak. Ayizi Yayıncılık işbirliği ile düzenlenen etkinlik kapsamında, katılımcılara “Denizlere Çıkar Sokaklar”, “Sessizce Şarkı Söylüyorduk”, “Kırık Kalp Sendromu”, “Ateşle Oynamak”, “Kendini Arayan Yıldız” kitapları hediye edilecek. Program 16 Eylül’de moderatörlüğünü Aksu Bora’nın üstleneceği “Hikâyenin Dilleri” başlıklı söyleşiler ile başlayacak; Burcu Şimşek ve Reyhan Saygın’ın katılımıyla yapılacak söyleşinin ardından Saygın “Denizlere Çıkar Sokaklar” isimli kitabını imzalayacak. 17 Eylül’de Neslihan Cangöz moderatörlüğünde yapılacak “Kadınlar Nasıl Yazar?” başlıklı söyleşi Aysun Kara, Ayşe Başak Kaban ve Ülkü Günay’ın katılımıyla gerçekleşecek; söyleşinin ardından “Sessizce Şarkı Söylüyorduk” kitabının yazarı Aysun Kara ve “Kırık Kalp Sendromu” kitabının yazarı Ayşe Başak Kaban kitaplarını imzalayacak. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak etkinlik programının tamamı için: http://csm.cankaya. bel.tr/ l Kültür Servisi ‘Nâzım’a Yolculuk’ sergisi Ankara’da Türk şiirinin büyük ismi Nâzım Hikmet’in yaşamının bilinmeyen yönlerine dair izler taşıyan “Nâzım’a Yolculuk” sergisi, İstanbul Kibele Sanat Galerisi’nden sonra İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin 3. katında yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde de sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, genç yaşından itibaren hayallerinin peşinden giden şairin, Selanik’ten Moskova’ya kadar uzanan büyük yolculuğuna eşlik ediyor. Proje koordinatörlüğünü ve sergi metin yazarlığını Ruken Kızıler’in, küratörlüğünü Prof. Dr. Haluk Oral’ın üstlendiği, tasarımını ise Emre Senan’ın yaptığı “Nâzım’a Yolculuk” sergisinin açılışı 20 Eylül Cuma günü, saat 19.00’da İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde yapılacak. l ANKARA/Cumhuriyet Nâzım Hikmet ve Piraye Pera’nın Geçmişine ‘Aralıktan Bakmak’ için son günler! “Aralıktan Bakmak” sergisi, Pera’nın geçmişine doğru yolculuğa çıkmak isteyenleri 21 Eylül’e kadar İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde bekliyor. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sosyal, ekonomik ve fiziksel değişimlerin etkisiyle çok boyutlu bir dönüşüm geçiren Pera’nın bir kesitine odaklanan sergi ayrıca, sanal gerçeklik teknolojisi aracılığıyla ziyaretçileri, bugün Pera Mü zesi olarak kullanılan eski Bristol Oteli’nin 100 yıl önceki halini deneyimleme fırsatı sunuyor. Rossolimo Apartmanı’ndan Büyük Londra Oteli’ne, Pera Palas’tan Odakule’ye, Bristol Oteli’nden Tepebaşı Tiyatrosu’na kadar pek çok tarihi yapıyı mercek altına alan sergi, 21 Eylül’e kadar görülebilir. Galeri, pazar günleri hariç haftanın her günü 10:00 19:00 saatleri arasında açık. l Kültür Servisi Aydınlanma öncüsü 1950’den bu yana, Atatürk dönemi Cumhuriyetinin kültür atılımları, iktidara gelenlerce önce eylemsiz kılınmış, fırsat doğunca da kökünden sökülüp atılmıştır. Yönetimi üstlenen Demokrat Parti’nin ilk işi, yıllarca eğitimden yoksun köylü kesiminin çocuklarına öğretim yolu açan Köy Enstitülerini kapatmak olmuştur. Hıfzı Topuz Paris’te yaşarken, Afrika’nın kuş uçmaz kervan geçmez bölgelerine insanlık kültürünü yayan, yazdığı kitaplarla da adını duyuran aydınlanma öncüsü Hıfzı Topuz’a getirmek istiyorum sözü. Topuz’un 14 Temmuz günkü Cumhuriyet’te kültür politikamızla ilgili önemli bir yazısı yayımlandı: “Kültür politikalarına ne zaman sıra gelecek?” Topuz, yazısında 1965 yılından bu yana kültür adına yapılanları özetleyerek, ülkemizde demokrasinin, düşünme özgürlüğünün, yargı bağımsızlığının tartışıldığı bir ortamda, kültür politikasına gerçeğin ışığını tutuyor. Çözüm arayışları Hevesli ama direnci zayıf bir toplumuz. Bir işe coşkuyla başlıyoruz, masallardaki gibi, nice uzun yollar aldığımızı varsayarken, arkamıza dönüp baktığımızda, bir arpa boyu kadar bile ilerleyemediğimizi görüyoruz. Oysa Hıfzı Topuz’un da aralarında bulunduğu girişimcilerce neler yapılmış! Venedik’teki UNESCO toplantısında İnsan Hakları Bildirgesi’nden aktarılarak “Her kişinin bir çalışma hakkı olduğu gibi, kültür hakkı olduğu” da savunulmuş. 1970’te yine Venedik’te düzenlenen hükümetler arasındaki bir toplantıda, o dönemlerde baskıya dayalı rejimlerde kültür politikaları hükümetlerin keyfine göre düzenlendiğinden, “Devlet mi kültür politikalarını saptamalı, yoksa sanatçılar, yazarlar, kültür adamları mı” sorusu tartışılmış. Topuz, konu alanını genişleterek Atatürk’ün, çağdaşlık düşüncesinin kökleşmesi yolunda ne gibi değişimlere imza attığını tarihleriyle sıralayarak son 70 yılda neler yitirdiğimizin dökümünü de yapıyor. Köy Enstitülerinin, Halkevlerinin kapatılmasının, Hasan Âli Yücel döneminde dünya klasiklerinin çevirisinin durdurulmasının yarattığı kültür boşluğuna da değiniyor. Ne yapmalı? Hıfzı Topuz, neredeyse bütün sempozyumların gerçekleştirilmesinde belirleyici görev üstlenmiş. İstanbul Kültür Sanat Vakfı yöneticilerinden Şakir Eczacıbaşı’nın önderliğinde bilim insanları, yazarlar, sanatçılar bir araya gelerek UNESCO konferanslarından esinlenerek, 1998’de önemli kararlar almış. Topuz, partilerin kültüre yönelik görüşlerine de yer veriyor yazısında. Partilerin kimi eskiyi diriltmeyi programının temel maddesi yaparken, başka biri, bizde eksik olanı öne çıkararak, kültürün demokratikleşmesini öne sürüyor. “Milli kültürün korunması” gerektiğini, Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtarılmasını, ifade özgürlüğünün sağlanmasını temel sorun olarak öne çıkaranlar da var. Yazar, bu bağlamda kültürel politikaları yönünden bütün partileri eleştirerek çıkış yolu da gösteriyor: “1970’ten bu yana uluslararası düzeyde örnek gösterdiğimiz toplantılarda hep kültür politikalarının demokratik yollarla ele alınması gerektiği vurgulandı. Düzenlenecek kültür politikaları kongrelerinin mutlaka sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin, kamusal kuruluşların katılımıyla toplanması önerildi.” Uygulama ortada; her örgütün bir yana çektiği bir toplumda kültürel birlik sağlanmaz. Siyasal ya da kültürel kurumlarda, Hıfzı Topuz’un kaygısını duyan kaç kişi çıkar? Maltepe’de görkemli festival açılışı 2. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali, düzenlenen kokteyl ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ile Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da katıldığı açılışla başladı. Başkan Ali Kılıç, geçen aylarda hayatını kaybeden usta tiyatro sanatçısı Tuncer Cücenoğlu adına verilen ödülü, eşi Aygül Cücenoğlu ile birlikte Mustafa Kurt’a sundu. Törende konuşan Kılıç, “Tiyatro festivalimizin bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Birbirinden güzel oyunlarla sizleri buluşturacağız. Sanat adına hayırlı olsun temennilerimi iletiyorum” dedi. l Kültür Servisi ‘60 Yıl 60 Eser’ Resim sanatının usta isimlerinden Devrim Erbil, şiirsel soyutlama ve ikili bakış konularında hazırladığı eserlerin yer aldığı “60 Yıl 60 Eser” sergisiyle, Bodrum Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak. Sergi, 16 Eylül16 Ekim tarihleri arasında Turgutreis’te sergilenecek. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle