24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Soyer: BİR AVUÇ TOPRAK YAPAMAYIZ BAROLARDAN GÖVDE GÖSTERİSİ 6 AĞUSTOS 2019 SALI BEŞ NOKTADA BİRDEN Bursa’nın Orhaneli ilçesi Çivili Mahallesi’nde ormanlık alanda dün saat 09.30 sıralarında çıkan yangın, 10 saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alındı. Bursa Valisi Yakup Canbolat, 5 ayrı noktada başlayan yangında kundaklama iddialarına ilişkin “Konuşmak için erken. Her ihtimal değerlendiriliyor” dedi. l DHA ON NUMARA 04, 05, 06, 08, 11,15, 19, 20, 29, 30, 32, 35, 37, 51, 52, 53, 57, 59, 62,72, 73 ve 77 10 BİLEN: 84 bin 427.55’şer TL (4 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 085.15’şer TL 8 BİLEN: 106.90’ar TL 7 BİLEN: 20.55’şer TL 6 BİLEN: 3.60’ar TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.40’ar TL EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de sosyal medya hesabından, “Biz siyasetle uğraşanlar birçok icraat yapabiliriz. Yol, köprü, bina inşa edebiliriz, ama tek bir avuç toprak yapamayız. Hele ki Kaz Dağları gibi değerli bir varlığın yerine başka hiçbir şeyi koyamayız. Kaz Dağları’nı sarıp sarmalamak için büyüyen bu insanlık mücadelesinin destekçisi olduğumu belirtmek isterim” dedi. Yaşanan katliama barolar da tepkisiz kalmadı. Nöbet eylemine İzmir, Antalya, Bursa, Yalova, Aydın, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Balıkesir, Yalova, Kocaeli, Çanakkale, Düzce, Edirne baroları da katılarak destek verdi. Çanakkale Baro Başkanı avukat Bülent Şarlan’da işletmenin Kaz Dağları’nda siyanürle altın arayarak doğayı katledeceklerini belirtti. Başkan Şarlan, “Siyanürle arama yapacaklarını kabul etmiyorlar. Biz siyanürün zararını biliyoruz. Bunlar doğayı katledecek. Ama bu nun devamına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Kaz Dağları bizimdir Vedat ArIK ATAOL BEHRAMOĞLU Değeri parayla ölçülemeyecek, teraziyle tartılamayacak sevgiler, duygular, bağlılıklar vardır. Annenize, babanıza, çocuğunuza, kardeşinize, eşinize, dostunuza duyduğunuz sevgi öyledir. İnsan olma bilinciniz geliştikçe, duygusal dünyanız derinleştikçe, değeri ölçülemeyecek sevgilerin, bağlılıkların alanı da genişler. İnsan sevgisi, hayvan sevgisi, doğa sevgisi gibi... Vatan sevgisi ise bütün bu sevgilerin en başında, en üstünde yer alır... Bunu gurbette, ülkenizden uzakta, yad ellerde daha çok, daha sık, daha yakıcı hissedersiniz... Bütün dünya bizimdir kuşkusuz. Hepimiz dünyaya aidiz. Ama vatan yine de bir başkadır. Uzak düşüp de ona tekrar kavuştuğunuzda taşını toprağını, kuşunu ağacını, börtüsünü böceğini öpesiniz gelir... Kaz Dağları’nı delik deşik etmeye başlayan altın arama cinayetini durdurmak için KirazlıBalaban Tepe’de örgütlenen büyük kitlesel direnişin ilk konuşmacısı “Hanife Teyze”yi dinlerken aklımdan bunlar geçiyor. Zaten başında yöresel örtüsü, ayağında şalvarıyla, güzelim yöresel şivesiyle konuşan Hanife Teyze’nin söyledikleri de bunlar... “Kaz Dağları anamız, babamız, aşımız, ekmeğimizdir...” diyor. Seni yabancılara kim sattı? “Sen yanacaksın diye yüreğimiz titrerken, seni yabancılara kim sattı” diye hesap soruyor... “Atalarımız bize vatanı nasıl teslim ettiyse, biz de el ele, kol kola, omuz omuza mücadele ederek genç nesillerimize onu tertemiz teslim etmeliyiz” diye haykırıyor... Sahnede, yöresel giyimleri içinde onun arkasında saf tutmuş köy kadınlarının da içinde olduğu binlerce kişilik korodan üst üste tekrarlanan bir haykırış yükseliyor: “Kaz Dağları bizimdir, bizim kalacak!” HHH Bu binleri bulan topluluğun içinde sadece yakınlardan değil, daha da uzaklardan gelen belediye başkanları ve meclis üyeleri, milletvekilleri, CHP il ve ilçe yöneticileri, sadece Çanakkale’nin değil başta İstanbul ve Ankara baroları olmak üzere başkaca baroların mensubu avukatlar; İyi Parti’nin, TKP’nin, ÖDP’nin, çok sayıda dernek ve sendikanın temsilcileri, üyeleri var. Ve kadınlar, bizim kadınlarımız... Pankartlar içinde bir tanesi, açılımı “El Emeğini Değerlendirme Merkezi/Kadın Danışma Merkezi” olan ELDER’inki özellikle dikkatimi çekiyor... Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, daha az genciyle bu büyük direniş topluluğunu oluşturan kitlede kadının ağırlığı, rengi, coşkusu, yaşam enerjisi hemen göze çarpıyor... 26 Temmuz’da başlayan “Su ve Vicdan Nöbeti”nin sözcülerinden genç kız, altın avcısı yabancı şirket ve ülkedeki taşeronlarının Kaz Dağları’ndaki heveslerinden vazgeçip bölgeden çekip gitmelerine kadar bu nöbetin süreceğini bildiriyor... Konunun hem bölge hem ülkemiz bakımından içerdiği tehlikeleri ise Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan ve özellikle de Çanakkale Belediyesi’nin değerli Başkanı Ülgür Gökhan konuşmalarında açık seçik dile getiriyor... Kanada’nın “Alamos Gold” şirketinin, Türkiye’deki taşeron firmalarla yürüttüğü “Kirazlı Projesi” kapsamında, Çanakkale’nin tek ve seçeneksiz su kaynağı Atikhisar Barajı Havzası üzerinde, 200 hektarlık bir orman alanında 195 bin ağaç kesilmiş. Bu ağaç katliamı sonrasında, yurtlarını, yuvalarını yitiren karacalar kendilerini otoyollara vururken kurtlar yakın köylere inerek sadece koyun sürüleri için değil, insanlar için de tehdit oluşturuyor. 41 kuş çeşidi, 10 sürüngen ve 17 böcek türü, bazıları sadece bu yörede yetişen 283 bitki türü yok olma tehdidi altında. Altını çıkarmak için tonlarca patlayıcı kullanılarak 72 milyon tonluk taş, kaya, toprak kazılıp parçalanacak ve sonrasındaki ayrıştırma işlemi sırasında oluşturulacak dev havuzlarda sadece doğanın değil çevredeki tüm canlı yaşamın zehirlenip yok edilmesi demek olan tonlarca siyanür kullanılacak... O devletse biz de milletiz! Yaşanacak bu geri dönüşsüz facia sonrasında emperyalist şirketin elde edeceği lanetli gelirden bu faciaya yol açan, göz yuman Türkiye Cumhuriyeti’nin eline geçecek olan ise bu gelirin yüzde ikisi olacak. Yanlış okumuyorsunuz, yüzde iki... Bir de emperyalist şirketin “Türkler taş taşımakta yani hamallıkta çok becerikliler” övgüsü... İroninin, aşağılamanın bu kadarı, piramitlere taş taşıyan köleler için firavunların aklına bile sanırım gelmezdi... Vatan sevgisinden, vatan duygusundan yoksunlukları her yaptıklarında, her sözlerinde ortaya dökülen bu yönetimden sevgili ülkemiz bir an önce kurtulmalıdır. Bunun yolu ve yöntemi ise devleti ele geçirmiş bu baskıcı güce karşı milletin örgütlü direnişidir. Yine Hanife Teyze’nin konuşmasının sonunda dile getirdiği gibi: “O Cumhurbaşkanı’ysa, devletse, biz de milletiz!” Kaz Dağları için vicdan zinciri oluşturan sanatçısından avukatına, çocuğundan belediye başkanına kadar yüzlerce kişi, ağaçların kesildiği alana girdi, katliamın durdurulmasını istedi MEHMET İNMEZ Türkiye’nin oksijen depolarından Kaz Dağları’na yapılmak istenilen altın madenine karşı başlatılan “Büyük Su ve Vicdan Nöbeti” eylemine binlerce yurttaş katıldı. CHP’li vekillerin destek verdiği eylem Ölüler altın deBalabanmevkiindetoplananlar,2kilometre yürüyerek işletmenin bulunduğu ve ağaçların kesildiği alana girdi. Türk bayrakları ve pankartlarla yürüyen eylemciler, “Akciğerlerimiz sökülüyor”, “Kaz Dağları ölmesin”, “Doğayı katledenler vatan hainidir”, “Doğa en şefkatli annedir”, “Ölüler altın takmaz” sloganları attı. Katliamın dur takmaz durulmasınıisteyenlereCHPmilletvekille ri, belediye başkanları, 20 ilden baro baş kanları, sanatçılar, yerel ve ulusal basın ŞANTİYEYE KİLİT VURDULAR temsilcileri eşlik etti. Alana giren eylemciler, yanlarında getirdikleri fidanları, kesilen ağaçların yerine dikti. 5 saat süren eylem olaysız sona erdi. Eylemin sonlarına Eylemin sonlarına doğru, Tarım Ormanİş Sendikası temsilcisi Kamil Aru beraberindeki heyetle birlikte şantiyeye gelerek kapısını kilitledi. Aru “Bu alanda usulsüz olarak ormanlık alan tahrip edildi. 200 bin ağaç katledildi. Dolayısıyla biz bugün bu sahayı kilitliyoruz. Böyle bir hakkımız var. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Doğayı katleden şirket hakkında 6831 Orman Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği suç zaptı düzenleyip Cumhuriyet Savcılığı’na vereceğiz” diye konuştu. Bu arada eylem sırasında çamura saplanan oğlak kurtarıldı. doğru da Tarım Ormanİş Sendikası temsilcileri, “Burada ağaç katledildi. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve şantiyeye kilit vuruyoruz” diyerek şantiyenin kapısını kilitledi. Şantiyede çalışmalar durduruldu. Fidan diktiler Görevlilerin ve jandarmanın önlem aldığı bölgede, eylemciler ağaçların kesildiği yer lere yanlarında getirdikleri fidanları dik ti. Alanda 7’den 70’e her yaştan çevreci bu lunurken, bazıları da çocukları ile eyleme destek oldu. Tiyatro sanatçıları da giydikle ri kostümlerle çevre kirliliğine ve yaşana cak katliamlara dikkat çekti. Desteğe gelen ler arasında olan sanatçılardan Sadık Gür büz kalabalığa seslendi. Daha sonra ise ya zarımız Ataol Behramoğlu şiir okudu. Et kinlikte çevrecilerin kaleme aldığı “Kaz Dağları Andı” da okundu. ‘İki kaz güdemeyenlere teslim etmeyeceğiz’ Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda konser veren sanatçı ZülfÜ Livaneli, doğa harikası Kaz Dağları’nda altın madeni faaliyetlerine tepki gösterdi. Livaneli, “Kaz Dağları’nı kazlara teslim etmeyeceğiz. İki kaz güdemeyenlere teslim etmeyeceğiz” dedi. Livaneli UNESCO Genel Direktörü’ne Kaz Dağları ile ilgili bir mektup gönderdiğini de dile getirdi. Livaneli’ye çiçek vermek için konser sonrası sahneye çıkan Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran ise “Kaz Dağları’nda yetişen kır çiçeklerimizi türkülerimizle yaşatacağız” dedi. Defolun gidin Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, firmanın ve yetkililerin “siyanür kullanmayacağız” açıklamasının yalan olduğunu söyledi. Gökhan, “Ey dindar geçinenler, sözüm size. Allah’ın yarattığı doğayı, hayvanatı, bitkiyi yok ediyorsunuz. Allah da sizi bildiği gibi yapsın. Bizi kandırmaya çalışıyorlar. Etrafımızı görüyorsunuz. Ağaç kıyımı devam ediyor. Bakan, oraları ‘Kaz Dağı değil’ diyor. Ben de diyorum, tam da Çanakkale’nin su kaynaklarının başı burası. Bunlar bir de devletten yatırım teşviki alıyorlar, vergi ödemiyorlar, muaf olacaklar. Buradan çıkacak altının sadece yüzde ikisini ödeyecekler. Defolun gidin! Anayasal suç işleniyor. Ama devlet görevini yapmıyor” dedi. Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eği Üstü altından tim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (TezKoopİş), Kaz Dağları’nda yürütülen ve doğa değerli katliamına dönüşen altın arama faaliyetine tepki gösterdi. TezKoopİş Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, “İnşaat ve maden sektörleri üzerine kurulu, ranta dayalı ekonomi anlayışına son verilmelidir” dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yaptığı yazılı açıklamayla, yetkilileri göreve çağırdıklarını belirterek “Kaz Dağları’nın üstü ‘Altın’dan daha değerlidir” dedi. l ANKARA İSTANBUL ‘BU TOPRAKLARA VE HALKA İHANET ETMEYİN’ nKKlrlİBbddaineaaiaiuaars.nmsrzıafTelnhaeaenıaDdeednrndripacüaeablkaeeğilntiamkknteçliynaemazıdigızr’srlTyiieılişüinl’ınanaenkıkzridpndseenbkzoetaltHaeiiıdirslmğknymageyoıetselaTğeeKpitarnleayiraaçnyimvseaye,zklıeenğkloneeDatlarıdybboeş,amçfyaıişğtğmr’laatlaşalleipualdrndrrariıarialah,d.ltaıreıA,iAaao#rlnna“ıllKri,dltvRn,miaıakaeenkağteznasüneagiDstonçltpçeiütaliilüa’kunkeçklğerirğnalvfhüırer.eteı,nurrüsıdraırn.t nnaetbeirtmsddyulnYsneoıeieğoaien?lnyyteşrrtıuHleiaarveasninrapeandraaal?amrviiyklirrouenVbıatatnnnıiıraüakrkhmotvb.lr.kakayteRauKakeınlkryaalekndtie”anproıniamnnıtidpykştfıdiesailrakçnakaaehdlieieknkhzgdennntleieilabıdbadteğlrlugiiserieılanieısentnrdladorvlsioisyinapnenakağeı.rdtupvbhataaSelkuaiğlibirkaisrzlnlıkiaudtninllaleıeityeedınrs,lrdoriııeıbvad.z,lirköamaokblelatyeğemuilarhanral.nauiarı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle