Katalog

20 AĞUSTOS 2019 SALI SALDA İÇİN topu Ankara’ya attı Isparta İdare Mahkemesi, Salda Gölü’nde millet bahçesi projesinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davayı yetki yönünden reddederek dosyanın Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ihalesi hakkında ay başında dava açılmıştı. l DHA ON NUMARA 03, 07, 10, 12, 17, 20, 22, 26, 28, 35, 38, 42, 45, 49, 50, 61, 62, 70, 72,74, 77 ve 78 10 BİLEN: 172 bin 444.25’şer TL (2 kişi) 9 BİLEN: Bin 377.55’şer TL 8 BİLEN: 89.50’şer TL 7 BİLEN: 18.45’şer TL 6 BİLEN: 3.70’şer TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.35’şer TL EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ECE KURTULUŞ HATTUŞA’YI VERMEYİZ Nazi Porsche’si Müzayede çeviri skandalı Ferdinand Porsche tarafından 1939’da Nazi yönetiminin isteği üzerine tasarlanan ve en az 20 milyon dolara alıcı bulması beklenen Type 64 model yarış arabası, Kaliforniya’daki müzayedede yaşanan karışıklık nedeniyle satılamadı. Müzayedeyi yöneten kişinin 13 milyon dolar sözü, İngilizcedeki thirteen (13) sözcüğüyle thirty (30) kelimelerin benzerliği nedeniyle ekrana 30 milyon dolar, 17 milyon dolar (seventeen) sözü de 70 milyon dolar (seventy) olarak yansıtılınca açık artırma durduruldu. Müzayedeye katılanlar, açık artırmayı düzenleyen Sotheby’s şirketini alkışlar ve ıslıklarla protesto etti. l BBC SEYFETTİN METE Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Boğazkale’nin (Hattuşa) Çorum’dan alınıp Yozgat’a bağlanacağı yönündeki iddialar iki şehir arasında krize neden oldu. Yozgatlıların Boğazkale’yi kendi şehirlerine bağlanması talepleri Çorumluları kızdırdı. Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” sözünü anımsatarak “Çorum sınırlarıyla bölünmez bir bütündür. Bir karışını kimse bir yere bağlayamaz. Eğer böyle bir durum gündeme gelirse birlikte eylem yaparız. Her eylem bizi yeniden diriltir” diye tepki gösterdi. Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, “Çorum sınırlarıyla bölünmez bir bütündür. Eğer Hattuşa’yı oraya bağlarlarsa Çorum’u da bağlasınlar. Hititler bir medeniyetti, sonrasında Romalılar geldi, Bizanslılar geldi, Sel çuklu geldi, Osmanlı geldi, Türkiye Cumhuriyeti geldi. Hititler de bizim, Selçuklu da, Osmanlı da, Türkiye Cumhuriyeti de. Hattuşa’ya Allah’ın izniyle yan bile bakamayacaklar” dedi. Kendisinin de yıllarca sivil toplum kuruluşlarında görev aldığını belirten Aşgın, “Gerekirse eylem de yaparız, ilimizin hakkını her platformda savunuruz” diye konuştu. Bardak taşar Gazeteci Mehmet Yolyap ise tepkisini özetle şöyle dile getirdi: “Komşu Yozgat, Ankara’daki siyasi gücü nedeniyle ‘fevkalade himayeye mazhar’ konumunu güçlendirerek sürdürüyor. Siyasi güçlerine güvenen bir kısım Yozgatlıların ‘Boğazkale’yi Yozgat’a bağlama’ hayallerini yeniden ifade etmeye başladıklarına tanık oluyoruz. Sakın ha Yozgatlı dostlar. Aklınızdan bile geçirmeyin. Bunun dillendirilmesi bile ‘bardağı taşıran son damla’ olur, bunu herkes bilsin.” ÇaBkroaoavrğsugaımnazdksıaaYleozgat Çocuklarla Kaz Dağları’nı 1 hektar bile çizdi yanmayabilirdi THK’nin eski başkanı Karakuş: 3. Edremit Kitap Fuarı’nın ikinci gününde usta ressam Bedri Baykam, Kaz Dağları direnişine destek için çocuklarla birlikte 15 metrelik bir tuvale Kaz Dağları’nı çizdi. “Kaz Dağları’nın üstü altından değerlidir” başlığının öne çıktığı etkinlikte ressam Bedri Baykam ve öğretmenlerinin denetiminde yüze yakın çocuk ile birlikte resmi 3 saat içinde tamamladı. Resim tamamlandıktan sonra sanatçı Necati Şahin’in yönettiği söyleşide konuşan Bedri Baykam, “Bugün Edremit Belediyesi’nin çok güzel bir organizasyonuyla yüze yakın çocuğumuzla Kaz Dağları için bir duyarlılık projesi olarak 15 metrelik bu resmi beraber yaptık. Bu resmi yarınlarımızı temsil eden çocuklarımız yaptı. Çocuklar, kendi geleceklerinin bilinciyle ta Bedri Baykam rihi korumak için, havayı, oksijeni, ormanları, yeraltını, yerüstünü, bitkileri, hayvanları, koruma sorumluluğuyla, sevgiyle bu resmi yaptılar. Çok keyifli bir organizasyondu. Umarım bütün belediyeler Edremit gibi, buna benzer duyarlılık projeleri yaparlar” dedi. l BALIKESİR / Cumhuriyet Tüm Türkiye’nin vicdan nöbeti KAZ DAĞLARI’NA ÇIKARMA CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir’de birlikte çalışmalar yürüttüğü gönüllü kadın saha ekibiyle beraber Kaz Dağları’na, Su ve Vicdan Nöbeti’ne destek olmaya gitti. CHP Balçova ilçe örgütü de Kaz Dağları’na giderek fidan dikti. İki otobüs, toplam 80 gönüllü kadın ile Kaz Dağları’na giden Murat Bakan, “Kaz Dağları, Munzur, Cerattepe, Murat Dağı gibi bölgeler hem kendi bölgesi hem dünyadaki yeri açısından çok çok özel bölgeler. Doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, mitolojisiyle eşsiz değere sahip, miras niteliğindeki yerler. Buraların bu şekilde yağmalanması, geçmişimize de geleceğimize de çok büyük bir ihanettir. O nedenle ‘Kaz Dağları hepimizin, tüm Türkiye’nin vicdan nöbeti” diyoruz” diye konuştu. l İZMİR/Cumhuriyet Yangında ilk yarım saat çok önemli, uçaklar yangın bölgesine helikopterden 3 kat daha hızlı ulaşıyor, su boşaltma kapasitesiyle daha başlangıçta yangını söndürüyor 1 metrekaresi imara açılmayacak Tunç Soyer 2 gündür yanıyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de meydana gelen orman yangınlarında yanan alanların imara açılmayacağını söyledi. Büyük bir ağaçlandırma kampanyası başlatacaklarını söyleyen Soyer, “Belediyemizde çalışan her personel adına bir fidan dikerek işe başlayacağız. Yanan yerlerin bir metrekaresini bile imara açmayacağız. Alanların ağaçlandırılması için halkımızın da katılacağı bir kampanya başlatmaya hazırız” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet İzmir ve Muğla’da iki gün boyunca süren yangınlar Karabağlar dışında kontrol altına alınabildi. İzmir Karabağlar’da önceki gün başlayan ve şiddetli rüzgârın etkisiyle büyüyüp Menderes ve Seferihisar yönüne ilerleyen yangını söndürme çalışmaları dün gece boyunca devam etti. Yangınının akşam saatlerinde Menderes ilçesinin Yeniköy ve Bahçecik mahallelerine yaklaştığı bildirildi. İzmir ve Muğla’daki yangınlarda 500 hektara yakın alan zarar gördü. Ege Bölgesi’ndeki yangınlara, 24 helikopterle müdahale edildi. Muğla ve İzmir’de son iki günde yaklaşık 500 hektar orman yandı. Son yılların en büyük yangınları yaşanmasına ve binler ce hektar ormanın canlılarla birlikte kül olma sına rağmen, Orman Bakanlığı’nın söndürme işinde uçak kullanmama sı tartışma konusu... Oysa Türkiye’nin yangınla mü cadelede gelişmiş olanakları var. Türk Hava Kurumu’nda 6 sı faal 9 uçak, Türk Hava Kuvvetleri’nde ise 6 adet devasa yangın söndürme Tuncay Mollaveisoğlu uçakları bulunuyor. İzmir ve Muğla yine alev alev yanarken THK’nin eski başkanı Karakuş’u aradım. “Son yangınlarda uçaklar kullanılsaydı ne olurdu” diye sordum. Ya nıtı “Değil 500 hektar 1 hektar bile yanmazdı” ol du. Karakuş, yangınlara müdahalede ilk yarım sa atin çok önemli olduğunu, uçakların yangın böl gesine helikopterlerden 3 kat daha hızlı ulaştık larını, daha yüksek su boşaltma kapasiteleri ile alevleri başlangıçta söndürdüklerini anlatıyor. Marmaris 3 gün yandı “Uçak olmadan yangınla mücadele edilemez” diyen Karakuş, çok çarpıcı bir olayı paylaşıyor; “2002’de Marmaris’teki bir orman yangınında Bakanlık sadece helikopterleri denemek istedi. Beni arayıp “THK uçakları bu yangına karışmasın” dediler. Marmaris tam üç gün yandı ve alevler kontrol edilemeyince bizi yeniden göreve çağırdılar. Biz müdahale edince söndürdük. Tam 165 yangına uçaklarımızla müdahale ettik ve tamamını kısa sürede söndürdük.” THK’nin de uçağı var Yalnızca THK de değil, Türk Hava Kuvvetleri’nde de 6 adet yangın söndürme uçağı var. C130 tipi uçakların beşi Türk Hava Kuvvetleri’nin Kayseri’deki ikbal bakım merkezinde yangına müdahale için geliştirilmiş. Tek bir uçak 12 ton su taşıyabiliyor. Eskiden yangınlara müdahale eden Türk Hava Kuvvetleri de bu çok önemli ulusal problemin dışında tutuluyor. Türkiye’nin hem hava kuvvetleri hem de yangın söndürmede uluslararası başarılara imza atmış Türk Hava Kurumu uçakları olmasına rağmen, Orman Bakanlığı’nın söndürme işinde özel şirket ısrarı merak konusu. Türkiye’nin ciğerine mevsimin en büyük ateşinin düştüğü gün Muğla’daydım. Helikopterler yangına müdahale ediyor ancak önceki yıllardan alışık olduğumuz uçaklar görünmüyordu. Alevler 3 günde zor kontrol edilebilmişti. “Uçaklar neden yok” sorusunun ardına düşmüş ve gündem yaratan skandallar zincirini ortaya çıkarmıştık. Orman Bakanlığı, Türk Hava Kurumu’ndan uçak kiralamamış, yangın söndürme işini özel bir şirkete devretmişti. Yangın söndürme işi ile ilgisi olmayan firma ise yurtdışından helikopter kiralayarak bakanlık ile özel bir sözleşme yapmıştı. Helikopterlerin çam yangınlarını söndürmek bir yana yangını daha fazla büyüttüğü, bakanlığın “pahalı” bulduğu THK uçaklarının piyasa fiyatının altında olduğu, THK’nin; “Bakanlık isterse yangına müdahale ederiz, para mesele değil” isyanı, Cumhuriyet’in manşetlerinde yer aldı. Orman Bakanlığı her geçen gün yenileri meydana gelen yangınlarda, uçakları hâlâ neden kullanmıyor? l İZMİR CHP MECLİS’E TAŞIDI CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, bayram boyunca Kütahya, Çanakkale, Muğla ve İzmir’de meydana gelen orman yangınlarına THK’ye ait uçakların hazır beklemesine rağmen neden çağrılmadığını TBMM’ye taşıdı. Eski CHP Trabzon Milletvekili, CHP Parti Meclisi üyesi Haluk Pekşen, “Şu an açıklanan alandan daha fazla alan yanmıştır. Ayrıca, dünyanın bütün ülkelerinde yangın söndürme işlemi uçaklarla yapılır. Soğutma ise helikopterle yapılır. Söndürme işlemi özel sektörle yapılamaz. Ben bütün orman yangınlarına şüphe ile bakıyorum” değerlendirmesinde bulundu.