Katalog

4 19 AĞUSTOS 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER FETÖ’nün ‘Emniyet mahrem yapısı’nın bilinmeyenleri mahkeme kararında ortaya çıktı Mahrem imamların Tarihinekör, hiyerarşik kodları coğrafyasına nankör... Ağacı kesen testere gıcırdıyordu. Yanımdaki köylü bana döndü. “Bu ses destere sesi değil bey” dedi. “Ağaç inliyor, onun sesi.” Ağaç inliyordu ve biz onun sesini duyamıyorduk. HHH Ülkemiz tarihine kör, coğrafyasına nan kör bir yönetimin elinde acı çekiyor. Kaz Dağları olayı tek başına bir olay de FETÖ’nün Emniyet’e ilişkin yapılanmasını 7 bölge ve 10 ana temsilcilik üzerinden oluşturduğu belirtildi. Hiyerarşik yapıyı belirlemek için de “AAA”, “AA”, “A”, “BB”, “B” ve “C” şeklinde sınıflandırmaya gittiği bildirildi. Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Emniyet mahrem yapılanmasında bulunduğu tespit edilen Ercan Şahin’e verilen 16 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararında, örgütün “emniyet mahrem yapılanmasına” ilişkin yeni ayrıntılar yer aldı. Kararda, “FETÖ’nün Emniyet mahrem yapılanmasının” 7 büyük bölge ile bunlara bağlı küçük bölgeler ve 10 ana temsilcilikten oluştuğu belirtildi. FETÖ’nün, “mahrem imamları” arasında hiyerarşik yapıyı belirginleştirmek amacıyla da “AAA”, “AA”, “A”, “BB”, “B” ve “C” şeklinde sınıflandırmaya gittiği bildirildi. ‘4 bölgeden sorumlular’ l Türkiye genelindeki 5 büyük bölgenin en başındaki kişi olan temsilciler doğrudan emniyet imamına bağlıdır ve kendilerine bağlı 4 küçük bölgeden sorumludur. Küçük bölgelerin en başındaki isim genel müdür, illerin en üstündeki kişi ise müdür olarak adlandırılır. Genel sekreter, büyük bölgede amir ve memurlar için temsilci adına personel, evlilik, mali konular ve örgüte yeniden kazandırılması gereken kişilerle ilgili işleri takip edip raporlarken, küçük bölge sektereri ise küçük bölgede, il sekreteri ise illerde genel sekreterin ilgilendiği işleri yapar. Rehberlikçi/ramcı, hem mahrem ağabeylerin hem de EGM personelinin yıllık faaliyette bulunması gereken dini konuları belirleyerek yönlendirirken bi lişim/ATM/sosyal medyadan sorumlu kişi ise örgüt üyelerinin dijital anlamda tedbirli olup olmadıklarını kontrol eder, ayrıca örgütsel faaliyetler için sosyal medyayı da etkin kullanırlar. “Öğretmen” olarak adlandırılan kişiler ise FETÖ mensubu EGM personeliyle bire bir ilgilenen ve örgütsel talimatları doğrudan ileten mahrem imamlardır. l Emniyet mahrem yapılanmasındaki sözde üst düzey yönetici ve mahrem imamlar sorumluluklarına göre ayrıca harflerle kodlanarak bu kişiler arasındaki hiyerarşi belirlenmiş. “AAA” temsilciyi, “AA” genel müdürü, “A” müdürü, “BB” okul biriminde görevli müdür yardımcısını, “B” müdür yardımcısını ve zümre başkanını, “C” ise öğretmeni ifade ediyor. ciliği” suçundan verilen 16 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararında FETÖ’nün Emniyet mahrem yapılanmasının, gizli tanık “Garson”un Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiği iki SD karttaki bilgiler doğ masında yer alan mahrem imamlar ve üst düzey örgüt yöneticilerinin kod isimlerinin yanı sıra geçmişteki görevleri, operasyonel telefon hat numaraları ile özel hayatına ait bilgilerin yer aldığı belirtildi. Ge ra, Marmara, Ege, Erzurum, Gaziantep, Polis Akademisi ve polis kolejleri ile polis okulları olarak belirlendiği kaydedildi. FETÖ’nün Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde örgütlenmesinin 10 ana temsilcilik şeklinde olduğu belirtilen kararda, özetle şu tespitlere yer verildi: l FETÖ’nün Emniyet içindeki yapılanması, Ankara, İstanbul/Marmara, İzmir/Ege, Gaziantep, Erzurum, polis Akademisi ve polis kolejleri, polis okulları, İstihbarat Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlar (KOM) ve Terörle Mücadele (TEM) olarak 10 ana kısımdan oluştu. Bu kısımların üstünde bunları yöneten ve “EGM’yi yöneten imam” olan bir birim ağabeyi vardı. l Emniyet imamına bağlı çalışan sekreter, FETÖ’nün mali ve personel yapısını takip eder. Temsilciliklere bağlı küçük bölge mesulü/genel müdürü vardır. Her temsilciliğin altında dörder küçük bölge bulunur. l Örgütün mahrem yapılanmasında görev alan imamlara sorumlulukları ve hiyerarşik konumlarına göre temsilci, genel müdür, müdür, ge ğildir. Ülkenin her yöresi maden çıkarma ruhsatı almış özel şirketlere kim bilir neler karşılığında peşkeş çekilmiş durumda. Bu özel şirketlerin her zaman iktidar yakınlarının olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bakınız, büyük kentlerimiz “kentsel dönüşüm” etiketi altında yüksek beton yapılarla dolduruldu. Kentlerde de ağaçlar kesildi, topraklar kazıldı, beton yapılar yükseldi. Hiçbir yerde bir “botanik bahçesi” açıldı mı? Oysa, büyük kentlerde, örneğin İstanbul’da onlarca büyük botanik bahçesi olmalıydı. Ülkemizin ağaç çeşitleri, farklı bitkileri, her yöremizin çiçekleri bu bahçelerde yetiştirilmeli çocuklarımız, büyüklerimiz bu bahçelerde doğanın güzelliklerini görmeliydi. Ağaçlar, yapraklar, doğanın yeşil canlıları kentlerin oksijen kaynaklarıdır. Bu kaynakları yok etmek en değerli yaşam maddesini, oksijeni yok etmektir. Yapılan yüksek beton yapıların yörenin hava akımlarını nasıl engellediği düşünülüyor mu? Hayır, akla bile gelmiyor. Ancak, bunların bedeli astım hastalarıyla, solunum güçlükleriyle ödenmektedir. Bugün İstanbul’da en az 20 milyon insan yaşıyor. Ülke nüfusunun dörtte biridir. Bu insanlar modern bir kentte mi yaşıyorlar? Yoksa, beton yığınlarının içinde yaşamaya mı çalışıyorlar? Ülkenin yeşil coğrafyası, bu gerçeğe Gerekçeli karar rultusunda deşifre edildiği bildirildi. rekçeli kararda, FETÖ’nün Emniyet nel sekreter, küçük bölge sekreteri, il Karttaki verilerde örgütün yapısı, iş mahrem yapılanmasının, 7 büyük sekreteri, rehberlikçi/ramcı, bilişim/ nankör iktidarların elinde yolundu, kazıldı, verimsiz bir toprak yığınına dönüştü. Anadolu Ajansı’nın haberine göre leyişi, mali kaynakları, kamu kurum bölge ve bunlara bağlı küçük bölge ATM/sosyal medya, zümre başkanı/ Yüzyıllık zeytin ağaçları kesilerek top FETÖ’nün emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığı belirlenen Ercan Şahin’e “silahlı terör örgütü yöneti larına sızma stratejisi ve kendisinden olmayanlar üzerinde oluşturduğu baskı, örgütün Emniyet yapılan ler ile 10 ana temsilcilikten oluştuğu ifade edildi. Buna göre “büyük bölgeler,” Anka müdür yardımcısı ve öğretmen gibi unvanlar verilir. l ANKARA / Cumhuriyet rak siyanürle zehirlendi. Zeytin gibi, zeytinyağı gibi bir ulusal servetin köküne balta vuruldu. Ormanlar, ağaçlarıyla, hayvanlarıyla, çiçek leriyle, arılarıyla bir ülkenin gerçek servetidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ABD’ye kaçtığı tespit edilen Kılıç ve Uçar uzun yıllar Gökçek’le çalışmış Bu servetin değerini bilmeyenler, ülkelerine kötülük etmektedirler. Gökçek’in FETÖ’cüleri Ülkenin coğrafyasına nankör olanlar, tarihine de körler. Ümmetçiler bir Osmanlı hayali içindeler. Osmanlı hayali mi? HHH Üç padişah, birbirini izleyen tarihlerde “teceddüt (yenilik)” yapmak istediler. İste diler, çünkü artık Osmanlı orduları gücünü Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, belediyede uzun yıllar birlikte çalıştığı bürokratlarının “FETÖ imamları olduğu” ortaya çıktı. Gökçek’in başkan olduğu dönemde Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olan Kamil Kılıç ile Mali Hizmetler Daire Başkanı olan Hasan Uçar’ın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ABD’ye kaçtığı tespit edildi. Ayrıca Uçar’ın 15 Temmuz sonrasında da belediyede görev yaptığı belirtiliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası “FETÖ’nün Ankara’daki imamlarından” olduğu ortaya çıkan Kamil Kılıç ve Hasan Uçar’ın, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le uzun yıllar görev yaptığı ortaya çıktı. Gökçek’in belediye başkanı seçildiği 1994 yılında belediyede çalışmaya başlayan Kılıç’ın, 1725 Aralık sonrasında da “genel sekreterlik” görevine 4 ay daha devam ettiği belirlendi. 2014’teki yerel seçimlerde de aktif görev aldığı ileri sürülen Kılıç’ın, “Ankara’daki FETÖ yandaşı işadamları ve müteahhitler ile belediye arasında da köprü görevi gördüğü” ifade ediliyor. Ayrıca eski Etimesgut Belediye Başkanı Serhat Kemal Yılmaz’ın da “Kılıç öncülüğünde oluşan bir grup iş insanına, Etimesgut’ta büyük değer taşıyan Bağlıca’daki bir bölgeyi vermeyi reddettiği için kumpasa uğradığı ve bu nedenle 8.5 Arınç’tan FETÖ’ye ‘mesaj gibi’ ziyaret Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, FETÖ’den hüküm giyen ve yurtdışına kaçan Mehmet İşler’in Kırıkkale’deki pastanesine önceki gün bir ziyaret daha yaptı. Arınç geçen yıllarda da Mehmet İşler’le samimi görüntüler vererek, “Değerli dostum” demişti. Arınç, ziyarete ilişkin “Eskiye dayanan dostluk” dedi. Hakkında FETÖ’den tutuklama kararı verilen pastanenin sahibi Mehmet İşler firar etmişti. Mehmet İşler’in bir oğlu FETÖ’den halen tutuklu bulunuyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Bülent Arınç pastane ziyaretinin sebebini “Tokat’tan dönerken eşimle birlikte uğradık. Hanımefendi de oradaydı. Gizli saklı bir ziyaret değil. Bundan özel bir anlam çıkarıp başka yerlere çekilmesin” sözleriyle açıkladı. Arınç, 2013 ve 2016 yılında da İşler ailesini ziyaret etmişti. l ANKARA / Cumhuriyet kaybediyordu. Yeniçeriler esnaflığa başlamışlardı, disiplini kaybetmişlerdi. III. Selim, tahta 1789 yılında çıktı. Bu tarih Fransa’da ihtilalin başladığı yıldır. Bu padişahın yapmak istediği yenilikler “din elden gidiyor” diyen softalarla “istemezük” diyen yeniçeri ağaları tarafından engellendi. III. Selim öldürülmüştür. Yerine geçirilen IV. Mustafa’dan kısa bir süre sonra II. Mahmut 1808’de tahta çıktı ve 1839 yılına kadar hüküm sürdü. Bu yenilikçi padişah Tıbbiye’yi kurmuş, “mühendishane”yi kurmuş, modern kurumları ve yöntemleri ülkeye getirmiştir. 1839’da tahta çıkan Abdülmecit de yenilikleri sürdürmüştür. Şimdi bugünün Osmanlıcıları, üniversitenin yerine medreseyi, modern tıbbın yerine sülükçülük ile hacamatçılığı getirerek Osmanlı yenilenmesinin de gerisine hevesleniyorlar. Tarihine kör olmak da işte budur. HHH Tarihine kör, coğrafyasına nankör bir iktidar olmamalı. Bir iktidar ülkenin doğal hazinesine sahip çıkmalı. Millet diyorsunuz, orada, ormanlarda. Görünüz. Vatan diyorsunuz, orası. Topraklar, sular, hava. Görünüz. İnsanlar diyorsunuz, doğanın içinde, doğanın yanında. Görünüz. Eğer görmüyorsanız, gidiniz. Yerinize bunları görenler gelecektir. Biliniz... ay hapis yattığı” belirtiliyor. Kasa da imamda(ymış)! Gökçek döneminde, “belediyenin bütçesini kontrol eden” Mali Hizmetler Da BakanlıK AKP’Yİ GİZLEDİ ire Başkanlığı’nın başındaki Hasan Uçar’ın da yine “FETÖ’nün Ankara’daki imamlarından” olduğu ifade ediliyor. Belediyede 2004 yılında göreve başlayan Uçar’ın da Kılıç gibi 1725 Aralık sonrasında belediyedeki görevine devam ettiği ve 4 ay sonra Fen İşleri Daire Başkanlığı bölümünde görevlendirildiği kaydediliyor. 2017 yılında çıkarılan 657 sayılı KHK ile işten atılan Uçar’a ayrıca belediye şirketlerinden BELKA AŞ’de, görevi sırasında, özel bir oda tahsis edildiği de ortaya çıktı. BELKA AŞ’de Uçar için tahsis edilmiş olan bu odanın ise 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kapatıldığı belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı kitapta, FETÖ’nün 2000’li yıllarda hızla güç kazandığı belirtilerek yaptığı eylemler sıralanırken, buna AKP’nin katkısı göz ardı edildi HÜSEYİN HAYATSEVER İçişleri Bakanlığı tarafından ulus lararası kamuoyuna FETÖ’yü anlatmak için hazırlanan kitapçıkta itiraf niteliğinde tespitler yer aldı. Kitapta FETÖ’nün en hızlı büyümesini 2000’li yıllarda yaşadığı, kumpas davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) ya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen hafta 11’inci Büyükelçiler Konferansı kapsamında basına kapalı olarak yaptığı konuşmadan önce büyükelçilere dağıtıldı. Kitapta, “FETÖ’nün 2000’lerde muazzam bir güç kazandığı” belirtilirken “Devlet kadrolarına 30 yıldan fazla süren yerleşme süreci 2000’lerde meyvesini verdi. Örgütün nin zirve yaptığı, etkisinin ve egemen davaları sayılırken “FETÖ, değişik rüt liğinin hem kamu hem özel sektörde belerdeki askerleri kum arttığı bir dönem oldu” tespiti ya pas davalarıyla tasfi pıldı. Buna karşın AKP’nin bu Özensiz dil ye ederek TSK içi dönemde devlet kadrolarını ne kendi unsurla FETÖ mensuplarına açtığından söz edilmedi. Tartışmalı iddialar Kitapta, FETÖ’nün 15 İngilizce olarak hazırlanan kitabın dilinin özensiz olduğu gözlemlendi. Türkçe’den İngilizceye yapılan çeviride birçok basit hata ve motamot çeviriyle karşılaşılırken rını yerleştirdi. Bu yolla çeşitli görevlere gelen FETÖ mensupları 15 Temmuz Temmuz darbe girişimi ön özellikle uluslararası kamuoyuna hain darbe gi cesi eylemlerinden söz edi FETÖ’yü anlatmak için hazır rişiminde etkin lirken tartışmalı ve kanıtlanmamış iddialara da yer veril lanan kitaptaki özensizlik rol oynadı. Gaze dikkat çekti. teciler, aydınlar ve ABD’ye kaçtılar “FETÖ’nün etkin isimleri” olarak yıllarca belediyede kritik görevlerde yer alan Kamil Kılıç ve Hasan Uçar’ın, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından ABD’ye kaçtığı belirlendi. Kılıç ve Uçar’ın hâlâ yurtdışında oldukları da ediliyor. l ANKARA / Cumhuriyet pılan tasfiyelerin 15 Temmuz darbe girişiminin yolunu açtığı vurgulanırken, bu süreçte “AKP iktidarının FETÖ’nün önünü açtığı” gerçeği özenle gizlendi. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve bu yıl 15 Temmuz’da İngilizce olarak “Fetullahist Terror Organization (Fetullahçı Terör Örgütü) FETÖ” başlığıyla yayımlanan 205 sayfalık kitap, yargı, silahlı kuvvetler ve birçok stratejik kuruma sızması çok kolaylaştı. Kuruluşundan bu yana iktidarın, güçlünün ve kazananın yanında yer almaya çalışan FETÖ, 2002’de tek başına iktidara gelmeyi başaran AK Parti’ye destek vermeye özen gösterdi. Bu dönem, örgütün ekonomik ve istihbarat gücü, insan kaynağı, iç ve dış örgütlenmesi di. FETÖ’nün “devlete ve hükümete karşı saldırılarından birinin” Gezi Parkı Direnişi’nde toplumsal kargaşa yaratma çabası olduğu öne sürülürken, 68 Ekim 2014’teki Kobani olaylarını da FETÖ’nün desteklediği ifade edildi. FETÖ’nün darbeye hazırlık faaliyetleri arasında Atabeyler, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi kumpas özellikle TSK mensuplarının yargılandığı bu davaların temel amacının, TSK’yi yasadışı yollarla kontrol altına almak ve 15 Temmuz darbe girişimini hazırlamak olduğu daha sonra anlaşıldı” tespitine yer verildi. Buna karşın AKP iktidarının kumpas davalarına verdiği siyasi destek kitapta yer almadı. l ANKARA