28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 318 AĞUSTOS 2019 PAZAR YILDIRIM, HEYELAN! Kastamonu, Çorum ve Sinop için gök gürültülü kuvvetli sağanak uyarısı yapıldı. Yurttaşlar sel, su baskını, yıldırım, heyelan gibi yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarıldı. 260/1 7 0 330/2 5 0 240/2 0 0 310/1 8 0 270/1 8 0 300/1 3 0 320/1 3 0 220/1 4 0 340/2 3 0 340/2 3 0 250/1 8 0 320/2 2 0 290/1 8 0 330/2 4 0 210/1 4 0 200/1 5 0 240/1 9 0 400/1 9 0 210/1 4 0 280/1 8 0 310/2 3 0 320/2 4 0 TARİHTE BUGÜN 1850: Fransız yazar Honoré de Balzac (51), Paris’te yaşamını yitirdi. 1920: ABD’de kadınlara oy hakkı tanındı. 1961: Türkiye’de ilk kez bir banka soyuldu. Bankayı soyan Necdet Elmas 30 Ağustos’ta Darıca’da yakalandı. Elbirliğiyle katlettiler2 çocuk annesi genç kadını eski kocası merdivenden attı, eski kayınpederi pompalı tüfekle vurdu bartın’da kaza Araç baraja uçtu: 4 kayıp Bartın’da Hasankadı beldesi mevkiinde dün akşam, kaygan yol ve yağışla birlikte sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği bir araç Kışla Barajı’na uçtu. Bölgeye AFAD, 112, itfaye ve arama kurtarma ekipler sevk edildi. Araçta bulunan 5 kişiden 1’i kurtarılarak hastaneye kaldırılırken, baraj sularına kapılan 4 kişi için bölgede arama kurtarma çalışması başlatıldı. Çanakkale Biga’da ise Truva Turizm’e ait yolcu otobüsü aşırı yağıştan kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak refüje devrildi. Kazada, kimliği belirlenemeyen bir kişi yaşamını yitirdi, 28 kişi yaralandı. Otobüs sürücüsü Atilla Topuz gözaltına alındı. l İHA / DHA FINDIK İŞÇİLERİ İhmal yine ölüm getirdi İzmir’in Dikili ilçesinde, eski eşi Ertan K.’nin (21) dövdüğü 2 çocuk annesi Zümrüt Er (20), eski kayınpe deri Özkan K. (45) tarafından pompa lı tüfekle vurularak öldürüldü. Cina yetle ilgili gözaltına alınan Özkan K. ile Ertan K., mah kemece tutuklanarak ceza evine gönderildi. Gözyaşla rıyla toprağa verilen Züm rüt Er’in cenazesine katı lan Dikili Kadın Platformu üyeleri, kadın cinayetleri ne tepki gösterdi. İsmetpaşa Mahallesi’nde yaşayan, ev kadını Züm Zümrüt Er rüt Er, 2 çocuğunun baba sı olan pazarcı Ertan K.’den anlaşama dıkları için yaklaşık 4 ay önce boşan dı. Ertan K., iddiaya göre, perşembe Er’in cenazesine katılan Dikili Kadın Platformu üyeleri, kadın cinayetlerine tepki gösterdi gecesi Zümrüt Er’in evine gitti. Ertan K., burada dövdüğü eski eşini 2’nci ka nın yanına gelen Özkan K., yerde yatan ce tutuklanarak cezaevine gönderildi. tın 4 metre yüksekliğindeki merdiveninden aşağı itti. Er’e pompalı tüfekle 4 el ateş etti. Babaoğul, ardından olay yerinden kaçarken, ‘Hesabını soracağız’ Yerdeyken ateş etti Zümrüt Er yaşamını yitirdi. Özkan K. Er için Dikili Merkez Camii’nde dü ve Ertan K., olaydan bir süre sonra po zenlenen cenaze törenine katılan Di Ayağı kırılan Er, yerde yüzüstü ya lise gidip, teslim oldu. Emniyetteki iş kili Kadın Platformu üyeleri, “Bu cina tarken, iddiaya göre, bu kez eski ka lemlerinin ardından adliyeye sevk edi yetin hesabını soracağız. Adalet istiyo yınpederi Özkan K. geldi. Genç kadı len babaoğul, çıkarıldıkları mahkeme ruz” açıklamasını yaptı. l DHA 17 Ağustos’un 20. yılında yaşamını yitirenler anıldı Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin Safalı Mahallesi’nde dün sabah fındık işçilerini taşıyan traktörün römorku devrildi. Yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapılırken, römorktaki 14 kişi ambulanslarla Kandıra Kazım Dinç Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. 21 yaşındaki Sevim Duman, kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Yaralılardan birinin de durumunun ağır olduğu öğrenildi. İş güvenliği yok Hatay’ın İskenderun ilçesinin Karaağaç Belediyesi’ne bağlı bölgede Eryılmazlar isimli inşaat firmasında çalışan Yusuf Çelik adlı yurttaş, inşaatın üçüncü katından asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi. İnşaat alanında önceden hiçbir iş güvenliği önlemi alınmadığı öğrenildi. l Haber Merkezi YARGITAY ‘Edepsiz’ hakaret değil Yargıtay 18. Ceza Dairesi, “edepsizler” sözünü kullanan bir kişiye hakaretten ceza veren yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, “edepsizler” sözünün hakaret değil rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış, ağır eleştiri niteliğinde olduğu sonucuna ulaştı. AA’nın haberine göre, Düzce’de yaşanan tartışmada bir kişi, karşı tarafa yönelik “edepsizler” sözünü kullandı. Şikâyet üzerine açılan davada mahkeme, “edepsizler” kelimesini hakaret kabul ederek sanığı cezalandırdı. Dosya, Yargıtay’a gitti. Temyiz üzerine dosya, Yargıtay 18. Ceza Dairesi’ne geldi. Yargıtay yerel mahkemenin kararını bozdu. l ANKARA / Cumhuriyet YALOVA Acılar hep taze Marmara Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçti. 17 Ağustos 1999’da 03.02’de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem 45 saniye sürdü. 17 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Acılar hâlâ taze... Depremin olduğu saatte Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul’da anma törenleri yapıldı. FARUK KIRTAY Yalova’da saatler 03.02’yi gösterdiğinde depremde yakınlarını, arkadaşlarını, sevdiklerini kaybeden yüzlerce Yalovalı, Deprem Anıtı’nda toplandı. Yalova Cumhuriyet Meydanı’ndan Gazipaşa Caddesi’ndeki anıta sessiz yürüyüşle başlayan törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Yalova Valisi Muammer Erol, Yalova milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş, Özcan Özel, AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Soylu, depremde hayatını kaybedenlerin adlarının yazılı olduğu anıta karanfil bıraktı. Gölcük’te tören Saat 03.02’de Gölcük Kavaklı sahilinde bulunan deprem anıtında da anma töreni düzenlendi. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve çok sayıda yurttaşın katıldığı törende, hayatını kaybedenler için dua okunduktan sonra anıta çelenk bırakıldı. l YALOVA Avcılar GÖZYAŞLARIYLA... Deprem bir gerçek İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı Türkiye’de 1900 ile 2019 arasındaki son 119 yılda meydana gelen depremlerle ilgili istatistikleri paylaştı. Afetlerde büyük kayıplar yaşandığını ortaya koyan verilere göre; Kuzey, Doğu ve Batı Anadolu fay hatlarındaki deprem kuşağında bulunan Türkiye’nin çeşitli kentlerinde 1900 ile 2019 tarihleri arasında can kaybı, ağır hasar veya yıkıma neden olan 240 deprem meydana geldi. Son 119 yılda 4 ila 7.9 arasında değişen büyüklüklerde ise 13 bin 687 deprem meydana geldi. Bu depremlerde 86 bin 456 kişi hayatını kaybetti, 603 bin 131 yapı ise ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Her yıl can kaybı ya da hasara neden olan 2 deprem meydana geldi. l DHA 17 Ağustos depreminin İstanbul’da en fazla etkili olduğu Avcılar’da hayatını kaybeden 246 kişi düzenlenen törenle anıldı. Ölenlerin yakınları ile yurttaşlar depremin olduğu saat olan 03.02’de saygı duruşunda bulunarak, Deprem Anıtı’na karanfiller bıraktı. Sakarya’da 20. yılı anma etkinlikleri 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda yapıldı. Depremde hayatını kaybedenler için dualar okundu. Sivil toplum kuruluşlarının sergileri bilgilendirme, sinevizyon gösterileri yapıldı. Tarih ve sınıf bilinci  üzerine Bugün okuyacağınız yazıyı 18.10.2006 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlamıştım. “Sol” üzerine yazdığım bir yazı dizisi içinde yer almaktadır. Bir zamanlar Hürriyet gazetesinde böyle yazılar yayımlanırdı. 12 yıl sürdü. Sık sık andığım bu yazıyı şimdi yayımlamamın nedenine gelince: AKP’nin bozguna uğramasıyla sonuçlanan son yerel seçimler ve demokrasi cephesi adayı E. İmamoğlu’nun müthiş zaferi bunda etkili oldu. Tarih ve sınıf bilinci olmaksızın insanoğlunun adam olması mümkün değildir. Son yerel seçimler bu bilincin oluşmakta oluşunun habercisi olabilir. Sol ve Sofya’da bir gece Turgut Özal’ın Anavatan Partisi ANAP, 1983 seçimlerinde oyların yüzde 45’ini alarak seçimi kazanmıştı. Özal, 7 Aralık 1983 günü Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından hükümet kurmakla görevlendirilmişti. Birkaç gün sonra bir uluslararası yazarlar toplantısına katılmak üzere Sofya’ya gittim. HHH Çalışma sonrasında Moskva Park Hotel’de verilen kokteyl sırasında tanıdığım bir Yazarlar Birliği görevlisi yanıma gelip, müsait isem Gyorgy Cagarov’un beni otelin teras katındaki lokantada beklediğini söyledi. Cagarov, çok büyük bir şair, aynı zamanda Kültür İşleriyle görevli Cumhurbaşkanı yardımcısıydı. Arkadaşımdı. Lokantada çok büyük, yuvarlak bir masanın çevresinde on kadar resmi suratlı adamla oturmuştu. Beni bu insanlarla tanıştırdı. Bulgaristan Komünist Partisi’nin bölge sekreterleriymiş. Masaya oturur oturmaz, bir yaşında bir sağ partinin seçim kazanıp solun kazanamamasının nedenini sordu. Ben de şöyle konuştum: HHH “Marx, Engels ve Lenin’in ilkel sınıfsız toplum çözümlemelerinin yanlış olduğunu düşünüyorum. İlkel sınıfsız toplumların ortaklaşmacı niteliğinin işbölümü ile bozulduğunu ve bu bozulmanın kapitalizme giden yolu açtığını söylerler. Bence yanlış. İnsanın doğası ortak mülkiyete, sosyalizme değil kapitalizme, özel mülkiyete yatkın. İnsanların sosyalizme oy vermeleri için kapitalizmin ömrünü tamamlaması ve insanların bencillik illetinden kurtulup mükemmelleşmeleri gerekir. HHH 1962’den itibaren siyaset sahnesine çıkan Türkiye İşçi Partisi’nin(TİP) sosyopolitik şiarlarından biri ‘herkesin emeğinin karşılığını alacağı’ idi. Bu sihirli cümle söylenir söylenmez bütün oyların TİP’e gideceğini düşündüm yıllarca. 1965 seçimlerinde TİP sözcüleri mitinglerde, radyolarda herkesin emeğinin karşılığını alacağını söylediler. Ama TİP ancak yüzde 2.5 oy alarak ulusal artık sistemi sayesinde 15 milletvekili çıkardı. TİP’in, kapatıldığı 1970’e kadar oyu çoğalmadı. ‘Herkes emeğinin karşılığını alacak’ sloganını kullanan sol partilerin seçim kazandığına tanık olmadım. Çünkü hiç kimse emeğinin karşılığı olan kazancı istemiyor on katını, yüz katını istiyor. Bu da çalışanların bir işçi sınıfı yaratamadığını gösteriyor. HHH TİP’in yerel yöneticilerinden biri bir kahve toplantısında, ‘Siz bize oy verir de seçimi kazandırırsanız, Koç’ların, Sabancı’ların, Eczacıbaşı’ların mallarını ellerinden alıp sizlere dağıtacağız’ dediği sırada dinleyiciler arasında bulunuyordum. Dinleyiciler hemen bir tepki vermediler. Biraz düşündükten sonra aralarından birkaçı ‘Kime vereceksiniz’ diye sordu. O zaman fark ettim ki zenginlerin elinden alınan malların aralarında eşit olarak paylaştırılmasını istemiyorlardı. Aralarından birilerine bu malların aynen verilmesini hayal ediyorlardı, kendileri Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı olmak istiyorlardı.” HHH Konuşmam bitince Gyorgy Cagarov yüzüme ironiyle bakıp “Kaç yaşındasın Özdemir” diye sordu. “46 yaşındayım” dedim. “Güzel”, dedi, “seni Türkiye’de asmazlarsa, biz burada asarız!” Üçüncü öykü gerçek değildi, ben uydurmuştum. Uydurmuştum, ama inandırıcıydı. Sol üzerine mangalda kül bırakmayanların işin bu yanını düşündüklerini hiç sanmıyorum. Mimarlar Odası’ndan TOKİ’ye sert yanıt Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan Karakuş, TOKİ’nin müzayede ile satılacak Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanlarına yönelik “Alan AOÇ alanına uzak” savunmasına sert yanıt verdi. Candan, “AOÇ arazileri Atatürk tarafından halkına emanet edildiği 1937 yılında 55 bin dekardı. Alanın uzak olması, aradaki AOÇ arazilerinin talanının ne kadar büyük olduğunun göstergesidir. Mülkiyet uzaklıkla değil, tapu kayıtlarıyla ortaya çıkar” dedi. Candan, herkesi 5 Eylül’de ihalenin yapılacağı yere çağırdı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TOKİ’nin AOÇ arazisinin satışa çıkarıldığını duyurmuş, TOKİ ise yaptığı açıklamada satışa çıkarılan alanların AOÇ arazisine “fiziken uzak olduğunu” savunmuştu. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle