14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 18 AĞUSTOS 2019 PAZAR Genç, cesur ve yetenekli... kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Defne Hadiş Resim felsefesi ile ilgilenen Defne Hadiş, Darüşşafaka’nın desteğiyle bugüne kadar altı sergi açtı. 26. Dünya Felsefe Olimpiyatları’nda ‘Onur Ödülü’ne de değer görülen genç yetenek önümüzdeki üç yıl boyunca Milano’da tam burslu olarak sanat ve felsefe eğitimi alacak. ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Defne Hadiş, 18 yaşında, bu yıl Darüşşafaka Lisesi’nden mezun oldu. Hadiş, Darüşşafaka’nın desteğiyle bugüne kadar altı sergi açtı. Genç yetenek önümüzdeki üç yıl boyunca Milano’da tam burslu olarak sanat ve felsefe eğitimi alacak. Hadiş, “Yaşamım boyunca da bu iki disiplinde faaliyet gösterip dünyanın kurtuluşunu düşüncede ve emekte arayan bir insan olacağım” diyor. Yetenekli ama bir o kadar da cesur ve başarılı olan Hadiş, İtalya’nın Roma kentinde 26. Dünya Felsefe Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil etti ve Onur Ödülü’ne değer görüldü. Hadiş, “Türkiye Felsefe Olimpiyatı’nın ardından, Türkiye Felsefe Kurumu’nun yaptığı elemenin sonu cunda 26. Dünya Felsefe Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil etmek üzere seçilen iki öğrenciden biri oldum. Yarışmaya katılma fikri ise, felsefe öğretmenimin teşviğiyle beraber kaleme aldığım felsefî metinleri daha geniş kitlelere ulaştırma ve felsefe alanında üretim gösteren insanlarla uluslararası bir platformda etkileşim halinde olma isteğim doğrultusunda oluştu” diyor. Farklı filozoflardan üç alıntı... Yarışmaya, IPO’nun (International Philosophy Olympiad) 4. günü yapılan sınavda kaleme aldığı metin ile katılmış genç yetenek. Hadiş, “Dört saat süren sınavda bana farklı filozoflardan seçilmiş üç alıntı verildi. Yazdığım metin ise verilen alıntılar içerisinden seçmiş olduğum alıntı nın çözümlenmesi üzerine inşa edilmiş İngilizce felsefi bir makaleydi” diyor. Ödül aldığı eseri ise şöye özetliyor Hadiş, “Ödül aldığım eser, Leonardo da Vinci’nin ‘The Codex’inden alıntılanan ‘Yalnızca, gözün yargısıyla ve pratik yaparak bir tasvir geleneğini sürdüren ressam, hiçbir sebebe dayanmaksızın, bir ayna gibidir, önündeki tüm şeylere öykünür bilemeden onların hiçbirini’ referans cümleleri çerçevesinde şekillendi. İlk önce, kendi kendime yönelttiğim Da Vinci’nin söz ettiği ressamın ‘kim olduğu’sorusunu, onu tanımlamak için kurduğu cümleleri açımlayarak yanıtladım. Bana göre bu ressam; Platon’un meşhur ‘Mağara Allegorisi’ içerisinde yaşayıp şeyler ve idealar dünyalarının sınırlarını ‘mimesis’ (taklit) kavramı ile berlirleyen ve kendi öznelliğinin hususiyetini hiç eden kişiydi. Önünde duran şeyleri tasvir ediyor ama tasavvur edemiyordu. Onlar olduğunu sanıyordu onların ne olduğunu bilmeden. ‘Bilebilmesi’ mümkün değildi çünkü kendine ait rasyonel bir düşünce zemini yoktu” diyor. Hadiş, böylesi bir zeminin nasıl bir ressam tarafından oluşturulabileceği sorusuna ise şu yanıtı veriyor, “Metnimde Aydınlanma Çağı filozoflarından, nörobilimden ve Rönesansla yükselen ‘hümanizm’ akımından yararlanarak yanıtlamayı hedeflediğim bir soruydu. Çözümlememin sonucunda vardığım yargı ise ressamın bir ayna olup şeyleri yansıtmaktansa aynada kendi yansımasına bakıp önce kendini, kendi gerçekliğini, ardından şeyleri anlamlandırması gerektiğiydi” diyor. Evgeny Grinko, Harbiye’deydi “Harbiye Açıkhava’da Yıldızlar Geçidi” konseri kapsamında Rus müzisyen, piyanist ve davulcu Evgeny Grinko, hayranlarıyla buluştu. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konsere, müzikseverler yoğun ilgi gösterdi. Kendisini dinlemeye gelenleri, Türkçe “İyi akşamlar” diyerek selamlayan Grinko, “Birkaç kelime Türkçe biliyorum, bu da onlardan biriydi. Bu akşam müzisyen arkadaşlarımla beraber sizin için çalacağız. Umarım eğlenirsiniz” ifadelerini kullandı. Yaklaşık iki saat süren konserde, Rus piyanist, “Valse”, “Epilogue”, “Carousel”, “Faulkner’s Sleep”, “Field”, “Once Upon A Time”, “Prologue”, “Noir”, “Winter Sunshine” ve “Serenade” gibi bestelerini icra etti. l AA MaskKara Tiyatrosu’nun bulunduğu bina yandı. Kurucusu Nazif Uslu destek bekliyor Tiyatronun yardım çığlığı Üreten tiyatro Kurulduğu günden bu yana 50’ye yakın oyun sahneye koyan MaskKara Tiyatrosu, oyunlarını başta İstanbul olmak üzere ülkenin birçok yerinde sergiledi. Uluslararası festivallere katıldı. MaskKara Tiyatrosu, “Küçük Harfler Büyük Düşler” adında Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali düzenledi. Aylık tabloid yayın yapan Tiyatro Gazetesi’ni ülkeye kazandırdı. İstanbul Fatih’te bulunan MaskKara Tiyatrosu’nun (Su Gösteri Sanatları Sahnesi) bulunduğu tarihi binanın bir bölümü elektrik kontağından çıkan yangın sonucu tamamen küle döndü. Tiyatronun kurucusu Nazif Uslu, üst katın tamamen yok olduğunu söyledi. Uslu, “Geceyarısı tiyatro yanıyor dediler, koştuk gittik. İtfaiye bizden önce varmış, söndürüyordu. Üst kat tamamen yanmış. Alt kat ise itfaiyenin sularıyla harap olmuş. Bize verilen bilgi yangının elektrik kontağından çıktı ğı yönünde. Tiyatro bizim evimiz, her şeyimiz. Biz tiyatro kitapları da basıyoruz, sonuç olarak 100 binin üstünde kitap da yandı. Sahne 25 yıldır bizde tabii ama geçmişi çok uzun tarihi bir mekân” dedi. Tiyatro binasını yıllar önce aldıklarında harabe olduğunu söyleyen Uslu, “Tadilat yaptık ve tiyatroya kazandırdık. Şimdi ise yandı kül oldu. Temizlemeye çalışıyoruz ama burayı yeniden yaptırmaya gücümüz yetmez. Büyükşehir Belediyesi’nin buraya sahip çıkması bizi mutlu eder” dedi. Venezüellalı sanatçı İzmir’de okul duvarlarını renklendirdi Uluslararası İzmir Duvar Resimleri Çalıştayı kapsamında Türkiye’ye gelen Venezüellalı duvar resimleri sanatçısı Wolfgang Salazar, Roman vatandaşların yaşadığı bölgedeki bir okulun duvarlarını öğrencilerle birlikte renklendirdi. İzmir Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İZROMDER) organizasyonuyla Yenişehir Mahallesi’ndeki Ziya Gökalp Ortaokulu’nda gerçekleşen etkinlikte Salazar, vinç yardımıyla yükselerek duvarlara resim yaptı. Salazar, kendisine yardımcı olan öğrencilerle zaman zaman Roman müzikleri eşliğinde eğlendi. Okulun müdür yardımcısı Nazlı Aypak, gazetecilere yaptığı açıklamada “Konuşan Duvarlar Projesi” kapsamında öğrencilerin okula bağlılıklarını artırmaya gayret ettiklerini ifade etti. l AA KORU Projesi, mirası geleceğe taşıyor Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin Edinburgh World Heritage ile beraber yürüttüğü, British Council tarafından Kültürel Koruma Fonu kapsamında desteklenen, Kültürel Mirasın Korunmasında Kapasite Geliştirme (KORU) Projesi, kültürel miras bilincinin artırılması ve mirası korumak için doğru yöntemlerin benimsenmesini amaçlıyor. Proje, bu amacını çok yönlü bir yaklaşımla gerçekleştirmek üzere çalışıyor. Bir yandan eğitimlerle bu alandaki birikimi aktarırken diğer yandan kültürel mirasın korunmasında bire bir çalışan taş ustaları, marangozlar gibi zanaatkârlara yönelik uzman eğitimleri düzenliyor. KORU projesinin 5 ayağı bulunuyor: 1Yetişkin Eğitimi, 2Koruma Güz Kampı, 3Restorasyon Uygulamaları, 4Yapı Analiz Programı, 5 Bilgi Bankası. Ayrıntılı bilgi için: http://koruprojesi. org/ 25’inci Saraybosna Film Festivali başladı Bosna Hersek’te bu yıl 25’incisi düzenlenen Saraybosna Film Festivali, görkemli bir açılış töreniyle başladı. Ülkede 1990’lı yıllarda yaşanan savaşın izlerini silmek ve başkent Saraybosna’yı yeniden kültürsanat merkezi haline getirmek amacıyla düzenlenen festivalin açılışında bu yıl da birbirinden ünlü konuklar ağırlandı. Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) himayesinde düzenlenen festivalin 25’inci yılına özel olarak geleneksel Saraybosna kilim motifleriyle hazırlanan kırmızı halıda sinema dünyasının önemli isimleri boy gösterdi. Festival Direktörü Mirsad Purivatra, Ulusal Tiyatro’daki açılış töreninde yaptığı konuşmada, 25 yıl önce ilk kez festivali düzenlediklerinde de bugünkü gibi heyecanlı ve hırslı olduklarını belirterek, geçen zaman içinde bu festivalin Avrupa’nın önemli etkinliklerinden biri haline geldiğini dile getirdi. Festival kapsamında verilen “Saraybosna’nın Kalbi” onur ödülleri bu yıl Oscar ödüllü iki isme takdim edildi. Meksikalı yönetmen, yapımcı ve senarist Alejandro Gonzalez Inarritu ile Polonyalı yönetmen Pawel Pawlikowski ödüllerini Purivatra’nın elinden aldı. Pawlikowski, yaptığı konuşmada, Saraybosna’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Saraybosna, zorluklarla dolu cesur ve güçlü bir kalp taşıyor. Bu festival de o kalbin bir atışı” dedi. Inarritu ise burada bulunmaktan gurur duyduğunu ifade ederek, “Her zaman buraya gelmek istemiştim. Bugün bu hayalim gerçek oldu. Bu şehir cesaret ve aşk dolu bir şehir” diye konuştu. Açılış töreninin ardından Bosna Hersekli yönetmen Ines Tanovic’in “The Son” filminin prömiyeri yapıldı. 23 Ağustos’a kadar sürecek festivalde 270 film izleyiciyle buluşacak. l AA Dört Farklı Coğrafya, Dört Büyük Mücadele Dört Güzel Roman! rüchard llewellyn – vadim o kadar yeuildi ki– Türkçesi: Gani Yener klaus neukrantz –wedding barikatlarü– Türkçesi: Leylâ Gürsel Türkçesi: Sevinç AltAnçekiç Yordam Edebiyat, dünyanın farklı coğrafyalarında bağımsızlıktan, eşitlikten, adaletten yana verilmiş büyük mücadeleleri ve onların isimsiz kahramanlarını anlatan mücadele romanlarını yayımlamaya devam ediyor: ¾ Galler bölgesinde madenci ailelerinin verdiği mücadeleyi anlatan Vadim O Kadar Yeşildi ki ¾ Guatemalalı işçi, köylü ve yerlilerin büyük toprak sahiplerine ve emperyalizme karşı verdi ği mücadeleyi anlatan Kasırga ¾ Almanya’nın başkentinde, 1929 1 Mayıs gösterileri için yaşanan büyük ve kanlı kavgayı anlatan Wedding Barikatları ¾ İtalya’nın 19. yüzyıldaki birlik ve bağımsızlık mücadelesinden heyecan dolu bir kesite odaklanan Atsineği yordamedebiyat yordamedebiyat YordamKitap www.yordamkitap.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle