29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 17 AĞUSTOS 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT HABER İki adam rejimi Her devlette ağırlık merkezleri ve bu ağırlık merkezlerinin işleyişini belirleyen ilkeler vardır. Gücün yoğunlaştığı yerlere ve gücün kullanılma şekline bakmak, rejimin yönünü anlamak açısından da faydalıdır.  Artık tartışılacak yanı yok: Bizde yeni sistemle birlikte devletin ağırlık merkezi Saray’a, yani cumhurbaşkanına kaydı. Yürütme tekliği adı altında, yasamanın ve yargının büyük oranda Saray’a bağımlı hale getirilişini 16 Nisan Anayasa Referandumu belirledi.  Uygulaması ise 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra başladı.  Diğer yandan 24 Haziran’dan beri Erdoğan, devleti Saray etrafında yeniden örgütler ve etki alanını anayasa değişikliklerindeki muğlak ifadelere ve denetimsizlik keyfiyetine dayanarak genişletirken, kendisi dışında tek bir yürütme organının etki alanını daha pekiştirdi.  Bildiniz: Başında damadı Berat Albayrak’ın bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın. Nasıl mı?  Erdoğan, göreve gelir gelmez bir kararnameyle ekonomi alanındaki bakanlıkların sayısını azalttı; yetkilerini ise büyük oranda tek çatıda topladı. Üstüne de Hazine Müsteşarlığı’nı kapattı. Böylece ekonomi bakanlıklarının birçok yetkisiyle birlikte Hazine’nin yetkilerini de yeni bakanlıkta, yani Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda birleştirdi. Özetle yeni sistemde öncelikle ekonomiyi doğrudan Saray’a bağlayan bir “süper bakanlık” yaratıldı. Başında da elbette Damat Albayrak vardı. Ekonomiden güvenliğe  Ekonomideki bu güç yoğunlaşmasını Albayrak’ın güvenlik alanında da belirleyici hale gelmesini sağlayacak kararnameler izledi. Erdoğan, Temmuz 2018’de yayımladığı bir kararnameyle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı Yüksek Askeri Şura üyesi yaptı. Böylece ülkenin borçlarından ve gelirlerinden sorumlu isim, askeri alanda komuta kademesini, terfi ve emeklilikleri belirleyebilecek bir etki gücünün de parçası yapıldı. Ekonomide elde ettiği olağanüstü belirleyicilik, güvenlik alanına da taşındı.  Aynı dönemde, Milli Güvenlik Kurulu’na üye olmasa bile davet üzerine bazı bakanların çağrılması da kararlaştırıldı. Kararlaştıran belli; sizce çağrılması düşünülen bakanlar arasında öne çıkan kim oldu? Bildiniz, yazmayayım.  Eylül ayına geldik. Elde kalan, borçlanmada teminat olsun diye tek havuzda toplanan varlıklarımızla bir Varlık Fonu oluşturulmuştu önceden. Erdoğan yayımladığı bir kararla kendisini Varlık Fonu başkanı, Albayrak’ı da başkan vekili olarak atadı. Yani fiili başkan olarak ve olağanüstü yetkilerle donatarak.  Aylardan ekim oldu; yine bir Cumhurbaşkanı kararnamesi yayımlandı. Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yapısı değiştirildi; Savunma Sanayii İcra Komitesi üyeliğine bilin bakalım hangi bakanlık, yani hangi bakanın ismi eklendi? Bildiniz, yine yazmıyorum.  Son örneği, 7 Ağustos tarihli yeni CB kararnamesi. Hazine’nin yerli ya da yabancı şirketlere ortak yapılabilmesi için yetkilendirilmesini düzenliyor ilgili kararname. Hazine ve Maliye Bakanlığı iç örgütlenmesinde de önemli değişiklikler yapıyor. Birçok açıdan Albayrak’ın yetkileri bir adım daha genişletiliyor. Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması süreciyle de birleşiyor bu yeni güç merkezileşmesi olgusu.  Özetle yeni sistem Erdoğan’ı, Erdoğan ise Albayrak’ı güçlendiriyor. Güç merkezileşmesi, asil ve vekil olarak, hiyerarşik açıdan iki kişide yoğunlaşıyor. Bu tekelleşmiş etki kapasitesi, askeri terfilerden savunma endüstrisinin yönüne, halkın kamusal kaynaklarının nasıl kullanılacağından salınacak yeni vergilere kadar uzanan alanda, geride kalan tüm bakanlık ve kurumları silikleştirerek yayılıyor, bir aile etrafında devletleşiyor.  Erdoğan, Albayrak’ın devletteki etki sahasını kararnamelerle genişletiyor. Kararnameler kanun yerine geçiyor; ama kanunların her maddesinin gerekçesi yayımlanırken, kararnamelerin gerekçeli açıklamaları yok. Bu nedenle Damat Berat Bey’in hangi gerekçelerle devlette bu kadar farklı alanda bu kadar geniş etki ve yetki alanına sahip kılındığını öğrenmemiz de mümkün olmuyor.  Öyleyse bu aşamadaki en anlamlı soru şu: Bu bakanlığa başka bir isim atanmış olsa, aynı yetki genişletme kararnameleri yine bu şekilde arka arkaya çıkar mıydı? Vereceğiniz yanıt, Türkiye’de devletin tüzel, hukuksal bir kişilik olmaktan daha da uzaklaşıp uzaklaşmadığı yönündeki sorunun da yanıtı olacaktır.  Ekmeğimizi, aşımızı, işimizi ilgilendiren kararlar milletin mi yoksa bir ailenin mi tekelinde olmalı? Bir asır sonra geleceğimizi ise yine bu soruya vereceğimiz yanıt belirleyecektir. Savaşlara karşı bilgelikCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hacı Bektaş Veli Anma Töreni’nde konuştu Kılıçdaroğlu, savaşların büyük bölümünün Müslüman ülkelerde yaşandığına dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün dünyanın savaş alanlarını, açlık ve kıtlık ya şanan yerlerini, İslam ülkelerinin oluşturduğunu belirterek “Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Libya’da İslam adına birbirini öldürenler Müslüman lar. Demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, toplumsal eşitlik ve adalet gibi temel konu larda Müslüman ülkeler perişanlığı yaşıyor” de mahmut lıcalı ğerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu, partisi nin il başkanları toplantı sı dolayısıyla dün geldiği Nevşehir’de 56. Ulusal, 30. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ne katıldı. Çilehane’nin bulunduğu böl ge içerisinde yer alan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li bazı belediye başkanları ve milletve killeri katıldı. Törende Cumhurbaşka nı Tayyip Erdoğan’ın mesajı da okun du. Törende konuşan Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu: n Anadolu bilgesi: Bir Anadolu ere nini, bir bilgeyi anacağız. Bu toprak larda yaşayıp, anlayana çok şeyler söyledi. O dedi ki: Adalet her işte hak kı bilmektir. En yüce servet ilimdir. Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu. Çalışmadan geçinenler bizden değildir. Âlimin uykusu, cahilin iba detinden üstündür. Arifler hem arı dır, hem arıtıcıdır. Kibrin aslı şeytan, tevazunun aslı rahmandır. En büyük keramet çalışmaktır. Çağlar ötesinden onun söyledikleri bugün kâinatın ev rensel kurallarına dönmüş bulunuyor. Yaşamı boyunca hep hakkı, hukuku ve adaleti savunmuştur. Kimseyi öte kileştirmemiştir. O, kendi deyimiyle 72 milleti bir saymıştır. n Savaş alanları ülkeler: Hacı Bektaş Veli’ye göre insan iyilikte yarışma lı, haksızlığa karşı direnmeli, ada letten sapmamalı ve hiçbir zaman Hepimiz buralıyız Tören kapsamında ‘26. Hacı Bektaş Dostluk ve Barış Ödülü’ usta sanatçı Musa Eroğlu’na verildi. Ödülü CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun elinden alan Eroğlu, “Hacı Bektaş’ı anma törenlerinde akademik insanların burada olması büyük kazanç. Biz zaten Anadolu gibi yaşıyoruz. Bizi kültürel olarak bir yere taşıyacak insanlara ihtiyacımız var. Hepimiz buralıyız. Burada mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Tarihe bakıyorsun kim var? Dadaloğlu. Biraz daha beride Köroğlu. Biraz daha beriye geliyorsun Musa Eroğlu var. Kemal Kılıçdaroğlu var. Biraz daha beriye geliyorsun İmamoğlu var. Bu ödülü sizin için alıyorum” dedi. umutsuzluğa düşmemelidir. Hünkâr böyle söylüyor ama bugün dünyada yaşadığımız acı gerçekler var. Bugün dünyanın savaş alanlarının, açlık ve kıtlık yaşanan alanlarının, büyük bölümünü İslam ülkeleri oluşturuyor. Demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, toplumsal eşitlik ve adalet gibi temel konularda Müslüman ülkeler perişanlığı yaşıyor. n Dünya huzuru ve adaleti arıyor: Aslan ile ceylanı Hünkâr’ın kucağında buluşturan huzurdur, adalettir. Dünya hâlâ huzuru ve adaleti arıyor. Anadolu’yu bize yurt yapan erenlerimizi, velilerimizi, mürşitlerimizi, pirlerimizi, dervişlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. Bu güzel ülkede özgür bir şekilde onurumuzla ve şerefimizle yaşama imkânı veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimize ve gazilerimize de şükranlarımızı sunuyorum. ‘Yeni bir sayfa açıyoruz’ Kılıçdaroğlu, Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri’nin ardından Yozgat’ın Çayıralan ilçesinde düzenlenen 11. Bal ve Kültür Festivali’ne katıldı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, bir ülkede insanların kendisi dışındaki canlıları da korumasının ortak görev olduğunu vurgulayarak “Ağaçlarımızı, ormanlarımızı koruyacağız. Kaz Dağları’nı koruyacağız. Ağacın, kurdun kuşun hakkı yok mu?” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, mahalli idareler seçimini kazanan belediye başkanlarının, parti ayrımı yapmadan herkese eşit hizmet sunması gerektiğini ifade ederek, “Yeni bir sayfa açıyoruz, yeni bir siyaset anlayışını getirmek istiyoruz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, kimliği, inancı, yaşam tarzı ayrımı yapmadan, herkesin mutlu, huzurlu olacağı ve siyasetin de ahlaklı olacağı bir süreci başlatmak istiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu daha sonra ise Yozgat’ın Uzunlu Belde Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti. Buradan Nevşehir’in Avanos ilçesine geçen Kılıçdaroğlu belediye ziyaretinin ardından CHP İl Başkanları Toplantısı’nın yapılacağı Kartal Otel’e geçerek, il başkanlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. l HACIBEKTAŞ ‘Farklılıklarımız gücümüzdür’ Kültür ve Turizm Baka nı Mehmet Nuri Ersoy da törende yaptığı konuşma da, hedefleri bir olanların gönül lerinin de bir ol ması gerektiğini ifade etti. Kültürel farklı Mehmet Nuri Ersoy lıklardan oluşan gücün etkin şekil de kulanılabilmesinin yolunun hoş görüden geçtiğini kaydeden Ersoy, “Tarihimizde Anadolu topraklarının coğrafi fetihlerini yapanların ya nında bir de gönül fatihleri vardır. Bunlar olmasaydı, bu topraklara sa hip olmak, vatan yapmak mümkün olmazdı. Hacı Bektaş Veli yüzlerce yıldır devam eden bu akli ve kalbi fetihlerdeki en önemli isimlerden birisidir. Sözünü ettiğimiz bu mü cadele dünya döndükçe sürecektir. Birliğimize, kardeşliğimize sahip çıkmak sorumluluğundayız. Bugün Hacı Bektaş Veli’nin mirasından bahsedeceksek o mirasın en önem li parçası işte bu sorumluluktur. Bu mücadele tek kişinin değil, hepimi zin yürüdüğü ortak yol ve amaçtır. Farklılıklarımız bizim gücümüzdür. Bu gücü en etkin şekilde kullanma nın yolu ise hoşgörüdür, anlayıştır, kardeşliktir.” Alevilerden Kaz Dağları bildirgesi Törende, Alevi örgütleri tarafından gerçekleştirilen değerlendirme toplantısının sonuç bildirgesi de kamuoyuna açıklandı. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül tarafından açıklanan bildirgede, tüm insanlık için kutsal sayılan Munzur, Kaz Dağları ve Hasankeyf’e işaret edilerek, burada yaşandığı belirtilen doğa katliamlarına son verilmesi istendi. Beyazıt için Salondan 20 dakikada çıkabildi Hacıbektaş törenlerine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hacı Bektaş Veli Müzesi’ni ziyaret etti. İmamoğlu’na yoğun ilgi izdihama dönüştü. Müzeden ayrıldıktan sonra Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok’u ziyaret eden İmamoğlu, belediye binası önünde yaptığı konuşmada, “Hacıbektaş’ı sizlere yakışır hale getireceğiz. İnşallah bu ülkeyi yöneten herkese Allah, Hacı Bektaş terbiyesi versin” diye konuştu. İmamoğlu’nun törenin gerçekleştirildiği salona girişinde de büyük coşkuyla karşılanması dikkat çekti. Etkinliğin sona ermesinin ardından İmamoğlu yoğun ilgi nedeniyle salondan yaklaşık 20 dakika sonra çıkabildi. İmamoğlu’yla fotoğraf çektirmek isteyen yurttaşlar da izdihama neden oldu. talimat İBB Başkanı İmamoğlu, önceki gün de İstanbul Beyazıt Meydanı’nda incelemelerde bulunarak buradaki düzenleme çalışmalarının en geç 6 ay içinde bitirilmesi talimatını verdi. Saraçhane’deki merkez binadan Beyazıt’a yürüyen İmamoğlu, alanda bulunan İBB’ye ait bir kamyonetin kasasının kapağını açtırarak kamyonet kasasına konulan meydana ait planlar üzerinden yardımcılarından teknik bilgiler aldı. İmamoğlu, yardımcılarına Beyazıt Meydan’daki düzenlemelerin en geç 6 ay içinde bitirilmesi talimatını vererek, yaklaşık 7 yıldır restorasyonu süren Beyazıt Camii’nin durumu için de çalışmalar başlatılmasını istedi. İmamoğlu, “Yıllardır bir tadilat söz konusu. Tüm alan kapatılmış, otopark kullanılamıyor. Bu kadar değerli alanın yıllardır bu şekilde heba edilmesi çok canımı sıkıyor. Arkadaşlarımla teknik çalışmayı görelim istedik. Burası çok hızlı bitirilecek durumda” diye konuş tu. Türkiye’nin en ünlü mimarlarından Turgut Cansever’in 1960’lı yıllarda meydan düzenlemesi için gerçekleştirilen yarışmada kazandığı projesini arkadaşlarıyla incelediklerini kaydeden İmamoğlu, “Yarışmayı kazanan, merhum Turgut Bey’in kızı ile görüşeceğiz. Amacımız, burayı, kısa zamanda bitirip, bölgeyi hızlıca turizme kazandırmak, İstanbullunun gelip keyifle tarihi yaşayabileceği, herkesin tat alabileceği bir alan yaratmak” dedi. İmamoğlu, gazetecilerin bayram süresince gezdiği ilçelerdeki gözlemlerini sorması üzerine, “Belediye başkanları sokaklarda yürümeli. Arkadaşlarımla beraber, sorunları yerinde tespit etmeye devam edeceğiz. Bir kısmına sağlıklı, orta ve uzun vadeli çözümler bulacağız. İşi yerinde denetleyeceğiz. Hızlı şekilde çözüm bulduran bir belediyecilikle, Beyazıt Meydanı gibi ihmal edilmiş bütün alanları, vatandaşların kullanımına açmak istiyoruz” diye konuştu. l İç Politika Havuz medyaya 10 milyon iddiası İktidar yandaşı medya kuruluşlarının oluşturduğu “havuz medya” içinde yer alan TürkMedya’ya AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) döneminde her ay 10 milyon lira aktarıldığı ileri sürüldü. İBB’nin bir önceki döneminde her ay “reklam geliri” adı altında aktarılan 10 milyon liralık bütçenin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve başlaması üzerine kesildiği belirtildi. Star, Akşam ve Güneş gazeteleriyle 24 TV’yi bünyesinde bulunduran TürkMedya’da son günlerde yaşanan işten çıkarmaların bu bütçenin kesilmesinden kaynaklandığı ileri sürüldü. Kazanasmaz çıkarıldı İBB seçimleri öncesinde İmamoğlu aleyhine bildiri okuyan İBB Trafik Radyosu Koordinatörü Murat Kazanasmaz’ın işine son verildi. Kazanasmaz, İmamoğlu’nun “israf” vurgusu yapmasını kınamıştı. l Haber Merkezi Basın İlan Kurumu’Nda atama Rıdvan Duran’a yeni görev Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, Cumhurbaşkanlığı kararıyla görevden alındı; yerine Rıdvan Duran atandı. Rıdvan Duran’ın SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran’ın kardeşi olduğu öğrenildi. Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın atama kararları yayımlandı. BİK Genel Müdürü Yakup Karaca görevden alınarak, yerine Rıdvan Duran getirildi. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olan Duran, yerel seçim döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı görevini yürütüyordu. Öte yandan, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne Genel Müdür Yardımcısı Bahri Kesici atandı. Ağrı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Mehmet Faruk Tekin, Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Ferhat Yılmaz, Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Salih Kaygusuz, Giresun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Ertuğrul Tosunoğlu ve Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne Yusuf Tüfekçi getirildi. Bayburt İl Tarım ve Orman Müdürü Abdulkadir Karabulut da görevden alınarak yerine Selami Ersen görevlendirildi. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne ise Prof. Dr. Şirin Karadeniz Oran atandı. Milli Savunma Bakanlığı’nda açık bulunan Askeri Fabrikalar Genel Müdür Yardımcılığı’na Ali Mazak, Bütçe ve Mali Hizmetler Genel Müdür Yardımcılığı’na Cengiz Dişli, Personel Genel Müdür Yardımcılığı’na ise Cengiz Karaman atandı. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’li başkanın lüks aracı satışta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı AKP’li İbrahim Karaosmanoğlu’nun kullandığı 628 bin TL bedeli olan lüks cip, tasarruf tedbirleri kapsamında yeni seçilen AKP’li Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın talimatıyla ihale usulüyle satışa çıkarıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi eski başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun Audi marka Q7 model lüks cipi tasarruf tedbirleri kapsamında yeni Kocaeli Belediye Başkanı AKP’li Tahir Büyükakın’ın tarafından satışa çıkarıldı. 27 Ağustos Salı günü saat 14.00’te İZAYDAŞ Genel Müdürlük binasında gerçekleştirilecek ihalede satılacak olan 2017 model cip için 628 bin TL bedel istendi. Karaosmanoğlu’nun kiralık Audi, Wolkswagen ve Mercedes lüks makam araçlarını da geri gönderen Büyükakın, aylık 500 bin liralık bir gider kalemini ortadan kaldırdı. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle