Katalog

DIŞ HABERLER EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 75 TEMMUZ 2019 CUMA SPD, AB McKinsey ile ilişkileri sorgulanan Savunma Bakanı, tartışmaların odağında Komisyonu Başkanlığı için önerilen isme Berlin’de aday çatlağıitirazetti Tacura merkezindeki saldırıdan sağ kurtulan göçmenlerin nereye yerleştirileceği belirsiz. Almanya’da Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanlığı’na aday gösterilmesi, koalisyon ortakları Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında gerginliğe yol açtı. SPD’den birçok isim, Başbakan Angela Merkel’in bu kararla “Avrupa Parlamentosu’nda (AP) çoğunluk kazanan grubun liderinin bu koltuğa getirilmesi gerektiği” sözünü çiğnediği görüşünde. Süreçle ilgili, pazarlıkların “kapalı kapılar ardında yapılması” ve Von der Leyen’in adaylığı için kabine onayının olmaması eleştirileri de yapı AB Komisyonu Başkan adayı Von der Leyen mevcut Başkan Juncker’le bir araya geldi. lıyor. SPD’nin eski lideri Sigmar Gabriel, “Kabine onayı olmadan verilen bu karar hükümeti terk etme gerekçesidir” diye konuştu. Öte yandan SPD’nin geçici Genel Başkanı Malu Dreyer’den gerilimi yumuşatacak açıklamalar gel di. Dreyer, “SPD yaşanan bu sürecin gidişatından memnun değil ama hükümetin koalisyon anlaşmasını ihlal ettiğini söyleyemem. Merkel, Avrupa Konseyi’nde yapılan oylamada çekimser kaldı” ifadelerini kullandı. Cinsiyet eşitliği vurgusu 16 Temmuz’da yapılacak AP oturumunda adaylığı oylamaya sunulacak olan Von der Leyen, görev süresi boyunca da tartışmalara konu olmuştu. Ofisinde bakanlık personeli olmamasına rağmen, McKinsey ve Accenture şirketlerinden danışmanları uzun süredir yanında görevlendi ren Von der Leyen’e bu nedenle soruşturma açılmıştı. Öte yandan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Donald Tusk, Strazburg’da düzenlenen AP Genel Kurulu’nda, vekillerden Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu’nun yeni başkanı olmasını onaylamasını istedi. Tusk, “İlk kez, üst düzey pozisyonlarda cinsiyet dağılımında mükemmel bir dengeye ulaşmayı başardık. Avrupa, sadece kadınlar hakkında konuşmuyor, aynı zamanda kadınları seçiyor” dedi. AB liderleri, Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı’na ise Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Fransız Christine Lagarde’ı aday göstermişti. İran gemisine el konuldu İber Yarımadası’nın güney ucunda yer alan, İngiltere’nin denizaşırı toprağı olan Cebelitarık’ta Suriye’ye petrol taşıyan bir İran gemisine, Cebelitarık yetkilileri tarafından “Şam’a uygulanan yaptırımların ihlal edildiği” gerekçesiyle el konulduğu açıklandı. Cebelitarık Başbakanı Fabian Picardo, tankerin Avrupa Birliği’nin yaptırım listesinde olan Banyas rafinerisine ham petrol taşıdığına dair hükümetin elinde yeterli kanıt bulunduğunu söylerken, İspanya Başbakanı Josep Borrell, gözaltının, ABD’nin İngiltere’den talebi olduğunu ifade etti. Olayın ardından İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılırken İran Dışişleri Sözcüsü, gemiye el konulmasını “yasadışı” olarak nitelendirdi. Sanatçı Stone’a sınır dışı Öte yandan, İngiliz soul şarkıcısı Joss Stone, İran’da gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edildiğini duyurdu. Instagram hesabından başörtülü şekilde paylaştığı mesajında, İran’ın Kiş Adası’nda bulunduğunu aktaran Stone, konser değil gezi amacıyla ülkeye geldiğini anlatmasına rağmen yetkililerin ikna olmadığını ve kendisine giriş izni verilmediğini söyledi. Stone, önceki gece gözaltına alınıp dün sabah sınır dışı edildiğini belirtti. Trump’TAN, BAĞIMSIZLIK KUTLAMASINDA ASKERİ ŞOV Tank günü 4 Temmuz 4 Temmuz kutlamalarını protesto edenler, “Tanklara hayır” dedi. ABD’de “Bağımsızlık Günü” olarak kutlanan 4 Temmuz’a bu yıl Başkan Donald Trump’ın askeri ve siyasi içerikli gösterileri damga vuruyor. Küresel ölçekte silahlanma yarışını kızıştıracak hamleler, İran’la gerilim gibi başlıklarda askeri tansiyonu yükselten isimlerden olan Trump’ın 4 Temmuz kararı ülkede tartışmaya neden oldu. ABD’de 4 Temmuz kutlamalarında geleneksel olarak siyasi ve askeri vurgular öne çıkmıyor. Bu yıl ise hem Trump’ın “Amerika’ya Selam” olarak adlandırılan konuşması hem de M1A1 Abrams tanklarının, F35 ve F22 savaş uçaklarının yer aldığı askeri geçit töreniyle birlikte, kutlamalar farklı bir boyuta taşınıyor. Trump önceki günkü Twitter mesajında “Lincoln Anıtı’nda yapacağımız Amerika’ya ‘4 Temmuz Selamı’ çok büyük olacak gibi görünüyor. Hayatınızın şovu olacak!” ifadelerini kullandı. Başkent Washington’daki kutlamalarda iki zırhlı araç ve iki tank sokak lara inerken, ordu sözcüsünden “Vatandaşlar bu araçların mahallelerinden geçtiğini görecek ama panik olmamalılar” açıklaması geldi. Demokratlarsa Trump’ı 4 Temmuz’u, 2020 seçim kampanyası için kullanmakla suçluyor. ABD Başkanı 2017’de Fransa’daki Bastille Günü kutlamalarında tanık olduğu askeri törenini çok beğenmiş, benzer bir tank geçişini ABD’nin bağımsızlık günü kutlamalarında düzenlemek istediğini söylemişti. ‘Kampları’ savundu ABD Başkanı Donald Trump, insanlık dışı koşulları nedeniyle gündeme gelen Teksas eyaletindeki göçmen merkezlerini savundu. Bağımsız denetçiler ile Demokrat Kongre üyelerinin rapor ve paylaşımlarıyla yaşadıkları koşullar ortaya çıkan göçmenlerin hayat standartlarının “gayet iyi olduğunu” savunan Trump, “Geldikleri yerden daha iyi ve güvenli koşullarda yaşıyorlar” ifadelerini kullandı. Göç karşıtı politikalarıyla bilinen Trump, “toplama kampı” olarak nitelendirilen merkezlerde tutulan göçmenler için “Eğer yaşamlarından memnun değillerse gelmesinler bütün problem çözülür” şeklinde konuştu. Merkezlerde yapılan incelemelerde, kimi göçmenlerin sadece ayakta durabilecekleri büyüklükteki hücrelerde tutulduğu, tuvalet suyu içmek zorunda kaldıkları, çocukların da banyo ve sıcak yemekten mahrum bırakıldığı bildirilmişti. Kınamaya ABD engeli Libya’da Trablus yakınlarında önceki gün göçmenlerin bulunduğu kamp alanına düzenlenen hava saldırısına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde hazırlanan kınama bildirisi, ABD’den onay alamadığı için yayımlanamadı. AFP’nin haberine göre ABD’li diplomatlar, “Beyaz Saray’dan yanıt almadıkları” gerekçesiyle, taraflara ateşkes çağrısı yapan bildiriye destek vermedi. ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri, Trablus hükümetinin saldırıdan sorumlu tuttuğu Tobruk merkezli, Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’na silah satışı yaptığı iddialarının merkezinde. Saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı 53’e yükselirken BM’nin olaya ilişkin dün yayımladığı bir rapor, katliamının korkunç boyutlarını ortaya koydu. Raporda, kampın iki kez hava saldırılarına hedef olduğu, kaçmaya çalışan göçmenlere ateş açıldığı bildirildi. Öte yandan, Libya’da son günlerde yaşanan gerilim hattında bulunan Ankara’dan Hafter’in Trablus’u kuşatma girişimlerine bir tepki daha geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye tehdit açıklamalarıyla tepki çeken Hafter’in Libya’da “korsan konumunda” olduğunu söyledi. Erdoğan, “Libya’da kısa bir süre içinde seçimin yapılmasını ve halkın demokratik bir şekilde temsil edilceğini umuyoruz” diye konuştu. Göçmen faciası Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki sa vaş, yoksulluk ve kıtlık koşullarından kaçarak Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin yaşamlarını tehlikeye attığı Akdeniz’de bir facia daha yaşandı. Tunus açıklarında önceki gün 86 göçmeni taşıyan teknenin battığı bildirildi. Yetkililer, 5 kişinin kurtarıldığını, 81 kişininse kayıp olduğunu duyurdu.