19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 2 TEMMUZ 2019 SALI Dış politika ve rejim Dış politika ve rejim Devletlerin (ve ulusların) dış politikalarında “ulusal çıkarlarını koruyabilmeleri için” içeride dış politika konusunda “ortak siyasi iradenin” bulunması gerekir. Ortak siyasi irade ve “asgari müşterekler” için demokratik kurumlaşmalar, işin olmazsa olmazıdır. Türkiye bugün dış ilişkilerinde, 1950’den sonraki en kritik (ve tehlikeli) sürecini yaşamaktadır. Bu olumsuzlukların temelinde “dış faktörlerden daha çok içerideki kutuplaşmalar ve antidemokratik gelişmeler yatıyor”. Yeni “rejim” ve siyasal İslam odaklı yapılanma ve tercihler, Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda dış ilişkilerini yürütmesini engellemektedir. Bunun sonucunda Türkiye yalnızlığa sürüklendi. Suriye’den Mısır’a, ABD’den Rusya ve AB’ye kadar ilişkileri, “gerginlik ve çatışma ortamına sürüklendi”. Oysa hepsiyle de, “karşılıklı ortak çıkarları sağlayabilecek çözümler geliştirilebilirdi”. Siyasal İslam (ve Müslüman Kardeşler) odaklı tercihler ülkelerde “karşılıklı ortak çıkarlarının yollarını kapattı”. Suriye, Mısır ve AB örneklerinde bunu buram buram yaşamaktayız. Bir yandan Suriye’de İdlib bataklığının içine sürüklendik: öte yandan ABD ve Rusya ile ilişkilerde S400 F35 kapanına kendi elimizle yakalandık. İsrail, Mısır, Yunanistan, Rumlar arkalarına ABD, AB hatta Suudi Arabistan’ı bile alarak Türkiye’nin kafasına yeni “çuvallar” geçirmeye hazırlanıyorlar. Müslüman Kardeşler saplantımız sonucu Şam (ve Esad) ile kendi dizimize kurşun sıkarak başlattığımız yanlış, çorap söküğü gibi Türkiye’yi 9 yıl içinde sorunlar yumağının içine kilitleyiverdi. Parlamentonun yeni rejim ile saf dışı bırakılması, siyasal İslam konusunda Ankara’nın tek seçenekli uygulamaları, Türkiye’yi “düşmanlar cephesi” ile karşı karşıya getirdi. Yeni rejim ile konuların Meclis kararlarına (ve sağduyuya) dayalı olarak yapılma durumu adeta, 1 Mart 2003’te geçmeyen teskereyi, 2011’den sonra yeniden işletmeye başladı. 1 Mart tezkeresinin reddi ile 2003’te kızan ABD, Ergenekon, Balyoz, Gülen operasyonları ile amacına ulaşmaya çalıştı: TSK’yi, Meclis’i, parlamenter rejimi yeniden dizayn ederek bugünkü ortamı hazırladılar. Ankara artık görmeli... Ankara (ve AKP) artık bu yadsınamayacak açık gerçeği görmek zorundadır. Türkiye’nin dış ilişkilerinde ülkenin ulusal çıkarlarını koruyabilmesi için iktidar, “Bakın Ankara’da, Türkiye’de Meclis’in, partilerin, halkın çoğunluğu ile belirlediği politika var: benim arkamda koskoca, 82 milyonluk Türkiye var: ABD, Rusya, Yunanistan, Mısır, hangisi olursa olsun ilişkilerinde bir bütünlük gösterebilmesi gerekir” diyebilmeli. Bunu diyemiyor, çünkü içerde keskin kutuplaşma var.” Bugün bunu engelleyen iki faktör bulunuyor: birincisi, parlamenter bir rejimin bulunmaması: ikincisi, iktidarın siyasal İslam (ve Müslüman Kardeşler) odaklı dış politika tercihi. En başta AKP’nin, bu net gerçeği bir an önce görmesi gerekiyor. Hem 82 milyonluk Türkiye, hem küresel düzen (düzensizlik), “ben yaptım, oldu” olasılığını kaldırmaktan çok uzaktalalar. Artık bu gerçeği görelim, gereğini yerine getirelim. 23 Haziran İstanbul seçimi sonuçları bir bakıma, ulusal çıkarların içeride ve dışarıda korunmasına yönelik bir tepki niteliğini de taşımaktadır. 2 TEMMUZ 2019 SAYI: 34236 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:30 03:22 03:55 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:29 13:13 17:13 05:17 12:58 16:55 05:44 13:20 17:14 Akşam 20:47 20:28 20:46 Yatsı 22:37 22:14 22:28 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER/YORUM Önce bu maddelere göz atalım… Haşhaş (Afyon Morfin Eroin Kodein 1): Haşhaş bitkisinin kozalakları yeşil iken çizilerek, akan afyon sakızından, “morfin, eroin, kode Uyuşturucular,in” üretilir. 60’lı yılların sonlarında ABD, ülkesindeki “eroin” kullanımını önlemek için, Türkiye’ye Uyarıcılar… (6)haşhaş üretiminin yasaklanması için baskı yapıyordu. Haşhaş hakkında bilgim olma dığı için Afyonkarahisar, Kütahya, Eskişehir ve öteki illerin yörelerinde üretilen haşhaş ile bundan elde edilen afyon sakızı hakkında araştırma yapmak için köylerinde, haftalarca dolaştım. Sonrasında 5 Temmuz 1970’te Cumhuriyet’te 7 gün yayımladığım “Afyon Raporu” başlıklı araştırma dizisi, o yıl bana “Yılın Gazetecisi” ödülünü kazandırdı. sepet içinde uyuyordu. Kızı, birden şiddetli öksürmeye başladı. Anneye, “kızının hasta olup olmadığını” sordum. “Hayır değil!” diyerek bir damla afyon sakızını aldı, kızının ağzına koydu. Birkaç dakika sonra kızın öksürüğü kesildi… Bir daha öksürmedi… Şaşırmıştım! Afyon sakızında, afyondan başka “kodein” de var HHH İki anıma yer vermek isterim… Afyonkarahisar’ın Atlı Hisar köyünün kahvehanesinde, sorularıma verilen yanıtlardan sonra, vatan Şuhut Cynadda Roma sikkesi. dı. Sonradan öğrendim ki öksürük ilaçlarında “kodein” kullanılırmış! HHH 1971’de Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, Amerika’da daşlardan biri şöyle dedi: yaşanan “uyuşturucu sorununu”, “Gazeteci Bey! Haşhaş ekimi bugü yerinde görmem için 45 günlük bir nün işi değildir. Romalılardan beri bu davet yaptı. 33 yaşımda, doğusundan topraklarda afyon üretilir!” batısına, güneyinden kuzeyine ABD’yi Nereden bildiğini sorunca, kalktı, dolaştım… Narkotik polislerinden kahvehaneden çıktı. Beş dakika sonra uyuşturucu kullananlara, papazlara döndüğünde, elinde bir Roma yüzüğü kadar çeşitli kişiler ile konuştum. vardı. Yüzüğün akik taşının üzerine HHH “haşhaş kellesi” kazınmıştı. Şaşırmış Gelelim o yılların Vaşington An tım! kara arasındaki “afyon yasağı” çatış HHH masına! Bir başka anı, bir haşhaş tarlasın Süleyman Demirel, 1950 yılında da anne ile söyleşirken, afyon sakızı “sulama ve elektrik konularında araş topluyor, 34 yaşlarındaki kızı da bir tırma yapmak üzere” ABD’ye gön derilmişti. 1954’te ise “Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün Barajlar Dairesi Başkanlığı’na” atanmıştı. “Eisenhover Vakfı’nın” verdiği burs ile tekrar ABD’ye gitti. Dönü şünde “serbest danışmanmühen dis” olarak çalıştı. Ayrıca Boğaziçi Köprüsü’nün projesini hazırla yan “Morrison Knudsen’in” temsil ciliğini de yaptı. Bu nedene, başbakanlığı yılla rında adı “Morison Süleyman’a” çıkmıştı… Oysa Demirel, ABD’nin “afyonun yasaklanması” baskısına karşı direniyordu…           HHH ABD “Ulusal Güvenlik Konseyi” üyesi Harold Sa unders, ABD’nin Ankara Büyükelçisi William Handley’e “haşhaş üretimin de” izlemesi gereken yol hakkında Afyon sakızı. bir rapor gönder mişti. Raporda, ABD’nin afyon pla nının hazırlandığı ve tek eksiğin buna uyacak bir “Türk hükümetinin” gerek tiği vurgulanıyordu. “Haşhaş üretimini durdurmayı” amaçlayan ABD’nin öne rileri özetle şöyleydi: “1. Haşhaş hasadının toplanması sırasında yeni önlemler alınmalıdır. Doğacak zararlar Türk hükümetine karşılanacaktır. 2. Bu amaçla yeni bir yasa çıkarıl malıdır. 3. Haziran 1972’ye kadar bütün üre tim durdurulacaktır…” HHH ABD’ye genellikle şu yanıt verili Haşhaş yordu: “Bizim 20 ilimiz ve çevresinde köylüler, haşhaş üretimi yapıyor. Bizde, adını afyondan alan bir ilimiz bile var. Bunu yapamayız. Ama ekim alanlarını aşamalı olarak daraltabiliriz!” Bu arada, Türkiye’nin ABD’den uçak satın almak için istediği krediye yanıt, “Önce haşhaş ekimini yasakla!” olmuştu. Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil “Anılarım” adlı kitabında, askerlerin 12 Mart 1971 muhtırasından birkaç ay sonra, ABD Büyükelçisi Handley’in “darbe tehdidini” şöyle açıklamıştı. “Amerikan Büyükelçisi bana geldi. ‘Sayın Demirel’e lütfen söyleyiniz. Sizde, nerede ne kadar haşhaş ekiliyorsa, biz onun parasını peşin verelim, ekimi durdursunlar’ dedi.  ‘Peki, söylerim’ dedim. Sayın Demirel de, görüştüğü Büyükelçi’ye, aynı yanıtı verdi. Bu görüşmeden sonra Büyükelçi ‘Çok yazık, bundan çok fena sonuçlar doğacak’ dedi. Çok fena sonuçlar belli oldu. Üç ay sonra hükümetimiz düşürüldü!” HHH Demirel istifa ettirilince, Prof. Dr. Nihat Erim başbakan oldu. 13 gün sonra ABD Başkan Yardımcısı Egil Krogh’a “afyon yasağında yapılacak işbirliği” konusunda bir rapor sunuldu. Erim, 30 Haziran 1971’de Türkiye’de haşhaş ekimini toptan yasakladı. ABD, bu amaçla ilk tazminat olarak 8 Şubat 1972’de “35 milyon TL” ödedi. Cuma günü de Afganistan’da eroin batağındaki ABD’ye göz atacağız! HHH Not: Sürecek… Gözaltına alınan ODTÜ’lü öğrenciler serbest bırakıldı ‘Amaç Gezi mi?’ ODTÜmezuniyeti öncesi gözaltına alınan 4 öğrenci serbest bırakıldı. İfadesi alınan öğrencilere, “ODTÜ’de yapmayı düşündüğünüz eylemlerdeki amaç Gezi gibi bir direniş başlatmak mıdır” sorusunun sorulması dikkat çekti. ODTÜ’de öğrenciler ile yönetim arasında uzun süredir devam eden gerginlik, mayıs ayında kampusta düzenlenmek istenen Onur Yürüyüşü’ne yapılan polis müdahalesiyle artmıştı. Önceki gün dört öğrenci, yurtlara ve evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınmıştı. Öğretim elemanları, mezuniyet töreni yürüyüşü sırasında “Öğrencime dokunma” yazılı pankartlar taşıyarak duruma tepki göstermişti. Dört öğrenci, dün gece yarısı serbest bırakıldı. Öğrencilere, “Terör örgütü üyesi misiniz?”, “Örgütünüz nereden fon alıyor”, “ODTÜ’de yapmayı düşündüğünüz eylemlerdeki amaç Gezi gibi bir direniş başlatmak mıdır” diye sorulması dikkat çekti. İhbar üzerine gözaltı Öğrencilerin gözaltına alınma gerekçesinin, “Bu kişiler zaten önceki yıllarda da sorun çıkaran tipler, önlem alınsa iyi olur” ifadelerinin geçtiği ihbar olduğu iddia edildi. l ANKARA / Cumhuriyet ODTÜ Devrim Stadı’nda dün düzenlenen mezuniyet töreninde akademisyenler ve öğrenciler gözaltılara ortak tepki göstermişti. ‘Sessiz mi kalalım’Türk Tabipleri Birliği’nden KHK ve güvenlik soruşturmasına tepki: Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası (SES), Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ve güvenlik soruşturmalarına tepki gösterdi. TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Haydar Can Dokuyan, “Kaderimize razı, haksızlığa, hukuksuzluğa, işsizliğe, eğitim hakkımızın, uzmanlaşma hatta sertifika alma haklarımızın yok edilmesine sessiz kalmamızı, boyun eğmemizi mi bekliyorsunuz?” dedi. TTB Genel Merkezi’nde düzen lenen basın toplantısında konuşan Dr. Dokuyan, OHAL KHK’lerine tepki gösterdi. Okuyan, “Hukuksal hiçbir gerekçe, kanıt, tutarlılık içermeyen bu keyfi uygulamalar ile mesleğinden ihraç edilen ya da güvenlik soruşturması bahane edilerek mesleğe başlatılmayan sağlık emekçileri olarak buradan ilan ediyoruz: Bu bu haksızlığa sessiz kalmayacağız” dedi. KHK’lerin suçu tanımlamadığını ve kimin neyle suçlandığını belirtmediğini” söyleyen Dokuyan, “Bir adli süreç sonucuna dayanmadığı gibi yanlışı giderici anlamlı bir hukuksal süreç içermiyor” dedi. SES Eşbaşkanı Gönül Erden de “KHK ile ihraç edilenlerin dosyalarının OHAL Komisyonu’nda bekletildiğini” iddia ederek “Çalışma ve eğitim hakkımız elimizden alınıyor. Bu hem iç hukukta hem de uluslararası hukukta yasalara çok net aykırı” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz eski çalışanlarından Aybars Hünalp’in sevgili annesi BERNA HÜNALP’in vefatını üzüntüyle öğrendik. Merhume’ye Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı dileriz. c ÇALIŞANLARI Akıncı Üssü davası görülmeye devam ediyor ‘Terör tatbikatı dendi’ Darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılandığı davada, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda bilişim kısım astsubayı olarak görev yapan Ünsal Canboğa, darbe girişiminin yaşandığı gün amirinin, terör saldırılarına karşı yapılacak tatbikatta görevli olacağına yönelik emir verdiğini ileri sürdü. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin davada sanıklar, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan’da görülen duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda yarbay rütbesiyle görev yapan Aydın Nevzat Özkan, mesai arkadaşının araçla bir generali istediği yere bırakmasından dolayı onu beklemek için Akıncı Üssü’ne gittiğini ileri sürdü. Sanık Ünsal Canboğa da Akıncı Üssü’ne saat 22.30 gibi gittiğini, ilerleyen saatlerde darbe girişimi olduğunu öğrendiğini ve sabaha kadar beklediğini savundu. Duruşmaya bugün devam edilmek üzere ara verildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Balyoz’ hâkimi Diken’e 13 yıl 4 ay hapis cezası FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hakkında dava açılan, terör örgütünün kumpası “Balyoz darbe planı davası” hâkimi eski İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, 13 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi. İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmayı “Balyoz davası”nda yargılanan ve beraat eden bazı emekli asker de takip etti. Sanık Ömer Diken, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen davayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 50 hâkim ve savcı hakkında yeni bir iddianame hazırlandığını belirterek, dosyanın birleştirilmesini talep etti. Mahkeme, Diken’in talebini reddetti. Son savunmasını yapan Diken, “Mahrem imamla görüşme yaptığım suçlamasını kabul etmiyorum. Hiçbir delil benim örgütle bağlantımı ortaya koymamaktadır” dedi. Mahkeme heyeti, Diken’i terör örgütü üyeliğinden 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. Terör suçundan dolayı cezayı artırıp 15 yıla çıkartan mahkeme heyeti, takdiri indirim uygulayıp Diken’e 13 yıl 4 ay hapis cezası verdi. l AA/DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 HAVL I CAN SAĞA: 1/ “Tarlaku 2 İ T İ R İ YAD 3 NARDANAŞ I şu” da denilen 4 D M A K A K Ğ ötücü bir 5 İ NAL SAKA kuş... Sodyum 6 B A N A K P A N elementinin simgesi. 2/ Karakter... Güneyden 7 AZ MI S I R 8 ABAŞO GE 9 ORUN F LOŞ esen yel. 3/ Gerek siz, anlamsız, boş söz. 4/ Küba kökenli bir dans ve müzik... Yaklaşık on iki bin yıl önce Pasifik’e gömüldüğüne inanılan, insanlığın ve uygarlığın anayurdu sayılan kıta. 5/ Fası la... Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde ünlü bir kanyon. 6/ Talih... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 7/ Sahip... XI. yüzyılda Anadolu’ya gelen Türklerin, Ağrı Dağı’na “Yüce Dağ” anlamında verdikleri ad. 8/ Osmaniye ilin de antik bir kent. 9/ Bir cetvel türü... Ege Denizi’nin kuzeyinde bir Yunan adası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ormanlık alanlarda yaşayan bir kuş. 2/ Önü hendekli siper... İslam inancına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yerin adı. 3/ Sarp, dik... Tav lada “üç” sayısı. 4/ Eski dilde su... Doğu Anadolu’nun Irak sınırı yakınında yüksek bir dağ. 6/ Bir tür küçük ekmek... Teker lekli kara taşıtı. 7/ Alanya ilçesindeki ünlü mağara. 8/ Kokulu bir çörek... Telefon sözü. 9/ Üstün bir yetkinin gücünü simge leyen değnek... Büyük konaklarda mutfak ve yemek hizmetlerinde çalıştırılan uşak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle