Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT 519 TEMMUZ 2019 CUMA Eski sunucu sürpriziKARLOV SUİKASTI GÖRÜNTÜLERİNE YÖNELİK TRT’YE OPERASYON 6 kişinin gözaltına alındığı operasyonda, o dönem de TRT 1 Ana Haber Bülteni’nde Karlov’un vurul ma görüntülerini yayımlanma talimatı verdiği id dia edilen eski sunucu Erhan Çelik’in evine polis gitti, ancak kendisi evinde bulunamadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya’nın An sını istedikleri ve sayın Büyükelçi Andrey Karlov’un özellikle kameralar önün kara Büyükelçisi And de hayatını kaybetmesini rey Karlov’un öldürülmesine ilişkin görüntülerin TRT 1 Ana Alican uludağ Haber Bülteni’nde yayımlan planlandıkları belirlenmiştir” denilmişti. Bu kapsamda TRT dosyası ayrılmıştı. ması nedeniyle yürüttüğü so 15 şüpheli var ruşturma kapsamında TRT’ye operasyon yaptı. 6 kişinin gözaltına alındığı operasyonda, o dönemde TRT 1 Ana Haber Bülteni’nde Karlov’un vurulma görüntülerini yayımlanma talimatı verdiği iddia edilen eski sunucu Erhan Çelik’in evine de polis gitti, ancak kendisi Savcı Adem Akıncı, görüntülerin yayımlanması nedeniyle TRT çalışanları hakkında yürüttüğü soruşturma kapsamında çarşamba günü harekete geçti. 7 TRT çalışanı hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Örgüt üyeliği ile suçlanan ve TRT ha evinde bulunamadı. ber koordinatörü, muhabir, ka meraman ve görüntüleri mon Planlandı iddiası Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 19 Ara tajlayarak yayına hazır hale getiren montajcıların da aralarında bulunduğu 6 şüpheli, ön lık 2016’da Çağdaş Sanatlar ceki gün gözaltına alındı. Şüp Merkezi’nde bir sergi sırasın helilerin Emniyet’teki işlemle da polis Mevlüt Mert Altın rinin tamamlanmasının ardın taş tarafından vurularak öldü dan dün savcılık sorgusu için rüldü. Suikasta ilişkin soruş Adliyeye sevk edildi. Öte yan turmada 11’i tutuklu 28 sanık dan gözaltı listesinde o dönem hakkında dava açıldı. Savcı de TRT 1 Ana Haber Bülteni’ni Adem Akıncı tarafından hazır sunan Erhan Çelik’in de bu lanan iddianamede, Karlov’un vurulma anına ilişkin görüntülerin TRT 1 Ana Haber Bülteni’nde yayımlamasının “üzerinde durulması gerektiği” vurgulanmıştı. TRT’nin ilk kez böyle bir sergi etkinliğini 3G cihazı ile takip etmesinin şüpheli olduğu belirtilen iddianamede, “Terörist Mevlüt Mert Altıntaş’a talimat veren FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün ve bu örgütü yöneten, barındıran, lunduğu öğrenildi. Operasyon kapsamında Çelik’in İstanbul’daki evine gidildi. Polis ekipleri, Çelik’e evde ulaşamadıkları şeklinde tutanak tutarak evden ayrıldı. Çelik’in daha sonra ifadeye tekrar çalışacağı bildirildi. Karlov soruşturma dosyası kapsamında daha önce de 4 şüphelinin ifadesinin alındığı, dosyada toplam şüphelinin 15 kollayan dış güçlerin eylemin kişi olduğu bildirildi. İfadeleri herkes tarafından bilinebilir alınmayan diğer 5 şüphelinin olmasını ve mümkün olduğu daha sonra ifadeye çağırılacağı kadar geniş çevrelere yayılma belirtildi. l ANKARA ORTAYLI’DAN HÂKİM ADAYLARINA: AHALİYLE YÜZ GÖZ OLMAYIN Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye Adalet Akademisi’nde eğitim gören hâkim ve savcı adaylarına ders verdi. Hukuk sistemini eleştiren Ortaylı, “Türkiye 50 tane tıp fakültesini kaldırır, çünkü bizim doktorlarımız iyi yetişmiştir. Alanlarında çok iyi olan doktorlarımız, baytarlarımız, kimyagerlerimiz, profesörlerimiz var. Ama maalesef 10 tane daha hukuk fakültesini kaldıramaz. Yok yetişmemişiz. Hukuk tarihçisi yok, Roma hukukçusu yok. Dersi kaldırmaya kalkıştılar. Olur mu Roma hukuku, hukuk tarihi, hukuk felsefesi kalkar mı?” diye konuştu. Türkiye Adalet Akademisi tarafından düzenlenen söyleşide 23. Dönem hâkim ve savcı adayları ile bir araya gelen Prof. Dr. Ortaylı, hukuk eğitiminin önemiyle ilgili görüşlerini hâkim savcı aday ları ile paylaştı. Adaylara özel hayatlarına dikkat etmesi gerektiğini anlatan Ortaylı, “Bir kere dosyanızı mutlaka okuyacaksınız. İkincisi sağda soldaki insanlarla samimi olmayacaksınız. Osmanlı kadısı 25 akçelik en alt kademeden başlar. İki yıl bekler terfi eder sonra tekrar iki yıl ve terfi eder. İki yıldan fazla bir yerde tutulmaz. Ahali ile yüz göz olmasın diye. Bu çok önemlidir. Yani bir hukuk adamının ahali ile yüz göz olmaya başladığı zaman iş bitmiştir. Bu bir altın kuraldır. Davacı ile yemeğe çıkmayacaksınız. Mahalli halktan birinin düğününe gidemezsiniz” dedi. Katılımcıların isteği üzerine kitaplarını da imzalayan Ortaylı’ya Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Mühittin Özdemir tarafından Fatih Sultan Mehmet’in heykeli hediye edildi. lANKARA/ Cumhuriyet ÖDP’li Sercan Dede’ye ceza Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Artvin İl Başkanı Sercan Dede’nin bir cenaze töreninde yaptığı konuşma “Suç” olarak nitelendirildi. “Terör örgütü propagandası yapmak” ile suçlanan Dede’ye 10 ay hapis cezası verildi. Artvin Ağır Ceza Mahkemesi, Devrimci Yol örgütlenmesinde faaliyet gösteren ve 2017’de yaşamını yitiren İsrail Meydan’ın Şav şat’taki cenaze töreninde konuşan Dede hakkında açılan davada 10 ay hapis cezası verdi. “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiası ile suçlanan Dede’nin cezasının ertelenmeden uygulanmasına karar verildi. Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı, Dede hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen 4 karar ile ilgili de ihbarda bulundu. l İHA emniyet genel müdürlüğü’nde dikkat çeken değişiklik Uzunkaya görevden alındı Ölü çocuklar ve ölümüne silahlanmalar Sanıyorsunuz ki... O iki güzel çocuk mayına bastılar da öldüler. Ya da oynarken buldukları bir el bombasını patlattılar. Ya da başıboş bırakılmış bir silahın patlamasıyla paramparça oldular. Sanıyorsunuz ki... Onlar ölene kadar tanımadığınız herhangi iki küçük çocuktular. Televizyonda, gazetede, sosyal medyada gördüğünüz çok üzücü bir haberle hayatınıza dahil oldular. Sanıyorsunuz ki bu belalı coğrafyada böyle ölümler hep olur. Sanıyorsunuz ki o iki küçük çocuğun ölümünden terör örgütleri ya da devlet sonuna kadar sorumludur. Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve ağlıyorsunuz. Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve üzülüyorsunuz. Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve lanetler okuyorsunuz. O patlayıcıları o boş tarlaya bırakanlara... Yasal ya da yasadışı sorumlulara... Oyun oynamak için bomboş tarlada koşturan o iki güzel çocuğun canına kıyanlara... Sövüp sayıyorsunuz. Oysa bu dünyada kimsenin hakkı yok iki küçüğün yasını tutmaya. Nasıl öldüklerini, o minik bedenlerinin nasıl parçalandığını okuyup okuyup kahrolamaz kimse. Kimse kimseden o ölümlerin hesabını soramaz böyle rezil bir iklimde. Çünkü herkesin savaşı olağan saydığı ve silahsızlanmayı artık ağzına almadığı bir çağda, olan biteni sadece seyrederek ve her şeyi kader belleyerek yaşıyorsunuz. Silahlar neden üretilir? Neden silah alınıp satılır? Savaşlar aslen ne için çıkarılır? Silah ticareti üzerinden yapılan devletler arası tehditler, pazarlıklar, anlaşmalar nereye varır? Bunları bir an bile durup düşünmüyorsunuz. İşte sizin bunları düşünmediğiniz o anların her birinde... O iki güzel çocuk kadar güzel başka çocuklar ölüp duruyor bir yerlerde. Siz... Büyük bütçelerle üretilen ve büyük bütçelerle satılan silahlar arasında kurulmuş bir salıncakta mideniz bulanmadan ve her nasılsa kusmadan yaşıyorsunuz diye... Çocuklar ölüyorlar, ölüyorlar, ölüyorlar... Ve aile mezarlıklarına değil doğrudan sizin aymazlığınıza gömülüyorlar. Farkına varmadığınız şeyler yüzünden kararan hayatların ve alınan canların bedelini ödemeye yatmayan aklınız... Süper güçler arasındaki çekişmelere yattığı için... F35 programı nedir? S400 hava savunma sistemleri ne demektir? Rusya ne ister, Amerika buna ne der? Ülke bu yüzden ne kadar milyar dolarlık bir kayba girer? Hepsi hakkında bir fikriniz olduğu için... İki masum çocuk boş bir tarlada oynarken başıboş kalmış bir bomba ya da silah yüzünden ölüyor ve siz hâlâ sanıyorsunuz ki tüm bunlar başkalarının ihmalleri yüzünden oluyor. Silah alıp satan ve bu alım satımlar sırasında yaptığı pazarlıklarla iktidarına türlü anlamlar katan muktedirin karşısına çıkıp; Savunma adına silahlanmanın nasıl bir aldatmaca olduğunu haykırmadığınız için... Ve mutlak silahsızlanma adına kılınızı kıpırdatmadığınız için... Meseleyi sadece siyasi ve ekonomikmiş gibi algıladığınız için... Öyle büyük ki bu meseledeki hisseniz; Ne yaparsanız yapın, onu hiçbir duyarlılığın ardına gizleyemezsiniz. ALİCAN ULUDAĞ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Celal Uzunkaya’yı sürpriz bir şekilde görevden alarak “bakanlık emrine” atadı. Atamanın perde arkasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Uzunkaya arasında yaşanan anlaşmazlıkların yattığı öğrenildi. Uzunkaya’nın bu yaz emniyette açıklanacak terfi ve atamalar konusunda Soylu ile ters düştüğü ifade edildi. Uzunkaya’nın yerine atan Şırnak Valisi Mehmet Aktaş’ın eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın hemşerisi olması dikkat çekti. Aktaş’ın tercih tercih edilmesinde Ağar’ın etkili olduğu öne sürüldü. 1978’de polis kolejini birincilikle bitiren Celal Uzunkaya, 2010’de Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken FETÖ kumpasına uğradı. İsimsiz bir ihbar mektubu üzerine 2010’da görevden alınan Uzunkaya, 3,5 yıl yargılandıktan sonra beraat etti. Uzunkaya, İzmir Emniyet Genel Müdürü olarak görev yaparken bizzat Erdoğan tarafından 25 Temmuz 2018’de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atandı. Uzunkaya’nın Emniyet’te, bu yaz terfi ve atamalar öncesi görevden alınması dikkat çekti. Özellikle İl Emniyet Müdürleri Kararnamesi için Uzunkaya’nın önerdiği isim lere Soylu’nun karşı çıktığı, Uzunkaya’nın kendi ekibini kurmasına izin vermediği belirtiliyor. 1994’te girdi Uzunkaya’nın yerine atanan Elazığ doğumlu olan yeni Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olarak görev yaptığı 1994’te girdiği sınavı kazanarak Malatya kaymakam adayı olarak mülki idari amirliği mesleğine başladı. 20102016 yılları arasında İçişleri Bakanlığı’nda bürokrat olarak çalışan Aktaş, 1 Haziran 2016’da Karabük Valiliğine, 21 Haziran 2017’de ise Şırnak Valiliği’ne atandı. lANKARA Soner Gökçü Şehit Soner Gökçü uğurlandı Şırnak’ta geçen hafta el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu ağır yaralanan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Soner Gökçü, tedavi gördüğü Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (GATA) yaşamını yitirdi. Şırnak’ta 11 Temmuz günü arazi taraması yapan Uzman Çavuş Soner Gökçü, teröristler tarafından araziye tuzaklanan EYP’nin patlaması sonucu yaralandı. GATA’da tedaviye alınan Gökçü, önceki gece doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı. Gökçü’nün naa şı, dün havayoluyla memleketi Adana’ya getirildi. Merkez Sarıçam ilçesi Avcılar Mahallesi’ndeki baba evinde “helallik” alınmasının ardından şehit Gökçü için Sabancı Merkez Camisi’nde tören düzenlendi. Şehidin annesi Fadime Gökçü, oğlunun tabutunun yanına giderek “Allah belanızı versin. Benim çocuğumdan daha kötü olun” diyerek terör örgütünü lanetledi. Gökçü, Avcılar Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verildi. lHaber Merkezi