Katalog

HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ Katliam gibi kaza 319 TEMMUZ 2019 CUMA Van’da göçmenleri taşıyan minibüs devrildi Van’da, kaçak göçmenleri taşıyan minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 17 kişi yaşamını yitirdi, 50 kişi de yaralandı. Kaza, dün saat 12.00 sıralarında Özalp ilçesinde meydana geldi. Yasadışı yollarla yurda giriş yapan göçmenleri taşıyan minibüs, İpekyolu ilçesi, Erçek Mahallesi yakınlarında, sürücüsünün kontrolünden çıkarak 35 metrelik şarampole yuvarlandı. Kazada, araçtakilerin bazıları dışarı fırladı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 17 kişi öldü. 17 ölü Sürücü hakkında işlem yapılmış Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, “İnşallah ölenlerin sayısı artmaz. Durumu ağır olanlar da var. Sürücünün daha önce de kaçak göçmen taşımaktan dolayı hakkında adli işlem yapılmış. Normal şartlarda 1718 kişilik bu minibüse 67 kişi sığdırılmış” dedi. Katliam gibi kazanın yaşandığı Van’da aynı gün bu kez Başkale’de yurda yasadışı yollardan giren 284 göçmen yakalandı. l Haber Merkezi 18 KİŞİLİK MİNİBÜSTE 67 KİŞİ Kazada hayatını kaybeden sürücü Gökhan Sırma’nın daha çok yolcu almak için minibüsün koltuklarını söktüğü vurgulandı. Normal şartlarda 1718 kişilik minibüse 67 kişi sığdırılmış. ‘4’ü çocuk 7 kişi kayıp’ Düzce’de sel ve heyelan Düzce ve Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde etkili olan sağanak sebebiyle sel ve heyelan meydana geldi. Bölgeye giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Akçakoca’da Esmahanım köyünde 4’ü çocuk, 2’si kadın 7 kişinin sel sularına kapılarak kaybolduğunu söyledi. Soylu, bölgede elektriğin kesik olduğu nu aktardı. Esmahanım köyünde mahsur kalan çoğu çocuk 21 fındık işçisi helikopterle kurtarıldı. Kurtarılanlardan bir kişinin ağır yaralandığı öğrenildi. Cumayeri ilçesinde ise mahsur kalan 10 kişi helikopterle kurtarıldı. Kentte 23 köy yolu kapandı. Düzce Valisi Zülkif Dağlı, “Kurtarma çalışmaları kapsamında gece saatlerin den itibaren 69 vatandaşın kurtarıldığı öğrenildi. Sel sonrası can kaybı yaşanmazken bölgede ciddi anlamda maddi hasar meydana geldi” dedi. Ereğli’de önceki, gece saatlerinde etkili olan yağmur nedeniyle dere taştı, ev ve işyerlerini su bastı. Evlerinde mahsur kalan 45 kişi kurtarıldı. l Haber Merkezi Geçmişe mazi yenmişe kuzu “Geçmişe mazi yenmişe kuzu denir” derler ama geçmişin hesabını, kuzunun bedelini ödemeden temize çıkıp ortalıkta dolaşamazsın gardaş! 30 Haziran 2019 tarihli birkaç gazetede, Ali Babacan’ın kuracağı partinin adının “Özgürlük ve Hukuk Partisi olacağını; emekli Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘Mutlak otorite sürdürülebilir değildir’ ” buyurduğunu; AKP Grup Başkanı Naci Bostancı’nın “Sistemi rehabilite etmek gerekiyor” dediğini okuyunca, acaba bugünkü yazımın adını “Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye” koymak daha iyi olur mu, diye düşündüm. Ama parti kuracaklar arasında bir de stratejik körlüğün yazarı Ahmet Davutoğlu da var. HHH Bu acaip durumu Prof. Dr. Ahmet Mumcu’nun Türkler; Devlet ve Hukuk (Turhan Kitabevi) adlı kitabından bir alıntı yaparak örneklemek istiyorum. “Aşağıda verdiğimiz olay çöküş nedenlerinden birini çok açık bir biçimde anlatmaktadır: Fazıl Ahmet Paşa ile zamanının şeyhülislamı Bursalı Esiri Mehmet Efendi birlikte padişahın (IV. Mehmet) huzurunda bulundukları sırada Köprülü Mehmet Paşa’dan bahis açılınca şeyhülislam: Öldüğü iyi oldu... zira nahak (haksız) yere çok kan etmişti, demesi üzerine Fazıl Ahmet Paşa, Öldürdüğü adamları sizin verdiğiniz fetva ile öldürdü, deyince Mehmet Efendi, Şerrinden korkardım. Onun için fetva verdim, deyince Veziri azam, Ya Allah’tan korkmayıp mahluktan korkmak diyanete layık mıdır?’ demiş ve sonra huzurdan ayrılmışlar. (s.110)” HHH Gözümün önüne bir sahne geliyor: Abdullah Gül Cumhurbaşkanı; R.T. Erdoğan Başbakan. Yer: Adli yıl açılış toplantısının yapıldığı salon. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konuşuyor ve hükümeti eleştiriyor. Derken Erdoğan, konuşmacıya öfkeyle müdahale ediyor ve Cumhurbaşkanı Gül’e “Kak yallah” işareti ya pıyor, o da başbakanın ardı sıra kalkarak onun buyruğunu yerine getiriyor. Bu sahne hiç unutulmamalı. Öyle bir cumhurbaşkanı ki Cumhuriyetin temellerini dinamitleyen onlarca yasayı (Şeyhülislamı Bursalı Esiri Mehmet Efendi gibi) onaylamış, birini bile veto etmemiş. Şimdi kalkmış “Mutlak otorite sürdürülebilir değildir” diye buyuruyor. Pardon gardaş, mutlak otorite rejiminin bina edilmesine zatı şahaneniz tonlarca tuğla taşımadı mı? HHH “Baby face” Ali Babacan da “Özgürlük ve Hukuk Partisi” diye bir parti kuracakmış. Bin bir kere maşallah! Buna da bir cevap var: “Bre adam, mahluktan korkarak Cumhuriyete ihanet etmek nicedir? Cumhuriyetin malımülkü satılırken sen neredeydin?” HHH Ahmet Davutoğlu, sen önce Suriye’deki bok çukurunun hesabını ver! HHH AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni (güya) eleştirmiş ve bir ifşatta bulunmuş: “Başlangıçta her şeyi öngöremezsiniz. Pratikte kimi problemler, aksamalar yaşanır. Bir dönem bakanlık sayısı 40’tı, şimdi 16’ya indi. 1 yıllık uygulama çerçevesinde bakanlıkların işleyişini değerlendirmek lazım. Bürokrasinin kendi iç işleyişi bakımından problemleri var mı? Görülmesi gereken hususlardan biri budur. Bir yıllık tecrübeyi masaya yatırıp değerlendirerek, nerede problemler görüyoruz, gerçek bir analiz ile nerelerde rehabilite edilmeli, nerelerde mukayeseli bir üstünlüğü var, bunları görüp yola devam edeceğiz. Öyle bir çalışma da yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin bir çalışma yapılıyor. Sistemi rehabilite etmek, aklın gereğidir. Rehabilite konusunda çalışmalar sürüyor.” (Beşti Karalar, DHA) Dingonun ahırında bile her şeyi öngörmek zorundasın. Bir devleti yıkıyorsun, bari yüzüne gözüne bulaştırma! HHH Ağalar, ne demiştim? Geçmişe mazi yenmişe kuzu denir ama geçmişin hesabını, kuzunun bedelini ödemeden temize çıkıp ortalıkta dolaşamazsın! FORD TİCARİ AİLESİ 5 0 . 0 0 0 T L 1 2 A Y % 0 FA İ Z*