Katalog

HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 912 TEMMUZ 2019 CUMA ‘Çocuk yaşta evlilik suçtur’ Zafer Arapkirli ‘6 yaşındaki çocuk evlenebilir’ diyen Yıldız’ı eleştirDİ, DAVALIK OLDU SEYHAN AVŞAR suç olduğuna ve tüm yurttaşla Sosyal Doku Derneği Kurucu Başkanı Nurettin Yıldız’ın “6 rının bu evliliklere tepki göstermesi gerektiğini belirten Arapkirli, “Toplumumuzda akademik un yaşındaki çocuk evlenebilir” di van sahibi olduğunu iddia eden ye skandal söylemlerde bulun hoca sıfatlı bazı şahıslar, basın ve masının ardından gazetemiz ya yayın organların, sosyal medya zarı Zafer Arapkirli sosyal med da dini görünümlü fetva adı altın yadan yaptığı paylaşım ile tepki da bu konuda propaganda yapa göstermişti. Yıldız’a sosyal med rak toplumu zehirlemek, yaranın ya üzerinden, “hakaret” ettiği üzerine benzin dökmektedir. Bu iddiasıyla hakkında iddianame rada şikâyette bulunan şahıs da düzenlenen Arapkirli, dün yar bu türlü sözde fetvalarıyla tanın gıç karşısına çıktı. Suçlamaları mış birisi. Beyanında 6 yaşındaki reddeden Arapkirli, söz konusu çocukla evlenebileceğini savun paylaşımı medeni kanunda yer muştur” diye konuştu. alan evlilik yaşı kuralını hiçe sayan sözlere itiraz çerçevesinde ‘Kız babası olarak...’ dile getirdiğini söyledi. Arapkirli şikâyetçinin beyan İstanbul 32. Asliye Ceza larını duymasının ardından bir Mahkemesi’nde görülen davaya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Zafer Arapkirli ve avukatı katılır eğitim görmüş bir insan, görevi ken Nurettin Yıldız’ı avukatı tem topluma haber vermek olan bir sil etti. Duruşmada savunma ya gazeteci ve bir kız babası olarak pan Zafer Arapkirli, 62 tepki gösterdiğini be yıllık hayatında ilk defa lirtti. Arapkirli, “Şahsi sanık olarak mahkeme bir hakaret söz konusu ye çıktığını belirti. değildir” dedi. Yaşadığımız ülke Arapkirli’nin avuka de dezavantajlı kesim tı Begül Gürel ise iddia lerin başında kadınla ya konu paylaşımın ge rın, çocukların, özellikle nel bir paylaşım oldu de kız çocuklarının gel ğunu şikâyetçinin he diğini aktaran Arapkirli, def alınmadığını, müvek “En savunmasız konumdaki çocuklarımızın ki Nurettin Yıldız kilinin derhal beraat etmesi gerektiğini söyledi. mi zaman evde, kimi zaman so Şikâyetçi Nurettin Yıldız hakkın kakta, kimi zaman da kendilerini da yaptığı benzer bir söylemden emanet ettiğimiz eğitim kurum Bakırköy Adliyesi’nde açılmış bir ları ya da kurslarda cinsel saldı dava olduğunu aktaran Gürel, bu rılara maruz kaldığını görmekte dava dosyasının mahkemeden is yiz. Çocukların maruz kaldığı en tenmesini talep etti. Hâkim, Nu büyük saldırı da kız çocuklarının rettin Yıldız hakkındaki dava dos oyun çağında, bebek yaşlarda ev yasının istenmesine karar verdi. lendirilmesi. Yani yetişkin kadın Taraflara delillerini sunmaları için görülerek gerdeğe sokulmasıdır” süre veren hâkim duruşmayı ara dedi. Yasalara göre bu durumun lık ayına erteledi. l İSTANBUL İLAHİYATÇI CEMİL KILIÇ’A DAVA ‘Şeriat hukuku var da benim mi haberim yok’ LEYLA KILIÇ olunur” denildi. İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç hakkında sosyal Cumhuriyet’e konuşan Cemil Kılıç, “Ben sosyal medyada paylaş medya hesabında pay tıklarım için daha ön laştığı “Başörtüsü ila ce ifade vermeye gitmiş hi emir değil” mesa tim ama bunlar için ba jı nedeniyle dava açıldı. na dava açacaklarını hiç “Halkı kin ve düşmanlı tahmin etmezdim. Beni ğa tahrik etme” ile suç Cemil Kılıç en çok şaşırtan şey, dini lanan Kılıç, “Beni en konulardaki tartışmalar çok şaşırtan şey, dini konular la ilgili açıkladığım görüşlerimin daki tartışmalarla ilgili açıkla dava konusu olması. Sonuç iti dığım görüşlerimin dava konu barıyla Türkiye, dini kurallara gö su olması. Türkiye, dini kuralla re yönetilen bir ülke değil. Benim ra göre yönetilen bir ülke değil. söylediklerime yakın görüş belir Çağdaş, laik hukuk diyoruz ama ten yüzlerce ilahiyatçı var, hoca fiiliyatta bu tip görüşler dava var, kitap var. Söyleyecek bir şey konusu olabiliyor” dedi. Savcılı bulamıyorum artık” dedi. Kişisel ğın hakkında dava açtığını sos görüşlerin hukuka konu olma yal medya hesabından duyu ması gerektiğini savunan Kılıç, ran Kılıç, “Şeriat hukukuna geç “Yaşadığımız duruma bakınca tik de bir tek benim mi haberim şunu soruyor insan: Sadece bir yok” diyerek tepki gösterdi. dini anlayışı esas alan hukuk Kılıç hakkında hazırlanan id sistemi mi inşa edilecek, dini dianamede, “18/01/2019 tari anlayışı esas alan bir hukuk mu hinde ‘Başını kapatmaktan vaz esas alınacak... Çağdaş hukuk, geçen kadınlara yönelik saldır laik hukuk diyoruz ama fiiliyat gan ve suçlayıcı tutum kesinlikle ta bu tip görüşler dava konusu İslami değildir. Başörtüsü İslami olabiliyor” diye konuştu. bir gelenektir, ilahi değil’ diyerek paylaştığının, 12/01/2019 Uzaklaştırılmıştı... tarihinde ‘AKPMHP ittifakı, kö Cemil Kılıç, daha önce yandaş kü muaviyeye dayanan Emevi Yeni Akit gazetesinin hedef gös Müslümanlığı’nı anımsatıyor. Bu termesinin ardından Rami Ata durumda vicdan ve iman sahibi türk Anadolu Lisesi’ndeki öğret hen mümine İmamı Azam Ebu menlik görevinden uzaklaştırıl Hanife’yi örnek alarak’ şeklin mış daha sonra ise görevine iade de yazı paylaştığının, şüphelinin edilmişti. Ancak, Kılıç görev yap yargılanmasının mahkemenizde tığı okula değil sürgün edilerek yapılarak cezalandırılmasına ka Anadolu’da uzak bir köye gönde rar verilmesi kamu adına iddia rilmişti. l İSTANBUL eski ÖZGÜR GÜNDEM GENEL YAYIN YÖNETMENİ Gazeteci Aykol tutuklandı Hakkında kesinleşmiş 3 yıl 9 aylık hapis cezası bulunan kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, dün tutuklandı. 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2016’da kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, dün öğle saatlerinde Ankara’daki evinde gözal tına alındı. Aykol’un “terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesiyle kesinleşmiş 3 yıl 9 aylık hapis cezası bulunduğu öğrenilirken; adliyedeki işlemleri tamamlanan Aykol, Sincan F Tipi 2 Nolu Cezaevi’ne götürüldü. Gazeteci Aykol hakkında açılan 63 dava bulunurken, bazı davaları da istinaf mahkemelerinde devam ediyor. l Haber Merkezi Gazetemiz yazarı Işıl Özgentürk, tutuklanması halinde yapacaklarını anlattı ‘Dikiş öğrenirim, tiyatro yaparız...’ Gazetemiz yazarı Işıl Özgentürk, köşe yazısı nedeniyle 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Özgentürk, bilgiyi Muazzez İlmiye Çığ’ın bi limsel kitabından aldığını söylerken duayen bilim insanının da aynı suçtan yargılandığını ama ORHUN beraat ettiğini belirATMIŞ terek “Şimdi tuhaf bir şey, bir mahkemenin beraat verdiği konuda bir başka mahkeme 1.5 yıl veriyor. Ertelenmesiz” diyor. Sanatçı, gazeteci örgütlerinin ve muhalif basının 1.5 yıllık hapis cezasını yeterince haber yapmadıkları için alındığını da ifade ediyor. ‘Onlar adına üzüldüm’ n Hemen baştan soruyorum, “Yeni kuşak türbanlılar” yazınızdan ötürü bir yıl altı ay ertelemesiz hapis cezası aldınız, ne hissediyorsunuz? Bir öğrencimin tespitiyle başlamak istiyorum, şöyle demişti: “Hocam üç darbeden emeklisiniz, bu dördüncüsü artık çok fazla, evinizde oturup dizi izleseniz iyi olacak!” Belki de doğru söylüyor, ama bir insan bu ülkede üç darbeden emekli olunca duramıyor işte, sesini kısamıyor. Ben ne yazmışım, yeni kuşak türbanlılardan söz etmişim, başı bağlı ya da saçları uçuşan her genç kızın, kadının eğlenmek, gülmek hakkından söz etmişim. Bir de 2000 yıl öncesi Sümerlilerden söz edip baş bağlamanın kökenlerini anlatmışım. Bu bilgiyi de ünlü sümerolog İlmiye Çığ’ın kitaplarından almışım. Meğer hem İlmiye Çığ, hem Fazıl Say benim gibi “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” başlıklı TCK’nin 125 ve 216. maddelerinden yargılanmışlar ve mahkemeleri beraatla sonuçlanmış. Şimdi tuhaf bir şey, bir mahkemenin beraat verdiği konuda bir başka mahkeme 1.6 ay veriyor. Ertelenmesiz! Şunu da söylemek istiyorum, ilk mahkemede hâkim hanım müdahil olmadıkları halde mahkeme salonunda bulunan 5 kişinin konuşmasına da izin verdi. Işıl Özgentürk Özgentürk: “Şu 70 yıllık ömrümde her türlü suçlandım ama bana ‘faşist’ suçlaması ilk kez bu avukat tarafından söylendi. 68 kuşağı arkadaşlarım, ‘Hadi Işıl, bir faşist olmadığın kalmıştı onu da oldun’ diyerek beni güldürdüler.” Torunum yaşındaki kız ve erkeklerin bana yüksek sesle “Paçavra yazarı!”, “Islah edilmesi vacip olan kadın!” sözleri karşısında gerçekten onlar adına üzüldüm. Hâkime, “İngiltere’de hâkim ve savcıların tarafsız olduklarını belirtmek için beyaz kıvır kıvır bir peruk taktıklarını” söylediğim anda da 7 kişi bağırarak neredeyse üstüme yürüyeceklerdi. Avukatım Fikret İlkiz, Zeynep ile Sırma beni yatıştırdılar. Mahkeme sonrası o 7 kişi gülerek ve zafer işareti yaparak tam benim önümde selfie çektiler. 70 yıllık ömrümde her türlü suçlandım ama bana “faşist” suçlaması ilk kez bu avukat tarafından söylendi. Acilen telefona sarılan 68 kuşağı arkadaşlarım, “Hadi Işıl, bir faşist olmadığın kalmıştı onu da oldun” diyerek beni güldürdüler. Aktroll saldırısı... n Siz yazılarınızda, senaryolarınızda çok çeşitli olaylar anlatırsınız, Silopi’de, Cizre’de kurşun yağmuru altında yürüdüğünüzü, gördüğünüz her şeyi anlattığınızı biliyorum, ölen bir asker için “Beni bağışla oğlum 18 bin liram yoktu” baş lıklı bir yazı da yazmıştınız örneğin. Son kitabınız “Türkiş Dekameron”da hikâyelerle çok farklı, şaşırtıcı bir Türkiye anlatıyorsunuz, bu hikâyeler nasıl sizi buluyor? Hikâyeler bana kendiliğinden gelir, ben de elimden geldiğince anlatırım. Şimdi bana 2015 yılında bir yazımdan (2 Eylül 2015 “Ölüm adın lanet olsun!”) bir soruşturma daha açıldı. O zamanlar Cizre ve Silopi’nin damlarında keskin nişancılar görev alıyordu, işte o nişancılardan biri sağlıkçı Eyüp Ergen’i tam da ambulansa hasta yerleştirirken vurdu. Ben de bu haberden yola çıkarak, (o keskin nişancılar Silopi yollarında yürürken ben ve arkadaşlarımı da hedef almışlardı) bir öykü yazdım, oldukça etkileyiciydi, öyle olmasa şikâyet edilmem. Şimdi bu konuda da dava açılacak mı bilmiyorum, çünkü önce aktroller sanal âlemde size inanılmaz belden aşağı küfürlerle saldırıyor, ardından yandaş medya sizi hedef gösteriyor ve üç gün sonra da soruşturma açılıyor. Aktroller en çok benim hangi g...evde çalıştığımı soruyorlar. Durum budur! n Yazarlar Sendikası’nın, ga zeteci örgütlerinin, muhalif basının aldığınız cezayı belki de küçümsediklerinden ötürü, haber yapmadıklarından biraz alınmış olduğunuzu söylüyorsunuz. Sizce bunun nedeni ne? Nedenini bilmiyorum, dedim ya miktarı az bulmuş olabilirler. Canları sağ olsun! Bu arada gazetemiz yazarlarından Zeynep Oral her zaman her mağdur için yaptığı gibi ilk elden haberi köşesine taşıdı. Minnettarım. Açıkça bir şey söyleyeyim, çok güzel dostlar biriktirmişim, hepsi “Ne yapabiliriz” diye endişeyle aradılar. Onlara da minnettarım. Yıllar önce Avrupa Birliği destekli “İnsanca” adlı projede tanıtım koordinatörlüğü yapmıştım. Proje gereği Paşakapısı Cezaevi’nde kadın mahkumlara Zeki Demirkubuz’un “Masumiyet” filmini göstermiştik. 1000 hapishanede dolaştım, işlikler, tiyatro salonları gördüm. İçimden “Burada yatılır” demiştim ama Paşakapısı kapatıldı, dilerim bir kadın mapushanesine giderim ve dikiş dikmeyi öğrenirim, belki mahkum kadınlarla bir tiyatro oyununu hayata geçiririz, şimdi hayalim bu. Srebrenitsa soykırımının 24. yılında 33 kurban toprağa verildi 24 yıl sonra veda Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen en az 8 bin 372 Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa soykırımının 33 kurbanı daha dün toprağa verildi. Her yıl 11 Temmuz’da soykırım kurbanlarının defnedildiği Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törene, Türkiye adına Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu katıldı. Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Sırp birlikler tarafından işgal edilmesinin ardından gerçekleştirilen soykırımda öldürülen ve yıllar sonra toplu mezarlarda bulunan 33 kurba nın cenazesi ise öğle namazının ardından kılınacak cenaze namazından sonra defnedildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren Potoçari Anıt Mezarlığı’na gelmeye başlayan binlerce insan, mezarları ziyaret edip dualar okudu. Hüzün hâkim... Savaş yıllarında Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasından önceki akşam anıt mezarlığa taşınan tabutların başında da hüzün hâkimdi. Kurbanların yakınları, son yolculuklarına uğurlamadan önce tabutlarının başına gelerek sevdiklerine veda etti. l AA ŞEHİT Savcı kiraz davasında karar İki sanığa müebbet SEYHAN AVŞAR dia edilen sanık Cumhuriyet Savcısı Meh lardan Mustafa Koçak ve Murat Canım’ı, “ana met Selim Kiraz’ın yasayı ihlal” su makam odasın çundan ağırlaştı da terör örgütü rılmış müebbet, DHKP/C’lilerce “kasten öldürme şehit edilmesine ilişkin 4’ü tutuk Şehit Savcı Kiraz ye teşebbüs” suçundan 27 yıl, lu 9’u firari 1’i ise tutuk “hürriyeti tehdit” suçun suz 14 sanığın yargılan dan 12 yıl, “ateşli silah dığı davada karar verildi. lar kanuna muhalefet” su Tutuklu sanıklar Musta çundan ise 3 yıl ve 2 bin fa Koçak ve Murat Canım, 700 TL adli para cezasına “Cebir ve şiddet kullana hükmetti. rak anasayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşeb Ev hapsi kaldırıldı büs” suçundan ayrı ay Tutuksuz sanık Deniz rı ağırlaştırılmış müebbet Özel’e, “terör örgütüne bi cezası ve diğer suçlardan lerek ve isteyerek yardım da toplamda 42 yıl hapis etme” suçundan 6 yıl ha cezasına çarptırıldı. pis cezası veren mahke İstanbul 27. Ağır Ceza me, sanık hakkındaki ev Mahkemesi’nde dün görü hapsi tedbirini kaldırdı. len duruşmada tutuklu ve Yurtdışına çıkış yasağı yö tutuksuz 5 sanık hazır bu nünde adli kontrol uygu lundu. Son sözleri sorulan lanmasına hükmetti. sanıklar beraatlarını iste Sanık Cengiz Özel ise di. Sadece sanık Mustafa “terör örgütüne bilerek Koçak esasa ilişkin savun ve isteyerek yardım et ma yapmak için ek süre me’’ suçundan 11 yıl 3 talep etti. Mahkeme tale ay hapis cezasına çarptı bi, mütalaanın açıklanma rıldı. Heyet, sanık Mithat sının üzerinden uzun süre Öztürk’e ise, “terör örgü geçmesi, sanığın savun tüne bilerek ve isteyerek ma yapmamak için diren yardım etme” suçundan mesi ve diğer sanıkların 10 yıl hapis cezası verdi. savunma yapmalarını ge Mahkeme ayrıca tutuk rekçe göstererek reddetti. lu sanıkların tutukluluk Kararını açıklayan mah halinin devamına karar keme heyeti Mehmet Se verirken firari sanıkların lim Kiraz’ın katledildi dosyalarının ayrılmasına ği silahı temin ettikleri id hükmetti. l İSTANBUL