19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 512 TEMMUZ 2019 CUMA Başkentte israf bitiyor9.5 milyar TL borç devralan ABB Başkanı Yavaş, tasarruf tedbirlerini devreye soktu İlk icraatı makam araçlarını azaltarak bütçeden 700 bin TL tasarruf etmek olan Yavaş, tedbirlere kendi harcırahından başladı. Makam saltanatı tepki çekti SENA YAŞAR Seçim çalışmaları döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki (ABB) “israf dönemini” bitirmeyi hedeflediğini söyleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bu kapsamda göreve başladığı günden bu yana belediyede tasarruf tedbirlerini harekete geçirdi. Belediyenin 9.5 milyar TL’lik borcunu ödemek için ilk icraatı makam araçlarını azaltarak bütçeden 700 bin TL tasarruf etmek olan Yavaş, tedbirlere kendi harcırahından başladı. Moskova Şehircilik Forumu’na “onur konuğu” olarak davet edilen Yavaş, 3 günlük Rusya ziyaretinde masrafları Rusya’nın karşıladığını, kendilerinin yalnızca uçak bileti aldıklarını ve kendisinin belediye bütçesinden harcırah talep etmediğini açıkladı. Önünde ranta açılan alanlar, milyarlarca lira harcanan projeler, bitirilemeyen kentsel dönüşüm projeleri, başkentin altyapı enkazı ve usulsüz ihalelerle belediye bütçesinden harcanmış milyarlar bulunan Başkan Yavaş, yaklaşık 4 aylık faaliyet sürecinde belediyedeki “israf dönemini” bitirmek için tasarruf tedbirlerini harekete geçirdi. Yavaş’ın belediyenin borcunu ödemek için yayımladığı genelgeler Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Hilmi Güler, göreve başlayınca ilk iş olarak tasarruf tedbirleri uygulayacaklarını açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “lüksten kaçının” açıklamalarına karşın Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan savurganlık tepki çekti. Sözcü’nün haberine göre, büyükşehir belediyesinde görev yapan 9 daire müdürü Ünye Belediyesi’nde yapılan “istişare” toplantısına ayrı ayrı makam araçlarıyla gitti. Araçların tamamının İstanbul’dan kiralanmış olması ve seri plakalı olmaları dikkat çekti. l Haber Merkezi ve bürokratlarına verdiği talimatlarla Büyükşehir’de yapılan tasarruflardan dikkat çeken başlıklar şöyle: EGO’dan 700 binlik tasarruf: Tüm belediye birimleri, genel müdürlükler, iştirak ve bağlı şirketlerde mevcut araç sayıları azaltılmaya başlandı. ABB EGO Genel Müdürlüğü, bünyesinde bulunan binek araçların sayısını azaltarak, 75 olan araç sayısını 49’a düşürdü. Yavaş, yalnızca EGO Genel Müdürlüğü’ndeki araç tasarrufuyla büyükşehir belediyesinin yılda 700 bin lira tasarruf sağlayacağını açıkladı. Araçların çakarları söküldü: Büyükşehir, ASKİ, EGO ve bağlı şirketlerin bünyesindeki makam ve hizmet araçlarına mevzuata aykırı şekilde monte edilen ışıklı ve sesli tüm uyarı sistemlerinin (çakar sistemi) sökülmesi için talimat verildi. İlk etapta Yavaş’ın ma kam aracı dahil, ortalama fiyatı 4 bin TL olan çakar sistemleri araçlardan söküldü. Sözleşmesi biten lüks makam araçlarının yerine yerli üretim ve ekonomik araçların temin edilmesi için genelge yayımlandı. 812 milyonluk tasarruf: Geçmiş dönemlerde fazladan hak edişlerle kapalı usul yapılan ihalelerin, belediyenin internet sitesinden canlı yayımlanması için genelge yayımlandı. Canlı yayımlanan 400 milyon TL’lik “Yeşil Alan Bakım ve Onarım” ihalesine yapılan 1662 başvuru ile rekor katılım yaşandığı açıklandı. Yavaş, 3 yıl önce Gökçek döneminde 1 katrilyona gerçekleştirilen bir ihalenin açık usul yapılarak 188 milyon TL’ye mal edildiğini açıkladı. Daha önce yapılan ihalelerdeki yolsuzluklar için eski yöneticilere sorumluluk davası açıldı. GÖKÇEK DÖNEMİndeki FAHİŞ FİYATLARA SON n Otoparkları belediye işletecek: Yavaş, otopark ve bilboard’ların artık belediye tarafından işletilerek belediyeye kaynak sağlanacağını ve Melih Gökçek döneminde Osmanlıspor’a verildiği iddia edilen belediyenin “hafriyat gelirlerinin” artık bütçeye aktarılacağını duyurdu. n İthal ağaç dönemi bitti: Gökçek döneminde 2016 yılında tanesi 9 TL’den toplamda 350 milyon TL ödenerek alınan “ithal ağaçlar”, 2019’da yapılan ihale ile tanesi 3 TL’ye mal edilerek yerli üreticiden alındı. Yavaş, belediyeye ithal ağaç alınmayacağını ve yerli üreticinin destekleneceğini bildirdi. n Öğrenciye su indirimi: Yavaş, seçim vaadi olan “öğrenci evlerine yüzde 50 su indirimi”ni belediye meclisine getirdi. Meclisten geçen ay geçen başkanlık yazısı ile öğrenci evlerinin su faturalarına yüzde 50 indirim yapılması için ASKİ’de gerekli işlemler başlatıldı. n Huzur hakkına zam yok: Belediye şirketlerindeki yönetim kurulu üyelerine verilen, “maaş yerine, toplantı başına ya da dönem bazında ödenen toplu para” olan “huzur hakkı” ödemeleri için, yeni yönetim kurulu üyelerine zam yapılmadı. Yavaş, yeni yöneticilerin, eski yöneticilerin aldığı ücretlerle çalışmaya devam edeceğini duyurdu. lANKARA CHP’li Özel, yeni sistemle birlikte TBMM’nin gücünü ve yetkisini kaybettiği eleştirisini getirdi: Bakanlar Meclis’i küçümsüyor CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yeni sistemle birlikte bir yıl içinde TBMM’nin gücünü, yetkisini ve etkisini kaybettiğine işaret ederek “İstanbul’da çiğ köfte satan Züğürt Ağa’ya döndürdüler Meclis’i. Ben demiyorum, AK Parti milletvekili diyor ki; ‘Biz böyle hissediyoruz, Meclis’teyiz, ortalıkta Züğürt Ağa gibi dolaşıyoruz” değerlendirmesini yaptı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bir yılın geride kaldığı yeni dönemde Meclis’te milletvekillerinin etkinliğinin git gide azaldığını ve denetim olanaklarının azaldığına işaret etti. Özel, yurttaşa çok büyük umutlarla anlatılan yeni sistemin bir yıl içinde çöktüğünü, bütün Türkiye’nin konuştuğunu, en çok da AKP’nin konuştuğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin içinden kurulmak üzere olan en az iki partiden kaygılandığına işaret eden Özel, Erdoğan’ın her sabah milletvekilleriyle kahvaltı yaptığını, AKP’nin fokur fokur kaynadığını ifade etti. ‘AKP’liler isyan ediyor’ CHP’li Özel, yeni sistemdeki en büyük şikâyetin bakanlara yöneltildiğine işaret etti. Eski sistemde bakanların, Meclis’in etkin siyasi denetiminin altında olduğunu, hakkında gensoru verilebildiğini, güvenoyunu alamazsa bakanlıktan düştüğünü, bakanlara sözlü sorular yöneltilebildiğini anımsatan Özel, “Yeni sistemde teklifi Berat damat hazırlıyor, AK Parti milletvekilleri imza atarak anayasaya karşı muvazaa suçu işliyorlar” değerlendirmesini yaptı. AKP’li vekillerin artık bu işe isyan etmeye başladığını kaydeden Özel, milletvekillerinin bakandan randevu bile alamadığını ifade etti. Bakanların Meclis’i küçümsediğini kaydeden CHP’li Özel, bakanların TBMM’den seçilmediğini ve güvenoyu almadığını ifade etti. Gazetemiz Cumhuriyet’in dünkü haberine atıf yapan Özel, şunları dile getirdi: “Erdoğan görevden almadığı sürece 600 milletvekili, hepsi birden bırakın el kaldırmayı açlık grevi yapsalar sistem o bakanı görevden almaya müsait değil. Milletvekillerinin sistemden duyduğu rahatsızlıklar, yeni parti arayışları kahvaltıyı milletvekilleriyle yapan AK Parti Genel Başkanı’na her türlü anlatıldı, anlamadı. Bugün bir milletvekili anlatmış. ‘Güçlü Meclis diyorduk, 1 yıl sonra Züğürt Ağa’ya döndük’ demiş. Bu bizim eksikliğimiz, biz bu kadar iyi anlatamamıştık. Bu sistemi savunan yok mu? Bir kişi, ‘Sistem on numara beş yıldız oldu, böyle devam’ diyor. O kişi de Devlet Bahçeli. Adam köyü sattırmış, hâlâ gaz veriyor.” l ANKARA/Cumhuriyet Bakan Soylu ve İYİ Parti milletvekili Özdağ tartışması ‘Peşimdeki polisleri çek’ İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisinin takip etmesi için polis görevlendirdiğini belirterek “Türkiye’ye kimin zarar verdiğini halkın önünde tartışalım. Benimle tartışmak cami avlusunda vatandaş kandırmaya benzemez” dedi. Günboyu gazetesi yazarı Durmuş Ali Özyiğit, Bakan Ümit Özdağ Süleyman Soylu’nun “Bizi mülteciler bitirdi” ifadelerini kullandığını iddia eden bir yazı kaleme aldı. Yazı üzerine Soylu, Özyiğit’e sosyal medya hesabından tepki göstererek hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Soylu, aynı zamanda Özyiğit’in yazısın paylaşan İYİ Parti milletvekili Ümit Özdağ’ı da hedef alarak “Bir medya zararlısıyla bir insan zararlısı yalanlarda bir araya gelmişler, iftiralarla garibanlar üzerinden siyaset devşiriyorlar. Hiçbir şeye üzülmüyorum da arada profesörlük unvanının saygınlığına halel geliyor, ona üzülü yorum” ifadelerini yazdı. Özdağ da Soylu’nun kendisini takip etmesi için polis görevlendirdiğini belirterek “Ankara ve İstanbul’da peşime taktığın polisleri çek, gel Türkiye’ye kimin zarar verdiğini televizyonda, halkın önünde tartışalım. Benimle tartışmak cami avlusunda vatandaş kandırmaya benzemez” dedi. l İç Politika Süleyman Soylu AKP’Lİ MİLLETVEKİLLERİYLE KAHVALTI Erdoğan’a Berat Albayrak şikâyeti SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilleriyle son kez kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantıda, Erdoğan’ın milletvekillerine, eski Bakan Ali Babacan’ın kurmayı planladığı yeni partiyle ilgili “Yeni kurulacak partinin içimizden Meclis’te grup kurma olasılığı var mı? Ne diyorsunuz” sorusunu yönelttiği, ancak bu soruya milletvekillerinin “sessiz kaldığı” ileri sürüldü. Erdoğan’ın da milletvekillerinin “Sokakta, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a karşı bir tepki var” sözlerine bir “yorum getirmediği” ifade edildi. Erdoğan, partisinin 31 ilden 69 milletvekili ile bir araya geldi. Toplantıya aralarında Adana, Antalya, İstanbul, Mersin, Şanlıurfa ve Trabzon’un da bulunduğu 31 ilden 69 milletvekili katıldı. Toplantı yaklaşık 3 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, milletvekilleri toplantısının ardından partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına katılılırken, milletvekilleriyle yapılan toplantıda İstanbul’da yenilenen seçim süreci ve Cumhur başkanlığı Hükümet Sistemi masaya yatırıldı. Erdoğan’ın, toplantıya katılan milletvekillerine Ali Babacan’ın başını çektiği yeni parti ile ilgili “Yeni kurulacak partinin içimizden Meclis’te grup kurma olasılığı var mı” diye sorduğu, ancak bu soruya milletvekillerinin “tepkisiz kaldığı” ifade edildi. Milletvekillerinin toplantıda, vatandaşlarda “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a karşı büyük tepkiyi dile getirdikleri” de kaydedildi. “Albayrak’a büyük tepki var” eleştirilerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sessiz kaldığı” ileri sürüldü. Milletvekillerinin Erdoğan’a “İstanbul seçiminde başarısız olmasının en önemli nedeninin başında Suriyelilerin geldiğini” söylemesi de dikkat çekti. Bazı milletvekillerinin Erdoğan’a, “İstanbul’da Suriyelilere karşı büyük tepki var. AKP’ye oy verdiğini söyleyen vatandaşlar bile ‘partimizin bu noktada yanlış yaptığını’ söylüyor, vatandaşlar bizlere İstanbul’un tarihi ve turistlik yerlerinde bile adım başı Suriyelilerle karşılaştıklarını ve kendilerini, ‘mülteci’ gibi hissettiklerini anlatıyor” dediği belirtildi. l ANKARA AKP SÖZCÜSÜNDEN AB AÇIKLAMALARINA TEPKİ: Avrupa Birliği ilkeli hareket etmeli AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP’li bir milletvekilinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yeni hükümet sistemini eleştirirken “Züğürt Ağa” benzetmesini kullanmasıyla ile ilgili soruya “Dışarıya yansıyanların yüzde 90’ı içeride konuşulmayanlar. Kim konuşuyorsa, ‘bize neden şaka yaptınız’ diye diyaloğa girmesinde fayda var. Nerede tıkanıklık olduğu ile ilgili vekillerimiz açıkça söylemiştir. Magazin kısmıyla ilgili bir şey söylemeyeceğim” yanıtını verdi. Çelik, AKP’li Mehmet Özhaseki’nin, belediye tabelalarına “TC” ibaresi eklenmesini önerenlere yönelik “Yaptıkları bölücülüğü artırmak” sözlerine ilişkin ise “Cımbızlanarak alınmış. Özhaseki öyle bir şey söylemez. Türkiye Cumhuriyeti, ortak varlığımızdır” dedi. Partisinin MKYK toplantısı sürerken basın açıklaması yapan Çelik, dış politikada yaşanan gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi: n AB ilkelerle hareket etmeli: KKTC’nin hakkı olan bir hususta tek taraflı eyleme karşı bir faaliyet yürütüyoruz. Bunun karşısında Avrupa Birliği tansiyonu yükseltmeyin diyor. Yükseltmemenin yolu, Rum tarafının tek taraflı hareket etmemesidir. Üst düzey si yasi diyalogları sonlandırmayı dillendiriyorlar. AB, Rum tarafıyla mahalle dayanışmasını bırakmalı, ilkelerle hareket etmelidir. Garantör ülkeler dışındakiler, garantör ülkelerden daha çok konuşmaktadır. n Yunanistan ile yeni sayfa çağrısı: Teröristlerin iadesi konusunda daha çok beklentimiz var. Çipras, son dönemlerini, Türkiye karşıtlığı üzerinden geçirmişti. Yeni dönemde yeni sayfa açmak gerekir. n Pençe Harekâtı başarılı: Terör ile mücadelede yoğun bir harekat sergileniyor. Harekat başarıyla icra edilmektedir. Irak makamlarıyla da iletişim halinde Türkiye bu mücadelesini sürdürüyor. Terörle mücadelenin siyasi kısmı da yakından takip edilmektedir. 15 Temmuz programı n 1500 etkinlik: 450’den fazlası yurtdışında olmak üzere toplam 1500 civarında etkinlik düzenlenecek. Sayın Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz günü saat 13.00’de Millet Camii’nde hatmi şerife katılacaklar. TBMM’de özel oturum söz konusu. 16.00’da Ankara Emniyet binasının açılış töreni, 20.00’de Atatürk Havalimanı’nda anma gerçekleşecek. l ANKARA Kâğıt üzerinde medeni ama aslen vahşi Biri ortaya çıkıp “Altı yaşındaki kız çocuğu evlenebilir” diyebiliyor. İnanca dayalı referanslar vererek çocukları ateşe atan bir aklı göğsünü gere gere savunabiliyor. Ve başına hukuki hiçbir şey gelmiyor, insan içinde elini kolunu sallaya sallaya dolanabiliyor. Ama ona “Evinize gittiğinizde karınızın, kızınızın suratına nasıl bakıyorsunuz? Bunu mu savunuyorsunuz? Kepazeliği, ahlaksızlığı nasıl savunuyorsunuz. Bu aşağılık pisliklere kimse dur demeyecek mi?” diyen biri, kendisini savcılığa ifade verirken buluyor. Hakkında dava açılıyor. Hakaretten yargılanıyor. Hatta belki ceza bile alması mümkün görünüyor. Yine bu ülkede... Konunun uzmanı bir ilahiyatçı, “Başörtüsü İslami bir gelenektir, ancak ilahi bir emir değildir” diyemiyor. Bunu söylediğinde hakkında soruşturma açılıyor. Ardından dava açılma hatta yargılanma olasılığı artık kimseyi şaşırtmıyor. Oysa herkes bilir ki... Altı yaşındaki bir çocuk, hiç tartışmasız, evlenemez. Ona dokunan ve buna imkân veren herkes büyük bir suç işlemiş olur. Dayanağı ne olursa olsun bunu savunanlar cezasız kalamazlar. Ve yine herkes bilir ki, başörtüsü İslam da ilahi bir emir değildir. Sonradan belirmiş uyulsa da olur, uyulmasa da olur bir gelenektir. Bunu dile getirmek de hakaret değil düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Mesele bu kadar netken... Neyin ne olduğu fazla kafa patlatılmasına gerek kalmayacak bir şekilde ortadayken... İşin hukuken tartışılacak hiçbir yanı yokken... İktidar, toplumu terbiye etmek gayesiyle kalabalıkların içinden cımbızla çekip aldığı ve kendi suç ve ceza anlayışını evrensel hukuk anlayışının üzerinde tuttuğunu belgelediği bu davalarla hem kendi niyetini hem de bağımsız olması gereken hukukun kimin eline geçtiğini netleştiriyor. Hukuku kendi medeniyetini inkâr ederek işlemeye teşvik eden bir iktidarın pençesindeki şu süreçte... Rayından çıktığı halde hâlâ işler görünen bir sistemden adalet beklenemez. Ama onun dışında her şey beklenir. O adalet gazetecileri keyfine göre içeri tıkabilir. Akademileri talan edebilir. Muhalif politikacıları esir alabilir. Olmayan suçlar yaratıp olmayan suçluları cezalandırırken, aleni suçları ve suçluları ihya edebilir. Dilediği insanın hayatını karartıp dilediği insanın hayatını parlatabilir. Ve hesap vermez. Kimseye... Ne mağdur ettiklerine ne de edeceklerine. Şeriat hükümlerini medeni hukuktan üstün gören... Ve din işlerini devlet işlerine karıştıra karıştıra bugünlere gelen iktidarın aklının ve niyetinin çok net bir yansıması olan mevcut hukuk işleyişine teslim bu ülkede... Bu tür akıl almaz suçlamalar gündeme geldiği ve mahkemelere dava olarak taşındığı sürece... Hukuktan medet ummayın. Hayatınızı güvenli sanmayın. Çünkü; Bu ülkenin hukuku kâğıt üstünde hâlâ medeni ama aslen iktidar kadar ilkel ve vahşi. HDP Eş Genel Başkanı Temelli: CHS, cuntanın hayaliydi HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni (CHS) eleştirerek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 12 Eylül aklının bakiyesidir. Cunta generallerinin hayalini kurduğu ama hayata geçiremediği şeyi bugünkü iktidar hayata geçirmeye çalışmaktadır” dedi. Temelli, Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde düzenlenen partisinin Marmara Bölge Örgütlenme Konferansı’na katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Temelli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştirerek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sadece son bir yılın ortaya çıkardığı bir tablo değildir. Son 40 yılın bakiyesidir. Yani 12 Eylül aklının bakiyesidir. Cunta generallerinin hayalini kurduğu ama hayata geçiremediği şeyi bugünkü iktidar hayata geçirmeye çalışmaktadır. Faşizmi kurumsallaştırmak, diktatöryal rejimi inşa etmek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen uydurma sistemi topluma, emekçilere, kadınlara dayatıyorlar. Toplumun aklıyla alay edercesine de dönüp diyorlar ki bu sistem daha 1 yaşında, sistemi eleştirmek için erkendir” diye konuştu. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle