19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: EMİNE BİLGET 35 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA Sağlık Bakanlığı bayramlaşmada ikram edilen şeker, çikolata, hamur işleri gibi gıdaların, enerji içeriği yüksek gıdalar olması sebebiyle kan şekerini hızla yükselttiği ve dikkatli olunması uyarısı yaptı. 280/1 4 0 330/2 1 0 310/1 9 0 270/160 300/130 290/140 270/120 270/140 300/170 330/190 300/160 280/160 340/170 260/210 180/130 270/130 170/140 240/140 190/160 260/1 4 0 270/160 280/1 9 0 TARİHTE BUGÜN 1883: Bilimsel sosyalizmin kurucusu, “Das Kapital’in” yazarı, Alman filozof ve devrimci Karl Marx öldü. 1946: TBMM “Sınıf esasına dayalı dernek ve parti” kurulmasına izin verdi. 1972: Zam istekleri kabul edilmeyen kasaplar boykot yaptı; İstanbul etsiz kaldı. Yazlık sarayıOkluk Koyu’ndaki inşaatın bazı bölümlerinin yıkılıp yeniden yapıldığı iddia edildi İslambol’muş… Her şeyden önce Türkçesi kulağa hoş gelmiyor. “Bol” sıfatı, o da bazı durumlarda, eşyalar ve kavramlar için kullanılır. Örneğin, yemek bol deriz. Fakat masada çatal bıçak bol denir denmesine de, yeterince var, çok vb. demek daha doğru olur. Mutluluk, sevinç sözcükleri için “bol” sıfatını “Ben İsterim ki” adlı şiirinde Azerbaycan’ın büyük şairlerinden Resul Rıza pek güzel kullanıyor. beğenmediler Marmaris Okluk Koyu’nda yaklaşık 3 yıldır yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Yazlık Konuk Evi’nin yapımı için binlerce ağacın kesilmesi ve yapay plaj yapımı için de nizin kumla doldurulması tartışmalara neden olurken, şimdi de sarayda inşaatı tamamlanan bazı bölümlerin beğenilmediği gemahmut rekçesiyle yıkılarak yenilıcalı den yapılacağı iddia edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ‘yazlık saray’ olarak bilinen 300 kişi konaklama, 400 kişi çalışan kapasiteli toplam 113 bin 443 metrekarelik projenin in Binlerce ağacı kesip yapay plaj için denizin kumla doldurulduğu Marmaris Okluk koyundaki yazlık sarayın Cumhurbaşkanı ve ailesinin talebine göre yeniden yapılacağı iddia edildi. CHP’li Erkek, 330 milyon TL harcanan yazlık saray için 30 milyon TL daha ek bütçe ayrıldığını belirtip soru önergesi hazırladı. şaatına devam edildiğini kaydetti. Erkek; milyonlarca liralık peyzaj düzenlemesinin yapıldığı inşaat dolayısıyla 50 bine yakın ağacın kesildiği ve 10 bin 966 metrekarelik kıyı dolgusu yapıldığını anımsattı. Yazlık sarayın bazı bölümlerinin yıkılarak yeniden yapılacağı iddialarını soru önergesiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması iste miyle TBMM’ye taşıyan CHP’li Erkek, yazlık sarayın inşaatı için bugüne kadar 330 milyon TL tutarında harcama yapıldığı, 2019 yılında da 30 milyon TL tutarında ödenek ayrıldığını anımsattı. Erkek, önergesinde, “Şahsıma ulaşan bir iddiaya göre Okluk Koyu’na yapılan yazlık sarayın belli bölümlerinin Cumhurbaşkanı ve ailesi tarafından beğenilmediği, buraların yıkılarak tekrar tale be göre yaptırılacağı biçimindedir. Eğer iddialar doğruysa ‘tasarruf’ sözcüğü, yalnızca yurttaşlara tavsiye anlamı taşımakta, iktidar temsilcilerini bağlamamaktadır” görüşünü dile getirdi. ‘Ne kadara mal olacak?’ CHP’li Erkek, yazlık saraya ilişkin bazı bölümlerin yıkılarak yeniden yapılacağı iddiasının doğru olup olmadığını sordu. Erkek, “Bu iddialar doğru ise sarayın hangi kısımları beğenilmemiştir? Bu kısımların yıkımı ve yeniden yapımı ne kadara mal olacaktır? Bunun ödeneği hangi kalemden karşılanacaktır” sorularını da yöneltti. l ANKARA 300 TORUNLA BAYRAM KUTLAMASI İşçi otobüsü kaza yaptı:1ölü Kütahya 1’inci Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bir fabrikada işçi olarak çalışan Metin Sayıglı (44), vardiyasına gitmek için hafif ticari aracıyla yola çıktı. Saygılı, kullandığı araçla OBS mevkiine geldiğinde kendi şeridinden çıkarak karşı yönden gelen Mevlüt Kesmez’in kullandığı işçi servisi otobüsüne çarptı. Kazada hurdaya dönen hafif ticari araçta sıkışan sürücüsü Saygılı, olay yerinde hayatını kaybetti. Otobüs sürücüsü Kesmez ile fabrika işçilerinden Sema Şimşek yaralandı. Jandarma ekiplerinin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor. l DHA Trafik kazaları 4 günde 36 canı yitirdik Bayram tatilinin ilk 4 gününde meydana gelen toplam 94 trafik kazasında can kaybı 36’ya ulaştı. Kazalarda 275 kişi de yaralandı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, alınan tedbirlerle önceki dönemlere oranla trafik kazalarında can kaybının yüzde 61 azaldığı savunularak “Son 10 yılda motorlu araç sayısındaki yüzde 61 artış ve trafik yüküne rağmen, aynı dönemdeki bayram tatillerinde bir güne düşen can kaybı 20 düzeyindeyken bu bayramda alınan tedbirler sayesinde bu sayı, yüzde 8 düzeyine inmiştir. Tedbir aldığımız 18 ildeki 20 kaza noktasında şu ana kadar trafik kazası meydana gelmemiştir” dendi. l ANKARA Gazeteciler ölümden döndü Muğla’nın Bodrum ilçesinde, Hürriyet Gazetesi’nden Cenker Tezel, Tv 100 muhabiri Metehan Ekşi ve Habertürk Bloomberg Tv muhabiri Onur Aydın, dün haber yapmak için kiraladıkları tekne ile denize açıldı. Cennet Koyu’nda haber çalışması yapan gazetecilerin bulunduğu tekneye, yakında bulunan otele ait sürat motoru hızla çarptı. Çarpışma sırasında 3 gazeteci denize atlarken, kaptan Osman Demirkoz ise tekneden çıkamadı. Çarpan tekne hızla bölgeden uzaklaşırken, ayağından yaralanan ve çok kan kaybettiği öğrenilen kaptan Demirkoz hastanede ameliyata alındı. Kazayı küçük sıyrıklarla atlatan gazeteciler, tekneyi kullanan kişiden şikâyetçi oldu l DHA Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde “Hamo Ağa” olarak bilinen İlçe Ziraat Odası Başkanı Mehmet Arslan’ın 300 torunu, dedelerinin bayramını kutlamak için sıraya girince uzun bir kuyruk oluştu. Bismil ilçesinde 4 eşi, 56 çocuğu ve 300’den fazla torunu bulunan “Hamo Ağa” lakaplı Mehmet Arslan, dün torunlarıyla bayramlaştı. Bayramlaşma esnasında evinin önünde uzun kuyruk oluşan Arslan, ailesiyle bir arada olmanın mutluluğunu yaşadı. Arslan, sıraya giren torunlarıyla tek tek bayramlaşarak şeker dağıttı. l İHA Kasiyerler 8 saatte 3 tonluk ürünü kasadan geçiriyor Süpermarket Herkül’leri! MUSTAFA ÇAKIR iki marketten birinde Kas, iskelet hastalıklarına yakalanma riski en yük taşıma bandı yok sek 10 meslek grubundan birisi olan kasiyerler, 8 saatlik mesailerinde yaklaşık 3 tonluk ürünü kasadan geçirebiliyor. Müşteriden para alışveri l Birçok markette taşıma bantları yok. “İşyerinizde kasa çalışanları için uzanma ve eğilmeyi azaltıcı bantlar kullanılıyor mu” sorusuna, kasiyerlerin yüzde 52’si ‘hayır’ yanıtını verdi. şinin düzgün olması için mas l “Kasalardaki klavyelerin yüksekliği raftan kaçınmayan ve her tür çalışanın boyuna göre ayarlanabiliyor lü önlemi alan işverenler, ko mu” sorusuna kasiyerlerin yüzde 59’u nu emekçilerin çalışma koşul larına gelince cimri davranı yor. TezKoopİş Sendikası’nın Yapılan anket kasiyerlerin sorunlarını ortaya koydu. araştırma sonuçlarına göre kasiyerlerin işini kolaylaştırmak için mesaisinde yaklaşık 3 tonluk ürünü yürüyen bant da yok, standartlara kasadan geçirebildiğini gösterdi. uygun koltuk da... TezKoopİş Sendikası’nın kasiyer lere yönelik gerçekleştirdiği mini ankete 33 ilde 300 kasiyer katıldı. Sonuçlar sendikanın yayın organı ‘Gençemek’ dergisinde yayımlanırken kas, iskelet sistemi hastalıklarına yakalanma riski en yüksek 10 meslek grubundan birisi olan kasiyerlerin yaşadıkları sorunlar, ağır işlerde çalışan emekçilerden farklı değil. Araştırma bir süpermarket kasiyerinin 8 saatlik Sigaralar yüksekte Çalışanlar anket formlarına notlar da ekledi. Notlar, bozulan taşıma bantlarının tamirinin hızla yapılmadığını, kasiyerin bozuk bantta çalışmaya devam ettiğini gösterdi. Çok sayıda çalışan da notlarında yükseğe yerleştirilen sigara kutularına erişmelerini kolaylaştıracak basamak olmadığı için zorlayıcı uzanma hareketleri yaptıklarını bildirdi. l ANKARA ‘hayır’ yanıtı verdi. l “Kasa çalışanları için bel desteği olan, yüksekliği ayarlanabilir koltuklar sağlanıyor mu” sorusuna katılımcıların yüzde 65.30’u ‘hayır’ yanıtını verdi. l “Kasiyerler, ağır ya da hantal eşyaları onları kaldırmaksızın tarayabiliyor mu” sorusuna yüzde katılımcıların 83.30’u ‘hayır’ yanıtı verildi. l Çalışanlar için yürüyen bant da, standartlara uygun koltuk da koymayan işverenler, konu parayı kasaya koymaya gelince masraftan kaçınmıyor. “Barkod okuyucu, kasa ve diğer ekipmanların kasiyerlerin rahatlıkla ulaşabileceği konumda olması sağlanıyor mu” sorusuna yüzde 80.70’u ‘evet’ yanıtı verildi. Bayram sabahı kadın cinayeti Mersin’in Tarsus ilçesinde Emel Yalçın (62), tartıştığı Bektaş C. (57) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, dün sabah Bektaş C., daha önce ilişki yaşadığı Emel Yalçın ile barışmak için evine gitti. Bir süre konuşan ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Bektaş C., Emel Yalçın’ı bıçakladı. Emel Yalçın olay yerinde yaşamını yitirirken Bektaş C. kaçtı. l DHA Bunalıma girdi evini ateşe verdi Başkentte girdiği bunalım sonucu evini ateşe veren bir kişi, uzun uğraşlar sonucu kurtarıldı. Ankara Mamak’ta iki çocuk babası olan S.A. (36) aile içindeki sıkıntılarından dolayı bunalıma girerek, kendisi içerideyken evini ateşe verdi. Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekiplerinin eve girmek istemesi üzerine S.A. eline bıçak alıp balkon demirlerine çıktı. Evden çıkan dumanların artması üzerine itfaiye ekipleri eve zorla girerek mutfaktaki alevleri söndürdü. S.A. çevredeki kalabalığın artması üzerine balkondan aşağı şemsiye, bisiklet ve sandalye fırlattı. Ekiplerin 2 saatlik ikna çalışması sırasında çocuklarını ve eşini görmek istediğini söyleyen S.A., ikna edilerek, balkondan indirildi. l ANKARA/Cumhuriyet Ben isterim ki Sevinç, mutluluk bol olsun Yürekten yüreğe Ülkeden ülkeye Açık yol olsun Burada da “sevinç”, “mutluluk” gibi olumlu kavramlar “bol” sözcüğüyle nitelenerek bu sıfatın işlevi eşyadan kavrama doğru olarak genişletilmiş oluyor. Özetle yiyecek bol olur ama kıtlık bol olmaz, mutluluk bu şiirde dile getirildiği gibi bol olabilir ama mutsuzluk bol olmaz. Bol sözcüğünün bir de ‘dar’ın karşıtı olarak kullanışı var, “pantolon bol” gibi... Bunlar (her dilin kendine özgü incelikleri gibi) Türkçenin incelikleridir. Şimdi düşündüğümde, bu sözcüğün, canlılar için, bu arada insanlar için kullanılabildiğinin örnekleri de geliyor aklıma. “Bu bahçede kedi, köpek bol, kuş bol...”, “bu ailede çocuk bol” gibi cümleler kurulabilir... Bu gibi kullanılışlarda da, biraz düşününce, “istemediğin kadar”, “gereğinden çok” ironi nüansları sezilebiliyor... Bu nedenlerle “İslam” kavram olarak da, “Müslüman kişi” olarak da bol sıfatıyla yan yana iyi durmuyor. Nesneleşiyor, sıradanlaşıyor, basitleşiyor, azaltılıp çoğaltılabilecek bir şey durumuna indirgenmiş oluyor... Bu söylediklerim ses benzerliğinden yararlanarak “İstanbul”u “İslambol” yapan bir zevk ve bilgi düzeysizliğinin dil bilgisi bakımından kısa eleştirisi. Tabii anlayana. Sözcük sokakta kalsa, konuşma dilinde ses benzerliklerine yakıştırılarak yapılmış herhangi bir sözcük olarak üzerinde durmazsınız. Öyleydi nitekim de. Fakat siyasal propaganda amacıyla kullanıldığında durum değişiyor. Türkçenin, İstanbul’un ve din değerlerinin, zevksizlik, bilgisizlik ve ayrımcılığın aleti yapılmasına izin vermemek gerekiyor. HHH Paris’te benim yönetimimde yayımlanan Anka dergisinin İstanbul özel sayısının kapağında İstanbul’un uzun tarihi boyunca çeşitli dillerde sahip olduğu adların bir listesi vardır. Bu özel sayıyı arşivimde bulamadım ne yazık ki. Bu adlardan internette bulduğum birkaç tanesini sayayım: Vizantion, Bizantium, Antoninya Alma Roma, Constantinople, İstinpolin, Tsargrad, Vizant, Stimbol, Estambol, Eskomboli vb. Bunlardan Constantinople, Bizans İmparatorluğu süresince şehrin adı olarak kalmış. Kaynaklarda Fetih’ten sonraki yüzyıllarda bu adın yanı sıra başta Dersaadet olmak üzere Payitahtı Saltanat, Deraliyye, Süddei Saadet vb. başkaca adların kullanıldığı belirtiliyor. Halk arasında söylenegelen İstanbul adının resmileşmesi ise 1929’dadır. Nitekim “3 Ocak 1929’da Türkiye Cumhuriyeti’nin posta telgraf ve telefon genel müdürü, merkezi İsviçre’nin Bern şehrindeki uluslararası posta, telgraf ve telefon kuruluşuna yazılı olarak bundan böyle Constantinople yerine İstanbul adını kullanılması gerektiğini” resmen bildiriyor. Yani İstanbul’un İstanbul oluşu da, şehri düşman işgalinden kurtaran, geleceğin Cumhuriyetinin aldığı kararın sonucudur. HHH Bugünlerin modasının, camilerde yapılan ve belli ki yapılacak olan konuşmalarda, İslambol/Constantinople gibi uydurma ayrılıklar ve karşıtlıklar yaratarak kaybettikleri İstanbul’u yeniden ele geçirmeye çalışmak çabası olacağı anlaşılıyor. Türkçeyi, İstanbul’u ve halkın samimi inançlarını bunlardan kurtarmak gerekiyor... 25 ÇOCUĞU SEVİNDİRDİ Yeni nesil Alaaddin Karabük’te, Alaaddin’in Sihirli Lambası ma salından esinlenen üniversite öğrencisi Anıl Can Yazar (22), sembolik lambayla gittiği evlerdeki 25 çocuğun dileklerini gerçekleştirdi. Karabük Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü son sınıf öğrencisi Anıl Can Yazar, dar gelirli ailelerin çocukları için bazı esnaf ve sponsorların yardımının yanı sıra harçlıklarından biriktirdiği paralarla giysi, ayakkabı ve oyuncak aldı. Kayabaşı mahallesindeki 25 çocuğa, lambaya üfleyip dilekte bulunmalarını isteyen Yazar, ardından, daha önceden öğrendiği çocukların dilekleri olan giysi, ayakkabı ve oyuncakları hediye etti. Yazar, “Yeni nesil Alaaddin olmaya karar verdim. Kayabaşı Mahallesi’ne gittim ve çocuklara dedim ki, ‘Alaaddin’den bir dileğiniz olsa ne dilersiniz?’ Ve onların dileklerini aldım. Bayram öncesi çocukları mutlu edebilmek için o dilekleri gerçekleştirmek adına bir proje düzenledik. Umarım başarılı olmuşuzdur” dedi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle