Katalog

haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET 324 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ 23 HAZİRAN 31 MART 23 Haziran seçimleri sonrası İstanbul’da oluşan yeni tablo Millet İttifakı l Adalar, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Eyüpsultan, Fatih, Kadıköy, Kartal, Sarıyer, Silivri, Şile, Şişli, Üsküdar, Zeytinburnu, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Bayrampaşa, Avcılar, Bahçelievler, Maltepe, Tuzla, Ataşehir, Beylikdüzü, Çekmeköy, Esenyurt, Sancaktepe. l 31 Mart seçimlerinde AKP’nin aldığı 25 belediyenin 14’ünde Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu yarışı önde bitirdi. Cumhur İttifakı l Gaziosmanpaşa, Kâğıthane, Pendik, Ümraniye, Bağcılar, Sultangazi, Güngören, Sultanbeyli, Esenler, Arnavutköy, Başakşehir. Millet İttifakı Cumhur İttifakı CHP AKP MHP 56 KAT FARKKatılımoranı31Mart’ıgeridebıraktı.İmamoğlu,806binoyfarkıylaİBBBaşkanıseçildi Saat 08.00 itibarıyla 31 bin 342 sandıkta 10 milyon 560 bin 963 İstanbullu seçmen sandık başına gitti. Oy verme işlemi saat 17.00’de sona erdi. İmamoğlu, 31 Mart seçimlerine göre oylarını yüzde 6 artırdı. Binali Yıldırım ise yüzde 4 oy kaybı yaşadı. İmamoğlu, 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nın kazandığı 14 ilçede de oylarını artırdı. Cumhur İttifakı’nın elindeki Şile, Fatih, Bayrampaşa, Çekmeköy, Beyoğlu, Zeytinburnu, Bahçelievler, Sancaktepe, Tuzla, Üsküdar ve Eyüpsultan “İmamoğlu” dedi. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini yenileme kararının ardından dün 31 bin 342 sandıkta kayıtlı 10 milyon 560 bin 963 seçmenden 8 milyon 810 bini sandık başına giderek oyunu kullandı. Oy sayma işleminin sona ermesinin ardından resmi olmayan sonuçlara göre Ekrem İmamoğlu 31 Mart’a göre oylarını yüzde 6 oranında artırırken Binali Yıldırım’a 806 bin 94 oy fark atarak seçimi kazandı. Yıldırım ise geçen 31 Mart seçimine göre yüzde 4 oy kaybı yaşadı. Ekrem İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın kazandığı 14 ilçede oylarını artırarak birinci oldu. AKP kalelerinde başarı YSK’nin yenileme kararı verdiği İstanbul seçimine ilişkin seçim kurullarında hazırlanan birleşik oy pusulalarının bulunduğu mühürlü torbalar, saat 05.00’te polisler eşliğinde görevlilere teslim edildi. Oy pusulalarının okullara teslim edilmesinin ardından görevliler sandık başkanının sözlerini tekrarlayarak yemin ettiler. Saat 08.00 itibarıyla seçmenler sandık başına gitti. İstanbul’da 31 Mart’ta sandığa katılım YSK Başkanı SADİ GÜVEN: Mazbata hak edene teslim edilecek Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sa di Güven, İstanbul seçim sonuçlarına ilişkin açık lama yaptı. Güven, se çim sonuçlarının en kısa sürede yurttaşların in celemesine açılacağını söyleyerek “İtiraz süreç leri bittiğinde mazbata hak edene teslim edilecektir. Yayın yasağı kalk Sadi Güven madan sonuçları açıkla yan TV kanallarıyla ilgili ihbarda bulunula caktır” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet oranı yüzde 83.89 olurken dünkü seçimde katılım oranı yüzde 84.42 oldu. 8 milyon 884 bin 905 seçmen oy kullandı. 8 milyon 746 bin 566 oy geçerli sayıldı. Bu oyların yüzde 54.20’si ile 4 milyon 740 bin 495 oy alan İmamoğlu seçimi kazanırken yüzde 44.98’lik oranı ile 3 milyon 934 bin 401 oy alan Yıldırım ikinci oldu. Ekrem İmamoğlu’nun özellikle AKP’nin kaleleri olan ilçelerde gösterdiği başarı dikkat çekti. Erdoğan’ın doğduğu Beyoğlu’nda 31 Mart seçimlerinde yüzde 46 oy alan İmamoğlu, bu seçimlerde oylarını yüzde 5.57 oranında artırarak yüzde 51.59’a çıkarırken Binali Yıldırım ise yüzde 3.45’lik oy kaybına uğradı. Yine Erdoğan’ın oturduğu Üsküdar’da İmamoğlu oylarını yüzde 5.85 artırarak yüzde 48.38’den 54.23’e çıkardı. Binali Yıldırım ise yüzde 4.03’lük oy kaybı ile yüzde 48.77 olan oy oranını yüzde 44.74’e düşürdü. Muhafazâr kesimin yaşadığı Bağcılar, Fatih, Sultanbeyli, Ümraniye ve Esenler’de de AKP’nin oy kaybı yaşadığı görüldü. Bağcılar’da 31 Mart’ta AKP yüzde 59.25 oranında oy alırken bu seçimlerde yüzde 56.47’ye geriledi. Sultanbeyli’de yüzde 66.54 olan oyu yüzde 65.99, Ümraniye’de yüzde 54.61 olan oyu yüzde 51.57’ye, Esenler’de ise yüzde 63.73 olan oy oranı yüzde 61.03’e düştü. Başakşehir’de de İmamoğlu’nun oylarını 4.3 puan artırdığı görüldü. Yıldırım’ınki ise 2.5 puan düştü. l İç Politika YSK, yanlış mühür basılan zarfları geçerli saydı. Gerekçe: Seçim Yasası ‘Hatalılar’ kabul edilecek Siz kimi kandırıyorsunuz! Biliyorum, herkes seçimi konuşuyor. Yine de hatırlatayım. Bugün önemli bir dava var. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, tarihe “Gezi Direnişi” olarak geçen halk hareketi yargılanacak. Hani “elde çekiç olunca her şey çivi görünür” derler ya. 657 sayfalık iddianamenin en tuhaf yanı Gezi’yi FETÖ ile yan yana anması. Son dönemde beğenmediği her şeyi FETÖ’ye bağlayarak kendi günahlarından arınmaya çalışan, aslında bu şekilde FETÖ’yü de meşrulaştıran kafa bu davada da kendisini gösteriyor. Oysa durum tam tersi. Madem toptancılık yapıyoruz. Öyleyse şunu söyleyebilirim: Gezi Direnişi’ne karşı çıkan FETÖ destekçisidir. Çok da anlaşılır nedenlerim var. Bir: Gezi “1725 Aralık” diye putlaştırılan milattan aylar önce oldu. Yani AKP’nin “Ne istedinizse verdik” dediği dönemde. AKP ve FETÖ o gün etle tırnak gibiydi. İki, Gezi’ye saldırının mimarları İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, örgüte yardımdan hüküm giydi. Topçu Kışlası projesinin mimarlarından İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bizzat partisi tarafından FETÖ bağlantıları da gerekçe gösterilerek istifa ettirildi. Üç; Gezi Direnişi’ne saldıran polisler FETÖ’cüydü. Çadırların yakılması talimatını veren Ramazan Emekli, saldırı emri veren Yunus Dolar, orantısız güç kullanımı sorumlusu Mithat Aynacı... Gezi’ye vuranların tamamı FETÖ bağlantılı çıktı. Öyle ki 15 Temmuz gecesi Mithat Aynacı asker kıyafetiyle bir tankın içinde yakalandı. Ne yazık ki o günlerde Erdoğan, “polisimiz demokrasi testinden başarıyla geçmiştir, adeta bir kahramanlık destanı yazmıştır” demişti. Dört, Gezi’ye karşı ilk soruşturmayı FETÖ’cü savcı Muammer Akkaş başlattı. Akkaş, Gezi sembollerinden Çarşı Grubu’na da operasyon yapan savcıydı. İlk Gezi iddianamesini hazırlayan Savcı Adnan Çimen ile davaya bakan Hâkim Muzaffer İren de FETÖ bağlantılı çıktı. Soruşturmayı başlatan Nazmi Ardıç ve Mehmet Yeşilkaya gibi polisler FETÖ’den tutuklandı. Beş: Gezi’ye karşı bugünkü iddianamedeki delillerin neredeyse tamamı FETÖ’cü polisler tarafından toplandı. Telefon dinleme kararları FETÖ’cü yargı üyeleri tarafından alındı. Nasıl oluyorsa bugünkü yargı, “kaldıkları yerden” devam etti. Bu durum iddianamede “yeniden kıymetlendirilme” ifadesiyle gerekçelendirildi. Altı: iddianamede sanıklar aleyhine tanık yapılan polisler Ercan Orhan Aydın ve Hasan Gül’ün FETÖ operasyonlarıyla tasfiye edilmesi dikkat çekiyor. Kısacası devlet kurumları, FETÖ ile suçlanan polisleri konu Gezi olunca muteber sayıyor. Yedi: o dönem FETÖ’nün medyasının yandaşlarla pozisyonu aynıydı. Çevre taleplerini anlar göründükten sonra, eylemcileri hedef aldı. Zaman gazetesi 3 Haziran 2013 tarihinde “Çevre duyarlılığı yakıp yıkmaya dönüştü” başlıklı manşetinde, “Olaylar provokatif bir hale geldi” dedi. 7 Haziran 2013 tarihinde ise Erdoğan’ın “Demokratik taleplere canımız feda” sözlerini manşetine taşıyarak safını seçti. Sekiz: eylemcilere karşı provokatif yalanların birçoğu FETÖ imalatıydı. “Camide içki içtiler” palavrasını Cihan Haber Ajansı üretti. Erdoğan’ın “benim başörtülü bacılarıma saldırdılar” dediği “Kabataş yalanı”nı da büyüten Zaman gazetesiydi. Dokuz: FETÖ lideri Fethullah Gülen dahil Fethullahçılar açıkça Gezi’yi hedef aldı. Gülen, 6 Haziran 2013 tarihli açıklamasında “Kimler o çocuklar? Kimin çocukları o sokaklarda mantıksızca hareket edenler? Hak davası değil o! Hak davası olsa, bir yerde toplanırlar, duygularını dile getirirler, ifade ederler orada, efendice, insanca, eğitim görmüş insanca, ayrılır giderler” dedi. Eski AKP milletvekili Hakan Şükür gibi vitrindeki isimler Gezi’yi hedef aldı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı da “bu tür protestoların istismara açık olmaları sebebiyle Hizmet, kendisine gönül vermiş olanların bu tür protestolara katılmalarını teşvik etmez” ifadelerini kullandı. On; Gezi Direnişi’nde polis şiddetine karşı atılan slogan “Fethullah’ın p.çleri yıldıramaz bizleri” idi. Buna karşın AKP’nin FETÖ’ye desteği tamdı. Olayların devam ettiği sırada Erdoğan, 11. Türkçe Olimpiyatları’na katıldı. FETÖ’yü överek “Gerçek Türkiye manzarası işte budur” dedi. Nitekim yandaş medyada da FETÖ medyasında da “ortaklık” vurgusu vardı. Buna karşın FETÖ’nün hedefindeki ErgenekonBalyoz kumpasları mağdurlarının da olduğu kişi ve kurumlar Gezi’ye açık destek verdi. Uzatmayayım... Gezi’de sokağa çıkan milyonlarca insan zaten FETÖ karşıtıydı. FETÖ ise polisiyle, yargısıyla, medyasıyla kendisini Gezi’nin karşısında konumlandırdı. Peki, bu dava ne işe yarıyor? Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesini sulandırmaya. FETÖ’nün “bakın Türkiye her muhalifi FETÖ’cü diye tutukluyor” propagandası yapmasına. Daha da kritiği FETÖ’cülerin topladığı delillerin “yeniden kıymetlendirme” adıyla itibarlı hale dönüştürülmesine. Sahi yarın bir savcı “1725 Aralık delillerini yeniden kıymetlendirdim” diye ortaya çıkarsa ne olacak? Hani milat 1725 Aralık’tı, öncesindeki Gezi Direnişi neden FETÖ’cü yaftasıyla soruşturuluyor? Madem başladık, 1725 Aralık’tan önce şu polisleri, savcıları, valileri devlete dolduranlarla da devam edilecek mi? Gezi’ye acımasızca saldıran Fethullahçılara rağmen Gezi’ye FETÖ bağlantısı uyduran kafa, yarın 15 Temmuz’da darbeye karşı sokağa çıkan vatandaşları darbecilikle suçlarsa ne yapacağız? Her türlü hakaretin edildiği bir seçimin ilan edildiği gün “aklı başında bir direniş” yargı önüne çıkıyor. Gezi’nin ne istediğini ilk günden beri biliyoruz da keşke onu yargılayanların da asıl niyetini öğrensek! Anadolu Ajansı Veri giremeden sonuç belli oldu 31Mart yerel seçimlerinde veri akışını durduran Anadolu Ajansı (AA), henüz veri açıklayamadan 23 Haziran seçimlerinin sonuçları belli oldu. 31 Mart yerel seçimlerinde CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun öne geçmesinin ardından veri akışını durduran AA, yenilenen seçimlerde henüz veri açıklayamadan seçimlerin sonuçları belli oldu. AKP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım, kameraların karşısına geçerek rakibi Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğunu belirtti. Yıldırım, İmamoğlu’nu tebrik ederek seçim sonuçlarının İstanbul’a hayırlı olmasını diledi. AA, Yıldırım’ın açıklamasının ardından verileri yüzde 95’ten açtı. l Haber Merkezi Yüksek Seçim Kurulu (YSK), yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, AKP ve CHP’nin başvurusu üzerine, yanlış mühür basılan, mühürsüz olan veya birden fazla mühür basılan zarfların kullanıldığı oyların geçerli sayılmasına karar verdi. Kararda, “Seçimin genel yönetim ve denetiminin YSK tarafından yapılacağına” ilişkin anayasa maddesi ile Seçim Yasası’nın “sandığın açılması ve zarfların sayımı”nı düzenleyen maddesi gerekçe gösterildi. Karşı oy gerekçesi Kurulun kararına katılmayan üye İlhan Hanağası, seçimin sadece İstanbul ilinde yapıldığını, ileri sürülen iddiaların da İstanbul’daki 3 ilçeye ait olduğunu belirterek ilgili il ve ilçe seçim kurullarınca konunun incelenerek gerekli kararların verildiğini anımsattı. Hanağası, itiraza konu olabilecek bu konu hakkında YSK tarafından ayrıca bir karar verilmesine gerek olmadığını kaydetti. Tanal duyurmuştu CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Üsküdar’da zarflardaki sandık kurulu mühründe milletvekili seçimi yazıyor. Lütfen azami dikkat ve özeni gösterelim” ifadelerini kullanmıştı. 2 ilçe, mührü kabul etti Beykoz ve Üsküdar İlçe Seçim Kurulları “milletvekili seçimi mührü” basılı zarfların geçerli olduğuna ilişkin karar vermişti. l ANKARA / Cumhuriyet