19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 11 HAZİRAN 2019 SALI TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ KÜLTÜR Türkland: Kimlik arayışı üzerine... EKREM İMAMOĞLU YANITLIYOR... Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu, bugün saat 22.00’de NTV’ye konuk olacak. Simge Fıstıkoğlu moderatörlüğündeki yayında Okan Müderisoğlu ve Ahmed Arpat soracak, İmamoğlu yanıtlaya NTV 22.00 cak. ‘AŞK BALIK KOKAR’ Analeine Caly Mayor’un yönettiği “Aşk Balık Kokar” bugün saat 21.30’da TRT 2’de gösterilecek. Douglas Smith, Zoë Kravitz, CarrieAnne Moss’un rol aldığı filmin konusu kısaca şöyle: İlk izlenimde Mica normal bir çocuk gibi görünüyordur. Fakat ilk izlenimler bazen aldatıcı olabilir. Örneğin Mica’nın evi şu anda Mexicalı şarkıcı Guillermo Garibai’yi onurlandıran bir müzedir. Mica, za manının çoğunu orada geçirir, Garibai’nin hayranlarına turlar düzenler. Gariptir ki Mica kokar. Balık gibi kokuyordur. Birçok doktor, hayat boyu gittiği terapisti, hatta ailesi bile ne yapacağını bilemez. Kimse Mica’nın arkadaşı olmak istemiyordur, kızlar onunla konuşmaz. Hayatı amaçsız, olaysız hatta lanetli görünüyordur. Ta ki Laura onun hayatına girene kadar. TRT 2 21.30 YAYIN AKIŞI 07.00 Can Ataklı İle Gün Başlıyor 10.00 Haber 10 11.00 Tele Ekonomi 12.00 Haber 12 17.00 Tele Pencere 18.00 Tele Ekonomi 19.00 Ana Haber Bülteni 20.05 18 Dakika 20.30 Kulis 21.00 Soru Cevap 23.00 Gün Bitiyor 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.00 İşte Türkçemiz 12.30 Gün Ortası 15.00 Tarihten Gelen 16.00 Nasıl YaniSağlık 17.30 İşinde Gücünde 18.30 Ana Haber 20.00 Fikir Meydanı 23.00 Gece Görüşü 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Çağla ile Yeni Bir Gün 12.15 Şevkat Yerimdar 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 20.00 İkinci Şans 00.00 The Taste Türkiye 08.00 Gelin Evi All Star 10.00 Kendine İyi Bak 12.00 Turgay Başyayla İle Lezzet Yolculuğu 12.45 Kuaförüm Sensin 15.30 Yeni Gelin 18.45 Show Ana Haber 20.00 Sümela’nın Şifresi. Temel 21.45 Türk Sineması 23.30 Özgürlük Savaşçısı 09.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 13.00 Bugün 15.00 Günlük 17.45 Spor Vizyon 18.00 CNN Türk Gazete 19.00 Ana Haber 21.00 Türkiye’nin Gündemi 23.00 Günün Sonu 01.00 Gece Haberleri 07.30 1+1 Ata Ezgi 11.00 Medya Mahallesi 13.00 Haber Masası 16.00 Haber Masası 18.00 Ana Haber 21.00 Gürkan Hacır Şimdiki Zaman 23.00 Enver Aysever Ayrıntılar 09.00 Haber Merkezi 09.25 NTV Ekonomi Geri Sayım 11.45 Laf Aramızda 12.00 Haber Merkezi 12.35 Ekonomi Notları 14.30 NTV Ekonomi Finans Kafe 17.35 Gece Gündüz 19.05 Bana Söz Ver 20.00 Ana Haber 21.00 Mete Çubukçu İle Pasaport 22.00 Haber Bülteni 08.10 Uyan Türkiye 09.40 Klip Saati 13.00 Gün Ortası Haber 15.00 Günün Getirdikleri 17.00 Yereli Yönetenler 18.30 Ana Haber 20.30 Geçmişten Geleceğe 21.30 Kısa Bir Mola 21.40 Vizyondakiler 22.00 Türkülerin Dili 10.55 Olağanüstü Arabalar 11.45 Korkusuz Balıkçılar 12.40 Uçak Kazası Raporu 14.25 X Jenerasyonu 16.10 Olağanüstü Arabalar 18.00 X Jenerasyonu 20.00 Silikon Vadisi 101 21.00 Morgan Freeman ile İnancın Hikâyesi 22.00 Explorer 23.00 Peru Havaalanı 23.50 Morgan Freeman ile İnancın Hikâyesi 00.45 Nazi Mega Yapıları. Amerika’nın Savaşı 09.00 Nasıl Yapılmış? 09.45 Kindig Garajı 10.35 Hurda Avcıları 13.05 Nasıl Yapılmış? 13.55 Bering Boğazı’nda Altın 15.35 Kindig Garajı 17.25 Hurda Avcıları 19.10 Uyumsuzlar Garajı 20.05 Bering Boğazı’nda Altın 21.00 Bilinmeyene Yolculuk 21.55 Mumyaların Sırrı 22.50 İşte Sürat İşte Ses 23.45 Kindig Garajı 24.30 Bilinmeyene Yolculuk 11.35 Su Savaşları 12.30 Bakalım İşe Yarayacak Mı ? 13.25 Aile Olmak 14.45 Mavi Dünya 15.10 Sanayi Savaşları 16.55 Bir Gün 17.25 Afrika’nın Gizli Dünyaları 18.25 Yenileme Savaşçıları 19.15 Yeni Köylü 20.00 Dünyanın En Büyük Nehirleri 21.25 Hastane İstanbul 22.55 Dünyanın En Büyük Nehirleri 23.45 Yeni Köylü 11.00 Opera Dünyası 12.00 Tarihin Ruhu 12.30 Bizim Resmimiz 15.00 Koleksiyoner 16.30 Aramızda Müzik Var 17.20 Kısa Bir Ara 17.30 Sinema Dünyası 18.00 Hayat Sanat 19.30 Tarihin Ruhu 20.00 Belgesel: Sayılar 5 ( Numbers 5 ) 21.00 Sarayın Lezzetleri 21.30 Yabancı Sinema: Aşk Balık Kokar ( The Boy Who Smells Like Fish ) 00.15 Tarihin Ruhu [email protected] Göç, ayrımcılık, ötekileştirilme ve kimlik arayışı üzerine mutlaka görülmesi gereken çarpıcı bir performans ‘Türkland’ KONUK YAZAR Zehra İpşiroğlu Sahnede siyah giysiler ve yüksek ince topuklu ayakkabılarıyla birbirinden şık ve güzel iki genç kadın. Masa başında Dilşad Budak’ın anılarını okuyorlar. Dilşad’ın düğünüyle başlayarak geriye dönüşlerle onun yaşamından kesitler sunan bu multimedial okuma performansı (Entropi Sahne) yine düğün sahnesiyle sona eriyor. Türkiye’de seksenli yıllarda doğan Dilşad sosyalist bir ailenin kızı. Seksen darbesinden sonra babasının hapishaneye girişi, apar topar kaçışları, Almanya’ya mülteci olarak sığınmaları, tutucu bir taşra kentinde geçen çocukluğu sahnede hem okunuyor hem de pandomim, dans gibi öğelerin katılımıyla canlandırılıyor. (Yönetmen: İrem Aydın). Arka plandaki barkovizyonda Almanya’ya göçü gösteren silik görüntüleri izliyoruz. Ancak görüntüler de performans da o an ilgimizi çekse bile sabun köpüğü gibi uçup gidiyor. Belleğimize yerleşen sadece AlmanTürk ilişkilerini irdeleyen zeki ve esprili bir metin. Keskin bir gözlemcilik, yer yer abartı ve çarpıtmayla düşündürücü bir mizaha dönüşüyor. Sözgelimi yıllar sonra İstanbul’a yerleşen ve burada kendine yeni bir yaşam alanı kurmaya çalışan Dilşad’ın Alman arkadaşlarıyla telefonla görüşmek istediğinde onlarla konuşabilmek için haftalarca önceden randevulaşması Almanya’daki emprovizasyona sıfır toleranslı planlı yaşamı dile getirirken, Türkiye’de her an beklenilmedik sürprizlerle dolu yaşama gönderme yapıyor. Spontanitenin ve doğaçlamanın olmadığı bir yaşam bizde hayal bile edilemezken Almanya’da duvarlara tosluyor. Bu gibi gözlemler metnin kurgusunu oluştururken toplumsal ve politik gelişmeler yaşamöyküsüyle iç içe geçiyor. Böylece düşünce ve yaşantı düzeyinde kurgulanmış olan anlatı, sahne perfor Oyunda, sosyalist bir ailenin kızı Dilşad’ın hikâyesi anlatılıyor. Seksen darbesinden sonra babasının hapishaneye girişi, apar topar kaçışları, Almanya’ya mülteci olarak sığınmaları, tutucu bir taşra kentinde geçen çocukluğu sahnede hem okunuyor hem de pandomim, dans gibi ögelerin katılımıyla canlandırılıyor. mansını geride bırakıyor. Kimdir Dilşad Göçmen kökenli bir Alman mı, Almancı mı, politik bir mülteci mi, işçi çocuğu mu? Kendine ille bir kimlik seçerek belli bir çekmeceye yerleştirilmesi şart mı; farklı kimliklerin aynı anda yaşanması mümkün değil mi? ‘Özgürlük Yolları’... Almanların Türkleri kolaylıkla ötekileştirmeleri, Türklerin ise oldukları yerde saymaları, taşra kentinin tutuculuğu Dilşad’ın en dibe vurmasına yol açsa da sonunda kendi yolunu buluyor. Tıpkı bundan on yıl önce “işçi edebiyatı ödülü” alan ve Almanca’ya da çevrilen “Özgürlük Yolları” kitabımda anlattığım üçüncü kuşak öykülerde olduğu gibi. Üçüncü kuşak gençleri sımsıkı saran ataerkil yapılanmanın getirdiği baskılar kendilerine benzemeyeni kolaylıkla ötekileştiren bir toplumun zihniyeti ile bir araya geldiğinde öyle bir sıkışmışlık yaşanıyor ki, genç bir insanın bundan kendini kurtarması mucizeye dönüşüyor. Ama “Özgürlük Yolları”nın diğer genç leri gibi Dilşad’da bu mucizeyi başarıyor. Arada kalmanın getirdiği benzer sıkışmaların, kutuplaşmaların uç noktada yaşandığı ülkemizde de sürdüğünü biliyoruz. “Türkland”ın da bizde çok ilgi görmesinin nedeni bu olmalı. Dilşad’ın öyküsü zekice yazılmış bile olsa yer yer soyut kalıyor. Kimlik arayışını anlatırken kendi yaşamından daha somut örnekler getirmeye cesaret edebilse daha vurucu olabilirdi. Görsel ve biçimsel öğeler... Ancak her iki topluma karşı eleştirel duruşu metnin dramaturjik yapısının sağlamlığını sağlıyor. Anlatılanlar uçup gitmiyor, tersine belleğe yerleşiyor. Bu yapı temel alınarak yaşamöyküsünden daha somut örneklerin verilmesi bu performansa çok şey kazandırabilirdi. Öte yandan pandomim, dans, metnin Ilgıt Uçum’un katılımıyla iki kişiye paylaştırılarak okunması gibi görsel ve biçimsel öğelerin bu metne tam uyduğunu söyleyeme yiz. Sözgelimi daracık siyah giysiler, ince topuklu ayakkabılar, kırmızı dudaklar oyundaki düğün atmosferine uygun bile olsa günümüz kadın klişesini sergilemekten öteye geçmiyor. Oyunun finalinde kendi düğününü yabancılaşarak yaşayan Dilşad’ın amacı bu klişeye mi uymak, yoksa kendini mi bulmak? Öykünün özgünlüğüne uygun bir tasarım daha anlamlı olmaz mıydı? Belki de performansın yerine canlı müzik eşliğinde metni okunması ya da bir tür anlatı tiyatrosu olarak sahnelenmesi metne daha uygun düşerdi. Çünkü performansta yaşanan ve uyandırdığı çağırışımlar ve yoruma açık sahneler önem kazanırken, yazılı metin ikinci plan itiliyor. Oysa “Türkland” gücünü metinden alıyor. Öte yandan performans türünün açık biçiminin ve esnekliğinin yeni denemelere yol açabileceğini düşünüyorum. Sonuçta göç, ayrımcılık, ötekileştirilme ve kimlik arayışı üzerine mutlaka görülmesi gereken çarpıcı bir performans “Türkland”. İBB’den Açıkhava yaz oyunları İBB Şehir Tiyatroları’nın bir gelenek haline getirdiği “Yaz Oyunları” bugün başlıyor. Sezon boyunca sahnelenen oyunlardan “Felatun Bey ile Rakım Efendi” bu akşam; “Hastalık Hastası” yarın akşam; “Bizim Aile” 13 Haziran Perşembe; “Amanvermez Avni” 15 Haziran Cumarte “Bizim Aile” si ve “Cibali Karakolu” 16 Haziran Pazar akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak. Saat 21.15’te başlayacak oyunların biletleri, İBB Şehir Tiyatroları gişelerinden ve https://sehirtiyatrolari.ibb. istanbul/ adresinden temin edilebilir. l Kültür Servisi Börüteçene sergisi kapsamında söyleşi Sanatçı Handan Börüteçene’nin, SALT Beyoğlu’nda bulunan “Aslına Sadık Kalınmıştır” sergisi kapsamında düzenlenecek programlar sanatçının katılacağı söyleşiyle başlıyor. 13 Haziran’nda saat 19.00’da SALT Beyoğlu Açık Sinema’da yapılacak söyleşiye SALT’tan Amira Akbıyıkoğlu da katılacak. Börüteçene’nin sergideki işlerinin ele alınacağı söyleşide, 1985’te 5. Yeni Eğilimler sergisinde başarı ödülüne layık görülen “Kır/Gör” enstalasyonundan bugüne pratiği incelenecek. Mêkana özgü üretimlerle ilgilenen sanatçının sıklıkla başvurduğu “yeryüzü bel leği” kavramı ayrıntılandırılacak. Herkesin katılımına açık olan programın dili Türkçe olacak. Börüteçene’nin “Aslına Sadık Kalınmıştır” sergisini, 18 Ağustos’a kadar SALT Beyoğlu’nun ikinci katında ziyaret edebilirsiniz. l Kültür Servisi Duman’ın şiirleri Belçika’da Şair Nurduran Duman’ın seçme şiirleri kitap olarak Belçika’da yayımlandı. Üç dilli hazırlanan kitapta şairin hem Türkçe özgün şiirlerine hem de Felemenkçe ve İngilizce çevirilerine yer verildi. Felemenkçe çevirilere daha önce Nâzım Hikmet gibi şairlerin şiirlerini de çevirmiş olan Sytske Sötemann imza atarken, İngilizce çeviriler Andrew Wessels, Aron Aji (we have our sky) ve Karen McCarthy Woolf (The River) imzası taşıyor. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle