19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 11 HAZİRAN 2019 SALI TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Sen niye o koltukta oturuyorsun? Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Grubu Başkanvekili Tevfik Göksu, kendisinden iş isteyen vatandaşı kovmuş. Esnaf ziyareti sırasında “8 aydır iş bulamıyorum” diyen genci el hareketiyle kovarken çekilen videoyu internette izledim. Karşılaşmanın görüntülerini sessiz izlerseniz, sanki genç adam Göksu’ya hakaret ediyor sanırsınız... Tevfik Göksu, yakın zamanda yine medyada bir başka skandal ile yer almıştı hatırlarsanız. Halkın oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasına en çok Yunan medyasının sevindiğini söyleyen zat kendisi...  HHH   Binali Yıldırım ise birkaç gün önce Şanlıurfa’da kadroya geçemeyen taşeron işçiler ile karşılaşmış. İşçiler sözlerin tutulmamasına sitem edince, Yıldırım’ın verdiği yanıt aynen şöyle:  “Biliyorum da sona kaldı o iş, bakacağız. Lafı uzatıp zurna yapmayın. Söylendi, bakacağız. Çalışıyorsunuz iyi kötü... Devam edin bakalım.” Bunları sert bir tavırla söylerken ses tonunda hiçbir empati belirtisi yok. HHH  Geçen yıl Recep Tayyip Erdoğan da Rize’deki bir mitingde atama isteyen bir öğretmene kürsüden fırça atıp, “Onları Kılıçdaroğlu yapar size” demişti. Belli ki işsizlik ve atama sorunu, AKP’lilerin sinirini en çok bozan konular arasında. Ne zaman bir AKP’li yetkiliye bu sorulsa, anında agresifleşip mağdur durumda olanları azarlıyor. Durgunluk değil, ekonomik kriz! Siyasetçiler işsiz karşısında aciz tavırlar sergileyedursun, Prof. Dr. Korkut Boratav, sorunun en net tanımını yaptı. İşsizlikteki artışın en vahim tarafının istihdamın da düşmesi olduğunu söylüyor hocam ve şu hususlara dikkat çekiyor: İşsizlik iki yerden besleniyor. Yeni iş bulunamıyor, mevcut istihdam durumu düşüyor. En ağır problem budur.  Sadece işgücüne katılan yeni ordu, gençler iş bulamama güçlüğüyle karşı karşıya olsa, durgunluk var; ekonomi büyümüyor derdik. İstihdam düşüyorsa, bu durum ekonominin durgunluk değil, kriz içinde olduğunu gösteriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın hedef tutturamadığı nice alandan biri işsizlik. Yeni Ekonomi Programı’nda yüzde 12.1 olarak belirlenen 2019 yılı işsizlik hedefi, Ocak ve Şubat 2019’da yüzde 14.7 oldu.  Düşünün; bu oran, 2009 yılında Dünya Ekonomik Krizi sırasında yüzde 14.8 idi.  Hayal âlemindeki iktidar İşsizliğin bu kadar yükseldiği bir dönemde, Albayrak’ın çıkıp “İşsizlikte en kötü dönem geride kaldı” demesi, hayal âleminde yaşadığının kanıtı. AKP’li bakanlar, belediye başkanları ve AKP’li Cumhurbaşkanı hayal görüyor belli ki ama hayat işsizler için kâbusa dönmüş durumda... Somut gerçeklere karşın uydurma beyanatlar veren iktidar mensupları, karşılarına çıkan işsizlerin, atama bekleyenlerin ve taşeron işçilerin önünde en ufak bir sıkıntı bile hissetmiyor. Utanmadıkları gibi bir de mağdurları tersleyip azarlıyorlar! Yaklaşık 400 bin öğretmen diplomalı işsiz konumunda atama bekliyor.  Kadroya geçemeyen taşeron işçilerin sosyal hakları ellerinden alınmış halde... İnsanların işsizlikten kendini yaktığı bir ülkede oluyor bunlar! Bu sorunları çözmesi gereken siyasi iktidardır ve halktan bunun için oy talep ediyorlar.  Elbette mağdur olanlar, sıkıntılarını iktidara iletecek. O koltuklarda oturmaya devam edip işi ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’na havale edemezsiniz. Ederseniz sorarlar; sen niye hâlâ orada oturuyorsun?  ‘MEB ile Diyanet’in protokolü iptal edilsin’ Eğitim İş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) eğitim alanındaki faaliyetlerinin Diyanet’e devrini yargıya taşıdı. Eğitim İş, 46 yaş Kuran kurslarının öğretim programlarının ve MEB ile Diyanet arasındaki hafızlık protokolünün iptalini istedi. Diyanet uygulamalarına MEB’in izin vermemesi gerekirken desteklemesine tepki gösteren Eğitim İş, “46 yaş grubu çocuklarımız okul öncesi eğitim çağında, laik, bilimsel, demokratik eğitim ilkelerine uygun eğitim görmeleri gerekirken ve bu görev devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı’nın iken bu görevi devredercesine hareket etmesi kabul edilemez. Bu uygulama Tevhidi Tedrisat’a, anayasaya ve yasalara aykırı olup hiçbir kurum ya da kuruluş MEB’in görevi olan öğretim programı hazırlamak ya da uygulamak yetkisine sahip değildir” ifadelerini kullandı. l ANKARA Bu köyün ışığı sönmesinMersin’deki Çampınar köyü sakinleri okullarının kapatılmaması için imza topladı Okul mevcudunun 10 öğrencinin altına düşmesi durumunda kapatılacağını belirten veliler kampanya başlattılar. Mersin’in Mut İlçesi’nin Çampınar köyünde, Çampınar İlkokulu’nun, kapatılıp dü ğün salonu yapılacağı iddia edildi. Okulun kapanmaması için imza top layan köylüler, seslerini duyurmaya çalışıyor. 13 öğrencisi bulunan okul da, dört öğrencinin kaydının başka okullara alındığı belirtildi. Bu nakil lerle, öğrenci sayısının 10’un altına inmesi ve bu nedenle de kapatılma kararının alın masının amaçlandığı be lirtiliyor. Muhtar Ahmet Duran, figen “Düğün salonu diye bir atalay şey yok. Burada 4 sınıf bir arada, tek öğretmen le okuyor. 17 kilometre ötede büyük okulda daha iyi eğitim görür çocuk lar” dedi. “Muhtar Okulumuza Do kunma” başlığı altında bir yazı hazırlayan köylüler, “Bizler KÖY OKULLARI NASIL KAPANIR? deki okulun kapan Çampınar köyü halkı olarak Çampınar İlkokulu’nun muhtarın isteği ile kapatılması, yerine düğün salonu yapılmasını istemiyoruz. Pervin öğretmenimizi Köy okullarındaki öğrenci sayısı 10’un altına inince yönetmeliğe göre kapanıyor. O köyün çocukları da en yakın okula taşımalı sistemle götürülüyor. Ancak, valilik uygun görürse bir köy ması halinde küçücük çocukların yollarda perişan olacağını söyledi. Köy halkından Hüseyin Barış, oku okulundaki öğrenci sayı lun öğretmeninden sı 8 bile olsa açık kala çok memnun oldukla seviyoruz ve okulumu biliyor. rını, öğrencilerin başa zun da kapatılmasını iste rısının arttığını belirterek, miyoruz” dedi. tüm yetkililere okulun kapa 60 yıllık okullarının kapanmama tılmaması için çağrıda bulundu. sı için uğraşan köylüler, 4. sınıftan sonra çocukların zaten servisle Işık Servisle gitmesinler lar köyü okuluna gittiğini, köylerin Okulda çocuğu olan bazı velilerin, bu konuda söyledikleri şunlar: “Köyümüzün okulunun kapanma masını istiyoruz. Bir okulun öğrencisi varsa kapatılamaz. Öbür okul çok uzak, küçük çocuklar nasıl dayansın servise? Taşımalı giden çocukları görüyoruz, perişan oluyorlar, otobüs tutuyor. Kapatmak için çok uğraşıyorlar ama istemiyoruz. Okulumuz güzel, öğretmenimiz iyi. Niye kapansın? Muhtar haricinde kimse okulun kapanmasını istemiyor. Köyümüzde vakfa ait 60 dönümün üzerinde arazi var. Düğün salonu mutlaka gerekliyse bu araziye yapılsın. 5 yaşında çocuğu olan bir köylü de “Çocuğum zaten hep hastaydı, konuşmaya yeni başladı. Burdan ikinci de değil üçüncü köye taşımalı nasıl gitsin? Okulumuz kapanırsa belki de gönderemem” dedi. Düğün salonu iddiası Köy muhtarı Ahmet Duran, okulda 12 çocuğun bulunduğunu belirterek, kapatılma konusunda şunları söyledi: “Milli eğitim müdürümüz geldi, ‘çocukların daha iyi bir eğitim görmesi için 17 kilometre ileride daha büyük okul var oraya taşıyalım’ dedi. Anaokulu çocukları kalsın dediler. Olur dedik. Burda tek ders görüyorlar, bir öğretmen var. 4 sınıf bir arada oluyor. Diğer okulda her sınıf ayrı. Çoğunluk böyle istiyor.” Duran, “okulun kapatılıp düğün salonuna çevrileceği” iddiası ile ilgili olarak da “Öyle bir şey yok. Düğün salonu yaptırmak için Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne gittik. Başka bina olacak” dedi. Nakille sayı düştü Okulun tek öğretmeni Pervin Çelik’in bu konudaki sözleri de şöyle: “Okulumuzda yeterli sayıda öğrenci var. Okulun, son anda gereksiz yapılan nakillerle sayının düşürülerek kapatılması için köy muhtarının öncü olması son derece yakışıksız olmuştur. Her köyde bir okul olması için uğraşılırken, var olan okulun öğrencilerinin taşımalı sisteme geçirilmesi köydeki ışığın sönmesi anlamına gelir. Öğrenciler çok küçük. Her sabah onca yolu gidip, yorgun derse girip o derslerde başarılı olmasını beklemek akıl ziyanıdır. Öğrencilerimi çok seviyorum, okulumuz kapanmasın, çocuklar taşımalıya geçmesin. Bu ülkede en çok iyi eğitilmiş öğrencilere, iyi bireylere ihtiyaç varken bir okul hangi amaçla kapatılır?” M66EaBy’dıesrnarı 55 ilde okul öncesi eğitim almayan çocuklar için yaz sürecinde 2 ay okul öncesi yaz eğitimi verilecek. OZAN ÇEPNİ Eğitim uzmanlarının okula başlama yaşı olarak 72 ayı işaret etmesine karşın Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 66 ay ısrarı sürüyor. 5 yaşı zorunlu eğitim kapsamına almak için çalışmalar yürüten bakanlık, 55 ilde okul öncesi eğitim almayan çocuklar için yaz sürecinde 2 ay okul öncesi yaz eğitimi verecek. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk geçen yıl, “Çağ nüfuslarını net ayırabilelim diye 69 ayı önümüzdeki yıl gerçekleştirmiş olacağız” dese de bakanlık, 66 aylık çocukların okula başlamaları yönündeki çalışmalarına devam ediyor. 5 yaşın erken çocukluk eğitimi için zorunlu olmasını hedefleyen bakanlık, eylül ayında 66 ayını doldurmuş çocukların 20192020 eğitim öğretim yılında ilkokul 1. sınıfa başlayacaklarını belirterek, okul öncesi eğitim alamayan çocukların yaz okuluna alınması talimatı verdi. 55 şehirde çalışma MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Erken Çocukluk Eğitimi Daire Başkanı Tuncay Morkoç imzalı resmi yazı, 55 şehrin il milli eğitim müdürlüklerine gönderildi. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirler ise talimatın kapsamında yer almadı. Bakanlığın listesinde 55 ildeki tüm ilçe kaymakamlıkları, tüm anaokulları ve bünyesinde anasınıfı bulunan tüm okul müdürlükleri yer aldı. Bakanlığın yaz eğitimi gerekçesi de MEB’in 2023 Eğitim Vizyonu’nda okul öncesinde 5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması ve 2019 Cum hurbaşkanlığı programındaki “önümüzdeki dönemde erken çocukluk eğitiminin 5 yaş için zorunlu olması sağlanacak” hedefi ile açıklandı. 2 aylık eğitim Bakanlığın çalışmasının kapsamını, Okul Öncesi Eğitim Programı doğrultusunda, çocuklar için önem arz eden konuları kapsayan ve mülki idare amirliklerince onaylanacak program çerçevesinde iki ayı geçmemek üzere yaz aylarında yapılacak eğitim oluşturdu. Yaz aylarında yapılan eğitime sadece okul öncesi eğitimden yararlanamayan çocukların kaydedilebileceği de vurgulandı. Talebin fazla olması durumunda ise gelecek eğitim ve öğretim yılında ilkokula başlayacak çocuklara öncelik tanınacağı belirtildi. Bakanlık, yazısında 20192020 eğitim öğretim yılında ilkokul 1.sınıfa başlayacak olan çocuklardan okul öncesi eğitim alamamış olanların okul bazında sayıları ve bu kapsamda hazırlanan raporlar yer aldı. 66 ay listeleri Bakanlığın listelerinin içeriğinde, 20192020 eğitim öğretim yılı başlangıcında 66 ay ve üstü çocukların verileri yer aldı. Hazırlanan listelerin milli eğitim müdürlükleri tarafından ilgili okullara gönderilmesini isteyen MEB, yaz okullarının 1 Temmuz tarihine kadar başlayacak şekilde gerekli planlamanın yapılması talimatı verdi. EOkul sisteminden verilerin oluşturduğu raporlarda, aday kayıttan kesin kayda alınmamış çocuk sayıları, veli isteği ile kesin kayıttan ayrılmış çocuk sayıları da yer aldı. l ANKARA Akademisyene yakalama kararı SEYHAN AVŞAR Barış Akademisyenleri’nden Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi Zeliha Gizem Sayın, yurtdışındaki akademik çalışmaları nedeniyle yargılandığı İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6 Mart tarihindeki duruşmaya katılmadı. Sayın’ın avukatları mahkeme heyetine müvekkillerinin yurtdışında eğitimde olduğuna dair belgeler sunarak, müvekkillerinin haziran ayında Türkiye’ye döneceğini o tarihte mahkemede savunma yapacağını belirtti. Ancak mahkeme, araştırma görevlisi Sayın hakkında yakalama kararı çıkardı. “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imza ladığı için “terör örgütü propagandası” yapmak suçlamasıyla yargılanan araştırma görevlisi Sayın, ilk savunmasını yaptıktan sonra akademik çalışmaları için yurtdışına gitti. 6 Mart tarihinde görülen celseye ise katılamadı. Sayın’ın avukatları mahkeme heyetine müvekkillerinin eğitimde olduğuna dair belgeler sundu. Ancak mahkeme heyeti Sayın hakkında yakalama kararı çıkardı. Avukatları tarafından yapılan itirazları reddedilen Sayın’ın bugün İstanbul’a dönmesi nedeniyle gözaltına alınması ihtimaline karşı arkadaşları açıklma yaptılar. Açıklamada barış talebini yükseltmek için tüm yurttaşları saat 15.00’te Sabiha Gökçen Havalimanı’na davet edilidi. l İSTANBUL “Sevdiklerinizi eğitim bursuyla yaşatın!” CUMHURİYET’TEN YENİ BİR ATILIM... Cumhuriyet Vakfı’nda eğitim bursu için fon oluşturduk. CUMHURİYET GELECEĞİN ÖNCÜSÜ GENÇLERE DESTEK OLUYOR. Gazeteniz Cumhuriyet’te yayınlanan vefat ve başsağlığı ilan gelirlerinin %20’sini Atatürk Cumhuriyeti’nin ilerici gençleri için Cumhuriyet Vakfı tarafından oluşturulan eğitim fonuna aktarıyoruz. Başarılı ve ihtiyaç sahibi gençlerimizin eğitim masraflarına destek olmanız acınızın bir parça dinmesine ve sevdiğinizin adının yaşamasına yardımcı olacaktır. C ANKARA : 0312 442 30 50 İSTANBUL : 0212 343 72 74 İZMİR : 0232 441 12 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle