17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 4 MAYIS 2019 CUMARTESİ HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Gerçek Ankara çizgisi Faşizm bir yanda emeğiyle geçinen halkın kazanımlarına saldırılması ve baskıyla örgütlü mücadelenin dağıtılmasıdır; diğer yandaysa emperyalizmin krizine verilen gerici yanıt biçimlerinden birisidir. Bu açıdan faşizm, emperyalizme karşı değildir; emperyalistler arası rekabetin aracıdır.  Birinci paylaşım savaşının ardından Avrupa’da yükselen faşizm, emperyalist emelleri körükleyerek ikinci paylaşım savaşına yol açtı mı? Açtı. Öyleyse faşizme yelken açan siyaset çizgisinden antiemperyalizm değil, emperyalist rekabet ateşine benzin dökülmesi çıkar. İki dünya savaşı arasında kendisini millilik maskesi altına gizleyen faşizm, arkasına sürüklediği kitlelerin ve ülkelerin savaş sonrasında büyük bir yıkımla karşı karşıya gelmesine ve Amerikan emperyalizminin ikinci dünya savaşı sonrasında hâkimiyetinin pekişmesine de yol açmış mıdır? Açmıştır. Öyleyse faşizm, emperyalizme karşı olmadığı gibi, yarattığı sonuçlarla nesnel olarak emperyalizmin güçlenmesinin de önünü açmıştır. Faşizme karşı mücadele çizgisiyle emperyalizme karşı mücadele çizgisi bu nedenle ayrılmazdır. Biri, diğerine tercih edilemez. Faşizm taktikleri iyi bilir, daima halk içinde yükselen dalgayı yakalar; onu halka karşı bir saldırı programı çerçevesinde sömürerek kendisine mal eder. Almanya’da sosyalizmin karşısına nasyonal sosyalizm kisvesiyle çıkması da bundandır. Demek ki faşizm tarihsel olarak millilik maskesini dışa karşı değil; içeride yükselen kuvvetlere ve siyasetlere karşı takar öncelikle. Bu yüzden de mutlaka bir “iç düşman” yaratır ve milleti böler. Bu ise yurtseverlik çizgisi olamaz ve hedefinde emperyalizm olmadığının kanıtıdır. Diyelim ki bir ülkedeki yöneliş faşizme doğru değildir; o zaman da bir iktidarın emperyalizm tarafından hedefe konması ya da işlevsiz görünmeye başlaması tek başına o iktidarı antiemperyalist yapmaya yetmez. Emperyalizm ile çıkar birliği, proje birliği içinde yükselmiş kuvvetler elbette kendi işlevlerindeki aşınmaya ya da sıkışmalara paralel olarak saf değiştirebilir. Ancak bu saf değiştirme ilgili aktörü öncü hiç yapmaz. Öncülük kandırılmama, emperyalist saldırganlığın bugün sembolü görünen konularda ülkeyi geçmişte zaafa uğratmama, kol kola gezmeme sınavlarından başarıyla geçmeye bağlıdır. Yanlış öncü tarifiyle doğru mücadele kazanılmaz. Burada ölçü ilgili iktidarın emperyalizme karşı zaafları çoğaltan ve ülkeyi daha da zayıf hale getiren bir iç ve dış siyaset çizgisine, bir ekonomi programına ve rejim yapılanmasına yönelip yönelmediğidir. Bizim tarihimizde bunun başarıyla sınanmış ölçüsü vardır; tecrübelerimiz, emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı’nı, merkezinde yurt çapında kongrelerin ve elbette Ankara’da bir Milli Meclis’in olduğu bir siyasal örgütlenmeyle kazandığımızı doğrular. Başarısı, siyasal düzeyde egemenliği Saray’dan millete aktarmasına, programı halkın en geniş birliği ni sağlayacak bir halkçılık uzlaşmasına bağlamasına, milleti maceralara sürmeden gerçekçi ve milli hedefler etrafında birleştirirken düşman kuvvetleri olabildiğince yalnızlaştırmasına dayalıdır. Aynı dönemde Meclis’i zayıflatma çizgisi, İstanbul’daki İngiliz işgalcilerinin hedefidir; Meclis’le kurtuluş çizgisiyse, Ankara çizgisidir. Çizgimiz bu milli ve demokratik Ankara çizgisi, dudak büktüğümüzse emperyalizmin kolay yönetilebildiği için arzu ettiği tek adamlık rejimlerindeki İstanbul çizgisi olmalıdır. Öte yandan emperyalizm özünde tekellerin hâkimiyetidir. Genç Cumhuriyet’in “iktisadi bağımsızlık” ve “millileştirme” hamlelerinin altında bu doğru okuma yatar. Milli sanayi, milli tarım, milli bankacılık inşası bunun içindir. Ya bugün? Milli olan ne varsa satılmış, özelleştirilmiştir. Türkiye tütünden mercimeğe dışa bağımlı hale getirilmiş; bankalarsa yabancılaşmıştır. Tekeller bayram etmektedir; yabancı ortaklı bankaların kârları hızla yükselmekte, iktidar sahipleriyse üretimden kopardıkları bir ülkenin geleceğini (ya da kendi geleceklerini) kurtarmak için sahne önünde millilik nutukları atarken, New York’ta, Londra’da finans tekellerini yüksek kazanç vaatleriyle ikna turlarına çıkmaktadır. Öyleyse sorun emperyalist saldırganlığı yadsımak değil, buna karşı mücadelenin öncülüğünü/bayrağını bizzat bu saldırganlığın ürünü olan, bunu derinleştiren ve kendi ikbali için mücadeleyi bağımsızlık mücadelesi gibi sunan siyasetlerin elinden almak için çalışmaktır. Gerçek yurtseverlik budur. Gerisi, bizi Saray’la Türkiye’yi eşitleme tuzağındaki ittifaklara çekmekten başka bir şey değildir ve elbette Türkiye, Saray’dan büyüktür. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Şentop ve yabancı ülke temsilcilerinin Muhalefet dışlandı,katıldığı açılışa, ders saati olmasına rağmen çeşitli okullardan öğrenciler getirildi. öğrenciler taşındı Temeli 2013’te atılan Büyük Çamlıca Camii Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan ta rafından muhalefetin çağırılmadı ğı ama dünyanın dört bir yanın dan gelen temsilcilerin katılımıyla dün resmen açıldı. Tö rene, Arnavutluk’tan, Gine’den, Senegal’den, Filistin’den, leyla kılıç Afganistan’dan, Azerbaycan’dan, Bosna Hersek’ten, Libya’dan temsilcileri katılırken özellikle İs tanbul Büyükşehir Belediyesi Baş kanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere muhalefetten bir kişinin dahi çağı Erdoğan’dan AB’ye sert sözler ‘Daha çok yanacaksınız’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezinde Türkiye İnovasyon Haftası programında yaptığı konuşmasında, Avrupa Birliği’ni (AB) ve Batı ülkelerini sert bir dille eleştirdi. Fransa’daki Sarı Yelekliler eylemlerine üstü kapalı gönderme yapan Erdoğan, “Hala kafalarında bir Türk baharı özlemi var, halbuki onların baharlarının girdiği her yer kara kışa dönmüştür. Avrupa şehirleri cayır cayır yanmaya başladı. Buna rağmen hala Türkiye’deki sosyal fay hatlarını kaşımak isteyenler önce kendi oturdukları zeminin çürüklüğüne bir baksınlar. Daha çok yanacaksınız” dedi. Türkiye’nin AB üyeliği hakkında da açıklama yapan Erdoğan ayrıca, “Neymiş? Avrupa Birliği’ne tam üye olmak için çok fazla büyükmüşüz. Yani şimdi bunlar böyle istiyor diye, bunların paşa keyfi öyle istiyor diye biz küçülelim mi? Herhalde ben boşuna en az 3 çocuk demiyorum. Daha büyüyeceğiz. Ne kadar büyürsek bilesiniz ki o kadar güçlü olacağız. Türkiye, artık her üflendiğinde her çelme takıldığında yere kapaklanan o eski Türkiye değildir” diye konuştu. l Haber Merkezi rılmaması dikkat çekti. Cuma namazının ardından açılış konuşması yapan Erdoğan, “Dünyanın farklı köşelerinde terörün insanlık dışı yüzüne her geçen gün muhatap oluyoruz. Yeni Zelanda’da katliam ile Sri Lanka’daki terör saldırısı tehdidin boyutlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Artık hiç kimsenin terör karşısında; fakatlı amalı cümleler kurma lüksü yoktur. Ülkemizi ve bölgemizi DEAŞ, El Kaide, FETÖ, PKK gibi örgütlerin saflarında toplananlardan temizlemekte kararlıyız. Avrupa’da camilerimize saldıran Neo Nazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Caminin aynı zamanda külliye olduğunu kaydeden Erdoğan, “Sergi salonlarıyla, konferans salonlarıyla, Türkİslam eserleri müzesiyle burası büyük bir külliye. Camimizde 65 bin mümin ibadetini gerçekleştirebiliyor. Her ne kadar birileri ‘nasıl dolduracaksınız’ deseler de elhamdülillah doluyor” diye konuştu. Ders yerine açılış Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı açılış törenine yurttaşlar arama noktalarından geçirilerek alındı. Resmi açılışı gerçekleştirilen Çamlıca Camii’nin avlusuna davetlilerin oturacağı bir tribün ve dev ekranlar kuruldu. Açılışı yapılan caminin henüz tamamlanmayan birçok alanı mevcut. Müze ve bahçe alanlarında inşaat devam ederken, asansörlerin bir kısmının henüz çalışmadığı görüldü. Açılış için İstanbul’un çoğu belediyesinden araçlarla yurttaşlar getirilirken, imam hatip okulu öğrencileri ve kuran kursu öğrencileri de gruplar halinde ders saati olmasına rağmen açılış için alanda hazır bulundu. Öte yandan Erdoğan’ın da cuma namazını kıldığı ve açılış konuşmasını gerçekliştirdiği camide Hiranur Derneği temsilcileri ilim talebeleri ve ihtiyaç sahipleri için 70 TL’lik bağış desteğinin istendiği broşürler dağıttı. Erdoğan’ın konuşması sırasında bazı yurttaşların cami avlusunda piknik yapması ise dikkat çekti. l İSTANBUL AKP YSK temsilcisi yKsuaHçkKlıun’llialerırnina muamelesi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamudan çıkarılan 14 bin 712 kişinin oy kullandığı gerekçesiyle İstanbul seçiminin iptali istemi YSK tarafından reddedilen AKP bu kez KHK’li yakınlarına suçlu muamelesi yaptı. TBMM’de gazetecilerin sorusunu yanıtlayan AKP’nin YSK temsilcisi Recep Özel, “İstanbul’daki sandık kurullarında 19 bin 743 kişinin kamu görevlisi olmadığını ispat etmiş durumdayız. Sandıklarda görev yapmış 2 bin 245 kişi kamudan ihraç edenlerin yakını” dedi. Gazetecilerin suçun şahsiği ilkesini hatırlatması üzerine AKP’li Özel, KHK’li yakınların tarafsız olamayacağını söyledi. Özel, “İl Seçim Kurulu kamu görevlilerinin değerlendirilmesinde dürüstçe yaklaşsaydı daha şık olurdu. YSK üyelerini kandırmaya yönelik cevapların verildiğini görüyoruz. Tek tek tespit ettik” ifadelerini kullandı. Seçim kurullarındaki usulsüzlük iddiaları hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmayacaklarına ilişkin soruya Özel, bu konuda suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Özel, “Biz ‘Kaymakamlıktan aldığınız listeyi gönderin, eğer kaymakamlıktan almadıysanız resmi kurumlardan aldığınız listeyi gönderin. Eğer bunu da almadıysanız, gerekçesini yazın gönderin demişiz. Hiçbirini göndermemişler. Hatta İlçe Seçim Kurulu’ndan bir tanesi özel bankadan, işsiz olan insanlardan görevlendirme yapmış. Bunlar da kaymakamlıktan gelmiş gibi yalan beyanda bulunmuş. Veriler belli” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet MHP lideri Bahçeli: Cumhur, istiklalin muhafızı olacak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakıTürkiye İttifakı konusunda bir açıklama daha yaptı. Bahçeli, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında “Elbette bir olacağız, sağlam birlikteliğimizle ülkemizin ve milletimizin bekasını mutlaka koruyacağız. Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderine kendisi yön verecek, Cumhur İttifakı da istikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır” dedi. Bahçeli, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, “Siyasi tartışmaların boyut ve hızında azalma şöyle dursun, yaygın ve yoğun bir artış gözlemlendiğini” söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle