18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 29 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Devlet otoritesi ve siyasallaşan yargı   Ünlü düşünür Thomas Hobbes, devleti tanımlarken, “Protego, ergo obligo” işlevine dikkat çeker. Yani, koruyan devlet; sorumluluk yükler, itaat bekler. Tarih boyunca devletin olduğu her yerde ve her dönemde öncelikle otorite, koruma, düzen, hiyerarşi, işbölümü akla geldiğinden, günümüzde devletin görevleri çoğalsa ve çeşitlense de, tarihsel ve temel işlevleri pek değişmemiştir. Devlet dendi mi egemenlik akla gelir. Hukuk akla gelir. Haklar, özgürlükler, ödevler akla gelir. İster Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini iptal gerekçelerinin yetersizliğini tartışalım; ister Tunceli Belediye Meclisi’nin “Dersim” kararının yanlışlığını vurgulayalım; ister 27 Mayıs 1960 sonrasındaki idam kararlarını eleştirelim; yaptığımız, son toplamda devlet, egemenlik ve hukuk tartışmasıdır. Devlet, mafya değildir. Otoritesi, sağladığı kamu düzeni, görevlendirdiği kolluk gücü, caydırıcılık anlayışı, cezalandırma yöntemleri farklıdır. Devlet, haraç kesmez. Vergi toplar. Bunu yaparken de meşruiyetine, kamu hizmetlerine, vergi mükelleflerinin sorumluluğuna dikkat çeker. Devlet, insanların korkularından beslenmez. Hukuka dayanır. Hukuku egemen kılmaya çalışır. O nedenle siyaset biliminde “demokratik devlet” kavramıyla kastedilen, hukukta “hukuk devleti” kavramıyla anlamlandırılır, karşılık bulur. Siyaset nerelere girmemeli? Marksist açıdan devlet, egemen sınıfların baskı aracıdır. O nedenle şu soru hep güncel, daima yakıcıdır: “Devletin temelinde egemen sınıfların çıkarı mı, yoksa adalet mi olacaktır?” Devlet bir yanıyla siyasal, bir yanıyla hukuksal bir kavram olduğundan, yanıtı zor bir sorudur bu. Her ne kadar hukukçular, “Devlet, milletin hükmi şahsiyet kazanmış halidir” deseler ve “Devlet, hukukun tecellisi için vardır” diye ekleseler de, sonuçta geniş halk kitleleri daha çok hak, hukuk, adalet vurgusu yaparken, egemen sınıflar ve çıkar grupları siyaseti öne çıkarırlar. O yüzden bu sınıfların sözcüsü olan siyasiler, yargının siyasallaşmasına itiraz etmezler. Tersine, siyasetin emrinde bir yargı isterler. Hukuku ayak bağı olarak görürler. Tarihimizde örnekleri çoktur bu siyasetçilerin. Anayasa Mahkemesi’ni kapatmaktan bahsedenler görmüştür ülkemiz. Daha vahimi, Anayasa Mahkemesi kararı için “yok hükmündedir” diyebilen Anayasa Mahkemesi raportörü (sonrasında anayasa hukuku profesörü, hemen ardından AKP milletvekili) çıkmıştır. Durum buyken, “Camiye, kışlaya, okula ve yargıya siyaset girmesin” demek, çok yüce ve iyi niyetli bir temenni olmakla birlikte, siyaset ülkemizde maalesef, en fazla buralarda yapılmaktadır. Siyasal hayatımız bunun sayısız örnekleriyle doludur. Sözün özü; yurttaşlık kavramının ve milli kimliğin, feodalizm artığı mensubiyetlerle, ortaçağ kalıntısı aidiyetlerle sakatlandığı bir toplumda, özlenen anlamda hukuk devletine ulaşmak için, çok çetin bir mücadele gerekir. 29 mayıs 2019 SAYI: 34202 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:35 05:29 13:06 17:05 20:34 22:19 Ankara 03:27 05:17 12:51 16:47 20:15 21:57 İzmir 03:59 05:44 13:14 17:07 20:34 22:11 Ankara Barosu, işkence gören kişilerle görüşerek rapor hazırladı Coplu işkence iddiası Ankara Barosu Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı’na yönelik düzenlenen FETÖ operasyonunda gözaltına alınan şüphelilere Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü’nde işkence ve kötü muamelede bulunulduğunu bildirdi. Baro tarafından oluşturulan Alican heyetin gözaltındauludağ ki şüphelilerle yaptığı görüşme sonucunda hazırlanan rapora göre, karanlık bir odaya sokulan 5 kişi, belden aşağılarının soyulduğunu, konuşmazlarsa makatlarına cop sokulmakla tehdit edildiklerini, buradaki kişilerin copu vücutlarında gezdirdiklerini ifade etti. Ankara Emniyet Müdürlüğü ise işkence iddialarını yalanladı. Ankara Barosu’na bağlı Avukat Hakları Merkezi, Cezaevi Kurulu ve İnsan Hakları Merkezi, Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’ndaki işkence iddialarına ilişkin rapor hazırladı. Eski Dışişleri Bakanlığı personeline yönelik gerçekleştirilen FETÖ operasyonunda gözaltına alınan 105 eski çalışanın avukatlarının baroya kötü muamele şikâyetinde bulunduğu belirtildi. Raporda, bunun üzerine oluşturulan heyetin Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’na 27 Mayıs 2019’da giderek işkence gördüğünü belirten 6 kişiyle görüşme yaptığı anlatıldı. Raporda, tutanak altına alınan görüşmeler sonucunda kötü muamele ve işkence iddialarına dair tespitlerin şunlar olduğu kaydedildi: 4 Görüşülen 6 kişinin tamamı “mülakat” adı altında görüşmelere götürüldüklerini, burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade Ankara Barosu’nun hazırladığı raporda, FETÖ operasyonunda gözaltına alınan şüphelilerin Emniyet’te işkenceye maruz kaldıklarını belirtildi. Ankara Emniyet’i ise iddiaları yalanladı. etmişlerdir. 4 Görüşülen 6 kişiden 5’i müla katlar haricinde işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade etmiştir. İşkence ve kötü muameleye maruz kaldığı ifade eden 5 kişinin ortak anlatımlarına göre, Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’nun giriş katında karanlık bir odaya sokulduklarını, karanlık odaya bırakan kişilerin çıktıklarını, karanlık odada yüzlerini karanlık sebebiyle göremedikleri kişilerin, kendilerini önce duvara yasladıklarını, gözlerini bağladıklarını sonrasında diz çöktürdüklerini, bir süre süründürdüklerini, cop ile kafalarına vurulduğunu, konuşmazlarsa jopu makatlarına sokmakla tehdit edildiklerini, karanlık odadaki kişilerin copu vücutlarında gezdirdiklerini ifade etmişlerdir. 4 Bu yaşananların ardından; 3 kişi tamamen soyulduklarını, 1 kişi belden altı soyulduğunu, 1 kişi ise pantolonun yarıya kadar soyulduğunu ve devamında; tamamen ve bel altı soyulan toplam 4 kişi, tekrar ters kelepçelenerek cenin pozisyonuna getirildiklerini, makatlarında cop gezdirildiğini, bu sırada konuşmaları konusunda tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını, kendilerine bir ile iki dakika arasında değişen süreler verildiğini, sonrasında “ikinci aşamaya geçiyoruz” denildiğini ifade etmişlerdir. 4 İşkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade eden 1 kişi işkence ve kötü muameleye başlanmadan önce kendisine “Burada cop sokuyoruz, bunları duymuşsundur, hepsi doğru” denildiğini ve devamında yukarıda anlatılan işkence ve kötü muamele işlemlerine maruz kaldığını ifade etmiştir. Baro: İşkence var Ankara Barosu’nun raporunda, görüşmek istenilen kişilerden 3 kişinin ise etkin pişmanlıktan yararlandığı ve ifadelerinin alınıp bırakıldığı belirtilerek şu değerlendirmelerde bulunuldu: “AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelerde de yazılı olduğu üzere doktor raporunun varlığı tek başına işkence ve kötü muamele yaşanmadığının göstergesi değildir. Yukarıda tespitlere konu anlatımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kişiler kolluk görevlisi nezaretinde doktor muayenesine hukuka aykırı bir şekilde çıkarılmıştır. Dinlenen kişilerin anlatımları birbirleri ile çelişmemekte, aksine uyum göstermektedir. Anlatımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kişilerin darp, cebir izi bırakılmayacak şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını doğrulamaktadır.” Türk Ceza Yasası’na göre işkence suçunun cezai müeyyideye sahip olduğunu belirtilen raporda, şöyle denildi: “Bu açıdan yukarıdaki tespitler de dikkate alınarak ilgililer hakkında derhal soruşturma başlatılmalı ve işkence suçuna göz yuman ve işkence suçunu işleyen kişiler başta olmak üzere kişilerin maddi ve manevi varlığına saldırıda bulunan kişilerin tespit edilerek cezalandırılması gerekmektedir.” l ANKARA İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yandaş sendikayı seçmesi protesto edildi Eğitim Sen’den ‘yetki’ tepkisi Eğitim Sen İzmir Şubeleri Sözcüsü Necip Vardal, il milli eğitim müdürlüğünün usulsüzlük yaparak yandaş EğitimBirSen’i yetkili sendika olarak belirlemesini kabul etmediklerini vurguladı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim Sen üyeleri, yönetici atamalarını protesto etti. Pankart açarak yürüyen grup daha sonra açıklama yaptı. Grup adına konuşan Eğitim Sen İzmir Şubeleri Sözcüsü Necip Vardal, “4 bin 510’u KESK’e bağlı sendikaların yöneticisi ve üyesi olmak üzere 126 bin 120 başvurucu, 1002 gündür onlarca yılını vererek bin bir emekle elde ettikleri işlerine kavuşmak için OHAL inceleme komisyonunun kararlarını beklemekte. OHAL inceleme komisyonuna başvuran kamu emekçileri ne ile suçlandıklarını hâlâ bilmemekte, ne sebeple ihraçların gerçek leştiğine ya da başvuruların hangi şartlarda kabul veya reddedildiğine ilişkin başvuruculara herhangi bir bildirim yapılmamıştır” diye konuştu. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki yetki belirleme toplantısında EğitimBirSen’in yetkili sendika yapıldığını vurgulayan Vardal şunları söyledi: “Yetkili sendika belirleme toplantısında KHK’lerle ihraç edilmiş üyelerimizin hukuki süreçlerinin kesinleşerek sonuçlanmamış olması ve sendikamız tüzüğünün 12. maddesi gereği üyeliklerinin devam etmesi nedenleriyle üye sayılarına ihraç üyelerinin eklenmesini ve her sendikada ihraçların yaşandığını söyledik. En çok ihracın da Eğitim Bir Sen’de yaşandığını belirterek alanda okul müdürlerinin, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde çalışan şube müdürlerinin öğretmenleri EğitimBir Sen’e üye yapma konusunda çalışanlarına baskı uyguladıklarını dile getirerek itirazda bulunduk. Hiçbir yargı kararına dayanmayan, adli ve idari süreçler işletilmeden yapılan hukuksuz ihraçları onaylayan, kapılarını ihraç edilen üyelerine kapatan, geri döndükten sonra da sendika aidatlarının peşine düşen, sendikaları bütün işyerlerinde üyelerine anlatacağız.” Yönetici atamalarına da tepki gösteren Vardal, “İl ve ilçelerdeki milli eğitim müdürlükleri ile görüşmemize rağmen yönetici atamalarında yer değiştirmelerinde, norm fazlalığında, ders programlarının yapılmasında sendika üyeliklerine bakılarak hareket ediliyor. Çalışanlar iktidar yanlısı sendikaya üye yapmaya zorlanıyor. İktidar yanlısı sendikanın talepleri doğrultusundaki uygulamalarınızdan vazgeçin” dedi. l İZMİR KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] JİTEM 22 KİŞİYİ İNFAZ ETMİŞTİ Kızıltepe davasında düşme ve beraat talebi ALİCAN ULUDAĞ Mardin Kızıltepe’de JİTEM tarafından 199296 yılları arasında 22 kişinin kaçırılarak öldürülmesine ilişkin 9 sanığın yargılandığı davada savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Mütalaada, bazı infazlar ile terör örgütü kurma, yönetme ve üyesi olma suçları yönünden davanın zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşürülmesi istenirken, bazı cinayetlerde ise suçun sabit olmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatı talep edildi. Mardin’den 2015’te güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya taşınan davanın 17. duruşması, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıklar dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Albay Hasan Atilla Uğur, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ile köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ve İsmet Kandemir’in katılmadığı duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Maktul yakınlarının avukatı Erdal Kuzu, önceki duruşmalarda mahkemeyi reddettiklerini anımsatarak, “Mahkemeye güvenmediğimizi defalarca dile getirdik. Dosya buraya 2015’te geldi. 4 yıldır burada yargılama faaliyeti yapmıyorsunuz” dedi. Maktullerin olay tarihinde askerler tarafından kaçırılıp öldürüldükten sonra su kuyularına atıldığını ifade eden Kuzu, bu durumu anlatırken “Devletin zulmü” dedi. Beyanlarının ardından açıklanan mütalaada, 8 maktul yönünden sanıklar hakkında tasarlayarak adam öldürme suçundan açılan davanın 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düşürülmesi talep edildi. Hatipoğlu ve Uğur hakkında ise terör örgütü kurma ve yönetme suçundan, sanıkların eylemleri gerçekleştirdiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatı istenen mütalaada, zamanaşımı süresi dışında kalan 8 cinayet için ise yine dosya kapsamında suçun sabit olmaması nedeniyle beraat istendi. Duruşma 9 Eylül’e ertelendi. l ANKARA HDP’li Dağ’a ‘Güven’ fezlekesi HDP Hakkaâri Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemine destek vererek 85 gün boyunca açlık grevi yapan HDP’li Dersim Dağ hakkında yeni bir fezleke hazırlandı. Fezleke, HDP’nin açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla 19 Ocak’ta Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge katılım sağlamak için yaptığı açıklamalar üzerine hazırlandı. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR Düzeltme ve özür Gazetemizin 17 Mayıs 2019 tarihli sayısında “Kamu gücüyle baskı kuruluyor” başlığıyla yayımlanan haberde yer alan Cem Çalışkan’ın ismi sehven Cem Yakışkan olarak yer almıştır. Düzeltir; özür dileriz. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Meksika’ya özgü 1 C İ N G İ L İ K acı bir biber cinsi. 2/ Saf ve iyi huylu kimse... Balerinlerin geleneksel kostümü. 3/ Şerit biçimde levhalardan oluşmuş pencere kapama düzeni... 2 3 4 5 6 7 8 İ N İ M İ ZAN BOLKAR M İ EV ER İ S H ZARF ZEK İ SANEM İ L E Y L EM AR İ T OL MA L A Z Öğütülmüş tahıl. 9 A N İ M A L İ Z M 4/ Yüce, yüksek... Bir renk. 5/ Baryum elementinin simgesi... Bir işi yapmakta usta olan. 6/ “Maun” da denilen bir ağaç... Tırnak boyası. 7/ Su geçirmeyen kumaştan yapılan bir tür spor ceket. 8/ Karışık renkli... Pas lanmaz çelik. 9/ Eski ve usta gemici... Üstü kapalı olarak anlatma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tohumundan elde edilen yağ eczacılık ve koz metik sanayisinde kullanılan bir ağaççık... “Doğar midelerden nur topu ihtilaller” (F.N. Çamlıbel). 2/ Kırkpınar güreşlerini düzenlemeyi üstlenen kişiye verilen ad... Bir pamuk cinsi. 3/ Uzun tüylü bir süs köpeği... Yavru yapmaya alışkın kümes hayvanları için kullanılan sözcük. 4/ İspanya ve Portekiz’de sırlı fayanstan yapılan duvar kapla ma karosu. 5/ Ortaoyununda taklitçi. 6/ Hitit... Kars’ın doğusundaki ünlü eskiçağ kenti. 7/ Çıp lak vücut resmi... Gözün iç basıncının artmasıyla kendini gösteren ve körlüğe neden olabilen bir göz hastalığı. 8/ Karadeniz yöresine özgü bir zey tin cinsi... Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı. 9/ Hem kadınların, hem erkeklerin kulla nabileceği giysiler için kullanılan sözcük.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle