14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1129 MAYIS 2019 ÇARŞAMBA ‘500 Büyük’ borca battıHer 100 TL’lik faaliyet kârından finansmana giden pay 49.8 TL’den 88.9 TL’ye sıçradı Hane halkları açlık İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması verileri, faiz ve kur şokunun şirket bilançolarına verdiği ağır zararı ortaya koydu. 2018’de İSO 500’ün finansman giderleri yüzde 172 artarak 35.1 milyar TL’den 95.8 milyar TL’ye çıkarken, her 100 TL’lik faaliyet kârının 88.9 TL’si borç geri ödemelerine gitti. 2017’de her 100 TL’lik faaliyet kârının 49.8 TL’si finansman giderleri olarak açıklanmış ve oranın çok yüksek olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmıştı. 2018’deki rakamlar ise, faizdeki ve döviz kurlarındaki artışların neredeyse tüm kârı yuttuğunu gösterdi. İSO 500’ün üretimden satışları 2018’de yüzde 34.5 artarak 652.7 milyar TL’ye ulaşırken, faaliyet kârı yüzde 52.7 artarak 107.8 milyar TL’ye yükseldi. Ciro ve faaliyet kârındaki artışlar yüksek olsa da, finansman giderlerindeki artışlar çok daha yüksek olduğu için üretimden satışlar içinde vergi öncesi dönem kârının oranı yüzde 7.2’den yüzde 6.4’e geriledi. İSO 500’ün FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) büyüklüğü 2018 yılında yüzde 48 artarak 94.7 milyar TL’den 140.2 milyar TL’ye yükselmiş Vadeler kısaldı İSO 500 için borçözkaynak dengesi de özkaynaklar aleyhine bozuldu ve her 100 TL’lik kaynağın 33 TL’si özkaynak, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun finans kuruluşlarına olan toplam borcu, 2018’de yüzde 35.3 artarak 242.9 milyar TL’den 328.6 milyar TL’ye yükseldi. Ciroda ücret payı azaldı İSO 500’ün üretimden satışları 2018’de yüzde 34.5 artarak 652.7 milyar TL’ye ulaşırken, maaş ve ücret ödemeleri yüzde 20.2 ile 2018 yıl sonu enflasyonu oranında artarak 56.8 milyar TL oldu. Toplam maaş ve ücret ödemelerinin toplam net satışlara oranı 2017’de yüzde 7.2 iken 2018’de yüzde 6.4’e geriledi. Öte yandan, Bahçıvan, olumsuz koşullara rağmen istihdam edilenlerin sayısının 2018’de yüzde 2.4 artışla 2 milyon 690 bin 704 olduğunu aktardı. Araştırma geliştirme (ARGE) harcamaları 2018’de yüzde 10.5 oranında artarak 3.8 milyar TL’ye yükselirken, ARGE’nin üretimden satışlar içindeki payı yüzde 0.53’ten yüzde 0.44’e geriledi. Devreden KDV sorunu büyüyor Sanayicinin bir diğer yükünün de ‘devreden KDV’ sorunu olduğunu belirten Bahçıvan, “Sanayicinin üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 35.6 artarak 9.7 milyar TL’ye çıkmıştır. Finansman kaynaklarına erişi ve yoksulluk sınırı Ulusal ekonomi yeni bir dengesizlenme sürecine doğru ivmelenme halinde. İşsizlik oranının Cumhuriyet tarihinin rekoruna doğru koşması; enflasyon tehdidinin kemikleşerek, kalıcı bir görünüm sergilemesi ve üretim temposunun tahrip edilmesine dayalı olarak ithalat yapamayan bir konuma sürüklenmesi (ve cari işlemler açığının doğal olarak daralması) Türkiye’nin 2018 yaz aylarından bu yana geçirmekte olduğu dengesizlik ve daralma dalgalarında yepyeni bir ivmelenmeyi dile getiriyor. Türkiye, krizin temel göstergelerine (ve 23 Haziran İstanbul seçimine) odaklanmış iken, Türkİş’in Mayıs 2019 Açlık ve Yoksulluk Sınırı İstatistikleri yayımlandı. Türk İş Araştırma Dairesi’nin Mayıs 2019 dönemi bulgularına göre; l Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 2.123.93 TL’ye yükseldi. l Söz konusu gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt) ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise 6.918.33 TL’ye ulaşmış durumda. Türkİş Araştırma Dairesi ilk rakamı açlık sınırı, ikincisini ise yoksulluk sınırı olarak niteliyor ve söz konusu istatistikleri otuz iki yıldan bu yana aralıksız olarak kamuoyu ile paylaşıyor. Türkİş Araştırma Dairesi’nin bulguları Türkiye’de sürmekte olan gelir eşitsizliğini ve buna bağlı olarak yoksulluğun ulaştığı düzeyi belgelemesi açısından çarpıcıdır. Türkİş’in bulgularını Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçları ile birlikte yorumladığımızda karşımıza yoksulluk tuzağına sıkışmış çarpık bir ekonomik yapı biçiminde dökülüvermektedir. TÜİK, hane halkları bazında kullanılabilir gelirin dağılımını “Gelir ve Yaşam Koşulları” araştırmasına bağlı olarak 2006 yılından bu yana izlemekte. Aşa 67 TL’si borçtan oluştu. 10 se min bu kadar kısıtlı oldu ğıdaki tabloda TÜİK’in 2006’daki ilk ne önce borç ve özkaynaklar hemen hemen eşit oranda idi. Toplam mali borçlar da 2018’de yüzde 35.3 artarak 242.9 milyar TL’den 328.6 milyar TL’ye yükselirken, kısa vadeli borcun toplam borç içindeki oranı 2017’de yüzde 41.9 iken, 2018’de yüzde 45.3’e yükseldi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayi kuruluşlarının döviz cinsi borçlarının TL karşılıklarının döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle şişmesi de borçların payını artırmaktadır” dedi. l Ekonomi Servisi ğu bir dönemde, sanayi şirketlerimizin üzerindeki finansman yükünün ne kadar yüksek olduğunu rakamlar bize göstermişken, sanayicinin bu kadar önemli bir miktarı sıfır faiz ile devlete borç verdiğini söylemek durumundayız” diye konuştu. İSO Başkanı Bahçıvan, KDV’nin bir tüketici vergisi olarak Özal döneminde ortaya çıktığını ancak süreç içinde sanayici için yük olmaya başladığını öne sürdü. hesaplamaları ile yayımlamış olduğu en son veri yılı olan 2017 dönemine ait bulgular özetlenmekte. TÜİK’e göre 2017 itibarıyla Türkiye’de toplam 23 milyon 96 bin hanehalkı bulunmakta olup, bunların yıllık gelir ortalaması kırk altı bin yüz otuz bir liradır. Tablonun satırlarına soldan sağa doğru gidildikçe hane halklarının en yoksul yüzde 10’luk kesiminden başlayarak birikimli olarak ortalama gelirleri sergilenmektedir. Örneğin 2017 yılında en yoksul yüzde 119 şirket ‘Yolun sonuna geldik’zarar etti İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, seçim sonrasına dikkat çekti onluk gelire sahip hane halklarının yıllık ortalama geliri 15 bin 584 TL’dir. Bu rakam ayda 1.298.6 TL’lik bir gelir anlamına gelmektedir. Türkİş’in “dört kişilik hanehalkı” harcama tahminine görece kaba bir karşılaştırma yapıldığında, söz Kur ve faizdeki artış zarar eden şirket sayısını da artırdı. Rapora göre, İSO 500’de kâr eden kuruluş sayısı 2017’de 422 iken 2018’de 381’e düştü. Zarar eden sayısı ise 78’den 119’a yükseldi. Alt kalemler olarak kambiyo kârları 231.5 milyar TL, kambiyo zararları ise 200 milyar TL oldu. İSO Başkanı Bahçıvan, bazı firmaların çok yüksek kambiyo kârı yazdığını, bazılarının çok yüksek kambiyo zararları ile karşı karşıya kaldığını dile getirdi. İSO 500’de üretim faaliyeti dışı gelirler ise 2017’ye göre yüzde 196.2 artarak 55.8 milyar liraya yükseldi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, mevcut finansman modelinin sürdürülemez ol duğunu, yolun sonuna geldiklerini, 2019’un ikinci yarısı için var olan iyimser beklenti lerin de 31 Mart seçimleri sonrasındaki gelişmelerle bozulduğunu söyledi. “Yıllardır adeta kronik bir hal alan ve dü Erdal Bahçıvan zelme yolunda ilerlemenin kaydedilemediği finansmana erişim sorunu, işte en net şekilde bu tabloda kendini gösteriyor” diyen Bahçıvan, şu yorum yaptı: En olumsuz tablo “2018 yılında ani yaşanan finansal dalgalanma ve şokların yükselttiği finansman maliyetleri ile karşılaşmıştır. Yılın ikinci yarısındaki faiz oranları artışı ve TL’deki değer kaybına bağlı olarak enflasyondaki artışlar, İSO 500 için olumsuz mali koşullar yaratmıştır.” Finansal göstergeler için de borçlanma ile özkaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısının kuruluşların finansal yapılarını ortaya koyan önemli göstergelerden biri olduğuna işaret eden Bahçıvan, tarihsel olarak en olumsuz kaynak yapısına sahip olduklarını belirtti. İnşaattaki sorunlu kredilere işaret eden İSO Başkanı “Kalıcılığı ve katma değeri olmayan inşaat sektörünün bu kadar kredi bulabilmiş olması herkese ders olmalı, finans sektörü kendi vicdanıyla hesaplaşmalı” diye konuştu. İhracat kurla arttı İSO 500’ün 2018’de ihracatını yüzde 11.3 artırarak 71.8 milyar dolar çıkardığını söyleyen Bahçıvan, üretimden satışlardaki artışta fiyatın yanı sıra döviz kurlarındaki yükselmenin ihracatta yarattığı artışın belirleyici rol oynadığına dikkat çekti. konusu rakamın açlık sınırının yarısına ancak ulaşabildiği görülecektir! Bu karşılaştırmayı diğer gelir grupları üzerine sürdürdüğümüzde, TÜİK’in resmi rakamlarına göre, hane halklarının neredeyse yarısının aylık gelirlerinin Türkİş tarafından belirlenen açlık sınırına ancak ulaşabildiği; yoksulluk sınırının ise çok çok uzağında kaldığı görülecektir. Resmi veriler Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırının hane halklarının yarısına yakını için ciddi bir tehdit olduğunu belgelemektedir. 2017’nin en güncel verileri, 2006 ile karşılaştırıldığında da, 2006’dan bu yana bu eğilimin kararlılıkla sürmekte olduğu görülmektedir. Nitekim Türkİş Araştırma Dairesi uzmanları bu tespitlere dayanarak “Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kuruluşunun yüz yıla ulaştığı günümüzde, insan onuruna yaraşır bir yaşamı sürdürebilme imkânı çoğu ücretli çalışan için mümkün Nisan ayında 84.7 puan olan ekonomik güven endeksi mayısta 77.5 puana geriledi olmadı. İşçinin kendisi ve ailesi için yetecek bir ücreti elde etmesi, uygulanan Kimsenin ‘güven’i kalmadı ekonomik ve sosyal politikalarla sağlanamadı” yorumunu bizlerle paylaşmaktadır. Türkiye’nin emekçi hane halklarının 2000’li yıllar boyunca önce istihdamsız büyüme, günümüzde de yüksek enf Tiffany&Tomato icradan satılacak Bir dönemin önemli perakende markalarından Tiffany & Tomato, icradan satılacak. İhale Bakırköy Adalet Sarayı 13. İcra Müdürlüğü’nde 11 Haziran’da yapılacak. İcraburada.com’da yer alan şartnameye göre firmaya ait 3 milyon TL değerindeki 3 adet marka satılık. 1990’lı yıllarda Sedat Onur tarafından kurulan ve Türkiye’de 400 mağazaya ulaşan marka, 1997 yılında 35 milyon dolar borçla iflas ederek, 1998’de ise Tiffany ve Tomato isimleri icradan ayrı ayrı satıldı. Türkiye’de yaşanan kriz, hem yurtiçinde hem yurtdışında yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelerle yeni şekil alıyor. Örneğin Türkiye İstatistik Kurumu’nun, dün açıkladığı “Ekonomik Güven Endeksi, Mayıs 2019” raporu, 31 Mart’taki yerel seçimler sonrası yaşanan sürecin olumsuz etkilerini bütün açıklığıyla ortaya koydu. Çünkü seçim sonrası yaşanan olumlu havanın etkisiyle nisan ayında dikkat çekici şekilde artan ve 84.7 puana yükselen ekonomik güven endeksi, daha sonra özellikle seçimler nedeniyle yaşanan tartışmalar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaliyle mayıs ayında yüzde 8.5 gerileyerek 77.5 puana indi. Ekonomik güven endeksi geçen yılın mayıs ayında 96.3 puan, 2018 sonunda 81.9 puandı. İnşaata kayıp çok Ekonomik güven endeksindeki azalış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşler den kaynaklandı. Mayıs ayında tüketici güven endeksi 63.5’ten 55.3 değerine, reel kesim güven endeksi 100’den 94.7 değerine, hizmet sektörü güven endeksi 83.1’den 79.4 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 90.6’dan 89.9 değerine ve inşaat sektörü güven endeksi de 53.9’dan 49.8 değerine geriledi. l Ekonomi Servisi Elektrik üretimi yüzde 2.4 düştü Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun “2019 Mart Ayı Elektrik Piyasası Sektör Raporu”na göre, Türkiye’nin lisanslı elektrik üretimi martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.41 azalışla 23 milyon 892 bin megavatsaat (MW) oldu. Elektrik abone sayısı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.6 artarak 44 milyon 16 bine ulaştı. Faturalanan tüketim miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.22 azalışla 18 milyon 710 bin megavatsaate geriledi. lasyon ve işsizlik kıskacında yaşamakta olduğu açlık ve yoksulluk gerçeği, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını net bir biçimde ortaya koymaktadır. Türkİş Araştırma Dairesi uzmanlarına bu anlamlı çalışma için teşekkürü bir borç bilerek... Kordsa’dan İzmit’e yeni polyester hattı Kordsa, 100 milyon TL’lik yatırım ile İzmit fabrikasında kurduğu ek polyester iplik hattını devreye aldığını açıkladı. Kordsa Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Alper’in verdiği bilgiye göre bu yeni hat ile tesisin üstün teknolojisi sayesinde standart HMLS polyester ipliğine ilave olarak çok yüksek mukavemetli ve daha iyi boyutsal kararlılığa sahip yeni nesil polyester iplik ürünleri üretilebilecek. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle