Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL / BURAK YURTTAŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 528 MAYIS 2019 SALI Demokrasi mağdurİmamoğlu’ndan Erdoğan’a miting eleştirisi: Cumhurbaşkanı 39 ilçeyi neden gezsin? BAŞKAN YAVAŞ SÖZÜNÜ TUTTU Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yıldırım’ın kendisine “mağdurum” demesini eleştirerek, “Ben, 16 milyon insan ve Türkiye demokrasisi mağdur. Binali Yıldırım Bey niçin mağdur bilemiyorum. Sayın Yıldırım en başından aday olduğu için mağdur olmuş olabilir” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın alanlarda oy istemesini de eleştiren İmamoğlu, “Bu memleketin sorunları var. Bu ülkenin resmi rakamlarla 5 milyonu geçen işsiz sayısı var. Döviz artışı, borçlanma, bütçe açığı birçok konu. Sayın Cumhurbaşkanı niye miting yapsın? Niye İstanbul’un 39 ilçesini dolaşsın” dedi. Ekrem İmamoğlu, dün akşam katıldığı HaberTürk canlı yayınında 23 Haziran’da yenilenecek İBB başkanlığı seçimine ilişkin gündemi değerlendirdi. YSK’nin seçimin iptali kararının Türkiye’nin demokrasi sürecine büyük bir darbe olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “YSK hukuka aykırı bir karar verdi. Devletin tüm yetkilileri ‘dünyanın en güvenilir seçim sistemi Türkiye’de’ diyorlardı. Seçimi kaybedenler mazeret uydururlar diyorlardı. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklaması bir adım daha ileriye gidip, seçime hazırlıklı olduklarını ifade ederken her sandıkta AKP’li insanların görev yaptıklarını söyledi” ifadelerini kullandı. ‘İstanbullu mu çaldı?’ AKP’lilerin “çaldılar” söylemini eleştiren İmamoğlu, “Hukuksuzluk yaptılar, haksızlık yaptılar ama çaldılar denmez. Hele hırsızlar hiç denmez. Binali Yıldırım da çark etti. O da hırsızlar demeye başladı. Üzüldüğüm taraf şu, 16 milyon İstanbullu mu çaldı, YSK mi çaldı, sandık kurulu üyeleri mi çaldı? Kim çaldı?” dedi. Yıldırım’ın kendisine “mağdurum” demesini eleştiren İmamoğlu, “Ben, 16 milyon insan ve Türkiye demokrasisi mağdur. Binali Bey niçin mağdur bilemiyorum. Kendi kişisel mağduri Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy’a ziyaret Nilüfer Gürsoy ‘Partiler memleket için, memleket parti için değil’ Seçilmiş istanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın 98 yaşındaki kızı Nilüfer Gürsoy’u, Kadıköy Çiftehavuzlar’daki evinde ziyaret etti. Aile fertleriyle tanışan İmamoğlu, Gürsoy ile sohbet etti. Gürsoy, İstanbul seçiminin tekrarlanmasına ilişkin, “Tarihimizde görülmemiş bir vaka. Seve seve yapacağız bu görevi ve demokrasi yerine gelecek” dedi. İmamoğlu, Gürsoy’un sözlerine, “Demokrasi için çok mücadeleler edildi, bedeller ödendi. Bugün de 27 Mayıs’ın yıldönümü. Demokrasiye zerre kadar zarar vermeden süreci yönetmemiz lazım” diye konuştu. Gürsoy, İmamoğlu’nun Türkiye’ye umut olduğunu söyleyerek, “Özgürlüğü yerleş tirmeye çalışıyorsunuz. Semeresini göreceksiniz, inanıyorum. Biz sizi görünce mutlu oluyoruz. Bir gençlik var. Ümitsizliğe kapılmak için hiçbir neden yok” dedi. İmamoğlu, Gürsoy’a teşekkür ederek, “Durum, partiler üstü ve toplumsal. Siyasi partiler, yarın var olmak istiyorsa bu süreci demokrasi kurallarına uygun atlatmaları lazım” dedi. Gürsoy ise “Partiler memleket için. Memleket parti için değil. Sizin mazbatanızı aldılar, sizi kenara çektiler. Koydukları kişi bir devlet memuru” dedi. İmamoğlu da “Şu anda İBB’de iktidara yönelik propagandaların içinde bir yönetim var. Her türlü imkânlarını aday için kullanıyor. Vali Bey de oradan seyrediyor” diyerek tepki gösterdi. l İç Politika yetini beyan eden sayın Yıldırım en başından aday olduğu için mağdur olmuş olabilir” şeklinde konuştu. ‘Sorunlarla ilgilensin’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alanlara çıkarak Yıldırım’a oy istemesine tepki gösteren İmamoğlu, “Rakibimi çok konuşan bir insan değilim. Rakibim yerine geçen kimse o da umu rumda değil. Bu memleketin sorunları var. Bu ülkenin 5 milyonu geçen işsizi var. Bu ülkenin döviz artışı, borçlanma rakamları bütçe açığı birçok konu. Bu millet size 24 Haziran’da 5 yıl bu ülkeyi yönetin dedi. Esastan çıkarsanız ülkeyi ihmal etmiş olursunuz. Bu ülkenin oy verip seçtiği Cumhurbaşkanı niye İstanbul’un 39 ilçesini dolaşsın” dedi. l Haber Merkezi ÖZTARK’TAN ERDOĞAN’A: Bize demokrasi dersi veremez MAHMUT LICALI CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yassıada ziyaretinde CHP’ye yönelik yaptığı suçlamalara “Darbe girişimini kendisi için bir fırsata çeviren, OHAL ilan edip ülkeyi sandığa götüren ve Gazi Meclis’in yetkilerini budayarak tek adam parti rejimine geçen sivil darbecilerin bize demokrasi dersi vermeleri hadlerine değildir. Daha dün İstanbulluların sandıktan çıkan iradesini emirlerindeki YSK ile masada gasp eden bu kendini bilmezlerden alınacak hiçbir ders olamaz” sözleriyle sert tepki gösterdi. Partisinin dünkü MYK toplantısına dair basın toplantısı düzenleyen Öztrak, muhalif gazetecilere saldırıları da değerlendirdi. Öztrak, “Türkiye muhalif seslere yönelik bir linç kampanyasına şahit oluyor. Meral Akşener ile başladı, Genel Başkanımızın linç edilmek istenmesiyle devam etti. Ardından hedefe muhalif gazeteciler konuldu. Birileri kızgın demirin ateşini harladıkça harlamaktadır” dedi. Kampanya stratejisi CHP MYK toplantısında 23 Haziran’daki İstanbul seçimine yönelik kampanyada kullanılacak söyleme ilişkin değerlendirmeler yapıldı. AKP ve MHP’ye oy verdiğini ifade eden seçmenlerle gerçekleştirilen görüşmelerde elde edilen sonuçlar masaya yatırıldı. Buna göre 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy verdiğini ifade eden seçmenin yaklaşık yüzde 10’unun “İmamoğlu’nun haksızlığa uğradığı” gerekçesiyle sandığa gitmemeyi düşündüğü belirlendi. Bu gerekçeyle sandığa gitmemeyi düşünen seçmene yönelik YSK’nin gerekçeli kararındaki tutarsızlıklar üzerinden seslenilmesi gerektiği ifade edildi. l ANKARA YSK ekonomiyi vurduCHP raporu: İstanbul seçiminin iptalinin ardından milli gelir 81 milyar dolar azaldı CHP Ekonomi Masası, 1 Nisan 22 Mayıs arasında YSK’nin İstanbul seçimini iptal etmesi sürecinin ekonomiye yansımalarını raporlaştırdı. Buna göre Türk şirketleri 206 milyar TL zarar etti. MAHMUT LICALI CHP Ekonomi Masası, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimini iptal ettiği sürecin ekonomiye yansımalarını raporlaştırarak; 1 Nisan 22 Mayıs tarihleri arasında TL’deki değer kaybı nedeniyle milli gelirin 81 milyar dolar azaldığını; kişi başına düşen gelirin ortalama 986 dolar eridiğini ortaya koydu. Raporda; Türk şirketlerin borsadaki değer kaybı nedeniyle 206 milyar TL zarara uğradığı belirtildi. CHP bünyesinde oluşturulan Ekonomi Masası, 31 Mart yerel seçimleri dolayısıyla hazırlanan ekonomi kitapçığını tekrar ele alırken, kitapçığa 1 Nisan 22 Mayıs tarihleri arasında YSK’nin İstanbul seçimini iptal etmesi üzerine yeni bir bölüm eklendi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak koordinasyonunda hazırlanan söz konusu bölümde “Sandık darbesi ekonomiyi vurdu” başlığı altında yalnızca İstanbulluların değil, 82 milyon vatandaşın süreçten olumsuz etkilendiğine dikkat çekildi. 1 Nisan’dan YSK’nin İstanbul seçimini iptal etmesi ve gerekçeli kararın açıklanmasına kadar geçen sürede yaşananların sıralandığı bölümde şunlar yer aldı: Milli gelir azaldı: TL, 1 Nisan 2019 ile YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali hakkındaki gerekçeli kararını açıkladığı 22 Mayıs 2019 arasında yüzde 10 değer kaybetti. Bu dönemde benzer ekonomiler arasında dolar karşısında en çok değer yitiren para birimi TL oldu. TL’deki 61 kuruşluk değer kaybı nedeniyle, 2019 yılında beklenen milli gelirin dolar cinsinden karşılığı 81 milyar dolar azaldı. Kişi başına gelir eridi: TL’deki düşüş nedeniyle kişi başına gelir ise 986 dolar düştü. Aynı dönemde iki yıllık devlet tahvilinin faizi 4.6 puan artışla yüzde 25.7’ye çıktı. 2019 mayıs ayında tüketici güveni, serinin yayınlanmaya başladığı 2004 yılından bu yana en düşük seviyesine indi. Şirketlerin zararı 206 milyar TL: Şirketler de dolar kurundaki artış nedeniyle ciddi zarara uğradı. Net döviz borcu 197 milyar doların üzerinde olan şirketler, kurdaki artış nedeniyle 120 milyar TL kur farkı zararı yazdı. Diğer taraftan borsada işlem gören şirketlerin piyasa değeri 86 milyar TL eridi. Böylece, Türkiye’deki şirketlerin sadece kurdaki artış ve borsadaki değer kaybı nedeniyle toplam zararı 206 milyar TL’ye ulaştı. Şirketler zararın altından kalkmak için ya fiyatları artıracak ya da maliyeti azaltmak için işçi çıkarmak zorunda kalacak. Bu durum enflasyon ve işsizlik olarak vatandaşa yansıyacak. Vatandaşa ortalama 3 bin 342 TL dış borç yükü: İstanbul seçiminin gaspedilmesi vatandaşın da cebini boşalttı. Asgari ücretin döviz cinsinden karşılığı, 1 Nisan’da 368 dolar iken, 22 Mayıs itibarıyla 331 dolara indi. Bu dönemde her bir asgari ücretli 37 dolar kaybetti. Türkiye’nin dış borcunun TL cinsinden karşılığı ise 272 milyar TL artışla 2 trilyon 714 milyar TL’ye çıktı. Böylece her bir vatandaşın sırtındaki borç yükü 3 bin 342 TL arttı. l ANKARA Sendika başkanlarından Kılıçdaroğlu’na ziyaret CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; sendikaların genel başkanlarıyla görüştü. CHP lideri Kılıçdaroğlu; Tekgıdaİş Genel Başkanı Mustafa Türkel, TEZKOOPİŞ Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Kristalİş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, DERİTEKS Genel Başkanı Musa Servi, BELEDİYE İŞ Genel Başkanı Nihat Yurdakul ve Genel Sekreteri Günay Demirdaş ile parti genel merkezindeki makamında bir araya geldi. Görüşmede, Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da eşlik etti. l ANKARA/Cumhuriyet Erdem’e ‘MİT’ iddianamesi ZEHRA ÖZDİLEK CHP eski milletvekili Eren Erdem hakkında sosyal medya hesabından yaptığı “MİT” paylaşımları nedeniyle iddianame hazırlandı. İddianamede Erdem’in “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçundan iki yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması talep edildi. Erdem’in avukatı Onur Cingil, “Burada ceza alacağı bir nokta yok. Seçim öncesi Eren Erdem üzerinden algı yaratmak istiyorlar” diye konuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP eski milletvekili Erdem hakkında hazırlanan iddianamede delil olarak “suça konu paylaşımın yer aldığı araştırma raporu, nüfus ve sabıka kaydı ile tüm dosya kapsamı” gösterildi. İfadesi alınan Erdem, Tweetlerin kendisine ait olduğunu kabul ederek, “Ben milletvekili ve gazeteciyim. Herkesin bildiği duyumları paylaştım. Eleştiri, uyarı ve tespit niteliğini taşıyor. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Erdem’in Avukatı Onur Cingil ise, “Tweet’teki ifadeler bir hakaret, aşağılama niteliğinde değil, bir milletvekili olarak tespit ve iddialarıdır” diye konuştu. l İSTANBUL Kaftancıoğlu hakkındaki iddianeme kabul edildi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle başlatılan soruşturma kapsa Sosyal medya paylaşımları nedeniyle 17 yıla kin ve du¨s¸manlıgˆa alenen tahrik etmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası iste mında, 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırla kadar hapsi istendi miyle hazırlanan iddianame İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nce nan iddianame kabul edildi. kabul edildi. İlk duruşmanın 28 Haziran’da yapıl İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Canan masına karar verildi. İddianamede, Cumhurbaş Kaftancıoğlu hakkında, sosyal medyadaki pay kanı Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 8 ki laşımları nedeniyle başlatılan soruşturma kap şi müşteki sıfatıyla yer alırken, Kaftancıoğlu’nun samında, “Tu¨rkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım aşağılama”, “kamu go¨revlisine go¨revinden dola lar nedeniyle yapılan şikâyetler üzerine soruştur yı hakaret’”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “halkı ma başlatıldığı belirtildi. l İç Politika Çakarlar söküldü Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, makam aracının çakarını söktürdü. Makam aracı ile birlikte belediyedeki 21 özel kalemin de çakarları söküldü. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, seçim dönemindeki vaatlerinden biri olan “Belediyedeki çakarlı araç dönemine son verme” sözünü tuttu. Yavaş, dün Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın önünde özel makam aracı ile birlikte 21 özel kalemin aracındaki çakar sistemini söktürdü. Çakar sistemini kuran firma yetkililerinden alınan bilgiye göre, her bir çakar sisteminin ortalama 4 bin TL’ye mal olduğu, en geniş kapsama sahip olan başkanlık aracınkinin ise daha pahalı olduğu belirtildi. ABB kaynaklarından alınan bilgiye göre ise, 21 aracının ardından belediyeye bağlı tüm birimlerdeki ve şirketlerdeki araçların çakarlarının da yakın zamanda söküleceği bildirildi. Genelge yayımlamıştı Yavaş, 24 Mayıs 2019 tarihinde yayımladığı ve tüm birimlere gönderdiği genelge ile tahsisli tüm araçların amacına uygun olarak kullanılmasını istemiş, Büyükşehir, ASKİ, EGO ve bağlı şirketlerin bünyesindeki makam ve hizmet araçlarına mevzuata aykırı şekilde monte edilen ışıklı ve sesli tüm uyarı sistemlerinin (çakar sistemi) sökülmesi talimatını vermişti. Ankara’da kadınlar için ‘Eşya Bankası’ Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve Ankara Üniversitesi işbirliği ile yürütülen “İkinci El Eşya Bankası Projesi”, şiddet mağduru kadınların yeni bir yaşam kurmasına da destek sağlıyor. Belediyeye bağlı Kadın Danışma Merkezi tarafından 2013 yılında hayata geçirilen proje kapsamında bugüne kadar 560 kadın gönüllü yurttaşların bağışladıkları kullanılabilir durumdaki ikinci el eşyalarla yeni bir yaşam kurdu. Kullanılabilir durumdaki beyaz eşyadan oturma gruplarına, mutfak eşyasından perdeye kadar ikinci el eşyalarını bağışlamak isteyen yurttaşlar, “0312 507 24 37” numaralı hattı arayarak bağışta bulunabiliyor. ABB’den, eşyaların, belediye ekipleri tarafından yardımseverlerin evlerinden alınarak yenileme işlemi yapıldığı belirtildi. 1.5 milyonluk fatura savcılıkta Sözcü’nün haberine göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı Ankara Altınpark İşletmeleri Ltd. Şti. (ANFA) Genel Müdürü Erdal Türk, 25 Mart 2019’da, şirkete ait fuar, sergi, satış, tiyatro, konser amfileri, gençlik ve spor merkezi, lokanta, büfe, konukevi, otel kongre salonu, sera, parklar, yeşil alanların tanıtım fotoğraf, video ve slayt çekimlerinin yapılması için hizmet alımı işinin ihalesine karar verdi. Bu olurdan 1 gün sonra 26 Mart’ta ihale yetkilisi Erdal Türk tarafından ihale, denetim, muayene kabul komisyonu oluşturuldu. Bu işlemden yine bir gün sonra yani 27 Mart’ta saat 15.30’da yapılan ihale sonucu medya tanıtım hizmet alımı işi Ahmet Boyacı’nın yetkilisi olduğu Ceylin Şirketi’ne 1 milyon 510 bin 400 liraya verildi. Hakkında araştırma yapılmadan, yeterliliği incelenmeden Ceylin Şirketi’yle sözleşme imzalandı. Aradan bir gün geçtikten sonra, 29 Mart’ta, denetim muayene ve kabul komisyonunu oluşturan ANFA Şirketi’nde çalışan Ramazan Can, Oktay Karakaya ve Eda Zorlu tarafından belirtilen hizmetin teknik şartnamede istenilen özelliklere uygun olarak eksiksiz ve sağlam bir vaziyetle kabul edildiğine dair, Ceylin Şirket yetkilisinin imzasının olmadığı bir kabul tutanağı düzenlendi. Aynı gün Ceylin Şirketi tarafından fatura düzenlendi ve fatura bedeli olan 1 milyon 510 bin 400 TL ödendi. Konu ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu kamuoyuna açıklayan Yavaş, “Işık hızıyla üç gün içerisinde ihale yapıp sözleşme imzalanıyor. 30 gün süreli işin kabulü ilk gün yapılıyor, fatura kesilip tebliğ ediliyor. İş bedelinin tamamının ödenmesi teknik şartnameye, sözleşmeye ve hukuka aykırı olup dolandırıcılık, nüfuzu kötüye kullanmak, görevi ve yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturur. Bu işlemler o kadar pervasızca yapılmış ki, ne sözleşme ne hukuk ne de çalıştığı şirketin hukuk çerçevesinde menfaatleri düşünülmemiş sadece kanuna aykırı olarak bir para ödenmesi yolu tercih edilmiştir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet