25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1128 MAYIS 2019 SALI 1 Mayıs’ta başlayan fiyat artışları, markaların farklı tarihlerde yaptığı zamlarla sürüyor ET VE SÜT ZAMLANDI Süt ve süt ürünleri ile kıyma, sucuk, salam gi bi ürünlere yalnızca mayıs itibarıyla yüzde 20’yi aşan oranlarda zam yapıldı. Süt ve süt ürünleri ile bazı kırmızı et ürünlerine yüzde 10 ila yüzde 25 arasında zam geldi. Bir ay boyunca çeşitli market leri gezerek önceki etiketleriyle karşılaştırma yaptığımız fiyat lara göre, 1 Mayıs’tan itibaren çeşitli kutu sütlere gelen zammı, 1416 Mayıs tarihlerinde devam eden zamlar GAMZE BAL izledi. Son olarak zamlanmayan bazı süt, peynir ve yo ğurt markaları da 23 Mayıs’ta zamlandı. Süt ve süt ürünlerin deki fiyat artışlarını da sucuk, sosis ve salam gibi kırmızı et ürünleri takip etti. Kıyma da arttı Ayrıca Et ve Süt Kurumu’na (ESK) göre perakende kıyma fiyatları son bir hafta içinde yüzde 2.7 artarak 41.1 TL’den 42.2 TL’ye çıktı. 1317 Mayıs haftasında 39.3 TL olan Ankara’daki perakende kıyma fiyatları da 2024 Mayıs aralığında 39.7 TL’ye yükseldi. Mayıs ayı itibarıyla son bir yılda kıyma İstanbul’da yüzde 32.4, Ankara’da 17.8 zamlanmış oldu. İstanbul Gıda Toptancı Tüccarları Derneği Başkanı Mustafa Karlı, “Bu ay süt ve süt ürünlerine yüzde 20’yi aşan zam geldi. 24 TL’ye satılan toptan kaşar peynirin fiyatı 28.3 TL’ye çıktı. Bir teneke beyaz peynir ise 350400 liradan 450500 liraya yükseldi. Piyasa çok durgun” dedi. Ramazan talebi Zamları ramazanda artan talebe bağlayan Türkiye Ka saplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ise, “Et üreti mi ve tüketiminde düşüş var. Fırsattan istifade fiyatları artıranlar var. Bu zamlar maliyetlerdeki ar tışla izah edilemez” dedi. Yalçındağ, kırmızı et üretiminde yaşanan düşüşün, ikinci çeyrekte de devam edeceğini söyleyerek, kasaplar Fiyatlar AÇLIK SINIRI 2 BİN 124 TL Ada satılan ürünlerde bir zam yaşanmayacağını belirtti. Öte yandan, Türkiye Zi raat Odaları Birliği’nin (TZOB) 20 Mayıs’ta açıkladığı ramazan fiyat değişimleri listesinde de, üre ‘kanat’landı Eylül 2018’den bu yana fiyatı yüzde 150 artan beyaz et, yeniden zamlandı. Son 3 ayda yüzde 50 zamlanan tavuk eti, el yakar hale geldi. Tüm piliç ve tavuk sgari ücretle çalışan yurttaşlar, son bir yılda yüzde 26 artan açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye İşçi Sendi de 0.81 arttığını duyuran Türkİş, dört kişilik bir ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutarının, yılın ilk beş ayı sonunda 183 TL arttığını ve yürürlükteki asgari ücretin gerisinde ticide en fazla fiyat artışı bagetin fiyatı 8 liradan 13 liraya, kaları Konfederasyo kaldığını açıkladı. Şubatta 6.58 TL yaşayan ürünlerden ikisi tavuk göğüsün fiyatı 12 liradan 18 nu (Türkİş) verile olan ortalama yaş sebzemeyve fi et ve süt olmuştu. TZOB liraya, tavuk kanatın fiyatı 13 liradan rine göre, 2019 Ma yatı martta 7.02 TL, nisanda 7.42 Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu zammın sebeplerini şöyle açıklamıştı: “Sütte yaşanan fiyat artışında, Ulusal Süt Konseyi’nin yeni tavsiye fiyatını litrede 1 lira 70 20 liraya kadar yükseldi. 21 yıldır tavukçuluk yapan Halil Güzergül, şu anki fiyatların tavukçuluk sektörünün gördüğü en yüksek fiyatlar olduğunu belirterek, “Daha önce 34 kilo tavuk isteyen yurttaş, şimdi ‘23 tane verir misin’ diyor. yıs’taki açlık sınırı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25.9 artarak 2 bin 124 TL’ye, yoksulluk sınırı da 6 bin 919 TL’ye yükseldi. 2018 Mayıs’ta açlık sını TL iken, mayısta yüzde 5.26 artarak 7.81 TL’ye yükseldi. Türkİş, yaptığı açıklamasında, “Dar ve sabit gelirli kesimlerin karşı karşıya kaldığı zorlu geçim şatları, yerel seçimler sonrası süren seçim tartışmalarının gölgesinde kaldı” ifa kuruştan 2 liraya çıkarma Önceden fakir yiyeceği rı 1686 TL, yoksulluk sı delerine yer verdi. Evli olmayan, sı etkili oldu. Ette de mali olan tavuk, şimdi lüks nırı ise 5 bin 492 TL idi. çocuksuz bir çalışanın yaşama ma yetlerde yaşanan artış, fiyat oldu” dedi. Gıda enflasyonun ise ma liyeti ise aylık 2 bin 625 TL olarak lara yansıdı.” yısta bir önceki aya göre yüz hesaplandı. l Ekonomi Servisi Achim Steiner Kalkınmaya para yok Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Achim Steiner, “Dünya, 300 trilyon dolarlık bir servete sahip ancak kalkınma finansmanı açısından zor dönemden geçiyoruz. Finansal sistemimizde kaynaklarımız var, kaynak sıkıntımız yok ancak yanlış yerlere ve alanlara yatırım problemlerimiz var. BM, merkez bankaları ve maliye bakanları çok endişeli bir duruşa sahip” dedi. Finansal pazarlarda belirsizlik ve eşitsizlik olduğunu, ülkelerin çoğunun finansal anlamda iyi durumda bulunmadığını ifade eden Steiner şöyle konuştu: “Az gelişmiş, gelişmemiş veya gelişmiş ülkeleri bile aynı sıkıntılarla karşılaşabiliyor. Finans; güven ve istikrar ister, yatırımcıların yüksek risk ile karşılaşmaması için gerekli ortamı sağlar.” Kişi başı poşet tüketimi azaldı Carrefoursa Yatırım, İnşaat ve Satınalma Genel Müdür Yardımcısı Bulut Batum, “Her yıl marketlerimizde yaklaşık 250 milyona varan plastik poşet tüketim oranı, 4 ayda yüzde 85 azaldı. Geçen yıl kişi başı aylık ortalama 100 plastik poşet tüketilirken, yasal düzenlemenin ardından 20’ye indi” dedi. Batum, ortalama 15 dakikalığına kullanılan plastik poşetlerin yalnızca yüzde birinin geri dönüştürülebildiğini belirtti. ‘Eşel mobil’ için 1.3 milyar lira ÖTV’nin azaltılması yoluyla zamların tüketiciye yansımasının önüne geçen eşel mobil sisteminin TL’deki değer kayıpları ile birlikte marttan itibaren kademeli olarak uygulanmaya başlamasıyla birlikte, akaryakıtta devlet tarafından karşılanan tahmini vergi 1.3 milyar TL oldu. ‘Tek seferlik vergiler yolda’Krizin faturasını yine işçi, memur, emekli ve çiftçiye ödetmek istiyorlar MUSTAFA ÇAKIR Başkent Üniversitesi öğretim üyesi, vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, ilk 4 ayda, 80.6 milyar liralık yılsonu bütçe açığı hedefinin yüzde 70’ine ulaşıldığını hatırlatarak, bunu kapatmak için kamunun elinde bulunan seçeneklere ilişkin gö rüşlerini açıkladı. Vergileri artırmak ve harcamaları kısmak gibi önlemlerin birlikte uygulanmasının siyasi iktidarlar için ciddi oy kaybı anlamı Ozan Bingöl Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, bütçe açığının kontrolden çıktığını, seçim sonrası 1994’te olduğu gibi, tek seferlik vergilerin gündeme geleceğini söyledi. na geldiğini belirten Bingöl, bu tür “acı reçete” içeren önlemlerin seçimsiz dönemde uygulamaya konulabileceğine işaret etti. Bingöl şöyle devam etti: Katılım payı artar “23 Haziran’daki seçim sonrası işte tam böyle bir döneme giriyoruz. Bu nedenle Özel İletişim Vergisi, alkollü içki üzerindeki ÖTV’de artış beklemeliyiz. Dronelar, bilgisayar oyunları, tabletler, lüks giyim eşyası gibi mallar ÖTV kap samına alınabilir. Damga vergisi oran ve maktu tutarlarında artış olabilir. Bir defaya mahsus ek MTV, gayrimenkul vergisi, yine, 5 Nisan 1994 paketinde yer alan türden ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi gibi tek seferlik vergileri görebiliriz.” Bingöl’e göre kamu harcamalarının azaltılması kapsamında ise emekli ikramiyelerinin taksitle ödenmesi, maaş artışlarının sınırlı kalması, sağlık başta olmak üzere, kamusal hizmetlerin alımında yurttaştan daha fazla katılım bedeli talep edilmesi gibi önlemler gündeme gelebilir. l ANKARA “3600 ek göstergeyi unutun” Başta öğretmenler olmak üzere kamu çalışanları 3600 ek gösterge düzenlemesini beklerken Ozan Bingöl, “3600’ü unutun. Emekli ikramiyeleri de taksitle ödenebilir. Kesinlikle lojman kira bedelleri artırılacak. Vatandaşın sırtındaki yük artacak ama yükün altındakiler yine aynı kalacak. Bu yükü işçi, memur, emekli, ücretli, çiftçi sırtlayacak. Acı reçeteye hazır olun ek vergiler geliyor” dedi. Bu durumdan kurtulmak için yapılması gerekenleri de anlatan Bingöl, “Hukukun üstünlüğü, gerçek anlamda demokrasi, bağımsız yargı, ifade özgürlüğüne geçildiği an ekonomi düzelebilir. Yoksa bir düzelme mümkün değil” değerlendirmesini yaptı. Fiat ve Renault otomotivde dev ortaklık kurma peşinde İtalyan otomobil üreticisi Fiat Chrysler (FCA), otomobil sektöründe teknolojik gelişmeler ve sıkılaşan emisyon düzenlemelerinin yarattığı riskler karşısında birlikte hareket etmeleri için Fransız rakibi Renault’ya birleşme teklif etti. Renault Yönetim Kurulu ise FCA ile gerçekleşebilecek olası bir yüzde 5050 birleşmeyi değerlendirmeye karar verdi. 35 milyar dolar Otomobil imalatçıları üzerindeki konsolidasyon baskısı, egzos gazı emisyonu düzenlemelerinin sı kılaşması ve elektrikli ile otonom araçları araştırma ve geliştirmenin yüksek maliyeti nedeniyle son yıllarda gide rek artıyor. Türkiye’de fabrikası bulunan iki şirket birleşmeye karar verirse, 35 milyar dolar büyüklüğe sahip dünyanın üçüncü büyük otomobil üreticisini oluşturacak. Yatırımcılar yılda 8.7 milyondan fazla araç üretebilecek ve yıllık 5 milyar Avro tasarruf sağlayacak bir şirketin oluşturulma olasılığını memnuniyetle karşılarken, iki şirketin hisseleri de yüzde 10’dan fazla yükseldi. Ancak analistler Renault’nun halihazırda Japon üretici Nissan ile işbirliğine ve olası istihdam kaybına itiraz edecek Fransız siyasetçilere dikkat çekerek birleşmenin önüne büyük engeller çıkabileceğini belirtiyorlar. Tek taraflı fesih hakkı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kentsel dönüşüm projelerinde yapılacak düzenlemeyle birlikte yurttaşa veya yükleniciye tek taraflı fesih hakkı getirileceğini belirtti. Kurum, “Eğer vatandaşımız bir müteahhitle anlaşmış ancak müteahhit edinimini yerine getiremediyse buradaki süreden kaynaklı ihtarları çekmek ve olaya bakanlığın tespitini yapmak suretiyle de tek taraflı fesih hakkını getireceğiz” dedi. “Yetişebilirse seçimden önce, yetişemezse seçimden hemen sonra kanuni düzenlemenin yapılmasını öngörüyoruz” diyen Kurum, “Bu süre içerisinde söz konusu durum ortadan kalkmamışsa eğer, biz bakanlık olarak resen orada olaya müdahil olacağız. Sözleşmenin feshine kadar bu süreci yürüteceğiz” diye konuştu. 3. sayfalardan ana haberler.. 3. sayfalardan haberler, gazete manşetlerine, televizyonların ana haberlerine büyük ağırlıkla taşınmışsa, Saray siyasetinin, otoriterleşmenin, gücü elinde tutma adına bilinçli seçimi ötekileştirme, baştan tırnağa inmiş demektir. Çok daha fazla kaygı duyulması gerekli bir durum, siyasette kökleşmiş sorunların olumsuz zincirleme etkilerinin, sıradan insanların yaşamlarını karabasana çevirmesinin çok ağır sonuçlarının saklanamaz boyutlara ulaşmasıdır.. Yanlış anlaşılmasın, gazetecilikte üçüncü sayfa haberleri, toplumsal yaşamın tüm sorunlarının insanların yaşamlarına yansımaları boyutları ile, hem çok ciddiye alınması hem de doğru okunması, insana dokunmanın çok ötesinde, yaşanan düzene ayna tutma işlevleri ile vazgeçilmezdir. Tek tek güncel ön plana çıkan bireysel şiddet, adliye haberleri, insanların merak duygularının karşılığı oldukları için değil sadece, toplumsal travma boyutlarıyla ancak 3. sayfalardan maşetlere, ana haberlere taşınırlar. Gerçi ülkemize özgü çok garabet tabloda ana akım medyası, yandaş medyaya dönüştürülmüş olarak, yüzde 95 üstü bir dayatma gücü ile Saray, tek adam rejimine dönüştürülmüştür. Ülkenin tepeden tırnağa daha daha otoriterleşmenin dayatmalarına boyun eğebilmesi adına, günün gerekleri içinde, hele de çok güncel seçim dayatma kampanyalarından sonuç alınabilmesi adına sınırsız sayfalara, yayın saatlerine, haksız, hukuksuz el konulması uygulaması geçerlidir. Gelin görün ki televizyon haberlerinin izlenirliği ile gazete tirajlarının dibe vurması da önlenememiştir. Üçüncü sayfa haberleri tadında şiddet haberlerinin gücü, çarpıcı sonuçlarıyla manşetlere, ana haberlere taşınma olgusu da eşyanın tabiatı gereği bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmıştır. HHH Bir yandan dünya ölçeğinde kadına yönelik şiddette ülkemizde yaşanan patlamanın kitleselleşen, vahşete dönüşen boyutları. Diğer yandan kadına yönelik şiddete karşı savaşımda Saray odaklı kampanyaların öne çıkarılması zorunluluğunun ortaya çıkması.. Derken sözde koruma altına alınmış kadınların bir bir sonu gelmez sıklıkta en vahşi örneklerle ölümü yaşadıkları şiddetin patlaması gerçeğinde bir arpa boyu yol alınmamışken.. Hafta içinde iki ayrı, hem de en erkek egemen şiddetin, cinayetlerin rekorlarının kırıldığı illerimizden iki kadınımız birden, hafta sonu haberlerinde, can havliyle öldürülmemek uğruna kendilerini öldürmeye kalkan eşlerine şiddet uygulayarak kendilerini savunmayı başardıkları için aynı haber karesine girebilmişler. Aynı ana haberler arasında, en bağnaz terörist, İslamcı, şeriatçı yorumların güçlendiği ülkeden, Pakistan’dan yer alan haberde ise HIV virüsünde patlama yaşandığı vardı. Yoksul çoğunluk, aynı zamanda sahte doktorlara da hedef olunca, aynı enjektörün ucuz olsun diye herkese kullanılması yüzünden patlamanın yaşandığı gerçeğinin de altının çizilmesi ile birlikte. HHH İstanbul seçimi üzerinden, mazbatası alınmış İmamoğlu’nun adının bile kullanılması yasağı üzerine, Başkan Erdoğan, adayları Yıldırım’ın en sert içerikli hırsızlık suçlamalarında, canlı yayın yapılan hemen her konuşmalarında, cami açılışlarında en sert cümleli hırsızlık suçlamalarının baştan tırnağa şiddeti indiren sonuçlarında keşke son yaralayıcı, kuşkusuz tarihe de yazılacak sahne Kılıçdaroğlu’na sonuca ulaşmamış linç eylemi ile sınırlı kalabilseydi. Çoğu sansürlense de giderek daha acımasız, tırnağa inmiş şiddetin örneklerini hemen her gün birkaçı birden gazetecilere, ötekiler ilan edilmiş seçim kampanyalarının etkinliklerine yönelik şiddet eylemleriyle yaşıyoruz. Çoğunun yandaş medyada yok sayılması, insana, tabana dönük haberlerde galiba da zorunlu olumlularını bulup öne çıkarmak kaçınılmaz oluyor.. Örneğin ana haberlerde son zamanlarda tabanda mucize yaratanların haberleri de yer alıyor. Sakat çocuğunun yürüyebilmesi için mucizeler yaratmayı başaran anneler, babalar.. Tarım üretiminde en zorlu koşullarda, birbirinden değerli katkı yapmayı başaranlar.. 75 yaş üstü üniversite bitirmekle yetinmeyip üst eğitime geçiş yapanlar.. Siyasetle soluksuz umutsuzluğa sürülenlere ilaç olsun, birazcık yüzler gülsün adına baş tacı edilen umutlu haberlerin ise özünde en çok tabandan fışkıran yaşam direncinin, başkaldırının aynası işlevini yaptığını görebilirlerse, onlara da yasak koyarlar.. Tabandan lince heveslenenlerden çok, katlarıyla korkuyu kıranların hak arama seslerinin yansımaları geliyor.. En çoğu ile de yandaş medyada moral bulalım derken korkuları kırma, başkaldırıyı öğretme işlevleri oluyor.. 31 Mayıs son gün l Belediyeler tarafından bina, arazi ve arsalar için tahsil edilen ve servete dayalı olarak tahsil edilen Emlak Vergisi’nde son haftaya girildi. İlk taksit ödemeleri için son gün 31 Mayıs Cuma.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle