17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: münevver oskay TASARIM: ilknur filiz 921 MAYIS 2019 SALI Sistem birkaç yılda bir değişiyor ama... Din hep ZORUNLU “Din ve Eğitim’’ tartışması hiç bitmiyor! Aileler ve öğrenciler, “Din dersi zorunlu olmasın, is temiyoruz’’ diyor, bu dersin zorunlu olmasının insan haklarına aykırılığı te figen atalay ziyle özellikle Alevi yurttaşların başvu ruları sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde davalar kazanılıyor ama devlet anne babaya, “din eğitimini ille de ben vereceğim istesen de istemesen de’’ dayatmasından asla vazgeçmiyor! Bir de üstelik bu dersin önemi gide rek artırılıyor, son yıllarda merkezi sı navlarda din dersi sorusunu yapamayan isterse matematik, fen sorularının ta manını doğru yanıtlasın istediği okula yerleşecek puana kavuşamıyor. İsteğe bağlı olmalı Eğitim Reformu Girişimi 2004 yılında din ve eğitim ekseninde bir tartışma başlatmış ve 2007 yılında da “Türkiye’de Din ve Eğitim: Değişim İhtiyacı’’ başlıklı bir rapor hazırlamıştı. Din eğitiminin “isteğe bağlı’’ olması gerektiği vurgulanan raporda, bu dersin okullarda “zorunlu’’ ya da “seçmeli’’ olarak okutulmaması gerektiği belirtilmiş, “isteğe bağlı din eğitimi’’nin de örgün eğitim çerçevesinde planlanması önerilmişti. Bu dersi verecek öğretmenlerin maaşları için de devlet bütçesinden herhan gi bir pay ayrılmaması gerektiği vurgulanmıştı. Bu raporun üstünden 12 yıl geçti. Yeni açıklanan lise programında nere deyse tüm dersler seçmeli olurken, din dersi tüm sınıflarda “zorunlu ortak ders’’ olarak yerini daha da sağlamlaştırdı. AİHM kararları Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, şunları söyledi: “Türkiye’nin de içinde bulunduğu 48 ülkenin altına imza attığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda mahkum ettiği karara rağmen, sorun katmerleştirilerek devam etmekte dir. Bizler zorunlu din dersleri kaldırılsın mücadelesi verirken, matematik, fen gibi derslerin seçmeli olup din derslerinin zorunlu olması Türkiye’nin ne derece çağdaş, laik eğitim verdiğinin göstergesidir. Günümüz toplumuna bakıldığında, dindar bir nesil yetiştirelim derken, bilgiden yoksun, ahlak ve edep değerlerini kaybetmiş, ayrıştırıcı bir nesil yetiştiğini görmek hiç de zor değil. Din ve inanç özgürlüğünü hiçe sayan zorunlu din dersleri bir yandan Alevi çocukları üzerinde baskı ve asimilasyon aracına dönüşmüşken, diğer yandan da toplumun bütün kesimlerini tek yanlı bir din eğitimine tabi kılarak, Türkiye toplumunun tümünü dinsel esaslara göre yeniden şekillendirmeye çalışmaktadır.” MEB’den mezuniyet törenlerine karşı genelge: Aşırılıklara karşı dikkat Öğrenciler korkuttu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin mezuniyet törenlerine karşı “tedbir” genelgesi yayımladı. Bakan Ziya Selçuk, mezuniyet törenlerinde okul yönetiminin ve öğretmenlerin tedbir almasını istedi. Üniversitelerdeki mezuniyet törenlerinin ardından liselerde de öğrencilerin okul yönetimi ve iktidara yönelik eleştirileOZAN ri MEB’i harekete geçirÇEPNİ di. Bakanlık 15 yıl sonra “Mezuniyet Günü Etkinlikleri” adı altında hazırladığı genelge ile okulları uyardı. Selçuk, 81 ile gönderdiği genelge ile öğrencilerin uygunsuz davranışlardan ve aşırlıklardan uzak tutulması için okul yönetimlerine tedbir almaları talimatı verdi. ‘Uygunsuz davranışlar’ Genelgenin amacı, “Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları ile örtüşmeyen durumların meydana gelmemesi” diye açıklandı. ODTÜ’de geçen yıl “Tayyipler Âlemi” isimli karikatürün yer aldığı pankartı taşıyan öğrencilerin gözaltına alınması ve geçen ay da bir lisede mezuniyet için hazırlanan öğrencilerin 31 Mart seçimlerine yönelik eleştiri pankartlarının ardından MEB, okul yönetimlerini uyardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’ın sosyal medya hesabından öğrencilerin “Bekleyin, notlar tekrar sayılıyor”, “AA’ya göre bile mezunuz” yazılı pankartlarını paylaşması sonrası, MEB okul yönetimlerinden tedbir alınmasını istedi. Bakanlığın 81 ildeki okullara gönderilen genelgesinde, “Etkinlikler sırasında öğrencilerin her türlü zararlı alışkanlıklardan, olumsuz/uygunsuz davranışlardan ve aşırılıklardan korunması amacıyla okul yöneticileri, okulaile birliği ve öğretmenlerce gerekli tedbirler alınacak ve velilerle işbirliği yapılacaktır” ifadeleri yer aldı. Öğrenciye yakışır sadelik Bakanlık öğrencilerin kıyafetlerinin de kontrol edilmesini ve velilerden etkinlikler için izin alınması gerektiğini belirterek okul yönetimlerine, “Veli muvafakati alınacak, kılık kıyafetlerin öğrencilere yakışır sadelikte olmasına dikkat edilecek” talimatı verdi. Bakanlık liseden alt yaş gruplarındaki ilköğretim ve okulöncesi “mezuniyet etkinlikleri” için de çocukların yaş ve gelişim seviyelerine uygun etkinlikler düzenlenmesine dikkat edilmesini istedi. Atatürk farkı MEB’in yeni genelgesi ile 2004 yılında yayımlanan genelge de yürürlükten kaldırıldı. Bakanlığın, 15 yıl önce yayımladığı genelgede öğrencilere ilişkin “aşırılık”, “kıyafet”, “olumsuz/uygunsuz davranış” gibi ifadelerin ve uyarılarının olmaması da dikkat çekti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in imzaladığı eski genelgedeki “Büyük Atatürk’ün gençlerimiz için hedef çizdiği ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ mesajı doğrultusunda, gençlerimizin çok yönlü yetişmeleri bakımından okul hayatının öğrenciler açısından önemli bir yeri vardır. Bu süreçte, insan için okula başlamak ve mezun olmak önemli safhalardır. Bu törenler, öğrencilerimize okulla buluşma, öğretmenleriyle arkadaşlarıyla tanışma ve gelecek için dayanışma fırsatı sağlar” ifadeleri de yeni genelgede yer almadı. l ANKARA Liseliler, cinsel tacize karşı yürüdü Şanlıurfa Siverek’te geçen hafta liseli kızları taciz ettiği iddiasıyla 4 kişinin tutuklanmasının ardından sosyal medya üzerinden örgütlenen yaklaşık 100 lise öğrencisi dün tepki yürüyüşü gerçekleştirdi. Cumhuriyet Meydanı’nda öğrenciler adına konuşan lise öğrencisi Ramazan İzol, “Bilinmelidir ki bu yal nızca çocuklarımıza, kızlarımıza yapılmış çirkin saldırı değildir. Bu tüm halkımıza yapılmış bir duygu hırsızlığıdır. Bugün bu olayı kendine dert etmeyen insan, bu memleketin insanı değildir. Tüm insanlarımızdan bu konuda daha duyarlı olmasını, cinsel istismar, taciz ve tecavüze sessiz kalmamasını istiyoruz” dedi. Siverek’te geçen hafta E.Ö., yanında çalışan K.Ç. isimli kadının “fal bakma” bahanesiyle işyerine getirdiği liseli kızların kahvesine uyku ilacı atıp, cinsel tacizde bulunmuştu. Şikâyet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 4 kişi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. l DHA Dersler birleştiMEB’in ORTAÖĞRETİMDE yeni sisteminin ayrıntıları OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un açıkladığı yeni ortaöğretim sistemi, soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Ders biçiminin değiştirildiği, lise birinci sınıfın temel, iki ile üçün gelişim ve lise son sınıfın da akademik yeterlilik yılı olarak görüldüğü sistem, başta eğitim sendikaları olmak üzere pek çok kesimden tepki çekti. Selçuk’un İstanbul’da gerçekleştirdiği “Lisede ne yaptık” başlıklı programda yalnızca Anadolu liselerine yönelik olarak açıkladığı Yeni Ortaöğretim Modeli’nin ayrıntıları şöyle: n Dersler birleştirilerek azaltıldı: Bakanlık, 9. sınıfta ortak ders sayısını 13’ten 6’ya, 10. sınıfta 12’den 3’e, 11. sınıfta 8’den 3’e, 12. sınıfta da 7’den 3’e indirdi. Yeni modelde, ilk lise yılındaki beden eğitimi ve spor, görsel sanatlar, müzik, sağlık bilgisi, trafik kültürü zorunlu ders olmaktan çıktı. Fizik, kimya, biyoloji dersleri birleştirilerek birinci dönemde doğa bilimleri deneyimi, ikinci dönemde doğada enerji ve enerji dönüşümleri, tarih ve coğrafya birleştirilerek birinci dönemde sosyal bilimler deneyimi, ikinci dönemde sosyal bilim Çalışmaları dersi planlandı. Bütün yıllar için ortak olan ders sayısı 2’ye indirilirken bu dersler Türk dili ve edebiyatı ile din kültürü ve ahlak bilgisi olarak belirlendi. n Kariyer Dersleri: Öğrencilerin üniversitede seçecekleri bölümlere yönelik olarak, lise sonda kademesi artırılan yabancı dil derslerinin yanı sıra “Matematik ağırlıklı dersler grubu”, “gen ve teknoloji ağırlıklı dersler grubu”, “sosyal ve beşeri bilimler ağırlıklı dersler grubu”, “Sanat ve Teknoloji Ağırlıklı Dersler Grubu” olarak içerik yenilendi. Matematik alanında “finansal matematik”, “veri analizi ve optimizasyon”, “matematik Uygulamaları 4” dersleri öğrencilerin seçimine sunuldu. Fen alanın Selçuk: Matematik almadan sınıf geçmek mümkün değil Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sosyal medya hesabından liselerde uygulanacak yeni eğitim modeline ilişkin paylaşımda bulundu. Ortaöğretimde matematik dersinin seçmeli olduğu konusunda doğru olmayan içeriklerin paylaşıldığını söyleyen Selçuk, “Hiçbir öğrencinin matematik dersi almadan bir üst sınıfa geçmesi mümkün değildir. Bu kadar net. Buna rağmen aksine iddia varsa nedenlerini konuşmaya gerek yok” açıklamasını yaptı. MEB: Matematik zorunlu Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da ortaöğretim tasarımındaki ders detaylarına ilişkin bilgilendirme yapıldı. Matematik dersinin 910 ve 11. sınıflarda ortak ders grubunda olduğu bildirilen açıklamada, “Yani her öğrencinin almak zorunda olduğu bir derstir. 12. sınıfta ise matematik, disiplinler üstü kariyer dersi olarak yapılandırılmış ve matematik ağırlıklı dersler grubu başlığı açılmıştır. Öğrencimiz hangi alandan ders seçerse seçsin matematik bilgisini kullanmak durumunda kalacaktır. Sosyal bilimler ve fen bilimleri alanından da matematikle ilgili entegre birçok alan bulunmaktadır. 12. sınıfta öğrencilerimize matematik, fen ve sosyal bilimlerde kendi alanlarında derinleşme imkânı sunuyor ve onları hayata hazırlıyoruz” dendi. da ise “biyoteknoloji”, “geleceğin anerji sistemleri”, “malzeme bilimi”, “yapay zekâ uygulamaları”, “nesnelerin interneti Uygulamaları”, “çevresel güçlüklere yaratıcı yaklaşımlar” dersleri ilk kez programa eklendi. sosyal ders grubunda da “akıllı şehirler ve insanlığın geleceği”, “sosyal güçlüklere yenilikçi yaklaşımlar”, “davranışsal ekonomi”, “uygulamalı Hukuk”, “Sosyal medya ve kültür”, “insan haklarının gelişimi ve doğası”, “güçegemenlik, uluslararası ilişkiler”, “tasavvuf edebiyatı”, “islam felsefesi” dersleri yer aldı. Sanat ve teknoloji alanında da “Yaratıcı Sanatsal Açılımlar”, “İnsanMakine Etkileşimi”, “İletişim tasarımı” dersleri öğrencilerin seçimine sunuldu. n Lise son sınıfta ne olacak?: MEB’in yeni modelinde lise son, yani 12. sınıf baştan yaratıldı. Bakanlık bu son sınıfı, ders saati ve seçimleri ile diğer yıllardan ayırdı. Türk dili ile din kültürü dersle ri ortak dersler olarak sabit bırakıldı. Bu yıl programında ayrıca ortak ders kapsamında 2 saat T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi yer aldı. Toplam 8 saat olan ortak derslerin yanına öğrencilerin kariyer planlamasına rol oynayacak 16 saatlik “Disiplinlerüstü Kariyer Dersleri” programa eklendi. Öğrencilerin bu dersler içinde alan farkı ve zorunluluğu olmaksızın kendi yükseköğretim düşüncelerine yönelik ders seçmeleri istendi. Bu yıl içinde ayrıca 6 saatlik sertifika programları ve proje için ayrıldı. Öğrencilerin 3’er saatlik sertifika programında yer almaları ve 3 saat de kişisel gelişimleri için proje hazırlamaları beklendi. n Üniversiteye hazırlık: Lise son sınıfta “akademik destek çalışmaları” adı altında 10 saatlik bölüm ayrıldı. Öğrencilerin üniversiteye hazırlanması için okul dışına yönelmek yerine “ders destek çalışmaları”, “kişisel gelişim” ve “rehberlik” bölümleri oluşturuldu. l ANKARA Cumhuriyet bitmez... Sadece bayide biter! 19Mayıs’ın 100. yılını genel anlamda ortak paydaları çoğaltan bir iklimde kutladık. Samsun’da verilen fotoğraf sonuç olarak buna karşılık geliyordu. Dış tehditler, terör bu ülkenin bütünlüğünü bozamaz. Türkiye’ye zarar verecek en tehlikeli durum, ortak paydalarını yitirmesidir. AKP iktidarının ilk yıllarında tartışma konularından biri milli bayramların nasıl kutlanacağı idi. 23 Nisan’larda sakal tıraşı olmayı unutmuş çocukların Meclis Başkanlığı koltuğuna oturup siyasi mesaj vermelerine tanık olduk. 29 Ekim’lerde hep bir gerekçe bulunup geleneksel resepsiyonların iptalini, “Zaten bir bahane bulunacaktı” diyecek kadar kanıksamıştık. Atatürk anıtlarına çelenk koymayı yasaklayacak kadar ileri gidilmişti.  19 Mayıs’ların da devlet törenleriyle değil, halk tarafından kutlanması önerilmişti. Bunda, “Halk nasıl olsa yoğun olarak katılmaz. Gelse gelse militan ruhlu dar gruplar gelir, zamanla kutlamalar anlamını yitirir” beklentisi de seziliyordu. Gelinen noktaya bakın ki, Erdoğan 19 Mayıs’ı Samsun’da çok görkemli kutlamak istiyor, bu görkemli törene Kılıçdaroğlu’nu da davet ediyor...  Bugünleri de gördük! Mustafa Kemal Atatürk herkesi yanına getirmeye, başlattığı mücadeleleri kazanmaya devam ediyor! HHH 19 Mayıs’ın, Cumhuriyetin önemini güzel ortaya koyan durumlardan biri, mazbatası tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun bir soruya verdiği yanıttı. Okan Bayülgen pat diye sordu: Siz bir proje misiniz? İmamoğlu, her zamanki sakin üslubuyla karşılık verdi: “Evet ben bir projeyim. Atatürk Cumhuriyeti’nin projesiyim. Trabzon’da 40 haneli köyde, 60 metrekarelik bir evde doğdum... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldum...” Herkesi eşit yurttaşlar olarak vatandaşlık bağıyla bir devlet çatısı altında buluşturan Cumhuriyet, Ahmet Kaptan’ın oğlu Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yaptı, Patnos Tapu Sicil Müdürlüğü’nden emekli devlet memurunun oğlu Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Başkanı yaptı, Topal Dursun’un oğlu Binali Yıldırım’ı TBMM Başkanı yaptı, Selanik Göçmeni Tahir Ömer Bey’in kızı Meral Akşener’i İYİ Parti Genel Başkanı yaptı. 19 Mayıs’la başlayan “100. yıl”lar, Cumhuriyet bilincini, Kurtuluş Savaşı’nın hangi koşullarda, kimlerle, kime karşı verildiğini daha anlaşılır hale getirecek... HHH Cumhuriyet gazetesi işte bu bilinçle 19 Mayıs’ın 100. yılında 100 sayfa çıktı. İçeriğiyle, konu başlıklarıyla tam bir belgesel niteliğindeki üç bölümden oluşan ek, geçmişin birikimlerini geleceğe taşıyan, saklanması gereken bir eserdi.  Okur da bunun hakkını verdi. Önceki gün çalan telefonlarımızın çoğu gazeteyi bulamayanların sitemiydi. Bir okur kendisine almış, teyzesi Almanya’dan aramış, “Bugün benim için bir Cumhuriyet al, yazın geldiğimde senden alırım” demiş. Ne yapacağını soruyordu. Üç yıl önce “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı” kitabını hazırlarken toplumun bu duygusunu hayal ediyordum. 2023’te Cumhuriyetimiz 100 yaşına girecek. O gün Cumhuriyet köklerinden aldığı güçle yükselmeli... Cumhuriyet gazetesinin 100. yıl ekine gösterilen ilgi bizi her bakımdan sevindirdi. Cumhuriyet gazetesinin hem kendisini hem Türkiye Cumhuriyeti’ni yeni yüzyıla kimliğini koruyarak taşıma sorumluluğu vardır. 1990’lardan 2000’lere gazete zaman zaman maddi zorluğa girdiğinde sorarlardı: Cumhuriyet batıyormuş, doğru mu? Gülümseyerek şu yanıtı verirdim: “Evet Cumhuriyet batıyor, pek çok kesime batıyor!” Bazen de satıldığı iddia edilirdi, şöyle karşılık verirdim: “Evet satılıyor, her bayide var, bulamazsanız haber verin!” Önceki gün, “Cumhuriyet bitmiş, çevredeki hiçbir bayide bulamadık” diyen bir okura o an aklıma geleni söyledim: “Cumhuriyet bitmez... Bitse bitse bayide biter... Onu da bir şekilde çözeriz...” Bize bu cümleyi kurduran okurlara, Cumhuriyet’in tüm emekçilerine ve omuz verenlerine sonsuz teşekkürler... Gazeteci Doğan yaşamını yitirdi Deneyimli gazeteci Taki Doğan tedavi gör düğü Başkent Üniversite si Hastanesi’nde dün ya şamını yitirdi. Dört gün önce rahatsız lanarak Başkent Üniver sitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınan, “akciğere Taki Doğan emboli atması” teşhisi konulduğu belirti len, Ortadoğu Gazetesi Başyazarı ve An kara Temsilcisi Taki Doğan yaşamını yi tirdi. 2000’li yıllarda Habertürk Gazetesi ve Televizyonu’nun Ankara Temsilciliği görevini de yürüten Doğan, Habertük’ün Ciner Grubu’na satılmasının ardından aktif televizyonculuğu bırakmıştı. Doğan, Habertürk’te çalıştığı dönemde “Ankara Kokteyli” programını hazırlayıp sunuyor du. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle