Katalog

TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK NTV 19.00 Sosyal medyanın çocuklarda etkisi “Bana Söz Ver” bugün saat 19.00 da NTV de ekranlara gelecek. Program siyasetten sanata, spordan sağlığa, eğitimden modaya her alanda farklı konularla gündeme başka bir açı dan bakıyor. Çocuk, genç ve yetişkin psikiyatrı Yankı Yazgan, çocuk psikolojisini ve sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisini konuşmak üzere Bana Söz Ver’e konuk olacak. YAYIN AKIŞI 11.50 Arabistan’ın Vahşi Doğası 13.40 Hastane Somali 14.30 Sanayi Savaşları 15.25 Hayvanların Dövüş Kulübü 17.30 Buna Değer 17.45 Bakalım İşe Yarayacak Mı? 19.35 Ailenin Yeni Üyesi 20.30 Doğu’nun Kayıp Silüetleri 21.00 Hastane İstanbul 21.55 Mülteci 08.10 Uyan Türkiye 10.00 Canlı Performans 11.00 Film 12.40 Klip Saati 13.00 Gün Ortası Haber 14.00 Yereli Yönetenler 15.00 Günün Getirdikleri 17.00 Yereli Yönetenler 18.30 Ana Haber 19.30 Belgesel 20.30 Geçmişten Geleceğe 21.40 Vizyondakiler 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar 10.00 Çağla ile Yeni Bir Gün 12.15 Şevkat Yerimdar 16.00 Zuhal Topal ile sofrada 19.00 Fatih Portakal ile Anahaber 20.00 Kadın 00.15 The Taste Türkiye 08.00 Can Ataklı ile Gün Başlıyor 11.00 Tele Ekonomi 13.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 16.00 Haber 16 17.00 Dikaçı 18.00 Tele Ekonomi 19.00 Ana Haber Bülteni 20.05 18 Dakika 20.30 Kulis 21.00 Ali Tezel’e Sorun 23.00 Gün Bitiyor 6.00 Güne Merhaba 8.45 Günün Ekonomisi 9.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 13.00 Bugün 15.00 Günlük 17.45 Spor Vizyon 18.00 CNN Türk Gazete 19.00 Ana Haber 21.00 Türkiye’nin Gündemi 23.00 Günün Sonu 1.00 Gece Haberleri 09.00 Eski Mısır Hazineleri 3 12.00 Eskici 13.30 Geleneğin Kalp Atışları 15.30 Koleksiyoner 17.00 Konser Zamanı Su Kasidesi Oratoryosu 18.50 Müzelerin Yıldızları 20.00 Sayılar 2 20.50 Geleneğin Aydınlığı 21.30 Unutma Beni 09.00 Haber Merkezi 12.30 NTV Ekonomi Piyasa Ekranı 13.00 Öğle Bülteni 14.30 NTV Ekonomi Finans Kafe 15.00 Öğle Bülteni 17.35 Gece Gündüz 19.00 Haber 19.05 Bana Söz Ver 20.00 Ana Haber 21.00 Mete Çubukçu İle Pasaport 10.35 Hurda Avcıları 11.25 Uyumsuzlar Garajı 13.05 Nasıl Yapılmış? 13.55 Bering Boğazı’nda Altın 15.35 Kindig Garajı 16.30 Alaska. Son Sınır 17.25 Hurda Avcıları 21.00 Ed Stafford. Yaban Macerası 21.55 Mumyaların Sırrı 22.50 İşte Sürat İşte Ses 10.50 Olağanüstü Arabalar 11.45 Korkusuz Balıkçılar. Kuzey Güney’e Karşı Derlemeler 12.40 Uçak Kazası Raporu 14.30 Nat Geo ile 80’ler 15.47 Ahmak Bilimi 16.15 Olağanüstü Arabalar 17.10 Zihin Oyunları 18.05 Nat Geo ile 80’ler 19.22 Ahmak Bilimi 20.00 Silikon Vadisi 101 22.00 Explorer 23.00 Kolombiya Havaalanı 23.50 Morgan Freeman ile İnancın Hikâyesi cumtv@cumhuriyet.com.tr T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ 3 BALE * / modern neoklasik bale 2 perde 21 Mayıs Saat: 20.00 / 25 Mayıs Saat: 16.00 FUAYE KONSERİ *(ücretsiz) 22 Mayıs Saat: 18.00 ELEKTRONİKA ** / modern dans 2 perde 22 Mayıs Saat: 20.00 / 26 Mayıs Saat: 16.00 ODA MÜZİĞİ GECESİ * /konser 23, 24 Mayıs Saat: 20.00 MANÇALI ADAM / müzikal 2 bölüm 24, 25, 28, 29, 30 Mayıs Saat: 20.30 Zorlu PSMTurkcell Platinum Sahnesi * Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi ** Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi (Fulya Sanat) Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 12 21 MAYIS 2019 SALI EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: İLKNUR FİLİZ KÜLTÜR Vasiyeti yarım kaldı13 aydır kapalı olan Şefik Bursalı müzesi galeriye dönüştürüldü Resim sanatının önemli temsilcilerinden olan Şefik Bursalı’nın vasiyetiyle “Şefik Bursalı Müzesi” olarak düzenlenen Çankaya’daki evi, bağışla dığı 71 resmi, hat eserleri ve özel eşyalarıyla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “tadilat ve temizlik” gerekçesiyle kaŞEYMA patıldı. 13 ay boyunca kaPAŞAYİĞİT palı kalan müze, hukuka aykırı olarak resim galerisine dönüştürüldü. Avukat Ünsal Piroğlu, konuyu yargıya taşıdı. Resim sanatının önemli temsilcilerinden olan Prof. Şefik Bursalı, 71 resmini, hat eserlerini, özel eşyalarını ve evini “müze olarak korunması” şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlamıştı. Bakanlık, 1998’de, Bursalı’nın evini, “Şefik Bursalı Müzesi” olarak düzenlemişti. 20 yıldır aktif bir müze olarak hizmet veren Şefik Bursalı Müzesi, Kültür Bakanlığı ödülü sahibiydi 1903 yılında Bursa’da doğan Şefik Bursalı, hocaları olan İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Namık ismail ve Avni Lifij’in “Türk Ressamlar Birliği” sergilerine ögrenciyken katılmaya başladı. Avrupa Konkuru’nu birincilikle kazanan Bursalı, daha sonra Avrupa’ya giderek birçok sanat merkezinde çalışmalar yaptı. İzmir, Konya, İstanbul liselerinde ögretmenlik yapan Bursalı, Konya’nın buranın step karakteristigini yansıtan, Selçuk ve Mevlana temalı resimleriyle ünlendi. Eserleri, 19371938 yılllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine Sovyetler Birliği’nde Moskova, Leningrad ve Kiev’de; Avrupa’da Bükreş, Belgrad, Atina ve Paris’te sergilendi. Güzel Sanatlar Akademisi’nde 30 yıl ögretmenlik yapan Bursalı, dört devlet ödülü ve Kültür Bakanlığı özel ödülü’ne de değer görüldü. sözleşmeler ve mahkeme kararlarıyla hukuki bir statü kazanmıştı. Bir yıllık tadilat ve temizlik Bakanlık, müze için ilk önce, “eğitim kurumu ve kursiyer programla rının olduğu mekâna çevirme” teklifinin yer aldığı bir protokol sundu. Aile ve avukat tarafından reddedilen bu teklifin ardından Bakanlık’tan yeni bir yazı geldi. Bakanlık, “temizlik ve tadilat” gerekçeleriyle müzeyi kapattı. Bursalı’nın “müze olarak korunması” şartıyla bağışladığı müze, 13 ay boyunca kapalı kaldı. Müze en sonunda “sanat galerisi”ne dönüştürüldü. Bursalı’nın vasiyeti olmasına rağmen müzenin kapanmasının yanı sıra Bursalı’ya ait tüm eserler de taşındı. Müzenin tüm kaynakları, Müzeler Dairesi’nden Galeriler Dairesi’ne bağlandı. Bakanlığa bağışlanan müzede şu an amatör ressamların resimleri sergileniyor. ‘Mahkeme kararına aykırı’ Müzenin açılması için 1988’den 1998 yılına kadar uğraşan avukat Ünsal Piroğlu, konuyu yargıya taşıdı. İdare mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine Piroğlu, bir üst mahkemeye başvuru yaptı. Mahkeme kararını değerlendiren Piroğlu, “Halbuki görevli. Mahkeme kararına aykırı bir durum bu” dedi. l ANKARA ‘ÇIĞ’ Ukrayna Kherson Tiyatro Festivali’nde Yasaklar köyü Perde kapanmıyor Devlet Tiyatroları tarafından ilki geçen sezon düzenlenen “Nöbetçi Tiyatro” uygulaması 20182019 tiyatro sezonunda yeniden başlıyor. Projeyle, Devlet Tiyatroları haziran ayının sonuna kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. Sanatsal faaliyetlerden yazın da yararlanılması için hayata geçirilen proje kapsamında tiyatroseverler, Devlet Tiyatroları’nın oyunlarını 30 Haziran’a kadar seyredebilecek. Geçen yıl sezonun kapanmasıyla birlikte Ankara ve Bursa’da başlayan “Nöbetçi Tiyatro” daha sonra Konya, Sivas, Trabzon ve Diyarbakır bölge müdürlüklerinde de devam etmişti. “Nöbetçi Tiyatro”yla bu sene de Antalya, Trabzon, İzmir ve Bursa Devlet Tiyatrosu’nun kapalı gişe oyunların sahnelenmeye devam edilecek. Mustafa Ekmekçi’yi özlemle anıyoruz KONUK YAZAR Zehra İpşiroğlu Bir köy düşünün ki ağlamak, gülmek, bağırmak her şey yasak. Çünkü ses titreşimleriyle harekete geçebilecek bir çığ tehlikesi vardır. Korku öylesine kök salmıştır ki hayalet gibi dolaşan insanlar birbirleriyle el kol hareketleriyle ya da kısık bir sesle anlaşırlar. Özgürlüğün yaşandığı yaz aylarının dışında yılın dokuz ayı sessizlik ayıdır. Suskunluk kuralının dışına çıkanın da öldürüleceği kesindir. Ya bütün köy halkını tehlikeye düşürecek bir erken doğum tehlikesi varsa, o zaman gebe kadının da öldürülmesi kaçınılmaz bir yazgı değil midir, yoksa korkuyu yenmek ve yazgıyı değiştirmek bizim elimizde midir? Behiç Ak ve Özen Yula ile birlikte Ukrayna Kherson Festivali’nin açılışında Tuncer Cücenoğlu’nın yazdığı, Oleksandr Kuchma’nın Ukraynacaya çevirdiği “Çığ” oyunundayız. Geçen yıl kadın ve göç konusunu ele alan “Lena Leyla ve Ötekiler” oyunumla Ukrayna Kherson Tiyatro Festivali’nden ödül alarak dönmüştük. Bu yıl da Litvanyalı yönetmen Linas Zaikauskus’un Kherson Tiyatrosu oyuncularıyla sahnelediği “Çığ”da komik, grotesk ve düşündürücü bir masal izliyoruz. Kişileri yaşadıkları ortamın bir uzantısı olarak dürbünün tersinden bakarak gösteren karikatürleştirilmiş tip ler, stilize bir oyunculuk, humor, kara mizah ve yabancılaştırma etkileri oyunu hem halk tiyatrosuna hem de epik tiyatroya yaklaştırıyor. Özellikle kara mizah kolaylıkla bir melodrama dönüşecek bu oyunu başka bir düzleme taşıyor. Oyunun ikinci yarısında genç kadını ölümle yargılamak için gelen siyah kalpaklı kara adamlar grotesk bir tablo çiziyorlar. Kara adamların bir cüceyi hapşırdığı için yastıklarla boğmaları, sonra da ölüyü gebe kadının yanına oturtup karşısında saygı duruşuna geçmeleri oyunun doruk noktasını oluşturuyor . Şiddete karşı şiddet Şiddet bu oyunun laytmotifi. Geleneği simgeleyen renk renk kilimlerin yanı sıra her yerde silahlar asılı. Oyunun başında silahlarını temizleyen erkekler ava çıkmak için çığ tehlikesinin geçmesini beklemekteler. Otoriter bir yönetimin, insanlık dışı eylemlerine dur diyerek suskunluk duvarını aşmayı başaran “kahraman genç adam” yine silaha başvurarak karısını kurtarıyor. Böylece tıpkı TV dizilerinde olduğu gibi şiddetin önüne şiddetle geçilebileceği iletisi veriliyor. Kuşkusuz sahnelemede farklı bir yoruma gidilebilirdi, ama metne sadık kalan bir yorum tercih edilmiş. Yine de “Çığ”ın bu yorumu gerek görsellik gerek ekip oyunculuğu açısından İstanbul Tiyatro Festivali’ne de yaraşacak düzeyde. Keşke tiyatro festivalinde sadece orta ve batı Avrupa ülkelerin tiyatrolarına değil büyük gelgitler yaşayan, bu açıdan da yaratıcılık gizilgücü çok yüksek olan komşu ülkelere de daha fazla yer verilse. Otoriter yapılanma, baskılar, ataerkil zihniyetin yarattığı ortak sorunlar o kadar çok ki. Öte yandan Ukrayna gibi bir ülkede tiyatronun konumu ve işlevi Batı ülkeleriyle kıyaslanamayacak düzeyde. Yaratıcılık büyük oranda baskılardan besleniyor. Ukrayna’daki tiyatrocuların bizden tek farkı sansür korkusunu yaşamamaları. Kherson’da kaldığımız iki gün tiyatrocularla ve öğrencilerle söyleşilerle, çok yoğun geçti. En güzeli de festivalin yöneticisi Olexandr Knigga’nın yirmi yıl önce temellerini attığı bu festivale çoluk çocuk bütün Kherson halkının rengârenk bir karnaval gösterisiyle katılmasıydı. Şehirdeki yaşam sevinciyle dolu neşeli havadan ve tiyatroları tıklım tıklım dolduran izleyicinin heyecanı ve tepkilerinden çok etkilendik. Önümüzdeki günlerde Maltepe Tiyatrosu “Bir Delinin Hatıra Defteriyle” festivale katılıyor. Umarız Ukrayna Türkiye kültür ilişkileri zaman içinde verimli bir biçimde gelişerek yeşerebilir. Orhan Veli şiirleri sahnede Tayfun Erarslan’ın yönetip oynadığı “Orhan Veli”, yarın İzmir’de izleyiciyle buluşacak. Garip akımının kurucusu, şair Orhan Veli Kanık’ın şiirlerinden oluşan gösteri saat 21.00’de Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, Konak Halk Sahnesi’nde olacak. TYS’den Özyol’a destek açıklaması ‘Yazmaktan yılmayacağız’ Türkiye Yazarlar Sendikası, 15 Mayıs’ta saldırı bir çete oluşturdu zorbalar şu gü ya uğrayan Yeni Yüzyıl Ga zelim vatan topra zetesi çalışanı gazeteci İd ğında, toprağımız ris Özyol’a destek açıklama da. Ama düşün sı yaptı. TYS, üyesi olan Öz mekten, yazmak yol için yaptığı açıklamada tan yılmayacağız. şu ifadeleri kullandı: İktidar tetikçileri “Sana düşman, bana düşman, nin son hedefi de düşünen insana düşman, Antalya’daki Ye vatan ki bu insanların evidir, İdris Özyol ni Yüzyıl gazete sevgilim, onlar vatana sinde düşüncele düşman” diyor Nâzım Hikmet “Hürri rini okuruyla paylaşan üyemiz, gaze yete Dair” şiirinde. teci İdris Özyol’du. Yazarımıza yöne Düşünen herkese düşman, Nazi lik bu saldırıyı kınıyor, Özyol’a geç lerin “Saldırı Bölüğü” SA’ya benzer miş olsun diyoruz. Ekmekçi için ilk tören bugün saat 12.00’de. Gazetemizde uzun yıllar “Ankara Notları” adlı köşesinde emekçi sınıfının sesi olan, kalemini hep haktan ve hukuktan yana kullanan, Köy Enstitüleri ile ilgili yazılarıyla adından söz ettiren, 21 Mayıs 1997’de yitirdiğimiz yazarımız Mustafa Ekmekçi’yi (73) özlemle anıyoruz. Ekmekçi için bugün anma töreni düzenlenecek. Ekmekçi saat 12.00’de, Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki gömütü başında anılacak. Anmaya, gazetemiz çalışanları ile birlikte Çağdaş Gazeteciler Derneği, İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ile Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara şube yöneticileri de katılacak. Ressam Urunç sergi ile anılacak Ressam Fatih Urunç yaşama veda edişinin 7. yılında, Bilkent Üniversitesi tarafından, 23 Mayıs Perşembe günü Kütüphane Sanat Galerisi’nde açılacak Murat Poyraz koleksiyonundan seçme eserlerin yer alacağı sergi ile anılacak. Bilkent Üniversitesi, 7 yıl önce geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren ressam Fatih Urunç’u sergi ile anacak. Murat Poyraz kolesiyonundan seçme eserlerin yer alacağı sergi, 23 Mayıs Perşembe akşamı saat 17.30’da açılacak. Sergi, 21 Haziran gününe kadar Kütüphane Sanat Galerisi’nde gezilebilecek. ‘Leyla’nın Evi’nden veda Tiyatrokare’nin 9 yıl önce repertuvara aldığı “Leyla’nın Evi”, 24 Mayıs Cuma 20.30’da Trump Gösteri Merkezi’nde İstanbul seyircisine veda ediyor. Ankara’ya 55, İzmir’e 61 kez turne yapan oyun, Zülfü Livaneli’nin aynı adlı romanından uyarlandı. “Leyla’nın Evi”nde, ilk oyundan bu yana başrolü sanatçı Celile Toyon oynuyor.