Katalog

2 MAYIS 2019 PERŞEMBE Taylandlı gençler Netflix’le anlaştı Netflix, geçen yıl Tayland’da bir mağarada mahsur kalan 12 futbolcu ve takım kaptanlarının kurtarılış öyküsünü mini dizi olarak çekecek. Wild Boars futbol takımı, Haziran 2018’de mahsur kaldıkları mağaradan iki haftadan uzun bir süre sonra kurtarıldıklarında, tüm dünyada manşetlere taşınmıştı. Dünyanın farklı yerlerinden gelen 90 uzman dalgıcın başarılı operasyonuyla, ekibin tümü mağaradan kurtarılmıştı. 8 ay sonra, kurtarılma hikâyeleri dizi oluyor. Mini dizinin yönetmenliğini Jon M. Chu ve Nattawut Poonpiriya yapacak. Netflix’ten Erika North, “Dünyanın farklı yerlerinden, farklı hayatlarından insanları birleştiren evrensel temalar ve çok sayıda yerel tema da hikayede yer alacak” dedi. Eski Tayland donanması dalgıcı Saman Gunan, kurtarma çalışmaları sırasında Tham Luang’daki hava tankı götürdüğü bir mağaradan dönerken bilincini kaybetmiş ve ardından hayatını yitirmişti. Bugüne kadar kurtarılış hikâyesini anlatan iki kitap basıldı, Taylandlı İngiliz yönetmen Tom Waller’ın “Mağara” isimli filminin de çekimleri bitti. l BBC Çene ile çalışan mouse tasarladı İzmir’de yaşayan ve MS (Multiple Skleroz) hastası olan, boynundan aşağısını kullanamayan amcasının durumundan etkilenen lise öğrencisi Yiğit Burağan Doğan (14), çene hareketleri ile çalışan bir mouse tasarladı. Çene yardımı ile rahatlıkla hareket ettirilebilen mouse, ellerini kullanamayanların bilgisayarda rahatlıkla işlem yapmasına olanak sağlıyor. İzmir’deki özel bir okulda 9’uncu sınıf öğrencisi olan Doğan, 20 yaşındayken MS hastalığına yakalanan ve boynundan aşağısı tutmayan amcası Oktay Doğan’ın (40), bilgisayar kullanmayı çok sevdiğini ancak tek başına bilgisayar kullanamadığını, amcasının bu durumundan çok etkilendiği için de böyle bir aparat tasarladığını anlattı. 3 ay boyunca araştırma yapan Doğan, çene mouse projesini geliştirdi. l DHA Koparmanın cezası 60 bin Baharın gelişiyle çiçek açmaya başlayan koruma altındaki endemik bitki Manisa Lalesi, fotoğraf tutkunları tarafından görüntülendi. Vali Ahmet Deniz, “Manisa Lalesi, Çevre Kanunu ile koruma altında. Bu laleye zarar verenler tespit edildiğinde 60 bin 163 lira ceza uygulanacak” dedi. l AA SAYISAL LOTO 06, 11, 18 20, 25, 33 6 BİLEN: 827 milyon 298 bin 24’er TL (Devretti) 5 BİLEN: 3 bin 786.35’şer TL 4 BİLEN: 64.50’şer TL 3 BİLEN: 10.30’ar TL ŞŞAANNSS TTOOPPUU 07, 17, 26 28, 29+07 5+1 BİLEN: 637 milyon 003.50 TL (1 kişi) 5 bilen: 3 bin 981.35’er TL 4+1 bilen: 204.30’ar TL 4 bilen: 33.20’şer TL 3+1 bilen: 12.75’şer TL 3 bilen: 3.90’ar TL 2+1 bilen: 4.40’ar TL 1+1 bilen: 2.90’ar TL Yoksulluk nedeniyle eğitim göremeyen Roman Deftere bileçocuklar okullu oldu, eğitimciler yoksunluğa şaşırdı para yok EDİTÖR: ELİF TOKBAY İçine kapanıktı şimdi hareketlendi 4.5 yaşındaki kızını her gün okula getirip götüren Aysel Gaytan, “Normalde içine kapanıktı, okula başladıktan sonra hareketlendi, kendiliğinden yazı yazmaya çalışıyor. 3.5 yaşında bir kardeşi var. O da gelmek istiyor. Çocuklarımızın okumasını istiyoruz” dedi. İstanbul’un Çekmeköy ilçesine bağlı Nişantepe semtinde, barakadan bozma evlerde yaşayan çoğu Roman kökenli çocukların yaşamı, Maltepe Üniversite si Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi (SOYAÇ) ile değişti. Akranlafigen rı eğitim yılı sonuna atalay yaklaşırken iki hafta önce ilk kez okul sıralarına oturan çocuklar, kâğıt toplamak, mendil satmak yerine eğitim görecek. Aileleri tek tek ikna edilen çocuklar, artık her sabah okul yolunu tutuyor. Uyumda zorluk Nişantepe bölgesindeki çalışmalar, Maltepe Üniversitesi, Çekmeköy Belediyesi, Çekmeköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çekmeköy Kaymakamlığı arasında imzalanan işbirliği protokolü ile başladı. Okul terki oranlarının çok yüksek olduğu bölgedeki ilkokulda, çocukların büyük bölümünün okul öncesi eğitim almadıkları ve okula uyum sağlamakta büyük zorluk yaşadıkları tespit edilince, daha küçük çocukların da eğitime başlamaları için Ekim 2018’de Roman ağırlıklı mahallelerde işe başlandı. Şiddet kaygısı Kartondan, sac levhalardan, sıvasız briketler ve tuğlalardan yapılmış, hijyen, ısınma, sıcak su gibi olanaklardan yoksun evlerde yaşayan çocukların eğitim görmeleri için Çekmeköy Belediyesi ve Nişantepe Aile Sağlığı Merkezi ile işbirliği yapıldı. Ailelerle çocuklarını okula göndermeleri için bire bir görüşüldü; çocuklar sağlık kontrollerinden geçirildi, ihtiyaçları giderildi. SOYAÇ’ın kurucu müdürü Doç. Dr. Özden Bademci, proje ile zamanının büyük bir bölümünü sokakta geçiren, yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan çocukları okullara kazandırdıklarını anlatarak şunları söyledi: “İşbirliği yaptığımız Nişantepe Anaokulu da devlet kurumu olmasına ve evlerine çok yakın olmasına rağmen aileler, temel kırtasiye masrafları için gereken cüzi miktarı bile ödeyemedikleri için çocuklarını gönderemiyordu. Mahallede okul öncesi eğitim alması gereken 90’ı aşkın çocuk var ancak ilk aşamada 10 çocuk anaokulu sıralarına oturabildi. Özellikle Roman çocuklar okulda çok dışlanıyor. Anne babalar da çocuklarının okulda şiddet göreceği kaygısını taşıyor. Bu çocuklar kıyafet, hijyen, kırtasiye ihtiyaçları gibi sosyal ve ekonomik sorunlar nedeniyle eğitim hayatından uzak kalıyor.” Banyo yapamayan, doymayan çocuklar SOYAÇ Yönetim Kurulu üyesi ve Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Seher Yurt ise, “İstanbul içinde bu kadar yoksun bir okulla hiç çalışmamıştık. Banyo yapamayan, karnı doymayan, hastalıklarla mücadele eden bir çocuğun okula gelmesi mümkün olmuyor. Bir okul var, 500 metre uzaklıkta ama bu çocuklar okula erişemiyor” dedi. Güvendikçe açıldılar Nişantepe Anaokulu öğretmenlerinden Aylin Tahiroğlu, “Okulumuza gelen çocuklar, 3672 ay seviyesinde. Gelir gelmez farklı bir ortam ve yaşam stili, eğitsel etkinlikler gördüler. Bize güvendikçe ve ortama alıştıkça kendilerini ifade etmeye de başladılar” dedi. Anne: Kızım okusun benim gibi olmasın Okuma yazma bilmeyen Fahriye Şişman, “Kızım 5 yaşında. Okusun, benim gibi olmasın istiyorum. Sabah kalkar kalkmaz okula gelmek istiyor ama ilkokula devam edecek mi kararsızım. Korkuyorum, dışlanır, şiddet falan olur diye” diye konuştu. Naruhito yemin etti Kutlamalarda samuray giysili okçular hünerlerini sergiledi. Yetnaihimtapçaırkattı or Naruhito’nun hükümranlık dönemi Reiwa (düzenin uyumu) kavramıyla adlandırılacak 59 yaşındaki Naruhito, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan ilk imparator. Modern Japonya tarihinde ilk kez görevden ayrılan ve tahtta oturan iki imparator aynı dönemde Japonya’da hayatta. Japonya’da eski İmparator Akihito’nun tahtı bırakma Prens len Başbakan Şinzo Abe, yeni Akishino İmparator Naruhito’ya teşek sının ardından Veliaht Prens kür etti. Naruhito yemin ederek im İmparator Naruhito, 23 Şu parator oldu. Japon haber bat 1960’ta Tokyo’da dünya ajansı Kyodo’da yer alan ha ya geldi. Haneden mensupla bere göre, Naruhito, dün sa Prenses rının çoğunun gittiği Gakus bah İmparatorluk Sarayı’nda yapılan törenle tahta çıktı. Yalnızca hanedan ailesi Kiko İmparatoriçe Masako huuin okulundan 1982’de tarih diplomasıyla mezun oldu. Daha sonra Oxford nin yetişkin erkek üyele Üniversitesi’nin Merton rinin hazır bulunduğu de Koleji’nde deniz taşımacılı vir teslim töreninde Na ğı üzerine eğitimi gören Naru ruhito, ayna, kılıç ve mü İmparator hito, veliaht sıfatıyla Japonya cevherden oluşan impara Naruhito dışında eğitim gören ilk hane torluk alametlerini babası dan üyesi oldu. Akihito’dan teslim aldı. ken, eski İmparator Akihito’nun Japonya Dışişleri Törende orijinalleri muhafaza izlediği yoldan ayrılmayacağıma, Bakanlığı’nda diplomat eşi Ma altındaki kılıç ve aynanın kopya geçmiş imparatorların mirasını sako Owada ile Haziran 1993’te ları Naruhito’ya teslim edildi. aklımda tutarak kendimi geliş evlenen Naruhito’nun kızı Aiko İmparatorluk alametlerini ka meye adayacağıma yemin ede 2001’de dünyaya geldi. bul eden Naruhito, “Tahta çıkar rim” dedi. Japon halkını temsi l AA Ramazan’da beslenmeye dikkat Diyabetliye oruç uyarısı Çayı iftarda çok, sahurda az için Sahurda karbonhidratlı besinlerin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, çayın iftarda çok içilmesini ama sahurda çok içilmemesini önerdi, “Çünkü çay idrar söktürücüdür, su kaybettirir” dedi. Diyabet ve böbrek hastalarının, hamilelerin ve süt verenlerin de oruç tutmasını önermeyen Sönmez, “Bir başka problemimiz sigara içenler özellikle iştahla 45 sigarayı arka arkaya içiyorlar. Sahurda günlük stoklarını almaya çalışıyorlar. Bunlarda ani ölümler her zaman görülebilir” dedi. l AA Uzmanlar uyardı: Diyabet hastaları oruç tutmadan önceki aylarda doktor kontrollerini yaptırmalı. Uzun süreli açlık vücutta aşırı glikojen ve keton yıkımına yol açar, bu da ‘diyabetik ketoasidoz’ denen kan şekeri yüksekliği ile giden koma tablosuna yol açabilir. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Dilek Karakaya Arpacı, özellikle diyabet hastalarının oruç tutmadan önceki aylarda doktor kontrollerini yaptırması gerektiğini belirterek “Uzun süreli açlık vücutta aşırı glikojen ve keton yıkımına yol açar, bu da ‘diyabetik ketoasidoz’ denen kan şekeri yüksekliği ile giden koma tablosuna yol açabilir” dedi. Arpacı, şöyle devam etti: “İftarda hızlı yemek yemek kan şeker ve yağlarını yükseltir. Kan şekeri yüksekliği nedeniyle hastaneye yatışlar Ramazan ayında 35 kat artmaktadır. Ramazan’dan önceki son 3 ayda ciddi hipoglisemi veya hiperglisemik koma yaşayanlar, sık hipoglisemi yaşayanlar, hipogliseminin farkında olmayanlar, tip 1 diyabet, insülin ve ya sülfanilürea grubu ilaç kullanan tip 2 diyabet, böbrek yetersizliği olan, kalp damar problemi olanlar oruç tutmamalıdır. Tiroid hormonu kullanan hastaların ilaçların kullanımına dikkat etmeleri gerekir.” l Haber Merkezi