23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1318 MAYIS 2019 CUMARTESİ Gülmece Mizah sözcüğü yerine kullanılan, gülme öğesi (komiklik) içeren bir yazın bir türü gülmece, insanlık tarihinin en eski ürünlerindendir. Sözlüyazılı, öykü, roman, yergi, taşlama, alay, şaka, komedi, karikatür, gölge oyunu, parodi, fıkra, nükte, alegori, dalga geçme gülmecenin kapsamına girer. Gülmece için hoşgörü ortamı ve kültür birikimi gereklidir. Halk gülmecesi Eğlencelerde toplumsal baskının, bireyler arasındaki eşitsizliğin yerini eşitlik alır. Ekonomik, siyasal, toplumsal, cinsel baskılara, düzene karşı olan gülmece, toplumsal sevinçlerin de dışavurum biçimidir. Yaşamdaki çatışma ve çelişmelerin ürünü olarak güçsüzlerin başkaldırma, rahatlama aracıdır. Ezilen insanların bu durumdan kurtulmak için eğlenme öğesiyle kullandığı bir silah olarak gülmece, zamanla zenginleşerek şaka, taşlama, fıkra, komedi, taklit, atışma, karikatür, öykü, şiir, nükte, hiciv, alay, iğne gibi biçimlerle bir sanata dönüşür. Toplumdaki adaletsizlikler, sıkıntılar, bozukluklar, toplumun en uslandırıcı silahı olan gülmecenin oklarına hedef olur.  Halk gülmecesinin tarihteki ilk önemli örnekleri Aristophanes’in komedyaları ve Aisopos’un (Ezop) fabllarıdır. Bağnazlığa karşı gülmece Gülmecenin bugünkü yapısını ortaçağ bağnazlığına karşı bir uyanışın gerçekleşmesi olan Rönesans oluşturur. Özgür düşünüş gülmeceden alabildiğine yararlanır ve dogmaya karşı savaşımda önemli gülmece yapıtlarını doğurur. Kiliseyle ve papazlarla ilgili gülmeceler, Don Kişot (Cervantes), Gargantua ve Pantagruel (Rabelais), Deliliğe Övgü (Erasmus), Cimri (Moliere) gibi “klasikler” gülmece yazınının özelliklerini de belirleyerek doğar. Hicvi de içine alan gülmece, bir siyasal silah olarak güçlenerek toplumsal yaşamda etkili olur. Bağnazlığa karşı aklın, özgür düşüncenin zaferini sağlamanın önemli bir aracı olmaya dönüşür. Basımevlerinin gelişip etkinleşmesiyle yazılı gülmece öne çıkar ve gücü artar. Yeni biçimleriyle kendini geliştirerek çağları aşar ve insanlığın bir sanatsal ürünü olarak geleceğe taşınır. Eski Anadolu’da gülmece Çok eski, değişik kültürlerin coğrafyası olan Anadolu’nun zengin bir gülmece birikimi vardır. En eski dönemlerde, çiftçilik ve bağcılık kültürüne dayanan Antik Anadolu’da Hititlerin, coşkulu ürün karşılama şölenleri olan Purulli Törenleri’nde gülmecenin en eski biçimleri görülür. Ürün kaldırma şöleni olan Dionysos (Göktanrı) Şenlikleri, onun atası sayılan Sabaz ve Midas’la (tuttuğunun altın olması ve kulaklarıyla ünlü Frigya Kralı), ilgili söylenceler ve Aziz Nikolas (Noel Baba) da Anadoluludur... Antik dönemden sonra, aşiret ilişkileri ve çobanlık, göçebelik kültürüne dayanan Selçuklularda masal, tekerleme, bilmece, fıkra, şiir, öykü biçimleriyle gülmece, saray ve tarikatların dışında, halk arasında yaygındır. Dede Korkut, Keloğlan, Nasreddin Hoca Sınırsız eğlence, içki, hoşgörü, yağma, şölen, topluluk dayanışması, açık saçıklık ve masalımsı havayla aşiret kültürünün olanca gerçekliğiyle karşımızda olduğu Dede Korkut öyküleri ile küçük feodal beyliklerin yıkılma döneminde alaycı bir umut ışığı olan Keloğlan masalları, yerleşik düzenin hile ve tuzaklarına karşı yangın yerine dönüşmüş olan Anadolu’nun eski düşlerini simgeler. Selçuklu sarayının yıkıldığı dönemde, toplumun karmaşa döneminde, topluma egemen olan tarikatların hiçbirinin benimsemediği, halk arasında varlığını sürdüren, aklın, adaletin, hoşgörünün simgesi bir kişilik ve yıkılmış Anadolu’da yol gösteren bir önder olarak fıkralarıyla öne çıkan Nasreddin Hoca, Selçuklu gülmecesinin en önemli adıdır... Turhan Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Yapı Kredi 75. Yıl Sergileri kapsamında düzenlediği “Hoş Geldin Gazi Atatürk’ün İstanbul Günleri (1927 – 1938)” ve “Turhan Selçuk Retrospektifi” önceki gün ziyarete açıldı. Selçuk’un 70 yıllık serüveni... Yapı Kredi Kültür Sanat’ta başlayan “Turhan Selçuk Retrospektifi” sergisi, 9 Ağustos’a kadar ziyaret edilebi lecek. Odağında Turhan Selçuk’un “Halkını seven her dürüst ve namus lu kişide az çok Abdülcanbaz’lık var Ayça Han dır” diye tanımladığı ünlü tiplemesi Abdülcanbaz’ın yer al dığı sergide ayrıca 400 civarında orijinal eser, karikatür ve mizah dergileri, Abdülcanbaz kitapları ve afişleri, kendi yaptığı satranç takımı ve Nasrettin Hoca hatıra parası ile posta pulu, Abdülcan baz resimli sigara tabakası, kapak resimlerini çizdiği kitaplar, çeşit li portre fotoğrafları ve gazete ku pürleri gibi birbirinden ilginç ko leksiyon parçaları yer alıyor. Eserlerin tamamı orijinal Öneki gün açılışı yapılan sergide gazetemize konuşan, Turhan Selçuk’un eşi Ruhan Selçuk, Yapı Kredi Sanat’a teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu kültürel mirası insanlarla paylaşmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum. Turhan Selçuk’u en derin sevgi ve saygılarımla anıyorum.” Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk ise, sergide 1940’tan 2010’a kadar, 70 yıllık serüvenin olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Turhan Selçuk’un ne kadar çalışkan, disiplinli ve üretken olduğunu gösteriyor bu sergi. İnsanın babası için konuşması zor... Çok gururluyum.” Turhan Selçuk’un orjinal eserlerinin yanı sıra çizim masasının ve çizim kalemlerinin de yer al dığı serginin Sergileme Tasarımcısı Yeşim Demir Pröhl, Turhan Selçuk’un çocukluk kahramanı olduğunu söylüyor. Orjinal eserlerin yer aldığı serginin aslında geçici bir müze olduğunu belirten Pröhl: “Özellikle orijinal eser sergilemeye çok özen gösterdik. Eserleri orijinal yapısı içerisinde, sanatçının üzerindeki notlarıyla görebiliyorsunuz. Onun küçük çalışma masasında yarattığı dünyanın içinde, biz küçülerek dolaşıyoruz bir nevi... Ne kadar çok eser arasından sadece bu kadarını sergileyebildiğimize inanmazsınız. Bir ömür boyu her gün üretim yapmış bir insandan bahsediyoruz. Seçerken çok zorlandık, mekânın el verdiği koşullar içerisinde en efektif halde çözmeye çalıştık. Bir de en önem verdiğimiz noktalardan biri genç nesillerin onu tanıması...” dedi. hoş geldin gazi Atatürk’ün İstanbul Günleri Beyoğlu’ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat bünyesinde bulunan Yapı Kredi Müzesi’nde düzenlenen bir diğer sergi ise “Hoş Geldin Gazi Atatürk’ün İstanbul Günleri (1927 – 1938)” başlığını taşıyor. Sergi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez İstanbul’a geldiği 1 Temmuz 1927 yılından Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybettiği 10 Kasım 1938’e kadar İstanbul’da geçirdiği günlerin fotoğrafları ve hikâyelerini kronolojik bir bütünlük içinde ziyaretçileriyle buluşturuyor. Dönemin foto muhabirleri, Cumhuriyet gazetesinden Namık Görgüç ve Selahattin Giz, Son Posta gazetesinden Cemal Göral, Akşam gazetesinden Faik Şenol, Tan gazetesinden Hilmi Şahenk‘in çektiği bu tarihi fotoğraflar gazetelerden günü gününe derlenen hikâyeleriyle birlikte ilk kez sunuluyor. Sergi, 10 Kasım’a kadar ziyarete açık. İdil Biret, genç kemancıyla sahnede Prof. Filiz Ali’nin kurucusu olduğu Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nin (AIMA) Festival Orkestrası Konseri, 22 Mayıs Çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleşecek. Şef Orhun Orhon yönetimindeki konserde piyanist İdil Biret ve 14 yaşındaki kemancı İlke Işı Tuncer sahnede olacak. Halit Ergenç’in sunuculuğunu üstleneceği konser saat 20.30’da başlayacak. l Kültür Servisi Yeni Batman filmi için iki aday Ben Affleck’in Batman rolünü artık oynamayacağının anlaşılma sından sonra yarasa adam kostümünü hangi oyuncu nun giyeceğine dair başla yan tartışmaların sonu gel mek üzere, zira yapımcı lar listeyi iki adaya düşürdüler. Hollywood’dan son Pattinson gelen haberler “The Bat man” adlı yeni filmde Bru ce Wayne karakterini ya en son Claire Denis’nin “High Life”ında izlediğimiz Robert Pattinson’ın, ya da çok yakında beyazperdede J.R.R. Hoult Tolkien’i canlandıracak olan Nicholas Hoult’un oynayacağı yönünde. Pat tinson bir adım daha önde görünse de son sözü Warner Bros söyleyecek ve karar çok yakında açıklanacak. Mustafa Kemal’in hikâyesi... Sanatçı Pınar Ayhan, Atatürk’ün Samsun’a çıktığı 1919 yılının 100. yılında Samsun, Ankara, İstanbul, İzmir ve Denizli’deki gösterilerle binlerce kişiye Mustafa Kemal’in hikâyesini anlatıyor. Ayhan, “Kemal”in ilk gösterisini 7 Mayıs’ta Atatürk’ün ulusal kurtuluş mücadelesi için yola çıktığı Samsun’da, 16 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirdi. Ayhan, yarın İstanbul Uniq Hall’de, 20 Mayıs’ta İzmir, son olarak 21 Mayıs’ta Denizli izleyicisinin karşısına çıkacak. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle