23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET 317 MAYIS 2019 CUMA SONUÇLARI 05 06 18 37 48 53 6 BİLEN: 9 milyon 301 bin 874 TL (Devretti) 5 BİLEN: 13 bin 873’er TL 4 BİLEN:184.55’er TL 3 BİLEN:15.30’ar TL 270 /1 6 0 330/17 0 310/17 0 250/1 60 260 /1 2 0 280 /1 3 0 250/8 0 280/1 3 0 300/1 7 0 350/1 9 0 300/1 3 0 220/1 4 0 200/4 0 310/2 1 0 170/1 0 0 180/7 0 180/9 0 200/9 0 170/9 0 200/1 0 0 220 /1 3 0 230/1 5 0 TARİHTE BUGÜN 2002: Halk ozanı Âşık Mahzuni Şerif’in (61) ölüm yıldönümü. 2006: Danıştay’a avukat Alparslan Arslan tarafından düzenlenen silahlı saldırıda Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü, 4 üye de yaralandı. Sağlığın mülakatı olmaz11 aydır atama bekleyen sağlık personeli, mülakatla atama kararına isyan etti: Tam 11 aydır atama bekleyen 550 bin sağlık personeli, kadro dışı atama ile buruk müjdenin haberini yeni almışken atamaların yüzde 90’ının mülakatla yapılacağı tartışmalarıyla ayağa kalktı. Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven’in KPSS puan üstünlüğünün esas alınacağını açıklamasından son ra Resmi Gazete’de yayımlanan KHK’de “sözlü sınavla da personel alınmasının mümkün olacağı” duyuruldu. Konu, ŞEYMA 8 ayrı soru önergesiyPAŞAYİĞİT le Meclis gündemine taşınırken CHP’li milletvekilleri, “Liyakat ilkesi ortadan kalkıyor, torpil akla geliyor” dediler. Sağlık personeli, mecburi hizmet, 7 gün 24 saat icap nöbeti, alan haricinde acil nöbetlere dahil edilme, zorla ve karşılıksız yasayla belirlenen sınırların üzerinde çalıştırılma gibi hak gasplarına karşı seslerini yükseltiyor. Atanmayı bekleyen 550 bin personel, özlük haklarını içeren kadro kapsamında olmayacak. Şimdi de Sağlık Profesyonelleri Platformu Kurucusu Aras Ali Altıntaş’ın “Atamaların yüzde 90’ının mülakat ile olacağı” bilgisini paylaşmasıyla ayağa kalktılar. ‘Liyakat göz ardı edildi’ CHP Kütahya Milletvekili Sağlık Ali Fazıl Kasap, önergesinde “sağlığın mülakatı olmaz” diyerek Sağlık Bakanı Koca’ya, “Liyakat ilkelerini neye göre vereceksiniz? Bu yanlış karardan dönmeyi düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti. CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de önergesinde “Yapılan her sözlü sınav, kul hakkının yendiği bir uygulamaya dönüşmektedir” dedi. MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan da, Meclis’te yaptığı açıklamada, sağlıkta mülakatın kabul edilemez olduğunu söyledi. l ANKARA KPSS’den Adrese92 puan alan mühendis teslimyerine 59 puanlı aday atamaatandı MAHMUT ORAL Muş İl Özel İdaresi’nin, 1 mimar ve 2 inşaat mühendisi için açtığı kadroya, ikamet zorunluluğu ve il dışından başvuru yapılamaz şartı konuldu. Böylece KPSS’den 92 almış inşaat mühendislerinin atanamadığı kadroya, 59 puanlı aday atandı. Muş dışında atama bekleyen 5 bine yakın inşaat mühendisi var. İlanda, mülakat puanının genele etkisi yüzde 70, KPSS puanının etkisi ise yüzde 30 olarak belirlendi. İnşaat mühendisleri ise atamadaki kayırmacılığa tepki gösterdiler.Yüksek puanlı olup da atanamayan mühendislerin, iki yılda bir KPSS’ye girmek zorunda olduklarını, bunun da atanana kadar hayat boyu kurs ve dersane anlamına geldiğine dikkat çektiler.l DİYARBAKIR Vefa Zat uğurlandı Uluslararası Barmenler Kulübü ve Barmenler Derneği Onur Kurulu üyesi olan ve Türkiye’deki içki kültürünü geliştirmek için çeşitli kitaplar kaleme alan Vefa Zat, dün Şişli Camii’nde kılınan öğle namazından sonra Bakırköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Meyhane ve rakı kültürü üzerine çok sayıda kitap yazan Zat’ın cenaze törenine yakınları ile turizm sektöründen birçok isim katıldı. Çok sayıda tarihi meyhane sahibinin de katıldığı cenaze töreninde Hilton İstanbul Bosphorus, Mutfak Dostları Derneği, Türkiye Barmenler Derneği’nden isimler ile yazar Deniz Gürsoy da yer aldı. l İSTANBUL Bilirkişi raporunda Şule Çet’in ayakkabısının önce düşmesine dikkat çekildi ‘İntihar iddialarına aykırı’ Ankara’daki bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybeden üniversiteli Şule Çet’in ölümüyle ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, Çet’in sol ayakkabısının sağ kolunun altında, sağ ayakkabısının ise sol ayağının 155 santimetre ilerisinde bulunduğu belirtildi. Raporda, “Düşme pozisyonunda yerle temas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı bulunmadığından Şule Çet’in ayakkabısının vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır” ifadeleri yer aldı. Gazi Üniversitesi öğrencisi Çet’in, 28 Mayıs 2018’de Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili Erciyes Üniversitesi’nden adli tıp uzmanınca hazırlanan bilirkişi raporu, Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları dava dosyasına girdi. Ön raporda; sanık Çağatay Aksu’nun “03.00 sıralarından sonra Şule, ofisteki makam odasının yanındaki dinlenme odasına geçti. Kapısı da açıktı. 1 dakika sonra arkasından gittiğimde Şule camdan sarkmış, elleri aşağıya doğru açıktı. Ben kendisini tuttum. Bana ‘Ben gidiyorum’ de di. Ben de ‘Sen ne yapıyorsun, nereye gidiyorsun, manyak mısın, ne olur tutun’ diye söyledim. Hiç cevap vermedi. Bu şekilde düştüğünü hatırlıyorum” ifadesi anımsatıldı. Raporda; Çet’in düştüğü iddia edilen odada tespit edilen bulgular, cam, pencere aralığı, cam önünde duran sehpa, sehpa ile cam arasındaki mesafe, sehpa üzerinde duran tavla gibi nesnelerin birbiriyle olan ilişkisi ve düzeni yanında bu cam ve pencere üzerinde ve kenarlarında Çet’e ya da sanıklara ait herhangi bir parmak izi saptanmamasının, olayın bu odada gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında şüphe doğmasına neden olduğu belirtildi. Raporda, “Zira Çet’in atlamasıatılması sonrasında olay yerinin düzenlenmiş, silinmiş olması ya da Şule Çet’in makam odası olarak kullanılan diğer odada açık bulunan camdan atlaması/atılması olasılık dahilindedir” ifadeleri yer aldı. ‘Sol ayakkabı Çet’ten önce sağ ise sonra düşmüş’ Raporda; olay yerinde çekilen fotoğraflar incelendiğinde Şule Çet’in sol ayakkabısının sağ kolunun altında hafif ezilmiş biçimde, sağ ayakkabısının ise sol ayağın 155 santimetre ilerisinde bulunduğu anımsatılarak “Bu düşme pozisyonunda yerle te mas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı bulunmadığından Şule Çet’in ayakkabısının vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Sağ ayakkabının ise Şule Çet’in yerle teması sırasında ayağında olduğu ve yere çarpma ile fırladığı ya da atlamasıatılması sonrasında atılmış olduğu rahatlıkla ifade edilebilir. Özetlemek gerekirse, Çet’in sol ayakkabısı baş aşağıda olacak şekilde düşmesine rağmen kendisinden önce, sağ ayakkabısı ise kendisi ile birlikte ya da kendisinden sonra yukarıdan atılması şeklinde düşmüştür” denildi. ‘İntihar örüntüsüne aykırı’ Raporda bu bulguların, sanık Aksu’nun olayın intihar olduğu iddiasıyla uyuşmadığına işaret edilerek, “Çağatay Aksu’nun, Çet’in intihar etme amacı ile kafası ve elleri aşağıda olacak şekilde pencereden sarktığı ve kendisinin tutma çabasına rağmen aşağıya düştüğü şeklindeki ifadesi teorik olarak Çet’in sol ayakkabısını aşağıya attıktan sonra sağ ayakkabısı ayağındayken aşağıya atlama çabası içerisinde olduğu gibi dolaylı bir sonuç doğurmaktadır ki, bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Samsun, İstanbul, Tekirdağ, İzmir, Afyon’da 3 kadın öldürüldü, 2 kadın ağır yaralandı 1 günde 5 kadına saldırı Bazı yurttaşlar, evlerin tahliyesini izlerken gözyaşlarını tutamadı. AYBASTI’DA HEYELAN 61 bina, 80 eve tahliye Mültecileri taşıyan kamyon devrildi: 5 ölü, 37 yaralı Van’ın Tuşba ilçesi Ağartı köyü yakınlarında mültecileri taşıyan bir kamyonun dün akşam saatlerinde devrilmesi sonucu 5 kişi öldü, 37 kişi yaralandı. Yaralılar Van’daki hastanelere kaldırıldı. Yaşamını yitirenlerin yakınları büyük acı yaşadı. l AA Ordu’nun Aybastı ilçesine bağlı Sağlık mahallesinde heyelan meydana geldi. Ordu Valisi Seddar Yavuz, mahallenin boşaltıldığını belirterek “Şu ana kadar 61 bina ve 80 konut tahliye edildi. 22 bina, 31 konut ve 1 cami yıkıldı” dedi. Yavuz, bölgede ilk heyelanın şubat ayında meydana geldiğini, riskin büyük olruğunu vurguladı. l DHA Samsun, İstanbul, Tekirdağ, İzmir ve Afyonkarahisar’da yaşayan 5 kadın dün saldırıya uğradı. Saldırılar sonucu 3 kadın yaşamını yitirirken, 2’sinin sağlık durumu ciddiyetini koruyor. İzmir’in Balçova ilçesinde karısı 4 aylık hamile S.A’yı kahvaltıya götürme bahanesiyle otomobile bindiren C.A. (25), ormanlık alana gitti. Burada kendisinden boşanmak isteyen eşi tarafından 10 yerinden bıçaklanan kadının hayati tehlikesi sürüyor. Afyonkarahisar’da Mehmet S. (53) de eşi Sultan S. (53) ile “pazara gitme” konusunda tartışmaya başladı ve Mehmet S., eşini boğazını keserek öldürdü. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Mehmet S., polise teslim oldu. Kuşkulu ölüm Tekirdağ Çorlu ilçesinde apartmanın 3. katında oturan Hüsnüye Işık, dün belirlenemeyen bir nedenle pencereden düşerek hayatını kaybetti. Samsun’da da dün Gökhan Erçin, boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşenur Erçin’i (30) vurduktan sonra aynı silahla yaşamına son verdi. Gökhan Erçin’in bıraktığı notta “Eşimle ayrı yaşıyorduk. Yeniden birleştik fakat olmadı. Hâlâ bana surat yapıyor. Keşke olmasaydı” yazdığı öğrenildi. Durumu ağır İstanbul Kadıköy’de ise önceki akşam iki çocuk annesi N.Ç. evinin önünde bebeğiyle durduğu sırada, iddiaya göre hapisten yeni çıkan eşi O.Ç. tarafından saldırıya uğradı. Silahla bacaklarından yaralanan genç kadının, sağlık durumu ciddiyetini koruyor. l Haber Merkezi Tek Adam siyasetinin tuzakları ve tehlikeleri Tarihte Tek Adam’ın (Padişah, Kral, İmparator) yaptırım gücünün kaynağı ne idi? Rahmetli Prof. Dr. Erdoğan Teziç kardeşimizin Anayasa Hukuku (20. Basım, Beta Yayınları) kitabına bakalım: HHH (Siyasal iktidarın kaynağı ve meşruiyetinin kaynağı başlangışta din ve büyü idi. Daha sonraları, siyasetin dinden uzaklaşması ile iktidar insan aklının ürünü olarak hukuka dayandı. Demek ki siyasal iktidarın kaynak ve meşruiyetinin iki kaynağı var: 1 Teokratik görüşler, 2 Demokratik görüşler. Teokratik görüşler: Bu görüşlerin ortak noktası, iktidara ilahi bir temel sağlamak Tanrı’nın hükümdarı belirlemesi bakımından teokratik görüşler ikiye ayrılıvor: A) Tabiatüstü İlahi Hukuk Doktrini: Bu doktrine göre, Tanrı, toplum düzenini ve onun korunması amacıyla iktidarı yaratırken, aynı zamanda iktidarı kullanacak olanı da belirler. Bu görüşe göre, belli bir ülkede iktidar, “Tanrının seçtiği” hükümdar ya da hanedana verilmiştir. B) Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini : Bu görüşe göre de, iktidarın kaynağı ilahidir. Fakat iktidarı kullanan hükümdar ya da hanedan, doğrudan Tanrı tarafından seçilmemiştir. Tanrı, tabii ve insani olayları, üstün iradesi ile yönlendirir. De Bonald, siyasi iktidarın meşruluğu, onu kullanan hükümdarın, “Tanrı’nın emriyle seçilmiş olmasında değil, Tanrı’nın eseri olan toplum düzeninin, tabii ve temel kanunlarına dayanmasındadır” diyor.) (s.103105) HHH İslam devlet anlayışında Peygamber Hz. Muhammed Tanrının Elçisi olarak devlet başkanlığına “İlahi emirle” getirilmişti. Kendisinden sonra devlet başkanlığına kimin ve nasıl getirileceği saptanmamıştı. Halife, yani peygambere naip olacak kimse de (Ulülemr), seçimle iktidara geliyordu. 1517’de Yavuz Selim’in, Mısır’da hilafeti devralması ile Osmanlı hükümdarları, kişiliklerinde ruhani ve cismani iktidarı toplamışlardır. Halife, peygamberin vekili olup “Tanrı’nın gölgesidir”, padişahlar da halifelik sıfatları nedeniyle Tanrı’ya karşı sorumlu idiler. HHH Parlamenter demokrasilerin dışında, şu anda Avrupa ve Japonya’da mutlak monarşiler yok. Birleşik Krallık (İngiltere), İspanya, Belçika, Danimarka, İsveç, Norveç gibi ülkelerde anayasalı demokratik krallıklar var. Bu ülkelerde devletin başında bulunan aileler her türlü teokratik imtiyazlarını çoktandır bırakmış durumdalar. Siyasal iktidarın demokratik kaynağının ve meşruiyetinin kaynağının ne olduğunu biliyoruz: Seçimler, parlamento, kuvvetler ayrılığı... Bu kaynak ve meşruiyetin yarattığı demokratik rejim ne yazık ki ve her zaman ilahi hukuk doktrinleri tarafından tehdit ve iğfal edilmiştir. 1789’dan bu yana ortaya çıkan Tek Adam rejimleri bu sarkıntılığın somut örnekleridir. Şu anda Türkiye’nin yaşadığı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu sarkıntılığın yerel örneğidir. Günümüz Tek Adam rejimleri kaynaklarını teokratik görüşlerden almadığı için, yönetimde şu ya da bu şekilde kaos çıkması kaçınılmaz olur. Şimdiye kadar parlamento ile Tek Adam’ın aynı partiden olmamasının kaos yaratabileceği düşünülüyordu ama ülkemizde yapılan son yerel seçimlerin sonuçları da bu çelişkinin kaynağı olabilir. HHH Güney Amerika, Afrika ve Orta Asya Türki devletler örneklerini bir yana bırakalım. Bize ancak demokrasiyle yönetilen ABD ve Avrupa devletleri örnek olabilir. Ama şu anda Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten gücün kaynağında ne teokrasi ne de demokrasi bulunuyor. Teokratik rejimlerde bile iktidarı sınırlandıran, denetleyen dinsel ilkeler, kurumlar vardır ama şu anda Türkiye’yi yöneten güç karşısında hiçbir sınırlayıcı (denetim) güç yok. Bu yönetim, bir Başyüce’nin (Tek Adam’ın) anakronik, gayri insani “fetih ve ganimet” rejimi olarak adlandırılabilir. Öğrencisine ŞİDDET UYGULAYAN öğretmen için imza topladılar Bu görüntülere destek veliden Bolu’da Cumhuriyet İlkokulu’nda tahtaya kaldırdığı 2. sınıf öğrencisinin kulağını çekip tokat attığı anların görüntüleriyle haberlere konu olan öğretmen G.Y. hakkın da idari soruşturma başlatıldı. Sınıfta eğitim gören çocuklardan 20’sinin velisi öğretmenin okulda eğitime devam etmesini isteyerek Bolu Valiliği’ne dilekçe verdi. Dilekçede, “Son zamanlarda öğretmenimiz G.Y. hakkında basın ve sosyal medyada çıkan haberlerin abartılarak farklı yerlere çekildiğini üzülerek görmekteyim. Ancak ben öğretmenimizin gerek çocuğuma verdiği eğitimden gerekse sınıf içerisindeki davranışlarından memnunum” ifadeleri yer aldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle