Katalog

EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1112 MAYIS 2019 PAZAR ’Kıdem’de yalan çokTezKoopİş, fona dönüştürülmek istenen kıdem tazminatıyla ilgili gerçekleri ortaya koydu Emekçinin kıdem tazminatı sorunu yaşamasının ne denleri arasında kayıt dışı istihdam ve devletin dene tim görevini yerine getirmemesi öne çıkıyor. Fon ise özellikle iş güvencisini daha kırılgan hale getirecek. TezKoopİş Sendikası kıdem tazminatıyla ilgili broşür hazır tam sağlanmadığı ülkede çalışanların yasal haklarını aramaları doğaldır. Ya layarak, AKP Hükümeti ta pılması gereken iş güven rafından fona dönüştürülmek istenen sisteme yönelik çarpıtmaları anlat mustafa çakır cesini azaltmak değildir. Örneğin iflaslarda işçi alacağı öncelikli olmalı. tı. “Kıdem Tazminatı Fonu: Tam l Çarpıtma: İş Yasası, esnek güvencesizlik! Tam haksızlık! leştirmeyi öngörüyor oysa kı Tam kötülük!” vurgusunu yapan dem tazminatı katı. Sendika, şunlara dikkat çekti: 4 Gerçek: Türkiye’de tüm ça l Çarpıtma: 100 kişiden 86’sı lışma yasaları, işçilerin sosyal tazminat alamıyor. haklarını esnekleştirmeyi ön 4 Gerçek: Bunun nedeni ka görüyor. Önemli örneklerin yıtdışı ekonominin büyüklüğü. den ikisi; insan tacirliği yapan Bunu ve istihdama girişçıkışta özel istihdam bürolarının çalış ki olağandışı durumu denetleye ma alanlarının genişletilmesi ve cek kamu kurumları görevlerini arabuluculuk sistemidir. yapmıyor. l Çarpıtma: Kıdem tazminatı l Çarpıtma: İş uyuşmazlığı nın fona dönüşmesi işçilere fay davalarının yüzde 70’i kıdem ve da getirecek. Mevcut uygulama diğer alacakların ödenmemesin işini sevmeyen işçinin, tazminat den kaynaklanıyor. nedeniyle zorunlu olarak o işte 4 Gerçek: İş güvencesinin çalışmasına neden oluyor. KOBİ’lerin sorunu vurgun ekonomisi 4 Gerçek: Fon sistemi kurulduğunda işverenler tazminat yükünü düşünmeksizin çok hızlı biçimde tek ya da toplu olarak l Çarpıtma: Kıdem tazminatı KOBİ’lerin yükünü artırıyor. 4 Gerçek: KOBİ’lerin yaşadığı sorunlar, ülkemizde uygulanan işten çıkarmaları rahatlıkla gerçekleştirebilecek. l Çarpıtma: Tazminatın fona dönüşmesi sonrası işçinin bir çarpık ve vahşi kapitalist eko günü bile kaybolmayacak. nominin vurgunatalana dayalı niteliğinde aranmalı. l Çarpıtma: Çalışanların müktesep hakları korunacak. 4 Gerçek: Kıdem tazminatı sıradan bir ücret değil. Güvence olmanın yanında yıpranmışlığı karşılayan bir sosyal ücrettir. 4 Gerçek: Tazminatın fona dönüşmesiyle işçiler “eski” ve “yeni” yasaya bağlı diye ikiye ayrılacak. Eskiler için mevcut uygulama sürerken, fon sistemine bağlanan yeniler, işten ayrılmaları durumunda uzun yıllar kıdem tazminatı alamayacak. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, krizin gençleri ve kadınları işsiz bıraklığını söyledi. Türkiye ‘en kötü ilk 10’da DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’nin, taraf olmasına rağmen Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) birçok sözleşmesiyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu açıdan ön sıralarda olduğunu söyledi. DİSK tarafından ILO’nun 100’üncü yılı kapsamında düzenlenen “Çalışma Hakları ve Çalışmanın Geleceği” konferansında konuşan Çerkezoğlu, son OHAL ve sonrası uygulamalarla özellikle çalışma, sendikalaşma, grev ve toplu sözleşme gibi hakların çalışanların elinden alındığını vurguladı. DİSK Genel Sekreteri Cafer Konca ise KHK’lerle, sadece Genelİş üyesi 3 bin işçinin işten atıldığını hatırlattı ve örgütlenme çağrısı yaptı. Konferansın konuşmacılarından olan ve “Barış İmzacısı” olduğu için KHK ile üniver sitesinden ihraç edilen Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu da, “Benim durumumda olanlar açısından, neredeyse tüm ILO sözleşmeleri ihlal edildi. Ayrıca seyahat gibi anayasal haklarımız da ihlal edildi” dedi. Sorular yanıtsız Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Hukuk Dairesi Müdürü Makbule Şahan ise Türkiye’deki çalışma yaşamı ihlallerini izlemekte zorlandıklarını anlatarak şunları söyledi: “İhlaller açısından Türkiye, listemizde son 5 yıldır en kötü durumdaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Bu listede Mısır, Bangladeş gibi ülkeler var. Ayrıca ihlallerle ilgili Türkiye’ye sorduğumuz sorulara ya yanıt alamıyoruz ya da saldırgan bir üslupla karşılaşıyoruz. Hiç gelişme göremiyoruz.” l Ekonomi Servisi 200 milyon kişi işsiz Dünyada bugün 200 milyon kişinin işsiz, 700 milyon kişinin “mutlak yoksul” olduğunu belirten ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, yılda 7 milyon kişinin de iş kazalarında öldüğünü vurguladı. Teknoloji, demografi, iklim değişiklikleri gibi büyük dönüşümlerin de insanların üstüne doğru geldiğini ifade eden Özcan, bu nedenle ILO’nun “Çalışmanın Geleceği”ni odağına aldığını söyledi. Temel yaklaşımlarının insan odaklı politikalar olduğuna dikkat çeken Özcan, sorunların çözümü için insana, kurumlara ve iyi işlere yatırımı önerdiklerini açıkladı. Reuters’a göre kamu bankalarının bir haftalık dolar satışı 4.5 milyar dolara ulaştı 4.5 milyarlık müdahale Otomotivde üretim düşüyor Otomotiv Sanayii Derneği’nin ilk 4 aylık verilerine göre, toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azalarak 489 bin 429 adet, otomobil üretimi ise yüzde 14 azalarak 322 bin 281 adet oldu. Toplam ihracat ise adet bazında yuzde 8 oranında azalarak 426 bin 26 adet seviyesinde gerçekleşirken, otomobil ihracatı ise yüzde 12 oranında azaldı ve 275 bin 967 adet olarak kaydedildi. Toplam pazar ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 oranında azalarak 123 bin 155 adet oldu. l Ekonomi Servisi Financial Times’a göre, döviz rezervi TL’deki kaybın daha fazla olmaması için örtülü kullanıldı. İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararı TL’deki değer kaybını hızlandırırken, kamu bankalarının bunu durdurmak için son bir haftada toplam 4.5 milyar dolarlık satış yaptığı ortaya çıktı. Reuters, kamu bankalarının önceki gece de dolar sattığını yazdı. Perşembe günü 6.2460’ı gören dolar/TL, kamu bankalarının yoğun müdahalesi ve Alman Bild’de çıkan, ancak yalanlanan “Türkiye S400 al maktan vazgeçti” haberiyle birlikte 5.95’e kadar geriledi. Dün kur 5.98’de işlem gördü. Bloomberg cuma günkü müdahaleyi “Türkiye uyurken, bankaları Asya’da dolar satıp TL aldı. Etkisinin azami düze ye çıkarılması için Asya piyasaları kullanıldı” derken, Reuters da cuma gecesi ABD piyasalarında gün sonu işlem hacmi sığlığı olan saatlerinde seçildiğini aktardı. Haberde ayrıca, emeklilik fonlarının da Türk tahvillerini satın alarak faiz düşürdüğünü, bunun da TL’deki değerlenmede etkili olduğu belirtildi. Rezerv endişesi İngiliz Financial Times ise Merkez Bankası’nın (TCMB) kısa dönemli döviz borçlanmasının cuma günü 13.4 milyar dolar ile rekor kırdığını yazdı. Son bir haftada Türk bankalarıyla TLdöviz takası (swap) yapan TCMB’nin kısa vadeli borçlanmasının 1.7 milyar dolar arttığını belirten gazete, gelişmelerin TCMB’nin döviz rezervlerinin kura müdahale etmek için kullanıldığı spekülasyonunu desteklediğini öne sürdü. Simitçi Hüseyin Efendi ve Merkez Bankası Enflasyon, döviz kuru ve faizi aynı anda kontrol etmenin olanaksız olduğunu her ekonomist bilir. Tüm uygulama ve ekonomik yaklaşımlar öncelikle enflasyona dayalı bir hedef koyup, en azından faiz ve döviz kurunu piyasaya bırakmanın daha faydalı sonuçlar ortaya çıkaracağını belirtir. Merkez Bankası’nın bu süreçte rolü de ayrıca önemle vurgulanır. HHH Merkez Bankası kendine özgü politika araçları ile piyasayı yönlendirir, çalkantı olduğu dönemlerde ise müdahale eder. Bankanın amacı fiyat istikrarını sağlamak, aracı ise para arzının ta kendisidir. Bu amaç son günlerde alışılagelmiş uygulamalardan farklı bir yönde ilerliyor. Finansal piyasalarda Merkez Bankası değil de, şimdi sanki merkez bankası gibi davranan devlet bankaları başrolü oynuyor... Ne mi yapıyorlar? Kurda oluşan herhangi bir kıpırdanmayı engellemek için piyasaların sığ olduğu gece yarısı yurtdışı piyasalara döviz, özünde ise ABD Doları satıyor. Ne gariptir ki, aynı gün içinde de Merkez Bankası dövizi baskılamak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verildiğini açıklıyor. Diğer bir ifadeyle, dövizin ateşini düşürmek için cephaneyi gelişigüzel harcıyor. HHH Merkezin aldığı bu karar ve aksiyonlar çok kısa dönemde hem faiz oranlarını yükseltti hem de rezerv ve döviz mevduatlarını azalttı. Orta vadede ise Merkez Bankası’nın kredibilitesi (güvenilirliği) olumsuz etkilenecek, üreticinin maliyetlerinde artış olacak ve bu ise enflasyonu tetikleyecektir. En büyük kaybı ise ithalata bağlı üretim sürecinde olanlar ve sonuçta halk yaşayacaktır. Bunların başında ise simitçi Hüseyin Efendi geliyor. Zira susamından tuzuna, unundan şerbetine kadar ithalata bağımlı olan simit üretim maliyetlerinin yükselmesi ve dolayısıyla satışının azalması en çok onu etkiliyor. Simitçi Hüseyin Efendi, Merkez Bankası’nın kararlarını doğru bulmuyor! Dış ticaret verileri önemli bir şey söylüyor Tüm bu seçim ve sorunlu ekonomik süreçte, geçen cuma günü bir veri geldi önümüze: 2019 mart ayı dış ticaret endeksleri. HHH Bu verilere göre birim değer endeksi önceki yılın aynı ayına göre ihracatta yüzde 6.3, ithalatta ise yüzde 1.7 azaldı. Miktar endeksi ise önceki aya göre ihracatta yüzde 2.9 arttı, ithalatta ise yüzde 0.5 azaldı (Grafik). Dış ticareti ülkelerin zenginliği, teknoloji transferi ve ilerlemesinin göstergesi kapsamında düşündüğümüzde, sıradan bir veri akışı değil bu. Aksine, ekonomide bir ayrışmayı, bir kırılmayı gösteren fotoğraf var karşımızda. İhracat değer olarak azalırken, sanayideki daralmayla beraber düşünüldüğünde, sattığımız ürün miktarının artış göstermesi “fakirleştiren küçülme” olgusunu getiriyor önümüze. Uzun sürecek bir fakirleşme gibi. T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2018/415 Esas Karar No: 2018/1317 Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Hırsızlık suçundan sanık Halit PERKTAŞ hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda sanığın ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; Mahkememize ait yukarıda esas ve karar numarası yazılı 05/12/2018 tarihli karar ile Şafak ve Şengül oğlu, 15/07/1992 Gebze doğumlu, sanık Halit PERKTAŞ’a Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Hırsızlık suçundan 10 YIL HAPİSCEZASI kararı verildiği, söz konusu kararın bildirmiş olduğu adres itibariyle kendisine tebliğ edilemediği, bildirmiş olduğu herhangi bir yurt dışı adresinin de bulunmadığı, gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilme imkanının bulunmadığı, Türkiye adresi itibariyle de tebliğ imkansızlığının söz konusu olduğu anlaşılmakla; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 29. Maddesine göre ilgilinin bilgisine en emin bir şekilde ulaşılabileceği gazetede ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılmasına, 7 gün içinde Mahkememize veya sanığın bulunduğu yer Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt katibine beyanla ya da verilecek bir dilekçe ile istinaf talebinde bulunabileceği hususu ilanen tebliğ olunur.10/05/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 995019) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2016/882 Esas Basit YaralamaHakaret suçundan Sanık HÜSEYİN AYDIN hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda sanığın ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; Mahkememize ait yukarıda esas ve karar numarası yazılı 21.12.2018 tarihli karar ile Nihat ve Saniye oğlu, 1979 doğumlu HÜSEYİN AYDIN basit yaralama ve hakaret suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği sanığın ülke içinde bulunan mernis adresinin sokağında no 3’ün olmadığından tebliğ edilemediğinin anlaşıldığından, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 29. Maddesine göre ilgilinin bilgisine en emin bir şekilde ulaşılabileceği gazetede ilanen tebliğine, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılmasına, 7 gün içinde Mahkememize veya sanığın bulunduğu yer Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt katibine beyanla ya da verilecek bir dilekçe ile temyiz yoluna başvurabileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 995258) T.C. ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/52 Esas KARAR NO: 2019/81 İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Piripaşa Mah. Cilt No:33 Hane No:916 BSN;29’da Nüfusa kayıtlı Ahmet Aziz ile Ayşe’den olma 07/11/1937 doğumlu 46576317302 T.C. Kimlik Numaralı Sevil YİĞİT’in Ayşe olan ana adının AYŞE SEMİHA olarak TASHİHİNE VE TESCİLİNE, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 994879) T.C. PAZAR (RİZE) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/89 Esas DAVALI: TAMRIKO BJANIA Gürcistan uyruklu 06/06/1990 doğumlu. Davacı Musa Çağlar Kösoğlu tarafından aleyhinize açılan Boşanma davasının yapılan yargılamasında; 11/06/2019 gün ve saat 10.15’te sözlü yargılama duruşması yapılacağı, sözlü yargılama duruşmasına katılmadığınız taktirde HMK.’nun 186 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı ve hüküm verileceği hususu ilanen tebliğ olur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 994642) T.C. PAZAR (RİZE) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2016/489 Esas DAVALI: HİKMET ÇAVUŞOĞLU (T.C:36020091360), Mehmet Muzaffer oğlu 03/02/1956 doğumlu. DAVALI: İBRAHİM KASIM ÇAVUŞOĞLU (T.C:36032090924), Mehmet Muzaffer oğlu 12/01/1947 doğumlu Davacı Fatma Erten tarafından aleyhinize açılan Tapu İptali ve Tescili (Zilyetliğe dayalı) davasının yapılan yargılamasında; 16/07/2019 gün ve saat 10.20’de duruşması yapılacağı,yargılama duruşmasına katılmadığınız taktirde yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı ve hüküm verileceği hususu ilanen tebliğ olur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 994690) Asgari ücretliye ‘zorunlu’ diyet Mahmut Lıcalı CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın çalışmasına göre, 2 bin 20 TL asgari ücret ile geçinen dört kişilik bir ailenin temel mutfak masrafı mart ayında 2 bin 491 TL olurken, ni sanda 2 bin 535 TL’ye yükseldi. Yıllık enflasyon oranı son açıklanan verilere göre yüzde 19.50’ye yükseldi. Yalnızca bir ayda ekmeğe yüzde 25, limon ve soğana yüzde 32, havuça yüzde 27, patatese yüzde 23, domatese yüzde 21 zam geldi. Yapılan hesaplamaya göre, asgari ücret ile geçinen dört kişilik bir ailenin temel mutfak masrafı nisan ayı itibarıyla 515 TL eksik kaldı. Ağbaba, 1 Nisan’da 5.5 TL olan dolar kurunun 6 Mayıs Yüksek Seçim Kurulu darbesinden son ra 6.2 bandına yükseldiğine işa ret ederek, “1 Nisan’da 367 do lar asgari ücret mayıs ayında dolar kurunun yükselme siyle birlikte 327 do lara gerilemiş yani asgari ücret 40 do lar azalmıştır” de ğerlendirmesini yaptı. Veli Ağbaba