24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 30 NİSAN 2019 SALI EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER AYM dosyayı açıyorYüksek mahkeme, Cumhuriyet davasında 9 gazetecinin dosyasını 2 Mayıs’ta görüşecek Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, gazetecilik faaliyetinin doğrudan yargıla ma konusu yalıp mahkum edildi ği Cumhuriyet davasına ilişkin ya pılan bireysel başvuru ları 2 Mayıs’ta esastan görüşecek. 2 Mayıs’ta ki gündem sırasında ha Alican uludağ len tutuklu olan gazeteci yazar Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın arasın da bulunduğu 4 gazetecinin duru mu da ele alınacak. Verilecek karar, Türkiye’de yargılanan gazeteciler için emsal teşkil edecek ve özgür lüklerine kapı aralayabilecek. 3 yıl önce başvuruldu Gazetemize yönelik 31 Ekim 2016’da yapılan operasyonlar sonucunda eski yazar ve yöneticimiz olan 12 kişinin tutuklanması üzerine avukatlar Tora Pekin ve Abbas Yalçın, 26 Aralık 2016’da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2018’de karar vermiş ve dönemin Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini haberleri delil Önder Çelik Emre İper Musa Kart Mustafa Kemal Güngör Hakan Kara Güray Öz EMSAL KARAR OLABİLECEK Anayasa Mahkemesi’nin vereceği olası ihlal kararı, cezaları kesinleştiği için hafta başında cezaevine giren Önder Çelik’in yanı sıra Musa Kart, Güray Öz, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper için de örnek olabilecek. Kararla birlikte infazın durdurulması ve Cumhuriyetçilerin serbest bırakılması bekleniyor. göstererek “örgüte yardım” suçundan mahkum etmişti. Bu süreç içerisinde dosyayı görüşmeyen AYM’nin ilgili bölümü, Temmuz 2018’de dosyayı görüşerek başvuruları Genel kurula sevk etmişti. Sitesinde yer aldı Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 2 Mayıs’ta Cumhuriyet dosyasını görüşme kararı aldı. Bu kapsamda eski Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, dönemin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, dönemin yazarı Kadri Gürsel, dönemin muhabiri Ahmet Şık ve eski Vakıf üyesi Önder Çelik’in dosyaları görüşülecek. Yüksek Mahkeme’nin dosyayı görüşürken diğer Cumhuriyetçilerin başvurularını da gündeme alabileceği belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde yer alan gündemde, konu “Başvuru; gazeteci olan başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, tutuklamaya konu suçlamaların ifade ve basın özgürlükleri kapsamındaki eylemlere ilişkin olması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir” şeklinde yer aldı. l ANKARA BAŞSAVCILIK KARARI İSTİNAFA TAŞIDI Yandaşa beraat Erdem’e ceza istendi SEYHAN AVŞAR CHP PM üyesi Eren Erdem’in arala rında bulunduğu eski Karşı gaze tesi çalışanları na yönelik İstanbul 23. Ağır Ceza Eren Erdem Mahkemesi ta rafından verilen kararı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, istina fa taşıdı. Başsavcılık, “silahlı te rör örgütü hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte bilerek, iste yerek örgüte yardım” suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası verilen Eren Erdem’in, “Gizli tanığı ifşa” suçundan da cezalandırılmasını istedi. Ayrıca Başsavcılık A Ha ber ekranlarına çıkarak beyan larda bulunan gazetenin sahibi Turan Ababey için beraat kararı verilmesini talep etti. Dilekçede sanık Emre Erciş’in samimi be yanlarda bulunduğu öne sürüle rek, Erciş’e ceza verilmesine iti raz edildi. l İSTANBUL Charlie Hebdo seçkisini yayımlayan gazetemize ziyaret 4 yıl sonra cezalandırıldı Desteğe kınama cezası SEYHAN AVŞAR Mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Paris’teki merkez ofisine 2015’te IŞİD tarafından düzenlenen saldırının ardından Charlie Hebdo özel sayısından bir seçkiyi yayımladığı için bazı çevrelerin hedefi haline gelen gazetemize destek ziyaretinde bulunan YARSAV üyesi hâkim ve savcılara 4 yıl sonra Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) İkinci Dairesi tarafından kınama cezası verildi. IŞİD’in 2015 yılında Paris’te gerçekleştirdiği Charlie Hebdo saldırısının ardından, gazetemiz Charlie Hebdo özel sayısından bir seçkiyi sayfalarında yayımladı. Seçkinin gazetemizin sayfalarında yer almasının ardından gazetemiz bazı gerici kesimlerin tehditlerine ve saldırısına maruz kaldı. Basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak isteyen çok sayıda kurum ve kişi ise gazetemize destek ziyaretinde bulundu. Dönemin Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun da aralarında yer aldığı 11 hâkim ve savcı da gazetemize destek ziyaretinde bulundu. HSK’nin haklarında soruşturma başlattığı hâkimler ve savcılara 4 yıl sonra kınama cezası verdi. Kararda Charlie Hebdo özel sayısının Cumhuriyet’te yer almasının ardından yaşanan süreç anlatılırken, Cumhuriyet’i ziyaret eden hâkim ve savcıların adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçuna iştirak ettikleri, ziyareti kamuoyuna duyurarak bazı gazetelerde manşet oldukları, “Bu hâkimleri görevden alın”, “Charlie’nin hâkimleri”, “Charlie’nin hâkimi başörtünün zalimi”, “28 Şubat kafası hâlâ direniyor” şeklinde haberler yapılmasına sebebiyet verdikleri belirtildi. Bu hâkimlerin kamuoyu nezdinde tarafsız olmadıkları kanısı uyandırdıklarının öne sürüldüğü kararda hukukun zedelenmesine neden oldukları iddia edildi. Eminağaoğlu: Acizlik Eminağaoğlu kararla ilgili, “Cumhuriyet, ilkeli duruşunun bedelini o dönemde dağıtımı engellenerek ödemiş, yine o süreçte Avrupa Parlamentosu Türkiye’de basının gerçekleri ifade etmekten uzaklaştığı yolunda karar almıştı. Bu durumu hukuksal olarak yorumlamak ceza olarak önümüze çıktı. Bu, ceza verenlerin acizliğidir. Böyle bir durum Fransa’da IŞİD’i rahatsız edebilir ama Türkiye’deki iktidarı veya HSK’yi rahatsız etmemeli” dedi. l İSTANBUL Ata’ya hakarete suç duyurusu İstanbul Barosu ve Eren Erdem’in avukatı Onur Cingil, Boğaziçi Üniversitesi’nde “İslam Topluluğu” tarafından düzenlenen organizasyonda yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Yunan asıllı İngiliz yazar Hamza Andreas Tzortzis hakkında, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. İstanbul Barosu’nun suç duyurusu dilekçesinde soruşturma başlatılması talep edilirken Avukat Cingil de organizasyonu düzenleyenlerin kanuna ve hukuka aykırı eylem gerçekleştirdiklerini vurgulayarak şüphelilerin ve sorumluların cezalandırılması istedi. TÜGVA da konuk etmiş Öte yandan Tzortzis’in 2017’de Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) düzenlediği konferansta da konuşmacı olduğu ortaya çıktı. TÜGVA’nın paylaştığı tweet’lerde, Tzortzis’ten övgüyle söz edilmesi dikkat çekti. l İSTANBUL / Cumhuriyet T.C. RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/1190 Esas Davacı, ESER ŞAD YILMAZ ve ark. ile Davalı,DAVUT BEYAZ ve ark. arasında mahkememizde görülmekte olan MUHTESATIN TESPİTİ davası nedeniyle; Davacı vekili 27/01/2014 tarihli dava dilekçesi ile özetle; Rize ili, Merkez ilçesi, Atmeydanı Mah., 486 ada 7 parsel sayılı taşınmaza tarafların iştirak halinde malik olduğunu, taşınmaza yakın zamana kadar tarafların ortak murisi olan Rize Merkez Atmeydanı Mahallesi Cilt 2, Hane 26’da nüfusa kayıtlı Osman ve Şahzene’den olma Ali Şad adına kayıtlı olduğunu, Muris Ali Şad’ın veraset ilamı doğrultusunda tapuda intikal işlemi yapıldığını, intikal işleminden sonra da mirasçılar arasında miras hissesinini devrine ilişkin bazı işlemlerin yapıldığını, Zemin+2 kattan oluşan kargir yığma binanın; zemin katının müvekkilerinin murisi olan Ahmet Şad tarafından yaptırıldığının tespiti ile zemin katın 24/96 sının davacı Radife Şad’a, 8/96 sının Kevser Çep’e, 8/96 sının Eser Şad Yılmaz’a 8/96’sının Ali Kemal Şadoğlu’na, 8/96 sının Hasan Fehmi Şad’a, 8/96’sının Hüseyin Avni Şad’a, 8/96 sının Aziz Selim Şad’a, 16/96’sının Sonnur Kara’ya, 2/96 sınını Şükriye Şad’a, 3/96 sının Zeynep Şad’a ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu, Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresine dava dilekçesi ekli tebligat çıkarılmış olup, belirtilen adreste kendisine çıkartılan tebligat tebliğ edilemeden Mahkememize iade edilmiştir. Davalının adresinin tespiti için gerekli araştırmalar yapılmışsa da bir netice alınamamış olup, tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemeyen AŞAĞIDA İSMİ YAZILI davalıya dava dilekçesinin Kanununun 28. maddesi gereğince ilanen tebliğine karar verilmiştir. Mahkememizin işbu dosyasının duruşma gününün 13/06/2019 günü saat 11:25 olup,duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde HMK.nun 147. maddesi gereğince yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz hususları dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.25/04/2019 DAVALI: EMİNE ESİN SAYIN (TC:55417450832) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 987883) T.C. İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/338 Aşağıda tarafları yazılı mahkememizde görülen Tapusuz Taşınmaz Tescili (Kişilerce Açılan) davası nedeniyle İzmir ili, Buca ilçesi, Belenbaşı Köyü, köy içi mevkiinde bulunan taşınmazın tapusuz tesciline ilişkin olarak nitelikleri belirtilen dava konusu parseller hakkında hak iddia edenlerin 30 günlük yasal süre içinde Mahkememize başvurmaları hususunda TMK’ nin 713/5.maddesi uyarınca askıya çıkarılan ilanıdır. S.No Pafta No: Ada No: Parsel No: Yüzölçümü: Cinsi: Mevkii: Dayanağı: Krokisi: İzmir ili, Buca ilçesi, Belenbaşı köyü köy içi mevkiinde bulunan tapulu 375 parsele ve yine tapulu 187 nolu parsele sınır olan tahmini 460 m²’lik taşınmaz ile yine tapulu 17 ve 18 nolu parsel sınırında bulunan tahmini 1.800 m²’lik sarı alan tabir edilen kısım taşınmazın Davacı Adı Soyadı: Davalı Adı Soyadı Dava: MEHMET İLHAN BUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞI Tapusuz Taşınmaz Tescili (Kişilerce Açılan) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 988095) T.C. AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas no: 2015/135 DAVALI: YUSUF KURİT.C Kimlik no: 35858186330 Hüseyin ile Zeliha kızı 12/05/1963 doğumlu Davacı, KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA 10. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ile Davalılar, EMİNE KURT, FİRDES DURSUN, HALİL TUNAEL, HASAN KURİ, NEHAT KURİ, YUSUF KURİ, ZELİHA KURİ arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılaması sonucunda; Mahkememizin 31/10/2018 tarih 2015/135 esas 2018/597 karar sayılı ilamı ile karar verildiği, kararın taraflara tebliğe çıkartılmış olup, davalılardan YUSUF KURİ kişi adına çıkartılan tebligatın iade edilmiş olup, tüm kolluk araştırmalarına rağmen tebligat ve mernis adresinin tespit edilemediği anlaşılmakla işbu ilamın yayımlandığı tarihten itibaren YUSUF KURİ’nin bizzat mahkememize dilekçe vermek veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmek suretiyle karara karşı beyanda bulunması aksi taktirde H.M.K.’nin 6100 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca gerekçeli kararı tebliğ ve kabul etmiş sayılacağınız hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 987852) Sihri bozulan RTE, saflarda çözülmeyi önleme çabasında Seçim sonuçları belli iken ve iktidarın artık ülkede bir sırat köprüsü üzerinde yürüdüğü açık seçik iken, Cumhurbaşkanı’nın “seçimleri biz kazandık” diyerek bazı belediye meclislerindeki çoğunluğun kendilerine ait olduğunu vurgulamayı seçmesi ne anlama geliyor diye soruyor bazı okurlar. Yanıtım: Taraftarlarında büyük hayal kırıklığını ve onlara hâkim olan “Cumhurbaşkanı sahaya çıktığında koparır alır her şeyi” düşüncesinin sakatlanmasıyla oluşan acabaları gidermeye yöneliktir. Dikkat edin, AKP’yi AKP içinden eleştiriler artıyor. Liderin tüm gücüyle seçimlere katılmasına rağmen, seçmenin kaçışını önlemediği gerçeğiyle yüzleşti taraftarlar. Bu önemli bir kırılma anıdır. Ve yerel seçimlerde AKP’nin parti oyu yüzde 36.5’a inmiştir. RTE sihri bozuldu Şu aşamada bu seçmenin nereye gittiği önemli değildir. AKP’ye oy veren seçmenin önemli bir bölümü de, iktidara güvenini yitirdi ve sandığa gitmedi. 2018 seçimlerine kıyasla yüzde 4’lük daha az katılım söz konusudur. Gitmeyen seçmenin bir kısmı da şüphesiz muhalefete oy veren seçmendir. Umutsuzluk ve güvensizlik.. Bu seçimler RTE’nin sihrinin ağır yara aldığının kanıtıdır. Dünkü yazım, bu sihrin kaynağını anlatıyordu: 17 yılda ülkeye giren ve iktidarın har vurup harman savurduğu milyarlarcatrilyonlarca dolar. Ve seçmenin bundan geniş ölçüde yararlanması, milli gelirin 5 bin dolardan 10 bin dolara çıkması bir olgudur. Ve işler yolunda giderken, hiçbir ülkede seçmenin çoğunluğu iktidarı değiştirmez. Bu bakımdan işlerin yolunda gittiği zamanlar, muhalefetin seçimleri kaybetmesinden daha doğal bir olay yoktur. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’na tüm seçimleri kaybettin diye saldırılmasının kökeni, aslında iktidar ve yandaşlarına dayanır. Bu iktidar propagandasının tekrarlanması hakkaniyete sığmaz. Şüphesiz bu saptama, Kılıçdaroğlu’nun birçok politikasını eleştirmemek anlamına hiç gelmez. Nitekim bu eleştirileri sık olarak bu köşede dile getirdim. Zamanlama açısından doğru bulmadığım için, getirmediklerim de oldu. Seçim öncesinde bazılarında CHP kaybetsin, başarı kazanmasın ki Kılıçdaroğlu gitsin gibi bir düşünce de yaygındı. Bu pireye kızıp yorgan yakmaya (hatta ülke yakmaya!) benziyordu, ki yanlışlığı net ortaya çıktı. Yıkılan başka mitler Bu millet adam olmaz, iktidar milleti yalanla dolanla elde etti, artık seçimlerden sonuç beklenmez, biçiminde umutsuzluk düşünceleri de çok yaygındır. Millet, bu iktidardan kurtulmanın kapısını açtı: Lütfen buradan girin, dedi. Şimdi gerekli olan doğru politikalarla, milletle birleşmek. Gerçekleri açıklama kampanyası CHP ve muhalefet, çok özel, sokağa, her CHP örgütünün bulunduğu ve yayılacağı yeni yerlerde, mahallelerde, politikalar üretmek zorundadır: Bu gerçekleri sürekli açıklamak kampanyasıdır. Liderlerin ve sözcülerin açıklamaları ve ülkenin gerçekleri, kısa ve özlü, milletin kılcal damarlarında dolaşıma sokulmalıdır. Bu başarılabilirse, dönüşüm sağlanabilir. Bu örgüte verilecek talimatla olmaz, örgütü tabanda yayıp toplum liderleri aracılığıyla gerçekleşebilir. Muhalefetin on binlerce toplum liderine ihtiyacı vardır ve bu insanlar eğitilmelidir. CHP ve İYİ Parti iyi bir ikili olmalı. Tüm muhalefetle ilişkiler geliştirilmeli. İYİ Partili ortak adayların daha iyi desteklenerek başarı kazanmasını sağlamak konusunda keşke çok daha iyi ve örgütlü çalışma yürütülebilseydi. Hep yazıp çizdiğim, CHP merkezinin belediyelerle sıkı ilişkiler kurma konusunda kararlar almasını çok önemli buluyorum. Önümüzdeki süreç çok önemli. İktidarın yeni hamleleri olacak.. Hele sonraki seçimler.. Bu ayrı bir yazı konusu.. TBMM personel kimlik kartımı yitirdim. Hükümsüzdür. Yusuf Sahici 19.07.2010 tarihli 12485 sayılı plaket ve turizm işletme belgemiz kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Kenet Uluslararası Organizasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle