Katalog

haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 328 NİSAN 2019 PAZAR SAYISAL LOTO 371121 34 44 6 BİLEN: 1 milyon 434 bin 177 TL (1 kişi) 5 BİLEN: 3 bin 413 TL 4 BİLEN: 56 TL 3 BİLEN: 9 TL ikramiye kazandı. 250/1 2 0 270/1 4 0 200/1 0 0 210/1 3 0 250/1 0 0 190/6 0 120/0 0 240/1 0 0 280/1 4 0 230/1 1 0 230/1 0 0 240/1 4 0 140/9 0 250/1 6 0 140/8 0 110/8 0 130/7 0 250/7 0 130/6 0 190/9 0 170/9 0 180/8 0 TARİHTE BUGÜN 1915: ‘Hilali Ahmer’in adı ‘Kızılay’a çevrildi. 1963: Topraksız köylüler Adana’da yürüyüş yaptı. 1975: CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Erzincan’da taşlı ve silahlı saldırıya uğradı. 2015: Facebook, cep telefonları üzerinden yüz yüze görüşmeyi sağladı. Hastalar bile sahteSahte reçete şebekesi, devleti 120 milyon lira zarara uğratmış Ankara merkezli 5 kentte yapılan baskınlarda 35 zanlı gözaltına alındı; 40 bin kutu ilaç ve tıbbi malzeme ele geçirildi. Pahalı ilaç ve tıbbi malzemeleri hasta olmayan kişiler adına reçete ettirip yurtdışına satarak devleti 120 milyon lira zarara uğrattıkları iddiasıyla aralarında eczane ve ecza deposu sahiplerinin de bulunduğu 35 kişi gözaltına alındı; 40 bin kutu ilaca el konuldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince Ankara, İstanbul, Kocaeli, Adana ve Samsun’da belirlenen adreslere eşzamanlı operasyon düzenlendi. Kanser ilaçlarının da bulunduğu 40 bin kutu ilaç, tıbbi malzeme ve 2 silah ele geçirildi. İstanbul’da gözaltına alınan 5 ve Adana’da yakalanan 2 zanlının sorgulanmak üzere Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildiği öğrenildi. Ön incelemede ele geçirilen ilaçların birçoğunun kanser ve şeker hastalığı tedavisine yönelik veya organ naklinde kullanılan ve sadece hastanelerde bulundurulması gereken ilaçlar olduğu tespit edildi. KANSER HASTASI DEĞİLLER Araçtan yola saçılan piknik malzemeleri, çocuk emzikleri ve oyuncaklar, görenlerin yüreklerini dağladı. Kazanın ‘Cennet Vadisi’ yazan levhanın önünde olması dikkat çekti. 47B’üuöçcoalc’üduak AA Piknik yolunda facia İzmir Buca’ya bağlı Kaynaklar Mahallesi’nde, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu refüjü aşarak geçtiği karşı şeritte yan yatan hafif ticari araca, başka bir hafif ticari araç, tavan bölümünden çarptı. Kazada, yan yatan ticari araçta bu lunan 3’ü çocuk, 1’i bebek 7 kişi yaşamını yitirdi, diğer aracın sürücüsü Faruk İşçi ağır yaralandı. Ölenlerin, pikniğe gitmek üzere yola çıktıklarının sanıldığı belirtildi. Kaynaklar Mezarlığı yakınındaki kaza dün saat 10.30 sıralarında meyda na geldi. Kazada sürücü Turan Kaplan (38), eşi Evin Kaplan (31), çiftin kızları 7 yaşındaki Asel ve 1 yaşındaki Zeynep Lina Kaplan, sürücünün kız kardeşi Funda Kaplan (26), erkek kardeşi Ferit Kaplan (21) ve 13 yaşındaki yeğeni Özgür Kaplan öldü. l Haber Merkezi Ülke genelinde faaliyet gösteren şebeke üyelerinin, hasta olmayan kişiler adına hastaneye gitmeden aracıların talebi üzerine doktorlara raporlar düzenlettiği, bu raporlarla yazdırılan reçetelerdeki ilaçları suç örgütüyle bağlantılı eczanelerden temin ettikleri belirlendi. Bu ilaçları hastalarca kullanılmış gibi göstererek SGK’ye fatura edilmesini sağlayan ve bu yöntemle devleti 120 milyon lira zarara uğratan şüphelilerin ilaçları yasal olmayan yollardan İngiltere, Bulgaristan, Libya, lrak, Suriye, Azerbaycan, Ukrayna gibi birçok ülkede sattıkları tespit edildi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Üstü tozlu işçi otobüste oturtulmadı’ iddiası Ayakta yolculuk etti Kocaeli Derince’de işten çıkan ve evine gitmek için Kocae sat işi ile uğraşıyorum. İşten çıkıp evime gitmek için oto li Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı büse bindim. Kartımı okut özel halk otobüsüne binen Yah tuktan sonra şoför bana, ‘Üs ya Batir adlı işçi, üstü tozlu diye tün kirli, gazete vereyim de koltuğa oturtulmadığını ileri sür onun üstüne otur’ dedi. Oto dü. Olayı Facebook’ta anlatan Yahya Batir büste 5 6 kişi vardı, şofö Batir, otobüs boş olmasına kar rün bu sözünden sonra utan şın ayakta seyahat ettiğini söyledi. dım, yerin dibine girdim, gazeteyi ka Batir, otobüsteki yolcuların şoföre bul etmedim. Seyahati ayakta yap tepki gösterdiğini söyleyerek “Tesi tım” diye anlattı. l Haber Merkezi Ahmet Kural’IN AVUKATLARINDAN, ‘HUKUKA AYKIRI DAVRANILDI’ İDDİASI ‘Hızlıyargılamaarzusu’ SEYHAN AVŞAR Şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp eden, “hakaret”, “basit yaralama” ve “tehdit” suçlarından 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan oyuncu Ahmet Kural’ın avukatları mahkemenin verdiği karara itiraz etti. Bölge Adliye Mahkemesi’ne verilen dilekçede karar veren mahkemenin, hızlı yargılama ar zusuyla hukuka aykırı karar verdiği öne sürüldü. Dilekçede yargılama safhasında mahkemenin dava dosyasına delil sunulmalarına izin verilmediği ileri sürüldü. Savcılık soruşturması toplanan delillerle yetinildiğinin belirtildiği dilekçede, “Çok hızlı ve fakat yanlış bir karar verilmiştir. Mahkeme, nedeni bilinemeyen hızlı yargılama arzusuyla hukuka aykırı karar vermiştir” ifadelerine yer verildi. Ahmet Kural 29 Ekim tarihinde evinde Sıla Gençoğlu’nu darp etti. Gençoğlu’nun şikâyeti sonucu açılan davada Kural, “Hakaret”, “Basit yaralama”, ve “Tehdit” suçlarından 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin verdiği karara Cumhuriyet Savcısı itiraz etmişti. l İSTANBUL Ahmet Kural ÇOCUK İSTİSMARI Bir yıl sonra 2 taciz daha Daha önce bir kız çocuğa taciz de bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada serbest bırakılan Tuncay Ç. (59), bu defa Muğla’nın Menteşe ilçesinde okul bahçesinde iki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tuncay Ç., 2016’da, İzmir Bornova’da, torununun arkadaşı Yağmur K.’ye (9) tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açılmıştı. Yağmur, duruşma öncesi sanıkla karşılaşacak olmasının stresiyle kalp krizinden yaşamını yitirmişti. Ç., geçen yıl tahliye edilmişti. l Haber Merkezi Yılda 8 bine yükseldi İstanbul Dayanışma Platformu tarafından yapılan açıklamada her gün çocuklara ve kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve istismar haberlerinin çoğalmasına tepki gösterildi. İstanbul Dayanışma Platformu Başkanı Önay Alpago, cinsel istismar dolayısıyla mağdur çocuk sayısının yılda 8 bine yükseldiğihi belirtti. l Haber Merkezi Yeni teyyare meydanının muhteşem sefaletiayatım boyunca önemli insanları tanı mak merakım hiç olmadı. Tanımaktan Hda kaçındım. TRT Türkiye Televizyonla rı Program ve Yayın Planlama Müdürü idim; yapım ve yayınların kaynak ve beynini yönetiyordum. Hiçbir bakanı, milletvekilini, holding CEO’larını tanımazdım. Hürriyet’te yazmaya başladıktan 10 yıl sonra patron Aydın Doğan’la tanıştım. HHH Başyüce’nin medarı iftiharı yeni teyyare meydanının muhteşem sefaleti üzerine yazacaktım. Beni hayatımda en çok hayal kırıklığına uğratan Ertuğrul Özkök’ün yazısından (Hürriyet, 26.4.2019), son bir ay içinde tanık olduğum muhteşem sefalet ve rezaletin sorumlularından birinin adını öğrendim: TAV Havalimanları Holding’in CEO’su Sani Şener imiş. Şimdilik, bu teyyare meydanının mimari ilkelliğini, dekorasyon, döşeme ve süsleme özentisini, “lounge”unun muhteşem görmemişliğini bir yana bırakıyorum. İşletme kalitesi bakımından dünyada şimdiye kadar yolculuk ettiğim en berbat teyyare meydanı. HHH 10 Nisan 2019 günü TK1825 uçuşuyla, puanla beleşine alınmış “Biznız klas” biletiyle Paris’e gidiyoruz. Kapı önünde valizler için bir araba bulduk kolayca. Bilet ve tartı yerine kadar hizmet etti ve 50 liramızı çarptı. Ocak ayında bilet alırken yer rezervasyonumuz yapılmıştı ama uçak değiştiği için iptal edilmiş. Lâkin yolcularına vırtzırt mesaj gönderen THY durumu bize haber vermemişti. Sorun veciz bir konuşmayla halledildi. Sıra geldi uçağa gitmeye: Kapıda birkaç masa vardı. Disk kayması (bel fıtığı) belâsı yüzünden iki büklüm yürüyordum. Kapının uzak olup olmadığını sordum. Uzak dediler. O zaman Ülker’le beni ücret karşılığı götürecek bir araç bulmalarını rica ettim. Abone olmak lâzımmış ama bedava tekerlekli sandalyeler varmış. İstekte bulunduk. Geldiler. Tekerlekli arabalara kurulduk, yol git git bitmez. Sonradan öğrendiğimize göre 3.5 kilometre imiş. Çocuklara acıdım, 10’ar lira bahşiş verdim. Asıl rezalet uçakta idi. “Biznız klas”lı diye iç hatlarda kullanılan uçağı kakalamışlardı. Uçağın uçuş numarasını girişte yazdım. HHH Dönüş 25 Nisan idi. TK1822. Paris Charles de Gaulle havaalanında, bilet ve tartı masasındaki görevli hanıma, İstanbul’da teyyare meydanında iki adet tekerlekli araba şipariş etmesini rica ettim. Derhal not etti ve mesaj gönderdi; birkaç dakika içinde bizi taşıyacak aracın da geleceğini söyledi. “Selis bir Fransızca” ile teşekkür ettim. CDG havaalanını iyi bildiğimi ve gidilecek mesafede arabaya ihtiyacımız olmadığını söyledim. Bindiğimiz uçak dış hatlarda kullanılan uçak idi. Önümüzdeki koltuğa yardımcısız yürüyemeyen bir kadın geldi. HHH İstanbul’a saat 16’da indik. Uçak bozkırda 15 dakika “taksi” yaptıktan sonra körüklü kapıya yanaştı. Çıkmak için 2025 dakika bekledik. Körüklü kapıdan geçtik. Bizi götürecek arabaları aradım. Yoktular. Belimi tutarak, topallayarak yürüdüm, yürürdük. Telefonla konuşan bir görevliye sordum. “Siz uçağa dönün, orada bekleyin” dedi. Döndük. Yardımcısız yürüyemeyen kadın kapıda ayakta araba bekliyordu. Yarım saat bekledik gelen giden yok. Meğer içerde daha 9 tane engelli varmış. Derken, içerden özel arabasıyla bir engelli getirdiler. Adam Iraklıydı, felç geçirmişti, Arapça bile konuşamıyordu. Bir yarım saat daha bekledik. Gelen giden yok. Görevlilerle şekerrenk konuşmaya başladım. Araba gelinceye kadar ayakta bekleyeceğimi, kapıyı terk etmeyeceğimi; ancak polislerin karga tulumba götürebileceğini söyledim. Mahcup THY personeli utanç içindeydi. Taşıma işinin taşeron tarafından yapıldığını söylediler. Adını vermediler. Daha sonra öğrendim, adı AIR CLINCS imiş. Derken saat 18’e doğru arabalar geldi. Çalışan çocuklar da mağdurdu. En azından üç kişinin işini yapıyorlardı. R.T.Erdoğan’ın Teyyare Meydanı işletme olarak dökülüyordu. Ertuğrul’un göklere çıkardığı pide ve dürüm de berbattı “Biznız” lounge’da. Bir talep: R.T. Erdoğan da kılık değiştirerek bir vatandaş gibi uçağa binmeli bu acaip teyyare meydanında. ICOPAL SHINGLE SİSTEM ARTIK TÜRKİYE’DE! Tanışmak için hemen arayın www.bmigroup.com/tr