Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 527 NİSAN 2019 CUMARTESİ Kılıçdaroğlu, 11 başkandan CHP’ye yönelik kırsalda oluşan önyargıyı kırmalarını istedi İlk talimat: Ayrıştırmayın Seçim kampanyasını huzur ve birliktelik üzerine kurduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, bunun devam ettirilmesini isteyerek liyakat vurgusu yaptı. Kılıçdaroğlu, aile sigortasının da hayata geçirilmesini istedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 11 büyükşehir belediye başkanına kırsal kesimlerde CHP’ye karşı olan önyargının kırılması için çalışma yapılması ta limatı verirken, “Asla kimseyi ötekileştirmeyin ve ayrıştırmayın. Biz kampanyamızı huzur üzerine, birliktelik MAHMUT üzerine kurduk. Aynı LICALI şekilde bunu devam ettireceksiniz” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun belediyelerde liyakate göre hareket edilmesi gerektiğini söylediği de belirtildi. Kılıçdaroğlu başkanlığında CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı, dün, 31 Mart seçimlerinin ardından ilk kez bir araya geldi. CHP genel başkan yardımcıları Seyit Torun, Oğuz Kaan Salıcı ve Faik Öztrak’ın da bulunduğu toplantıda, belediyelerin uygulayacağı politikalar ele alındı. Edinilen bilgiye göre, CHP lideri Kılıçdaroğlu toplantıda 11 büyükşehir belediyesine ilişkin beklentilerini dile getirdi. Seçimden önce 31 Mart’a ilişkin açıklanan seçim bildirgesi ve açıklanan temel ilkelerin dikkate alınması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu’nun, 11 büyükşehir belediye başkanına talimatlarını 13 başlık altında sıraladığı öğrenildi. ‘Kendinizi denetlettirin’ Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarına, bazı görevlerin çok önemli olduğuna işaret ederek, “Belediyede kadrolarınızı liyakate göre oluşturun” dediği öğrenildi. Bütün belediyelerden şeffaf bir yönetim istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun, “Her zaman hesap verebilir olun. Gerekirse bağımsız denetçilerle kendinizi denetlettirin” dediği belirtildi. Sivil toplum örgütlerinin yönetime katılımının sağlanmasını isteyen Kılıçdaroğlu’nun belediyelerde kırkent dengesinin de iyi kurulmasını istediği kaydedildi. Özellikle kırsal kesimlerde CHP’ye yönelik önyargının kırılması için büyükşehir belediyeleri tarafından çalışma yapılması talimatı verdiği de öğrenilen Kılıçdaroğlu’nun, gelecek genel seçimlerde partinin oyunun artırılmasına yönelik çalışmaların ihmal edilmemesini istediği kaydedildi. ‘Aile sigortasını yapın’ Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarına her kent için yoksulluk envanteri oluşturulması talimatı verdiği de belirtilerek, “Yoksullara yardımı aile sigortası olarak gerçekleştirin. Halk kart uygulamasını yaygınlaştırın. Yoksulların onurlarını zedelemeden, nakdi olarak yardımda bulunun” dediği öğrenildi. Deprem kuşağında olan Kılıçdaroğlu Erdem’in ailesini ziyaret etti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 301 gündür tutuklu olarak cezaevinde bulunan CHP Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’in ailesini ziyaret etti. Kemal Kılıçdaroğlu’na ziyarette CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da eşlik etti. Türkiye’de kentsel dönüşümün çok önemli olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye çok hızlı ve kötü kentleşti. Kentsel dönüşüme önem verin” diye konuştu. Sosyal aktivitilerin artırılması talimatı da veren Kılıçdaroğlu’nun, siyasi görüşleri ne olursa olsun insanların birbiriyle iletişim kurabileceği alanların yaratılmasını istediğine dikkat çekildi. Belediye başkanlarının şeffaf olma ları gerektiği, belediye yönetiminde adaletli hareket etmeleri ve halkın desteğini aldıkları için “mecliste azınlık olunması gibi” hiçbir mazeretlerinin olmaması gerektiği vurgulandı. 3 Mayıs’ta bütün büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarının katılımıyla yeni bir toplantı yapılması kararlaştırıldı. Toplantıya 250 belediye başkanının katılması bekleniyor. l ANKARA YAVAŞ VE İMAMOĞLU’NDAN AÇIKLAMA Ekrem İmamoğlu Mansur Yavaş ‘Devlete ve millete yapılan bir saldırı’ Toplantı öncesi CHP Genel Merkezi’nde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişiminin devlete, millete, birlik ve beraberliğe olduğunu belirterek, “Olayı sadece 910 kişinin etrafında döndürülerek basitleştirmenin de bir anlamı yoktur. Bu, bu şekilde gündeme taşınmayıp en üst seviyede Genel Başkanımızın bu durumu ele alınmazsa ülkemizde birçok insanın bu anlamda sorun yaşayacağı anlar oluşabilir” değerlendirmesini yaptı. İmamoğlu, toplantı sonrası yaptığı açıklamada da, “Türkiye’nin yarısına hizmet verecek olan belediye başkanlarımızla beraber, en nitelikli hizmeti özellikle partiler üzeri duruşu, şeffaflığı, katılımcılığı ön planda tutan anlayışla, en faydalı şekilde nasıl hizmet edebilirizin sohbetini yaptık. Çok verimli toplantı oldu. Umut ediyoruz ki en iyi şekliyle yerel yönetimlere yeni anlamlar katan anlayışla, önümüzde ki yıllarda farklılığımızı hissettireceğimize inanıyorum” dedi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise “Bundan sonra da ülkemize daha iyi hizmet etmek için birlikte neler yapabileceğimiz, halktaki yansımalarını nasıl paylaşacağımız konusunda bilgi paylaşımında bulunduk. Bugün Türkiye ekonomisinin yüzde 75’ini ve nüfusunun yüzde 50’sini temsil eden 11 büyükşehir belediye başkanımızla birlikte seçildiğimiz makama layık olup, yaşadığımız kentlere huzur ve bereketi nasıl getireceğimiz, ekonomik kalkınmasını nasıl gerçekleştireceğimiz konusunda fikir paylaşımında bulunduk” diye konuştu. Gazetecilerin, Ankara Büyükşehir Belediyesi binasına ‘TC’ ibaresinin eklenmesini anımsatması üzerine Yavaş, “Geri gelme değil, zaten olması gereken yerde” diye yanıt verdi. İmamoğlu’na da aynı uygulamayı yapıp yapmayacağının sorulması üzerine İmamoğlu, “TC ibaresini çok seviyoruz, her yerde olmalı” dedi. ABD tehdit dili kullanıyorHami Aksoy’dan, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in söylemine tepki: YSK’ye hukuk çağrısı CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’li 11 büyükşe hir belediye başka nının belediyelerde atamaları liyakat kriterine göre ya pacaklarını belirterek, “Başkanlarımız Faik Öztrak belediye şirketlerini mercek altına alacaklardır. Belediye şirketlerini kolay, keyfi, kuralsız ve denetim siz para harcayan bir yapı olmak tan çıkaracaklardır” diye konuştu. Öztrak, toplantının ardından yap tığı açıklamada seçimden önceki hedeflere büyük ölçüde ulaştıkları nı belirterek, “2014’te CHP’nin ka zandığı büyükşehir belediyelerin den hizmet alan vatandaşlarımızın sayısı toplam nüfusun yüzde 12’si kadardı. Bu oran 2019 seçimlerin den sonra yüzde 45’e çıktı” dedi. ‘Pusula hukuktur’ Seçimlerin üzerinden 26 gün geçmesine karşın İstanbul’da seçim sürecine ilişkin belirsizliğin devam ettiğini belirten Öztrak, “Sürecin uzaması ülkemizin ufkunu karartmaktadır. Bulanık suda balık avlamaya çalışan odakları heveslendirmektedir. YSK’nin pusulası hukuktur, öyle de olmalıdır. Birileri hukuk cinayeti tasarlıyor olabilir. Ağır baskılara rağmen YSK’nin bu cinayete müsaade etmeyeceğini biliyoruz. Türkiye’de halen hâkimler var diyeceğimizden kuşku duymuyoruz” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet Soylu için suç duyurusu CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çubuk’un Akkuzulu ilçesindeki, şehidin cenaze töreninde uğradığı saldırı nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Ankara Adliyesi önünde açıklama yapan Özkoç, “İhmali bulunan kişiler hakkında hem CHP adına hem de CHP grubu olarak suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu kişilerden birisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur. Soylu, aleni bir şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği için ilgili yasa kapsamında suç işlemiştir” dedi. Kılıçdaroğlu’nun cenaze törenine katılmadan önce koruma polislerince emniyete bilgi verildiğini kaydeden Özkoç, buna karşın gerekli tedbirleri almayan il emniyet müdürü ve diğer yetkililer hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. ‘Şeref beratıdır’ Soylu ise suç duyurusuna sosyal medya hesabından yanıt verdi. Soylu, “PKK ve avanesine kucak açanların benim için mahkemeye müracaat etmeleri şahsım adına şeref beratıdır” ifadelerini kullandı. l Cumhuriyet Koç’u aradığını itiraf etti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “ABD’nin tehdit diline başvurduğunu gördüklerini” belirterek, “ABD’nin dayatmalarla sonuca ulaşamayacağını anlaması gerekiyor” dedi. Dışişleri Bakanlığı’nda basın bilgilendirme toplantısı düzenleyen Aksoy, “ABD’den PYD, YPG ve FETÖ başta olmak üzere, ülke güvenliğini ilgilendiren temel konularda somut adımlar atmasını beklediklerini” söyledi. ABD’de düzenlenen NATO toplantısı kapsamında, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Türkiye’yi hedef alan bazı söylemleri olduğunu anımsatan Aksoy, “ABD yönetiminin yeniden tehdit diline başvurmaya başladığını görüyoruz. Ülkemize yönelik bu söylemi kabul etmemiz de mümkün değil. ABD’nin dayatmalarla sonuca ulaşamayacağını artık anlaması gerekiyor” dedi. ABD ile Suriye’de güvenli bölge tesis edilmesine yönelik temasların devam ettiğini de belirten Aksoy, bölgenin kontronünün Türkiye’de olacağını, PYD/YPG’nin bölgeden çıkarılacağını ve güvenli bölgenin derinliğinin ortalama 32 kilometre olacağını söyledi. Aksoy, TürkAmerikan ilişkilerinde sorunlu konuların ele alınması için Türkiye’den bir heyetin ABD’ye gideceği iddiaları hakkında ise, “Resmi bir heyetin şu sıralarda ABD’yi ziyareti söz konusu değil” açıklamasını yaptı. ‘F35’te geri adım yok’ Aksoy, F35 programı hakkında da, “Biz F35 programının parçasıyız. Ödemelerimizi tam olarak yapıyoruz. Pilotlarımız orada eğitim görüyor. Uçakların teslimatı başladı. Bu konuda geri adım atmayacağız” dedi. ABD yönetiminin F35 programını Türkiye’nin S400 alımına bağlamaya çalıştığını belirten Aksoy, “Biz her sevi yede bunun doğru olmadığını di le getiriyoruz” dedi. Türkiye’nin S400 konusunda ABD’ye yaptı ğı bir teknik komisyon kurulması teklifi sorulan Aksoy, “Henüz bu na bir cevap almadık. ABD tara fı S400 konusunu F35 programı na, CAATSA yaptırımlarına ve Pat riot satışına ilişkilendirmeye çalışı yor. ABD’li yetkililere bizim S400 alma nedenimizin acil ve kısa va deli güvenlik ihtiyaçlarımızı karşı lamaya yönelik olduğunu söylüyo ruz. Bu sistemin NATO sistemleri ne zarar vermeyeceğini dile getiri yoruz. Bağımsız kullanacağımızı söylüyoruz. Çalışma grubu tek lifimiz de bu yüzden” dedi. Ak soy, “ABD’nin F35 konusunu her vesileyle bir tehdit un suru olarak dile getir mesi yakışık almıyor, müttefiklik ilişkile rimizle de uyuşmu yor” görüşünü dile Hami Aksoy getirdi. l ANKARA / Cumhuriyet İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, FenerbahçeGalatasaray derbisi öncesinde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u arayan kişinin kendisi olduğunu itiraf etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, derbi öncesinde Ali Koç’un bir bakan tarafından aranarak maça gitmemesi için baskı yapıldığını açıklamıştı. Televizyonda canlı yayına katılan Soylu “Beşiktaş maçına gitti. Ben de sayın Ali Koça’a ‘burada bir problem olabilir. Siz ev sahibisiniz’ dedim. Ali Koç’a ‘rica ederseniz, böyle bir mesele olduğunu’ dedim. O da ‘Sizin isminizi verebilir miyim’ dedi. Ben de ‘memnuniyetle’ dedim. “Sizden istirhamım bir daha rica edin’ dedim. ‘Bakan beni arasın’ demiş. Ben de Koç’a, ‘Üzerimizdeki sorumluluğu attık, tedbirleri siz de biz de artıralım’ dedim” açıklamasında bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta asker cenazesinde yapılan saldırıyla da ilgili konuşan Soylu, “Bu tamamen orada gerçekleşen doğal bir reaksiyondur” ifadesini kullandı. l Haber Merkezi AKP’den Güven’e ziyaret YSK, AKP’nin İstanbul itirazlarını görüşmeye devam ederken, AKP’li milletvekillerinin de içinde bulunduğu bir heyet dün YSK Başkanı Sadi Güven’i ziyaret etti. Heyette AKP Balıkesir milletvekilleri Mustafa Canbay ve Mutlu Aydemir ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve ilçe belediye başkanları yer aldı. YSK: Sandık kurulları itirazı 2 Mart’ta bitti İstanbul için emsal karar ALİCAN ULUDAĞ Yüksek Seçim Kurulu (YSK), sandık kurullarının yasaya aykırı şekilde oluştuğu iddiasıyla AKP’nin İstanbul seçimlerinin iptali talebine ilişkin emsal niteliğinde bir karar verdi. İYİ Parti’nin Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde sandık kurullarının yasaya aykırı oluştuğu, bu nedenle seçimin iptal edilmesi talebiyle yaptığı başvuruyu reddeden YSK, buna gerekçe “Seçim takvimine göre sandık kurullarının oluşumuna itirazların YSK tarafından 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması”nı gösterdi. CHP’nin YSK Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, “Bunun anlamı, 2 Mart 2019 tarihinden sonra sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazlar reddedilecektir” dedi. İYİ Parti Bursa İl Başkanı Yahya Bahadır, Mustafakemalpaşa’da 1009, 1082, 1086, 1093 ve 1182 numaralı sandıklarda görevli olan sandık kurulu başkanlarının aynı zamanda Mustafakemalpaşa Belediyesi’nde görevli olduğu, bu sandıklarda seçim iptali söz konusu olduğu halde seçim sonuçlarının değişeceği gerekçekçesiyle YSK’ye başvurdu. Başvuruda, Demokrat Parti adayı Orhan Alper 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunduğundan seçilme yeterliliğinin bulunmadığı belirtilirken, ilçede seçimlerin iptali ile tekrar seçim yapılmasına karar verilmesi istendi. Başvuruyu görüşen YSK, 20 Nisan’da tüm talepleri reddetti. Sandık kurullarına yönelik itirazın reddi gerekçesi “Kurulumuz tarafından yapılan değerlendirme 5 bin 315 kısıtlı seçmen daha araştırılacak YSK, AKP’nin talebi üzerine, İstanbul seçimlerinde 5 bin 315 kısıtlı seçmenin oy kullandığı iddiasının da araştırılmasına karar verdi. Böylece İstanbul seçimiyle ilgili araştırılacak seçmen sayısının 4647 binlere ulaştığı bildirildi. AKP’nin YSK Temsilcisi Recep Özel, önceki gün YSK’ye, 5 bin 315 kısıtlı seçmenin mahkeme kararlarıyla birlikte oy kullanmayacaklarına ilişkin listeyi sunduklarını söyledi. İYİ Parti ise itirazın mazbata verildikten 7 gün sonra yapılması gerektiğini belirterek karara itiraz etti. neticesinde; Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların Yüksek Seçim Kurulunun 13/12/2018 tarih ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir” şeklinde açıklandı. AKP, İstanbul seçimlerinin iptaline ilişkin yaptığı başvuruda, sandık kurulu başkan ve üyelerinin kamu görevlisi olmayanlar arasından seçildiğini iddia etmişti. YSK, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkan ve üyelerinin nasıl seçildiğinin araştırılmasını istemişti. YSK’nin Bursa özelinde verdiği kararı, İstanbul için de uygulayıp uygulamayacağı merak konusu oldu. l ANKARA ‘AKP dün söylediğine bugün uymuyor’ Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat yolsuzluğudur’ diyor. Böylece, o sandıklar Turgut Kazan, AKP’nin da oy kullananların sandık başkanları ve iradesini silip atıyor. üyeleriyle ilgili itirazı Ve YSK de, o sandık na tepki göstererek, larla ilgili araştırma “Sandık kurullarının nın sonunu bekliyor. başkan ve bir üyesi, Oysa, sandık kurul kaymakamın gönder Turgut Kazan larının başkan ve bir diği listeden seçiliyor. üyesi, sille tokat ge İtiraz süresi geçince kesinle çirilen 7102 sayılı yasa uya şiyor. YSK seçmen iradesini rınca, AKP kaymakamının yansıtma arayışına bağlı kal gönderdiği listeden seçiliyor. malıdır” dedi. İtiraz süresi geçince ke Kazan, Twitter hesabından sinleşiyor. Biz de o sandıkla şu görüşleri dile getirdi: “Re ra oy veriyoruz. AKP dün söy ferandum sürerken, AKP’nin lediğine bugün uymayabilir. YSK’deki temsilcisi, pusula Ama YSK mühürsüz oy ka larlazarfların mühürlenme rarında vurguladığı seçmen diğini belirterek, seçmen ira iradesini yansıtma arayışı desinin tam yansıtılması için, na bağlı kalmalıdır. Aksi hal hepsinin geçerli sayılmasını de sandık başkanıyla bir üye istemişti. YSK de, yasayı çiğ yi belirleme yetkisi olan ikti neyerek o bilinen kararı ver dara her seçimi kaybedince mişti. Şimdi aynı AKP tem kullanacağı bir tuzak hazır silcisi, ilçe seçim kurulları lama imkânı tanınmış olur... nın kamu görevlisi olmayanı YSK seçmen iradesini koru sandık başkanı ve üyesi yap makla görevlidir.”l Haber tığı gerekçesiyle, ‘bu, seçim Merkezi İş Bankası’ndan yanıt AKP’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Recep Özel, paylaştığı listede İş Bankası sandık başkanı olmadığı halde İş Bankası çalışanlarının “sandık başkanı” ve üyesi olarak atanmasının seçim yolsuzluğu olduğunu öne sürdü. İş Bankası’ndan yapılan açıklamada ise çalışanlarının seçimlerde görevlendirilip görevlendirilmeyeceği, nerede ve nasıl görevlendirileceği konularının tamamen ilçe seçim kurulları nın yetki ve sorumluluğunda olduğu belirtildi. Açıklamada “Yer alan listelerde İş Bankası dışındaki kuruluşlardan da görevlendirmeler yapıldığı açık bir şekilde görülmektedir” ifadeleri kullanıldı. Özel’in paylaştığı listede İş Bankası dışında Denizbank, TEB, Garanti Bankası, Vakıfbank gibi bankaların da bulunması ancak bunlar hakkında herhangi bir açıklama yapmaması dikkat çekti. l Haber Merkezi