18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EkonoMi [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ DOLAR avro sterlin FAİZ BORSA 1127 NİSAN 2019 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.9440 04 kuruş 6.6380 0.4 kuruş 7.6950 0.4 kuruş 20.92 0.33 puan 94.783 285 puan 1645.75 3.86 lira 245.11 5 kuruş Ekonomi duvara tosladıİş dünyasına göre Türkiye’nin ekonomide artık reformlara odaklanması gerekiyor l Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen: Türkiye l ASO Başkanı Özdebir: Güvenin olmadığı bir ortamda ekonomisinin duvara doğru koştuğu belliydi, kısa vadede hane halkı tüketmez, üretici üretmez, yatırımcı ise ülkeye çözüm için artık çok geç. Uzun vadeye odaklanmalıyız. yatırım yapmaz. Güvenin temel dayanağı hukuktur. İş dünyasında ekonomiye ilişkin kaygılar artıyor. Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Göçmen, yabancı fonlardan kaynak girişi olmadığı sürece içeride atılan adımların sonuç getirmeyeceğini söyledi. İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (İMSAD) Gündem Buluşmaları toplantısında konuşan Göçmen, “Türkiye ekonomisinin duvara doğru koştuğu belliydi, kısa vadede çözüm için artık çok geç. Uzun vadeye odaklanmalıyız” ifadelerini kullandı. Göçmen’in konuşmasından diğer satırbaşları şöyle: n Dünya hızla korumacılığa ve popülizme gidiyor. Türkiye henüz kutbunu seçmedi. Bugünlerde aldığımız kararlar geleceğimizi belirleyecek. n Paranın maliyeti çok arttı. Özel sektörün yabancı borçlarının ihracatı karşılama oranı yüzde 185. Yani yaptığımız ihracattan yüzde 85 daha fazla yabancı para cinsinden özel sektörün borcu var. Kur riski yasak n Sabancı Holding’de kur riski taşımak son 3 senedir yasak. Şirketlerin kaçınılmaz olarak kur riski oluşuyorsa, holdingde kur fazlası yaratıyoruz ki konso lide edildiği zaman konsolide bi lançomuzda kur riski kalmasın. n Bütün sektörlerde ve özellik le inşaat malzemeleri sektörün de bence yapılması gereken şey konsolidasyon. Birleşerek da ha büyük güçler yaratıp bunları fonlamaya çalışmak daha doğru hareket olur kısa vadede. n Yabancı fonlar olmadığı tak dirde, Emlak Bankası’nı da kur sanız, enerjiyle ilgili başka fon lar da oluştursanız cebinize bir para girmeyecek. Olmayan para yı hangi cebe koyarsanız koyun aynıdır. Bir de, bir cepten öbü rüne aktarırken düşürme riski miz var. n Serbest piyasa kuralların dan ayrılıyoruz algısı yabancı yatırımcıyı çekilme eğili mine sürüklüyor. Dal galanma bu kadar yüksekken özel ya bancı fonlar gelmez. n İnşaatta artık eski rakamlar olmayacak, olmamalı da. Enerji sektö rünün 44 milyar do larlık bor cu var. l Ekonomi Servisi Mehmet Göçmen Reform şart Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye’nin daha iyi bir gelecek için reformlarını gerçekleştirmek zorunda olduğunu belirterek “Bunun için sadece kamu değil hepimiz çalışmak zorundayız” dedi. “Uluslararası Vergilendirmede Güncel Gelişmeler” konferansında konuşan Kaslowski, reform yapmanın zor olduğunu ancak reform yapmadan ilerlemenin, daha iyi olmanın, daha iyisini yapmanın mümkün olmadığını söyledi. Vergi sisteminin daha sade, kolay anlaşılır ve öngörülebilir bir sisteme dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Kaslowski, öngörülebilirliğin bugün iş dünyası için ekonomide en önemli etken haline geldiğini dile getirdi. Kaslowski, vergi reformunun bir diğer öncelikli hedefinin kayıt dışılıkla mücadele olması gerektiğini aktardı. ASO: Şirketler batıyor MUSTAFA ÇAKIR Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, şirketlerin borçlarını ödeyemedikleri için zor durumda olduklarına dikkat çekerek “Birçok şirket batıyor. Firmaların yurtiçi ve yurtdışı toplam borcu 2.5 trilyon TL. Son altı ayda özel sektör kâr edebilme kabiliyetini yitirmiş durumda, borcunu geri ödeyemiyor” dedi. ASO’nun meclis toplantısında konuşan Özdebir, ekonominin istihdam yaratma kabiliyetini kaybettiğini anlatarak şöyle konuştu: n Ağustosta başlayan kur sarmalı, ekonominin dinamiğini bozmuş, az ithalat, az üretim, az cari açık verip yüksek işsizlik oranı olan bir ekonomiyle karşı karşıya kalmamıza neden oldu. n Döviz cinsi dış borcumuz 448 milyar dolar, net dış borç stokumuz 282 milyar dolardır. Büyük kısmı özel sektöre ait. Borcun döndürülebilmesi için yatırım ortamının iyileştirilmesi lazım. n Şu anda ekonomi politikalarının temel amacı hane halkının ve özel sektörün harcamalarını canlandırmak üzerine odaklanmalı. n Şirketler borçlarını ödeyemediklerinden dolayı zor durumdalar ve birçok şirket batıyor. Firma borçlarının milli gelire oranı yüzde 70 seviyelerine ulaşmıştır. Firmaların mali borç/özkaynak oranı ise yüzde 148 seviyesinde. Şirket battıktan sonra bankaya yardım etmek yerine, verilecek kaynağı batmadan şirketlere aktarmak daha doğru olacaktır. n Ekonomide en önemli gerçekliğin güven olduğu unutulmamalı. Güvenin olmadığı ortamda hane halkı tüketmez, üretici üretmez, yatırımcı yatırım yapmaz. Güvenin temel dayanağı ise hukuktur. l ANKARA Nurettin Özdebir EBRD batık krediye talip Avrupa İmar ve Kalkın ma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner, Türk bankalarının takipteki alacaklarındaki artış nedeniyle kredi kapasitelerinin sınırlandığını, Türk bankalarını desteklemeye hazır olduklarını belirtti. EBRD’nin sitesinde yayımlanan yazısında Tuerkner, 2019’da Türkiye’de takipteki kredi alımı yapan Hayat Varlık’a finansmanı genişlettiklerini, şirkete yeni kaynak sağlanacağını belirtti. Tuerkner EBRD’nin Türk bankalarının bilançolarını temizleyerek yeni krediler için alan açılmasına yardım etmeye hazır olduklarını ifade etti. l Ekonomi Servisi Yabancının güveni sarsıldı İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Türkiye’de finansal piyasaların bir darbe daha aldığını yazdı. Gazeteye göre, bu gelişmede, Merkez Bankası’nın (TCMB) önceki gün yayımladığı Para Politikası Kurulu (PPK) metninde “gerekirse ilave faiz artışına gidebiliriz” ifadesinin yer almaması ve TCMB rezervlerindeki erimenin sürmesi etkili oldu. FT, TCMB’nin faiz artırımına gitmekte isteksiz olduğu sinyali vererek yatırımcıların güveninini sarstığını öne sürdü. Kur 6.20’yi görür Nomura International Küresel Piyasalar Araştırma bölümünden gelişmekte olan piyasalar ekonomisti İnan Demir, döviz rezervlerindeki azalma için “oldukça büyük” yorumunu yaptı ve bunun sadece bir kısmının swap işlemlerinin azalmasıyla açıklanabileceğini söyledi. Reuters’a konuşan bir bankacı “TCMB’nin metinden bu ifadeyi çıkarması gelecekte TL’de baskının süreceği anlamına geliyor ki dolar/TL’de hedef 6.20 seviyesi” dedi. Önceki gün 5.98’i gören dolar/TL kuru, dün 5.925.97 aralığında dalgalandı. l Ekonomi Servisi Kriz derinleşiyor. İki ambalaj ve kâğıt fabrikası üretimini durdurdu Fabrikalar kepenk indirdi Açlık sınırı 1 ayda 93 TL arttı Türkİş’in nisan ayı araştırma sonuçlarına göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 107 TL, yoksulluk sınırı ise 6 bin 863 TL olarak hesaplandı. Evli olmayan, çocuksuz bir çalışanın yaşama maliyeti de 2 bin 601 lira oldu. Aç lık ve yoksulluk sınırları önceki ay sırasıyla 2 bin 14 TL ve 6 bin 560 lira seviyelerinde gerçekleşmişti. Açlık sınırında bir ayda 93 liralık artış yaşandı. Mutfak enflasyonu aylık yüzde 4.61 seviyesinde gerçekleşti. Ekmek, et ve tavuk gibi ürünlerdeki fiyat artışı mutfak harcamalarını yükseltti. Açlık sınırı, sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilme için yapılması gereken aylık minimum harcamayı gösteriyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ Ramazan öncesi 23 ürüne zam Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ramazana sayılı günler kala market fiyatlarına bakıldığında, 23 ürünün fiyatında artış olduğunu söyledi. Üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 300 ile kuru incirde görüldüğünü belirten Bayraktar, fiyat farkının kuru kayısıda yüzde 289, yeşil mercimekte yüzde 282, nohutta yüzde 274, sütte yüzde 264, kırmızı mercimekte yüzde 255 olduğunu vurguladı. Biberin fiyatı düştü Ramazana sayılı günler kala market fiyatlarına bakıldığında, geçen ay sonuna kıyasla 6 üründe fiyat değişimi görülmediğini, 11 ürünün fiyatının azaldığını anlatan Bayraktar, “Kırmızı mercimek, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve toz şeker fiyatında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 48 ile en fazla sivri biberde meydana geldi. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 35.5 ile yeşil soğan, yüzde 20.3 ile patlıcan, yüzde 19.3 ile salatalık, yüzde 16.3 ile ıspanak ve yüzde 14.8 ile kabak izledi” dedi. Üretici fiyatlarında en fazla artışın yüzde 50 ile havuç ve limonda görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar, bunları yüzde 42.9 ile patatesin takip ettiğini söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet Olmuksan ve Mondi Tire Kutsan kriz nedeniyle üretimi durdurdu. Çalışanlar ise toplu işten çıkarıldı. Kriz derinleşerek sürüyor. Sektörün önde gelen iki ambalaj ve kâğıt fabrikası, üretimi durdurma kararını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi. Olmuksan, Tekirdağ Çorlu’daki fabrikasında üretimi kalıcı olarak tamamen durdurma ve işçileri topluca işten çıkarma kararı aldı. Karara göre, söz konusu fabrika kapatılacak. Açıklamada, “Çorlu fabrikasının hâlihazırdaki teknik donanımı ile aynı sektörde faaliyet göstermekte olan diğer işletmeler ile başarılı bir şekilde rekabet edebilecek seviyede olmadığı” belirtildi. 60 işçi çıkarıldı Mondi Tire Kutsan firması da İzmir Tire’deki kâğıt fabrikasındaki iki adet kâğıt makinesinden birisindeki üretimi daimi olarak durdurma kararı aldı. Kararın nedeni olarak, “piyasa koşullarındaki olumsuz gelişmeler ve bu koşullar altında kâğıt makinesinin mevcut teknolojisini yenilemek için yatırım yapmanın, yüksek maliyeti nedeniyle ekonomik olarak elverişli olmaması” gösterildi. Açıklamada, toplam 60 işçinin işten çıkarılacağı belirtildi. l Ekonomi Servisi Filli Boya Japonlara satıldı Filli Boya markasını da barındıran dekoratif boya ve yalıtım sistemleri şirketi Betek Boya ve iştiraklerine ait hisselerin Japonya merkezli Nippon Paint Holdings’e devir sözleşmesi imzalandı. İşlemin bedeli ise açıklanmadı. İşlemin finansal danışmanlığını yürüten Ünlü&Co’dan yapılan yazılı açıklamada, devir işleminin Rekabet Kurumu ve il gili önkoşulların gerçekleşmesiyle tamamlanacağı belirtildi. Betek AŞ’den yapılan açıklamada ise “Türkiye ve bölgemizde boya branşlarında ve mantolama alanında stratejik yatırımlarla büyüme hedefinde ilerlendi ve gelecek planlarına yönelik, pazar fırsatlarının geliştirilmesi üzerine işbirliklerini değerlendirme süreci büyük ve önemli bir adım ile tamamlandı. Ülkemizde sektörünün öncüsü konumundaki Betek AŞ, dünyanın 4. büyük boya üreticisi Nippon Paint Co. ile hisse devri anlaşmasını imzaladı. Bu büyük adımla, ülkemiz ve coğrafyamızda Betek AŞ’nin gelişme planlarını destekleyerek, gelişme hızını ve büyüklüğünü bir üst seviyeye taşıyacağına inancımız tamdır” denildi. l Ekonomi Servisi Linç kültürünün suçüstü kâbusu Dünyada gücün, demokrasi, hak, hukuk adına en çok kirletildiği alanlarda, linç kültürünün en vahşi uygulamalarının yaşanması elbette raslantı değildir. Linç kültürü doğrudan haksızlıkla, suçlulukla doğru orantılı olarak gelişir. Sanatçıları yücelten insandan yana toplumsal sorumluluk, duyarlılık sayesinde linç vahşetini en yalın, çıplak halleriyle yansıtan sanatın zirvesi ürünlerinin toplumsal etkileri, sonuçlarının tartışılması da kaçınılmazdır. Hiç bitmeyen tartışmalardan biri de, Amerika’nın en nitelikli sanat ürünleriyle, sanatçılarla dünyaya yansıyan acı gerçeklerinin özeleştirisi üzerindendir. Dozu artırılmış emperyal güç işleyiş çarklarının dünya halklarına, en çok da Amerikan vatandaşlarına, “Şiddetin, lincin en vahşi boyutları ile pompalanması, sonuçta düzenin karşısında insandan yana toplumsal refleksleri mi, yoksa yılıp teslim olmayı mı üretmektedir?” Gerçekleri görebilmede öğretici, uyarıcı etkileri ne kadar değerli ise toplumları teslim alma, yıldırma dozunda etkin kullanılmaları da o kadar kaçınılmazdır.. Çağımızda sandıktan çıkan diktatörlüklerin, halkları ezen yolsuzluklardaki patlamaların, kirlilik, vahşet, hakhukuk, demokrasi, insan hakları ihlallerinin açıklanmasında anahtar aracın, toplumsal güdüleme olması boşuna değil. Ancak sonsuza kadar işletilemiyor. Kırılma noktalarında linç kültürünün en acımasız tetikçilerinin, kirli çıkar ağlarının dönebilmesi adına harcanmaları kuralı bile var.. HHH “İnce ayarlı linç provokasyonunu” doğru okumak, gerçekleri gözler önüne sergileyerek oyunu, tuzağı bozmak, ülkemizde demokrasiye, hakhukuk düzenine açılımları yakalayabilmede kuşkusuz en etkili araç olacaktır. Aksi hedeflenmiş, hesaplanmış tuzaklar ağına takılmak olur. Ülkemizin çağdaş değerleriyle eksiksiz hakhukukdemokrasi düzenini uzun soluklu yakalayıp yaşatabildiğini iddia edebilme lüksümüz yoksa da. Kurtuluş, kuruluş savaşları destanlarının yazılabilmesi, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimlerinin kazanımlarının, aydınlanmacı kadroların katkılarıyla da kimilerince içselleştirilmiş, çoğunluk için de en azından tadına varılmış olmasının ayrıcalığını yaşayabiliyor olmamız gerçeğini hafife almayalım. İnançlar, kimlikler üzerinden oynanan oyunlar, en etkin çağımızda terör tuzakları, askeri, sivil darbeler eliyle yaşatılan geriye püskürtmelerin bize özel kırılabilme dinamiklerine güvenelim. Emperyal çıkar odakları, kirli çıkar hesapları adına, Atatürk devrimciliği, ulusal kurtuluş savaşım değelerine karşı savaş ilanı boşuna değildi elbet.. Ilımlı İslam, siyasal İslamcı projeler başta her tür alt kimlik kullanılarak iç savaş koşulları yaşatabilme planları yok sayılmaya çalışılan Lozan’dan bu yana gündemde.. Laf aramızda Osmanlı’yı parçalama süreçlerinde kullanılan yöntemlerin hiçbirinden vazgeçilmediği sadece Sevr’de çizilen haritalarla değil, en çok Ortadoğu haritaları üzerindeki oynamalarda, İslam dünyasına dönük mezhepler, şeriat yorumlarıyla çatıştırma, kan akıtma tuzaklarında yaşatılanlarla belgeli.. Ülkemiz geleceği için ortak değerlerimize ne kadarı ile güvenmek hakkımız ise, bir o kadar da sonuç, yürünmek istenen yolların, yöntemlerin gerçeklerini okumak da aynı o kadarı yaşamsal. Son günlerin oyunları, tuzakları, “İnce ayarlı linç provokasyonlarını..” büyük yanlışlar yapmadan doğru okumak yaşamsal sorunumuz olduğuna göre, anahtar sorgulamalarımızın kilidi ne olacak? Ülkemiz sınırları içinde insanca barış, demokrasi, hakhukuk düzeninde yaşayabilmemizin anahtarı, acil, sonuç alıcı etkili kararlar gerekçeli; “Bir başka örneği olmayan partili başkan kimliği önde, Başkanlık, tek adam, Saray rejimi olabilir mi?” Yoksa insanca yaşayabilmenin tek yolu olan, hakhukukadalet demokrasiye geçişin kilitli kapılarını açmak için olmazsa olmaz değerlerde ödünsüz buluşmalarla “ince ayarlı linç provokasyonlarını..” bir daha bir daha bozabilmek mi? ING Portföy’ün tamamını TEB alıyor TEB Portföy Yönetimi ve ING Portföy Yönetimi hisselerinin tamamının satışı konusunda anlaştı. TEB Portföy, satın almanın yanı sıra ING Bank ile de bir dağıtım anlaşması yaptı. Anlaşmaya göre TEB Portföy yatırım fonlarının da ING Bank dağıtım ağında pazarlanması sağlanacak. ING Bank yapığı açıklamada, ING Portföy’ün faaliyetlerini başarıyla sürdürdüğü, bununla birlikte portföy yönetimi işinin ING Grubu’nun global vizyonu kapsamındaki stratejik işler arasında yer almadığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle