24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ECE KURTULUŞ 1322 NİSAN 2019 PAZARTESİ Ali Vatansever’in yeni filmi ‘Saf’ Kentinbu hafta vizyonda dönüştürdükleri... Başrollerini Saadet Işıl Aksoy ve Erol Afşin’in paylaştığı ‘Saf’ kentsel dönüşüm sürecinde hayatları altüst olan bir çiftin hayatına odaklanıyor Kentsel dönüşüm Türkiye’nin son dönemine damga vuran en önemli olgulardan biri şüphesiz. Gün geçmiyor ki yaşadığımız şehrin bir mahallesinde, bir caddesinde hatta belki bir sokağında yeni bir imar çalışması başlamasın ve kısa sürede hayatımızın önemli bir bölümünü etkilemesin. Mardin’de de durum bu, Ankara’da da, Trabzon ya da İstanbul’da da. Evinden olan insanlar da var bu süreçte, evini satıp rant zengini olanlar da... Bir yandan kent meseleleri üzerine araştırmalar yapan, dersler veren bir akademisyen de olan Ali Vatansever’in ilk gösterimini Toronto Film Festivali’nde yapan ve en son 38. İstanbul Film Festivali’nde izleyiciyle buluşan yeni filmi “Saf” işte bu dönüşümlerin birey üzerindeki tahripkâr etkilerini gündeme getiriyor. Erol Afşin, Saadet Işıl Aksoy, Onur Buldu gibi oyuncuların rol aldığı film bu hafta vizyona da girdi ve biz de Ali Vatansever ile bir söyleşi yaptık. Vatansever bir yandan kentsel dönüşümün hayatlarımızı dönüştürdüğünü söylerken bir yandan da kutuplaşmanın, saf tutmanın değil, ortak dertlerimiz üzerine kafa yormanın değerine vurgu yapıyor. n Filmin adından başlayalım mı? “Saf” neyi anlatıyor, bir karakteri mi, bir durumu mu?... “Saf”, bu çağda, bunca yatı deneyimliyor ve yar sorunla kuşatıldığımızı dü gılar, önyargılar gelişti şünürken, insan kalmanın riyoruz. İzleyici de film mümkün olup olmadığını de önce Kamil’in, ardından sorguluyor. İki baş karakterini Fikirtepe’nin güncel emrah Remziye’nin “gözünden” kolukısa Fikirtepe’de olmayı dene sorunlarla örülü zor coğraf yimliyor; onlar üzerinden yasında yaşam mücadelesi ve yargılar geliştiriyor. rirken geçirdikleri içsel dönüşü n Kentsel dönüşümle ilgili mün izini sürüyor. Onları çev hikâyeler son zamanlarda sine releyen insanlar tarafından ka mamızda sıklaştı. Bu mesele ne bul görmek için tarafını, safını kadar önemli size göre ve bunu seçmek zorunda bırakılmaları doğru algılayabiliyor muyuz? nı, karakterlerimizden Kamil’in Bunlara dışarıda cereyan eden bu uğurda bertaraf oluşunu, eşi meseleler olarak bakma hali Remziye’nin ise hayata tutunma ne itirazım var. Bence dönüşen sını izliyoruz. kentten ziyade, tartışmamız ge n Saf tutmak meselesi aslın reken bizim, bu coğrafya insanı da filmin özellikle kaçındığı bir nın dönüşümü. Bizim hayalleri durum değil mi? miz, arzularımız, beklentilerimiz Film saf tutmanın anlamsızlığı dönüşüyor ve doğal olarak yaşa üzerine. Hayatta kalmak için ku dığımız coğrafya değişiyor. Bu tuplaşmanın, düşman yaratma yüzden bu sorunlara rakamlar nın gerekli olmadığını, karşı ta üzerinden değil insan hikâyeleri rafta bildiğiniz insanlara dokun üzerinden bakmak bence değerli. duğumuzda bütün farklılıklarımıza rağmen ortak dert ve uğraş ‘Arafta kalmış gibi’ lar içerisinde olduğumuzu, siyah n Çekimlerin yapıldığı beyaz bir dünya anlayışı yerine Fikirtepe’de nelere şahit oldu grinin tonlarını, renkleri resme nuz, sizi en çok etkileyen du den bir film “Saf”. rumlar neydi? ‘Bir bedene hapisiz’ Mahallelerdeki yılgın havaya rağmen mahallelilerin sıcaklığı, n Bunu filmin görsel anlatı insanların bizleri Fikirtepe’nin mında da görüyoruz. Açı – kar yerlisi gibi kucaklaması, şanti şı açı gibi bir yöntem özellik yelerde aynı misafirperverlik le kullanılmamış ve kamera ka le ağırlanmak zorlu çekim şart rakterleri ya da olayları bel larını kolaylaştırdı. Bir yandan li bir mesafeden izlemek dışın da mahallelerin durumu belir da çok müdahil olmuyor. Bu bi siz olduğu kadar şantiyelerde de linçli bir tercih olsa gerek. bir belirsizlik var. Sanki Fikirte İzleyicinin Fikirtepe’yi baş ka pe arafta kalmış gibi. Çekimler rakterlerimizin üzerinden dene den neredeyse bir yıl sonra ses yimlemesini, anlatıyı farklı açı kayıtları almak için ziyaret etti larla yönlendirmeden, bir şeyin ğimde neredeyse Fikirtepe’yi bı altını çizmeden anlatmayı önem raktığım gibi buldum. Koca böl sedim. Hayatta bir bedene ha gede çivi çekiç sesi bile kaydede pisiz. Bu beden üzerinden ha meden geri döndüm. n Filmin anlatımındaki ve çekim sürecindeki özgünlük oyuncularla çalışmanıza nasıl yansıdı? Zorlukları nelerdi örneğin, ya da hangi noktalarda bir avantaja dönüştü? Filmin her sahnesi oldukça hareketli tek planlardan oluşuyor. Bu da iyi ve koordineli bir çalışmayı beraberinde getiriyor. Her sahneyi mükemmel şekilde kaydedebilmemiz için hem kameranın hem de oyuncuların kusursuz performans göstermesi gerekiyor. Bunun farkında olduğumuz için ön yapım sürecinde filmdeki neredeyse her rol için uzun süren oyuncu seçmeleri yaptık. Çekimler beş hafta gibi uzun bir süreye yayıldı. Bütün ekip dikkat ve özveriyle yaklaştı bütün sahnelere. Tüm bu uğraş filmin özgün dilini kurmamızı sağladı. Filmin genelinde tansiyon hiç düşmüyor. Bazı sahneleri izleyiciler nefesini tutarak izleyecektir. n Yurtdışında nasıl tepkiler geldi filme? Gelen tepkilerin coğrafya gözetmeden benzeşiyor olması beni çok şaşırttı açıkçası. Bazen Türkiye’nin sorunlarıyla boğuşurken kendimizi yalnız hissedebiliyoruz. Ama Kanada, Amerika, Fransa ve İngiltere’deki hemen hemen bütün gösterimlerde izleyiciler benzer sorunları yaşadıklarını söylediler. Sanırım bu çağın ruhu her coğrafyada bizi ortak bir mücadeleye sürüklüyor. Bütün dünya kutuplaşıyor. Bütün dünyada yerinden edilen insanlara karşı direnç, hoşgörüsüzlük artıyor. Filmler üzerinden bu sorunları coğrafya aşırı tartışabilmek benim için çok değerli. Fadik Sevin Atasoy yönetmen koltuğunda Oyuncu Fadik Sevin Atasoy, “Jülyet’in Yolculuğu” adlı kısa metrajlı filmle yönetmen koltuğuna oturacak. İnsanlara ait özelliklerin başka varlıklara atfedilmesi anlamına gelen antropomorfik üçlemeye imza atan Atasoy, üçlemenin en son ayağı ola rak kısa metrajlı bir film çekecek. Senaryosunu da Atasoy’un yazdığı Jülyet’in Yolculuğu filminin görüntü yönetmenliğini Uğur İçbak üstlenecek. Film, 40 santimlik bir porselen bebek metaforundan hareketle kadınların hikâyesini anlatacak. l Kültür Servisi Fadik Sevin Atasoy, kısa metrajlı bir film çekecek. 3 şehirde 3 Türkiye Fransız Kültür Merkezi’nin Ankara, İstanbul ve İzmir sergi salonları mayıs ayında ünlü fotoğraf sanatçısı Lâm Duc Hiên’in eşsiz fotoğraflarını ağırlayacak. Sergilerin açılış tarihleri şöyle: Ankara 8 Mayıs, saat 19.00; İstanbul 9 Mayıs; İzmir 11 Mayıs, saat 16.00. Lâm Duc Sergi ‘Anne, Hiên’in çalışmaları, insanın gözü açan, göz açtıran türden çalışmalar olarak tanımlanıyor. Her bakışın siyasi olduğunu hatırlatırken ve gözümüAnneler...’ zü açıp açmamanın sadece bize kaldığını anlatıyor. l Kültür Servisi TERK EDENLER VE EDİLENLER... Yaklaşık iki yılı aşkın bir süredir göç problemini çağrıştıran eserler üreten ressam Temür Köran’ın son kişisel sergisi “Terk/Abandon” Evin Sanat Galerisi’nde açıldı. Savaşlar, afetler ve ekonomik krizler nedeniyle çağın en büyük problemlerinden göçün bu kez kişide yarattığı duygusal boşluk hissinden yola çıkan Köran, farklı biçim, renk ve tekniklerle terk edenler ile terk edilenleri işliyor. Sanatçı, “Terk” sergisinde, arka planda soyutlanmış mekânlara sahip resimlerindeki mandal, terlik gibi nesneler ile izleyicisini zorlu bir yolculuğa çıkarıyor. Gazeteci, yazar Evrim Altuğ’un retrospektüf bir dille katalogda ifade ettiği gibi “Köran aka demik münakaşasını zanaatında sürdüren bir plastik dil emekçis... ‘Terk’ sergisi seçilen sembollerin sosyoekonomikliği seviyesinde, gönderme ve erişim miktarını katlayan estetik bir yabancılaşma zelzelesi”. Sanatçının yeni sergisi “Terk” 18 Mayıs’a dek sanatseverlerle buluşacak. l Kültür Servisi ŞİİR TÜKENMEZ / ATAOL BEHRAMOĞLU Hasan İzzettin Dinamo/ İbrahim Baştuğ Hasan İzzettin Dinamo (19091989) “Yirmi Birinci Yüzyılın İnsanlarına Şiirler” başlıklı şiirlerinin ilkine “Bir Eyüp sabrıyla bekledim/Sabahı olmayan gecelerde/Gül dalları yerine demir çubuklar vardı/Münzevîmünzevî pencerelerde” dizeleriyle başlıyor. 40 kuşağı toplumcuların hepsi için geçerlidir bu “Eyüp sabrı” sözü ve demir parmaklıklar ardında “sabahı olmayan geceler”in çilesini doldurmak... Biyografisinde “Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resimİş Bölümü’nde okurken TCK’nin 142. maddesine aykırı eylemde bulunduğu suçlamasıyla dört yıla hüküm giydiğinden yüksek öğrenimini tamamlayamadı” diye yazıyor... İlk şiir kitabı “Adsız Kitap” 1931’de, ikincisi “Deniz Feneri” 1937’de yayınlanmışken, bir sonraki “Karacaahmet Senfonisi”nin 1960’ta yayınına kadar 23 yıl geçmiş olması, hapishane sonrasında da “Eyüp sabrı”yla yaşanmış günlerin sayılarla özetidir... Bu ülkenin yöneticilerinin bu dilin yaratıcılarına çektirdikleri acıların hesabı, ödeyemeyecekleri kadar büyüktür. Dinamo’yu tanımak ve onunla bir küçük kardeşi olma yakınlığında bulunmak onurunu hep duydum. Bakırköy’de bir yerlerdeki “gecekondum” dediği evinden ve nedense hep yaz günlerinde, tertemiz gömleği, her zaman ütülü pantolonu, gıcır gıcır kunduraları ve güneş yanığı ciddi yüzüyle, sevecen bakışlarıyla çıkıp geldiği Cağaloğlu’nda karşılaşıp söyleşmelerimizi hep anımsarım. “Lirizm ve felsefe” yüklü şiirlerinin yanı sıra “Kutsal İsyan” ve “Kutsal Barış” nehir romanlarının yaratıcısının benim Mustafa Suphi Destanı için değerlendirmesinde, “Yaşam öğesi yitip gitmiş bir devrim kurbanının canlanmasına yardım edecek birçok değerli bilgiyi bulup yerli yerine koyduğumu” belirtmiş olması ise benim için her zaman büyük bir ödül değerindedir. HAFTANIN ŞİİRİ İNSANIN KAHPESİ İnsanın kahpesi, Ne arslana, ne kaplana benzer. İnsanoğlunun kahpesi, İlk bakışta sana bana benzer. İnsanoğlunun kahpesi, Arslandan, kaplandan yırtıcı. İnsanoğlunun kahpesi, Her yanda haklı, her işte haklı, Hem de gürültücü, patırtıcı. Onca sıfırdır Doğanın her güzel yarattığı, Ya da sanatçının her güzel dediği, Dana beynini beğenmez İnsan beynidir yediği. Sabrımızı yer kıtır kıtır çerez yerine. Cellattan bile daha kaygusuzdur Namuslu insanın üzüntülerine... (Kavga Şiirleri, 1977) YENİ YAYINLARDAN Günümüz şiirinin önde gelen temsilcilerinden İbrahim Baştuğ’un “Git” adlı şiir kitabının yayınlanışı çok yeni değil. Fakat bu hafta, onun bu kitaba adını veren ve bence bütün bir aşk konulu şiirimizin en dikkate değer şiirlerinden “Git”i şiirseverlerle paylaşmak istedim... GİT Git. En fazla hırçın kayalarda parçalanır teknen,  kalbimdeki fener söner. Ah şairdir bütün fenerciler  Kaza süsü verilmiş bir intiharla içine çeker  fitilin ucundaki alevi, tedavülden kalkmış  bütün eski fenerler Git. Biliyorum her aşk uzadıkça boğucudur  Alışkanlığın tene ağ attığı  bir açık deniz sayıklaması olunca sevişme;  esriticidir sislerin ardından seslenen Sirenler Peşinen kayalara oturacak biliyorsun teknen gitsen, gitmesen ölü bir balık olarak kıyıya vuracaksın  (GİT, Tekin Yayınevi, 2014) BİFO ile romantizmden sonsuzluğa Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (Bİ no Dorottya Láng, geçen sezon Pa FO), 25 Nisan Perşem ris Operası, Ber be akşamı İstanbul Lüt lin Operası, Royal fi Kırdar ICEC’te, mü Opera House Lond zikte romantik döne ra gibi sahnelerde me damgasını vurmuş ayakta alkışlanmış iki büyük usta, Bruckner ve Brahms’ın ya Dorottya Lang olan Rame Lahaj ve Prag Operası’nın pıtlarını seslendirecek. dünyaya kazandır Sascha Goetzel yönetimindeki dığı, halen Viyana Operası solist BİFO’nun vereceği konsere dünya lerinden biri olarak ilgiyle izlenen müzik sahnesinden pek çok isim basbariton Adam Plachetka ola konuk olacak. Gecede BİFO’nun cak. 25 Nisan Perşembe akşamı konukları; koro dünyasının ef 20.00’de başlayacak konser ön sane toplulukla cesinde, 19.0019.40 saatle rından biri ri arasında ise İstanbul Lüt olan Alo fi Kırdar ICEC’in Dolmabah is Glass çe Salonu’nda, gazeteci ve ner yöne klasik müzik timinde yazarı Ser ki Salzburg han Ba Bach Korosu li ile kon ile koral müzi ser üzerine ğin yıldız solistle bir söyleşi yapı rinden İsveçli sop lacak. Ayrıntılı bilgi rano Miah Persson, için: www.borusansanat. Macar mezzosopra Miah Persson com l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle