28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2019 YEREL SEÇİMLERİ EDİTÖR: BURAK YURTTAŞ 31 NİSAN 2019 Pazartesi Sonuçlar netleşmedi TÜRKİYE 5 YIL BOYUNCA GÖREV YAPACAK belediye başkanlarını seçti Harita değişti Türkiye, 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçmek için sandığa gitti. 31 Mart seçimlerinde yaklaşık 57 milyon seçmen, 194 bin 390 sandıkta oy kullandı. Oy verme işlemi doğudaki 32 ilde 16.00’da, batıdaki illerde ise 17.00’de sona ererken, seçimde 12 siyasi parti yarıştı. Yasak delindi Bazı kanal ve internet siteleri YSK’nin seçim yasağını delerek, oy durumuna ilişkin bilgi paylaştı. YSK ise yayın yasağı kalkmadan seçimlerle ilgili yayına giren kanallar hakkında suç duyurusunda ve RTÜK’e ihbarda bulundu. YSK’nin hamlesinin ardından yayınlar kesildi. YSK, yasağı 19.15’te kaldırdı. Beka, zillet, illet tutmadı Ankara’da katılım oranı 2014 yerel seçimlerine ve 24 Haziran genel seçimlerine göre daha düşük olması dikkat çekti. 30 büyükşehir 21 ilde Cumhur İttifakın’na giden AKP ve MHP’de oy kaymaları dikkat çekti. 30’u büyükşehir 51 ilde ittifak yapan AKP ve MHP, 24 Haziran seçimlerinde aldığı toplam yüzde 53.6’lık oy oranına ulaşamadı. İttifak yapılan 51 ilin 22’sinde AKP ve MHP adayları kazanırken, kalanlarında muhalefetin adayları kazandı. AKP, sürpriz biçimde Bilecik, Bolu, Kırşehir, Artvin ve Ardahan’ı da CHP’ye kaptırdı. 2014’te CHP’nin kazandığı Giresun ve Zonguldak ise AKP’ye geçti. Türkiye genelinde ortaya çıkan tablo ile seçim sürecinde sürekli kullanılan kutuplaştırma dilinin tutmadığı ortaya konmuş oldu. CHP’den tarihi başarı CHP, hem büyükşehir hem de il belediye sayısını 10’a yükselterek tarihi bir başarıya imza attı. CHP Ankara’da seçimi kazandığını açıklarken İstanbul’da yarış geç saatlere kadar sürdü. Büyük farkla Binali Yıldırım’ın önde olduğu yarış, bir süre sonra Ekrem İmamoğlu lehine değişti. Farkın 3 bine kadar indiği anda henüz sonuçlar kesinleşmeden Yıldırım kameraların karşısına geçerek “Kazandık” açıklaması yaptı. Yıldırım’ın açıklamasının ardından sürekli azalan fark sabitlendi. CHP Genel Merkezi’nde Yıldırım’ın ardından konuşan Kemal AA Oy verme işlemi doğudaki 32 ilde 16.00’da, batıdaki illerde ise 17.00’de sona ererken, seçimde 12 siyasi parti yarıştı. Oy verme işleminin sona ermesinin ardından oy sayma işlemi başladı. Birçok ilde başa baş giden seçim sonuçları ise merakla takip edildi. Kılıçdaroğlu ise İstanbul’da 48 saat hiçbir CHP’linin uyumaması yönünde talimat verdi. Ekonomi vurgusu karşılık buldu CHP’nin seçim kampanyası boyunca ekonomi söylemini kullanması ve mutfakta yangın olduğu söylemini dile getirmesi sahada karşılık buldu. CHP ittifak kapsamında 30 büyükşehirin 19’unda aday çıkarırken, kesin olmayan sonuçlara göre; Edirne, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana, Eskişehir, Hatay ve Ankara’da olmak üzere toplam 10 büyükşehir belediyesini kazandı. CHP, Balıkesir dışındaki Ege ve Akdeniz’de bulunan kıyı illerine damga vurdu. CHP İç Anadolu’da güçlendi CHP, Kırşehir, Ankara, Bolu, Bilecek’te seçim başarısı elde etmesi dikkat çekti. Bu durum CHP’nin İç Anadolu ve Marmara Bölgesi’nin doğusunda CHP’nin güçlendiğini ve partinin İç Anadolu’da da artık Ege ve Akdeniz kıyılarında olduğu gibi varlık gösterdiğini gözler önüne serdi. Başarılı adaylar oyları artırdı CHP’nin yerel seçimler için aday belirlerken kullandığı başarılı ilçe belediye başkanlarının büyükşehir adayı olarak gösterilmesi formülü de seçimlerde karşılık buldu. Antalya’da Böcek, Adana’da da Karalar seçimleri kazanırken, Bursa’da Mustafa Bozbey büyük bir başarı göstererek CHP’nin oylarını artırdı. CHP ile ittifak yaptığı illerde ortalama yüzde 20’nin üzerinde oy alan İYİ Parti, ittifak yaptığı illerde başa rı sağlayamadı. HDP, ‘Cumhur’u geriletti 2014 seçimlerinde kazandığı 102 belediyenin 95’ine kayyım atanan HDP, Türkiye genelinde yüzde 3.5 oyda kalırken, belediye sayısında yarı yarıya eridi. Diyarbakır, Mardin, Van büyükşehir belediyelerini koruyan HDP, il ve ilçe belediyelerinde büyük kayıp yaşadı. Batı’da AKPMHP blokunu geriletmek stratejisi ile seçime giren HDP, bunda başarılı görülürken, doğuda istediği sonucu elde edemedi. ‘Bağımsız’ kazandı 81 il genelinde bağımsız adayın kazandığı tek il ise Kırklareli oldu. Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, partisi CHP’den aday gösterilmeyince bağımsız olarak girdiği yarışı kazandı. HABER ve FOTOĞRAFLAR: İSTANBUL SİBEL BAHÇETEPE, ALİ AÇAR, KAYHAN AYHAN, HAZAL OCAK, ZEHRA ÖZDİLEK, BESTE ERGÜN, İLAYDA KAYA, LEYLA KILIÇ, MEHMET KIZMAZ, ECE PİROĞLU, KAAN SAĞANAK, VEDAT ARIK, KURTULUŞ ARI ANKARA EMİNE KAPLAN, MAHMUT LICALI, SELDA GÜNEYSU, ALİCAN ULUDAĞ, HÜSEYİN HAYATSEVER, OZAN ÇEPNİ, NECATİ SAVAŞ Seçimin asıl kazananı Keşke mümkün olsaydı. Zamandan hızlı koşmak. Dönüp sonra yerine oturmak. Sizin gazeteyi elinize aldığınız saatlerde seçimin sonucu belli olacak. Sabahlamış televizyonlarda, henüz temizlenmemiş sokaklarda, yorgun servis arabalarında hep kazananlar konuşulacak. Benim yazdığım saatlerde ise meçhul. Evet, sonucu bilmiyorum. Lakin bildiğim bir şey var. Dünyanın tüm milletleri kadar alnı yüksekte milletimiz seçim sandığında doğmadı. Yakup Kadri’nin Yaban’da “Biz Türk değiliz ki, o senin dediklerin Haymana’da yaşar” diye anlattıkları yalan mı? Kütahya’da adını bilmediği düşmanının ardından koşan atın ardında bıraktığı toz bulutunda doğdu. Van’da depremden enkaz altından günler sonra kurtarılan Azra bebeği taşıyan kucakta doğdu. Soma’da madenden ancak ölüsü çıkanların tabutunu taşıyan dirilerin omuzlarında doğdu. Birlikte üzülüyor birlikte seviniyorsanız, aynı türküye ağlıyor aynı fıkraya gülüyorsanız ulus olursunuz. Kader birliği yoksa aynı dili konuşmak ne işe yarar? Bildiğim şey, millet sandıkta doğmadı ama sandıkta bölündü. Yarısı zillet, yarısı hain, yarısı kâfir oldu. Öteki yarısı kazanırsa kendisine yaşayamayacağı bir ülke kalacağına inanan bir kalabalığa ulus denir mi? Her seçimden sonra kendisine başka vatanlar gösterilenler birlikte yaşayabilir mi? Aramıza bir hendek kazdılar, içini sandıkla doldurdular. Yarısı tanımadığı hasmına karşı kazandığı zaferi kutluyor. Öbür yarısı kendinden eksilenlerin yasını tutuyor. Vatan da hürriyet de ölmez İnsanın büyük bir yanılgısı var. Kendisine verilen hayatı tarihin kendisi sanıyor. Baskıyı, zorbalığı, istibdadı baki sayıyor. Oysa hepsinin bir ömrü var. Bizim dilimizin çocuk şairi Rüştü Onur, 22 yaşında kan kusarak öldü. Gömerken “şiir öldü” dediler. Nâzım Hikmet “en güzel çocuk: henüz büyümedi” dizelerini 3 yıl sonra yazdı. Bizim edebiyatımızın “sabah yıldızı” Sabahattin Ali 41 yaşında başı taşla ezilerek öldürüldü. Gömerken “roman öldü” dediler. Birkaç yıl sonra Yaşar Kemal “dünya parayla alınır, yürek alınmaz” dediği İnce Memed’i yarattı. Bizim hürriyet davamızın sürgün yolcuları 1897 yılında Şeref Vapuru’na bindirilip vatanlarına son kez baktıklarında öğrenci olacak yaştaydılar. Onları ambarlara tıkarken “hürriyet öldü” diyorlardı. “Yaşasın Hürriyet, Yaşasın Vatan” diye veda ettikleri vatanlarına çok değil, 11 yıl sonra hürriyeti getirdiler. Yarımız değil hepimiziz Belki kazanan belki kaybeden taraftasınız. Belki seviniyor belki üzülüyorsunuz. Sonuç her neyse sandığın size verdiklerinin mahkumu olmayın. Kendinize, halkınıza, toprağınıza küsmeyin. Unutmayın; adalete, özgürlüğe, eşitliğe dayanmayan her iktidarın mutlak sonu vardır. Güçlü görünmesi sizin kendinizi güçsüz zannetmenizdendir. O, galibiyetini seçim kazanmaktan değil, karşısındakinin iradesine hâkim olmaktan alır. En büyük yeteneği, yönettiklerine tarihsiz olduğu yanılgısını kabul ettirmesindedir. Kendisinden kurtuluşun yine kendisi olduğuna inandırmasıdır yenilginiz. Az önce gelip, birazdan gidecek de olsa bile siz onun ezeli ve ebedi olduğu sanrısıyla yaşarsınız. Unutmayın; insan, hangi şartlarda olursa olsun kaderine yön veren tek varlıktır. Dün, öncekinden farklıydı. Yarın da bugünden başka olacak. Tozlanmış kitaplara, uzak yıldızlara, yıllardır birlikte mücadele ettiğimiz insanlara bakarak yine yönümüzü bulacağız. Bir ülkeyi sevmek yalnız sefasını sevmek değildir. Toprağa düşen zeytinini, kırık kiremitlerini, yosunlu taşlarını da seversiniz. Nasırlı ellerini, çekilmiş çilelerini, yatılmış hapishanelerini de seversiniz. En yüce aşklar imkânsız görünenden doğar. En duru yurt sevgisi “her şeye rağmen” dönemlerinde yaşanır. Kırılan, dökülen, vurulan, satılan bu ülke hepimizin. Hangi yarısındaysanız yarın öbür yarısıyla üzülecek, mutlu olacaksınız. Oğlunuz, hasım görünenin kızına âşık olacak. Çocuğunuz size yabancı olanın çocuğuyla oynayacak. Sandıkta kurulmayan sandıkta yıkılmaz Unutmayın, siz hangi partiye oy vereceğinizi düşünürken birileri meydanlarda halkı ötekine karşı kışkırttı. Unutmayın, siz tanzim kuyruklarındaki ucuz soğanı tartışırken iki ayda milyonerlerin bankadaki parası 27 milyar daha arttı. Unutmayın, siz ay sonunu beklerken sakallı patron “liderimiz bana dedi ki” diyerek kendisine hediye edilen fabrikayı anlattı. Kaybetmesi gereken “diğer yarınız” değil. Ülkenin yarısının öteki yarısıyla kavga etmesi sayesinde palazlananlar. Aynı dam altında yaşadıklarınızla, aynı işyerinde çalıştıklarınızla, aynı sokakta yürüdüklerinizle geleceği birlikte kuracaksınız. Günlerdir “iç savaş” senaryoları yazanlar, kanlı boğazlaşmalarla tehdit edenler hepimizin sırtında oturuyor. Bugün yeniden doğrulma vaktidir. Sandıkta kurulmayanın sandıkla yıkılmayacağını gösterme zamanıdır. Kırlardaki çiçekler sayılır, çiçeklerin yaprakları sayılır, ama toprağa düşen tohumdan bir mevsimde çıkacaklar sayılmaz. Tarih nihai hükmünü geleceğin rahmine şimdiden düşenlerle yazar. Bugün 1 Nisan. Yapraklar biraz daha yeşile döndü, doğa kendi yasalarıyla ilerlemeye devam ediyor. Umutsuz olmayın. Hep birlikte yeniden başlıyoruz.  C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle