18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 24 MART 2019 PAZAR 5 OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada “uluslararası hukuka aykırı olduğu” açıkça bildirilmiştir. Golan Tepeleri konusu, iki gün ön ce ABD Başkanı Trump’ın Twitter hesabından yaptığı bir açıklamasıyla yeniden uluslararası gündemin başına geçti. Trump, bu bölgenin İsrail’e ait olduğunu söyledi. Trump’ın bu kararı sürpriz değildir. ABD’nin bu konuda yıllardır sürdürdüğü İsrail yanlısı politikanın bir sonucudur. Bu açıklamaya Rusya, İran, Suriye ve Türkiye’den sert tepkiler geldi. İsrail Başbakanı Netanyahu, Trump’ın bu açıklamasından son ra Washington’a gitme kararı aldı. Bu açıklamanın, 9 Nisan’da İsrail’de yapılacak seçimlerde Netanyahu’ya bir destek olduğu yorumlanıyor. Bu arada BM İnsan Hakları Konseyi dün İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgaline karşı gelen bir tasarıyı kabul etti. Bu konuda en sert açıklamayı Türkiye yapmış bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Golan Tepeleri’nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz” dedi. Bu arada acele toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı da Golan konusunda ABD açıklamasına karşı çıktı. Erdoğan, “Sonuna kadar Golan Tepeleri’nin takipçisi olacağız” diyor. Golan Tepeleri’ne Türk askeri gönderemeyeceğimize göre bu takipçilik ancak uluslararası platformda mücadele demektir. Burada öncelikle yapılması gereken en akıllı iş, süratle TürkiyeSuriye ilişkilerini onarmaktan geçiyor. Üst düzeyde TürkiyeSuriye ilişkilerinin yolu açılmadır. ‘Sokak AKP’den bıkkın’CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Umarım gördüğümüz tablo gerçekleşir’ dedi MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart akşamı baskı ortamında ve eşit şartlarda yapıl mayan seçimlerde kazanılan her bele diyeyi bir kazanım olarak göreceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, yerel seçim ça lışmaları kapsamında önceki gün ziya ret ettiği Ordu ve Giresun dönüşü ga zetemizin sorularını yanıtladı: Seçimlere bir hafta gibi çok kısa bir süre kaldı. Uzun süredir sahada çalışıyorsunuz. Sizin gözleminiz ne dir? Tabloyu nasıl görüyorsunuz? Anketlere fazla bakmıyorum. Soka ğın nabzını olabildiğince tutmaya çalı şıyorum. Sokağın nabzı güzel. İktidar dan bir bıkkınlık, yılgınlık var. Taah hütlerini yerine getiremeyen bir ikti dar var ve toplum kendini aldatılmış hissediyor. Dolayısıyla bu yerel seçim lerde sandığa giderken vatandaşlar düşünerek gidecek. Oylarını CHP’li, İYİ Partili ve Saadet Partili belediye lerden yana kullanacak. Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da, Adana’da, Mersin’de bunları görüyoruz. Umarım gördüğümüz tablo gerçekleşir. ‘Her belediye değerli’ 31 Mart akşamı ‘CHP başarılı oldu’ ya da ‘CHP başarısız oldu’ demeniz için nasıl bir sonuç ortaya çıkmalı? 31 Mart akşamı şöyle bir tablonun ortaya çıkmasını bekliyorum: Demokratik standartlarda müthiş bir geriye gidiş var. Eşit olmayan koşullarda bir yerel seçim gerçekleştiriyoruz. Toplumun üzerinde büyük baskı var. Med Erdoğan’ın tehdidine yanıt: Kimse bizi yıldıramaz, BOYUN EĞMEYİZ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçim çalışmaları kapsamında dün ğiz” sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse bizi yıldıramaz. İstedikleri ka Artvin’de yurttaşlarla buluştu. Cumhur dar tehdit etsinler. Yıldıracaklarını, sus başkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Bay Kemal vekilliğine güveniyor. Onunla ilgili çalışmaları avukatlarıma yaptırıyorum. Se turacaklarını sanıyorlar. Ne yılarız ne de onların dediği gibi korkarız. Biz Kuvayi Milliye ruhunu taşıyan insanlarız. 7 düve çimden sonra bir taraftan parlamento, lin önünde boyun eğmedik, hiç kimseye bir taraftan yargıyla işin üzerine gidece de boyun eğmeyiz!” dedi. l İç Politika yanın yüzde 90 – yüzde 95’ini kont rol eden bir siyasal iktidar var. Bu meye çalışıyor. Çünkü getirdiği adam sı yaptılar. Devlet Su İşleri’nin ve Va na rağmen alacağımız her belediye ve Ankaralı değil. Ankara’yı, Ankara’nın liliğin internet sitesinden aldıkları bil yeniden alacağımız her belediye bizim için kazanım olacaktır. Beledi sorunlarını bilmiyor. Bakanlık yaptı gileri kamuoyuyla paylaştılar. Bittiğiğı dönemde de yerel yönetimlerin so ni söylediği barajların daha bitmedi ye başkanlarının sayısı – demokrasi runlarıyla çok ilgili birisi değil. Kay ği yönünde Valiliğin internet sitesin yi savunan Millet ittifakının – alaca seri’deki Belediye Başkanlığı süreci de bitim tarihi var. Aynı zamanda in ğı her belediye, güçlü olarak çıkacağı oldukça başarısız bir süreç. Erdoğan, şaatların hangi oranda gerçekleştiği her belediye seçimi, topluma şu me toplumun Mansur Yavaş’a yönelen il ne ilişkin bilgiler de var. Erdoğan top sajı verecektir: Biz bütün baskılara gisini kesmek istiyor. Baskı kurmak luma yanlış bilgi veriyor. Zaten Amik rağmen demokrasiden yana tercihi istiyor. “Onu seçerseniz ben görev Ovası’nı baraja döndürmüş vaziyette. mizi kullanıyoruz. Bu çember ne ka den alırım” diyerek şantaj yoluna baş Barajları yapmadı, Amik Ovası sular dar büyük olursa, dünyaya vereceği vuruyor. Hiçbir şey yapamaz. Halk gi altında kaldı. Amik Ovası haftalar geç miz mesaj da o kadar güçlü olacak. decek Mansur Yavaş’tan yana tercihi mesine karşın hâlâ suyun altındaysa ‘Yavaş’a dokunamaz’ kullanacak ve Mansur Yavaş da her bu barajların yapılmadığının göstergekesi kucaklayacak. Onları yaptığı gibi sidir. Barajlar yapılsaydı sular altında Ankara’da Mansur Yavaş seçilirse belediye başkanlığı yapamayacağına yönelik iktidar kanadında söylemler dile getiriliyor. Kulislerde görevden alma ve kayyım atama senaryoları konuşuluyor. Böyle bir durum yaşanırsa CHP ne yapacak? Böyle bir şey olacağını sanmıyorum. toplumu ayrıştırıp bölmeyecek. Başarılı bir belediye başkanlığı yapacağına yürekten inanıyorum. ‘Gölete baraj diyor’ Hatay’da baraj konusunda bir polemik yaşadınız. Burada tamamen haklıyız. Nitekim kalmazdı. Bir de göletleri de baraj olarak sayıyor. Daha önce gemileri gemicik olarak saymıştı, burada tam tersini yapıyor. Burada garip olan şu: Milletvekilli arkadaşlarımız bu konuda basın toplantısı yaptılar. Haber ajanslarını çağırdılar. Anadolu Ajansı’nı da çağırdılar. Bütün ısrarlara rağmen Ana Erdoğan tehditle, şantajla oy devşir dört milletvekilimiz bir basın toplantı dolu Ajansı gelmiyor. Son hafta yoksula ulaşacağız n 31 Mart öncesi son hafta çalışma programınıza baktığımızda İstanbul’un ağırlıklı olduğu görülüyor. İstanbul’a son haftada özel bir strateji mi uygulanacak? İstanbul çok büyük bir kent. Bir megapol. İstanbul’a daha fazla zaman ayırmak gerekiyor. Biz de arkadaşlarımızla oturduk, toplumun ulaşılamayan yoksul ve dar gelirli kesimlerine ulaşmak istiyoruz. İstanbul’un ne olduğunu kavrayamamış, denizi ve boğazı görmeyen kesimler var. Onlarla biraz daha sıcak ilişki kurmak istiyoruz. Mitingler falan değil, İstanbul’un önemli kanaat önderleriyle, toplumun değişik kesimleriyle toplantılar yapacağız. ‘Başarılı olacaklar’ n CHP’nin pek çok büyükşehir belediye adayı ilçe belediyelerinden geldi. Son haftaya girilirken CHP’nin izlediği bu tercihin sahadaki karşılığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni bir strateji izledik. Yeni ve genç adaylar, ayrıca arkasında bir başarı öyküsü olan adayları belirledik. Ekrem İmamoğlu, Mustafa Bozbey, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek gibi isimler ilçe belediyelerinde büyük başarılar elde etmiş ve şimdi de bu başarılarını büyükşehir belediye başkanlığında da sunacak. Dolayısıyla belediye başkanlığı yapamaz mı yapabilir mi diye bir endişe asla söz konusu değil. Gerçekleştirdikleri başarıları, bulundukları büyükşehirin tümünde gerçekleştirmek istiyorlar. Bu stratejimiz tuttu. Seçimlerin bi tutmuyoruz. AK Parti’li vatandaşın da, HDP’li va tandaşın da, MHP’li va tandaşın da bizim beledi ye başkan adaylarımıza oy vermesini istiyoruz. Er doğan Kürtleri düşman laştırdı. Kürtleri bu ülke nin düşmanı olarak görü yor. Düşmanlaştırma si yaseti üzerinden oy dev şirmeye çalışıyor. Bu çok tehlikeli. Toplumu ayrıştır ma ve kin tohumları ekme gibi bir sürecin doğması na yol açabilir. Buna as la doğru bulmuyoruz. Her kesin kimliğine, herkesin inancına, herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Yüksek Seçim Kurulu’nun belir Kılıçdaroğlu, arkadaşımız Mahmut Lıcalı’nın sorularını yanıtladı. lediği seçmen listelerin sonunda da göreceğiz bu arkadaşlarımız tamamı başarılı olacak. de adı olan ve oy kullanma hakkı olan her vatandaşın oyuna talibiz. Her vatandaştan bizim belediye baş ‘Kürtleri düşmanlaştırdı’ kan adaylarımıza oy vermesini istiyoruz. Bizim belediye başkanlarımızın çalışma n İktidar kanadı CHP’yi HDP ile işbir ları son derece başarılı. İstanbul’lu nefes liği yapmakla eleştirirken, Binali Yıldırım almak için bizim belediyelerimizin oldu HDP’lilerin oylarına talip olduğunu söyledi. ğu yere geliyor. Hatta AK Parti bile bizim Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? belediyelerimizin bulunduğu alanları kul Biz daha en başından beri “Bütün va lanıyor: Sarıyer ve Kadıköy’ü kullanıyor. tandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız” AK Partili belediyelerde böyle güzel bir söylemiyle yola çıktık. Dolayısıyla biz va alan yok, yeşillik kalmadı. Bir beton or tandaşları partiler arasında bir ayrıma ta manı var oralarda. SEÇİMDEN SONRA IMF’YE GİDECEK n 31 Mart sonrası ekonominin durumunun ne olacağı konusunda bir öngörünüz var mı? Ekonomi iyi gitmiyor. Onlar da görünüyorlar. Vaatlerde bulunuyorlar ama hep seçimlerden sonra. Erdoğan önceki seçimde ne diyordu: “Beni seçin Türkiye uçacak. Uçtu ama uçurumdan aşağı uçtu. İyi yönetemiyorlar. Seçim nedeniyle bütçede açıklar oldu. Seçimlerden sonda ciddi zamlar gelecek. Daha düşük faizle para verdiği için IMF’nin kapısına gidecek. Ya da Londra’daki tefecilerden daha yüksek faizle para almaya devam edecek. 149 milyar dolar faiz ödediler. Bunlar ülkeyi nasıl yöneteceklerini bilmiyorlar. Ülkenin geleceğiyle ilgili hiçbir planları yok. Sadece tarih veriyorlar: 2071, 2023... Ne yapacaksınız belli değil? Ülkenin kalkınma planı bile yok. CHP’li belediyeler kırsalla kent arasındaki sağlıklı gelir ilişkisini kurmuş vaziyetteler. Kooperatifler aracılığıyla ilişkiler kuruldu. CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde ekonomik kriz çok fazla hissedilmeyecek. 50 milyon dolardan fazlasını toplarız n Kampanya boyunca sürekli Tank ve Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesini gündemde tuttunuz. Hatta 50 milyon dolar bulamazsam siyaseti bırakırım diye de çıkış yaptınız... Evet bulamazsam siyaseti bırakırım. Benden kurtulmak istiyorsa, buna hemen evet desin. “Ben Katarlılarla sözleşmeyi iptal ettim, Ey Kılıçdaroğlu bul 50 milyon doları” desin. n Nereden bulacaksınız bu parayı? Derhal bir kampanya açarız. 50 milyon dolardan çok daha fazlasını toplarız. Çünkü bu ülkenin insanı kendi vergileriyle kurulmuş bir silah fabrikasının yabancı bir orduya satılmasını asla kabul etmez. Bu büyük bir onursuzluktur. Bu halk böyle bir onursuzluğu kabul etmez. Ben buna güveniyorum. İÇİŞLERİ BAKANI BENİM GÖZÜMDE 5 PARALIK n Erdoğan sizin hakkınızda yüksek rakamlarla tazminat davası açarken, siz 1 TL tutarında sembolik davalar açıyorsunuz.... Benim paraya özel bir düşkünlüğüm yok. Parayla insanları susturmak gibi bir amacım da yok. Benim amacım benim görüşümü ve sözlerimi çarpıtanlara karşı tazminat davası açmak. Toplumun önünde bunların yalan söylediğini ifade ediyoruz. İçişleri Bakanı da hakaretlerde bulunmuştu 5 paralık tazminat davası açmıştım. Değeri 5 para olduğu için. Mahkeme bunu İçişleri Bakanına hakaret olarak kabul etti. O zaman İçişleri Bakanı’na çağrı yapıyorum: Değerin neyse onu söyle o değer üzerinden sana tazminat davası açayım. Benim gözümde 5 paralık. HALİSDEMİR HABERİ İÇİN 1 KURUŞLUK DAVA n Ömer Halisdemir’in babasının size yönelik sert açıklamalar yaptığına ilişkin haberler yayımlanıyor... (Takvim ve Sabah gazetelerinde Ömer Halisdemir’in babasının “Hakkımı Kemal Kılıçdaroğlu’na helal etmiyorum” diye yayımladıkları asılsız haber nedeniyle dava açtı.) Ben Ömer Halisdemir’in babasıyla konuştum. Babası asla böyle bir şey olmadığını, bana büyük saygı duyduğunu söyledi. Ben kendisini ziyaret ettim, gittim evinde çayını kahvesini içtim. Bana önerileri oldu. Önerileri dikkate aldım. Sabah gazetesinin değeri 1 para olduğu için 1 paralık tazminat davası açacağım. Ömer Halisdemir’in babasıyla konuştum. Böyle bir şey olmadığını açıklıkla ifade etti. İki adaya açık mektup Gelecek hafta bugün yerel seçimler var. Belediye ve muhtarlık seçimleri yapılacak ama genel seçim havasına sokulduğundan, Türkiye’nin geleceği için ayrıca önemli.  Elbette ülkeyi kuşatan dinci ve rantçı karanlığa karşı, demokrat, ilerici adayların kazanmasını diliyorum.  Ancak atlı fayton konusundaki açıklamalarınız, hayvan haklarını savunucuları için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Farkında mısınız bilmiyorum ama bu nedenle sandığa gitmeyeceğini söyleyen çok insan var.  Uzun zamandır bu uğurda mücadele veren bir aktivistim ve bu meseleyi şu anda tekrar gündeme getirmek benim görevim. Sayın Gül, CHP Adalar Belediyesi başkan adayı olarak, bir TV röportajında şöyle dediniz:  “Fayton, oranın 100 yıllık geleneği, simgesi. Bir de ondan geçinen insanlar var. Bununla hayatını sürdüren insanların kooperatifi var. Biz onlara diyoruz ki, bu işi sürdürmek istiyorsanız, koşulları iyileştirerek biz sizin yanınızda dururuz. Çünkü atların durumu ile ilgili hayvanseverlerin de tepkisi var. Hep birlikte, atların, sürücülerin, ahırların koşullarını iyileştirelim.” Sayın İmamoğlu, siz de fayton meselesinde süreci, hayvanların bakımını denetleyerek, vicdani kurallarla yürüteceğinizi söylediniz. “Faytonculukla uğraşan hemşerilerimiz var. Bakım merkezi kuracağız. Her konuda işin içinde olacağız” dediniz.  Hayvan hakları savunucularının yanıtları Bu görüşlere karşı hayvan haklarını savunucularının yanıtlarını bir kez daha özetliyorum.  1 Adalarda fayton kalksın demiyoruz; atlı faytonlar kalksın diyoruz.  2 Atları ölüme terk eden, ölen ve hastalanan atları denize savuran, atları savunanları döven insanlar ile konuşursanız, yanlış yönlendirilirsiniz. 3 Bir şeyin gelenek olması, onun ahlaki, iyi, doğru olduğunu göstermez. Örneğin çocuk gelinler... Katı gelenekçilik, ilerici insanlara yakışmıyor. 4 Aynı atlı fayton görünümünde olan, elektrikli ya da güneş enerjili faytonlar var. Atlı faytonların yerine onlar kullanılırsa, Adalar’ın simgesi değişmez. Bu zulüm çok eskiden beri simge haline getirilmiş olabilir ama özgürlükçü hiçbir insan bu vahşetin yanında olmamalı. 5 Atlı fayton, gerçekte hayvan köleliğinin simgesidir. Atlı faytonlara karşı verilen mücadele, bir özgürlük ve adalet mücadelesidir.  6 Atlı fayton yerine çağdaş, çevreci çözümler mümkün. Adalıların evlerine ulaşmaları ve yüklerini taşıyabilmeleri için sınırlı sayıda, çevreci AKÜLÜ FAYTON (tek kişilik şahsi akülü araçlar değil) ve lunaparklardaki tırtıl benzeri üstü açık, akülü sessiz araçlar devreye sokulabilir. Tek tek bireylerin elektrikli araç kullanmasından değil, yine toplu taşımaya hizmet edecek şekilde kullanılacak elektrikli faytonlar öneriliyor.  7 Atlı faytonları çalıştıranlar, yeni faytonları çalıştırdığında yine gelir elde edecek; kimse ekmeğinden olmayacak. 8 Sadece Adalar’da atlı faytonlar yüzünden yılda 500 kadar at acı içinde can veriyor ve yerlerine yeni köleler geliyor.  9 “Bakım merkezi kurup denetleyeceğiz” diyorsunuz. Bilin ki atlı fayton, her haliyle bir sömürüdür. ‘İnsani’, ‘ahlaklı’ ya da ‘denetimli’ sömürü olmaz.  Yaşağımız çağda bir hayvanı esir edip sırtına kamçı vurarak insan ve yük taşımaya zorlamak, hayatını bu şekilde geçirmesine neden olmak, tek kelimeyle zulümdür. Bunun denetlenerek sürdürülmesini savunmanız, anlaşılabilir değil.  Lütfen alternatif çözüm yolları varken, atları öldüren ve birçok insanın vicdanını yaralayan atlı fayton sömürüsüne destek vermeyin. CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI 7 NİSAN 2019 PAZAR Saat 11.00’de ÜRETKEN YAZARIMIZ ÖNER YAĞCI’yı, “TONGUÇ EFSANESİNDEN BUGÜNE…” KONULU KAHVALTILI AYDINLANMA TOPLANTISINDA DİNLİYOR ve KİTAPLARIMIZI İMZALATIYORUZ. LÜTFEN YER AYIRTINIZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ İletişim Bilgi: 0532.391 11 27 0533.472 77 23 0535.412 68 68 0532.281 54 54 YER: ADEN OTEL RESTORANİstanbul Kadıköy Vapur İskelesi Karşısı www.cumokistanbul.org C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle