23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 11 MART 2019 PAZARTESİ figenatalay@yahoo.com EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: FUNDA YAŞAR ER EĞİTİM Ahval ve şerait Buna inşaat sektöründe, “Damı çatıyı dağıtmak” derler. (Ya da buna benzer bir şeydi..) Günlük hayata tercüme edersek: “İplerin elinden kaçması ve kontrolü tamamen yitirmenin getirdiği bir ruh haliyle, artık ağzından çıkanı kulağının duymaması ve yaptığınaettiğinesöylediğine hâkim olamama durumu.” Artık, bir şey sorduğun ya da ifşa ettiğin zaman bile “Ne? Kim? Ben mi? Yok canım? Ya, n’apıyosanız yapın. Basın yani resmi kardeşim. Bana ne?..” moduna bağlayanını mı istersin? 25 yıldır yıktığı kente ne vaat edeceğini şaşırıp, “Artık yatay ş’eydeceğiz. Zemin artı üç, bilemedin zemin artı dört, haydi bilemedin beş, atmııış, yetmiiiiş… diye saçmalayanı mı? İktidar partisinden aday olmasına rağmen, İstanbul’un siluetini bugüne kadar çeyrek asırdır bozanlara “Aymaz” diye hakaret ederek başını belaya sokma pahasına, “Bundan sonra izin vermeyeceğim” diye, insanı kendisine kahkaha ile güldüreni mi? Sözüm ona eşit bir yarış olması gereken seçime girerken siyasi partilerden birinin genel başkanı sıfatı ile, öteki siyasi partilerin genel başkanlarını “Ayağını denk al.. Güç bende.. içeri tıkarım ha…” mealinde tehdit edeni mi? Mesleki faaliyet alanında “Ona kadın ayarlamak, bunun devlet katında işini takip etmek, berikinin alacağını tahsil etmek, sınır ötesinde dahi yatırım takibi” gibi karmakarışık ve iç gıcıklayıcı detaylar bulunduğu ortaya çıkınca, sağa sola küfredeni mi? İçini nefret ve sevgisizlik bürümüş bir ruh haliyle, “Falancadan siz de nefret edin. Çünkü ben nefret ediyorum” diye abuk sabuk konuşanı mı? “Tatile gelenler arasında sevmediklerimi havalimanında tutuklarım, kovarım” diye, milli döviz gelirine kurşun sıkanları mı? Hoşuna gitmeyenlerin siyasi düşünceleri ile baş edemeyince “Şuna bak ya!.. Tipinde meymenet yok. Sakalına ……” mealinde abuk subuk konuşanları mı? Milli para birimimizin değer kaybetmesinde kendi paylarını inkâr edip, gizlemeye çalışıp “N’apalım ya?.. Doları biz mi basıyoruz? Fiyatını da biz mi belirliyoruz” diye kendini rezil etmeyi göze alanlar mı istersin? On binlerce kadının İstanbul Beyoğlu’nda hak ve özgürlüklerine dikkat çekmek için her yıl yaptıkları görkemli yürüyüşleri “fahişelik” damgası ile pislemeye çalışan dangalakları mı ararsın? Kadınlara ne kadar çok hak ve özgürlük “bağışladıklarını” övünerek anlatırken, “Anadolu kadını kan kusar kızılcık şerbeti içtim der..” diye kan kusturmayı marifetmiş gibi anlatanı mı? “Yüce Lideri”nin her günkü rutinini unutup “Kapılarınıza birer paket bedava çay dağıtacağım demek halk dalkavukluğudur” diyerek, başını ağır belaya sokma riskini alan iktidar partisi belediye başkan adaylarını mı? Akşama kadar yazsam, liste uzar. Gezi iddianamesi Geçen cuma yazımda iddianamenin tamamını ve bazı ifadeleri okuduktan sonra edindiğim “Çalakalem, örgütlü bir kalkışma senaryosuna varmaya çalışma” çabasına yönelik muhtevayı eleştirmiştim. Dava sürecinde daha çok yazıp çizeceğiz bu konuda anlaşılan. Ama (misal) Avukat Can Atalay’ın sorgusundan da anlaşılacağı üzere, en çok üzerine gitmeye çalıştıkları unsurun bu “örgütlenme” meselesi olduğu ve konuyu bir şekilde “Acaba CHP ile irtibatlandırabilir miyiz?..” kokusunu da aldığımı söylemeliyim. Yurttaşların, hoşnutsuzluk duydukları (yerel ya da ülke çapında) konularda sivil örgütlenmeler içine girmeleri, dayanışma platformları oluşturmaları, barışçıl eylem hazırlığıplanı yapmalarının, demokratik toplumlarda suç sayılmaması gerektiği açıkken, silahsız, yasaları ihlal etmeden, kırmadan dökmeden, toplumun farklı kesimlerini ortak paydalar etrafında örgütlemelerinin neden suç gösterilmeye çalışıldığını da merak ediyorum. Gezi Dosyası’nda sözü edilen görüşmelerin konuşmaların, buluşmaların vs. İstanbul’un orta yerinde, muhtemelen “dinleniyorizleniyor olabileceğinin farkında olacak zekâ seviyesinde” insanlarca yapılan konuşmalar olduğunu da hatırlatmak isterim. Salak değil kimse. Buradan yürüyerek kuracağınız kumpaslar da öncekiler gibi boşa çıkacaktır.. Demedi demeyin.  Çizgi film atölyesi Sancakte pe İbni Sina İlkokulu’nda düzenlenen Çizgi film Atölyesi ile öğrencilerin kendi çizimlerinden oluşan karakterler, renkli animasyonlara dönüşüyor. Panasonic Eco Solutions Türkiye’nin düzenlediği çizgi film atölyesinde, çocuklar önce özgün hikâyeler ve çizgi karakterler yaratıyor, uygulama aşamasında ise bu karakterleri gerçeğe dönüştürüyor. NASIL HAZIRLANMAK GEREK? Türkiye Direktörü Derya Matraş gençlere ‘başarının sırrı’nı söyledi: İNSANİ BECERİLER: Duygusal zekâ İnsan yönetimi İşbirliği Amacını bul çok çalış TİCARİ BECERİLER: Müşteri odaklılık Uzlaşma Stratejik düşünme ANALİTİK BECERİLER: Karmaşık data çözme Eleştirel düşünme Karar alma Bugünkü çocukların yüzde 65’i şu an var olmayan işlerde çalışacak. 2020 yılında 5 milyon iş ortadan kaybolacak, 2 milyon yeni iş fırsatı çıkacak ama bunlar teknoloji “Kariyer Fuarı”nda yaptığı konuşmada, bu bilgileri verdikten sonra hangi sektör olursa olsun teknolojinin iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayarak “Teknolojiyi iyi kullanırsanız rencilerine şu önerilerde bulundu: “Nasıl başarılı olacaksınız? Bunun üç adımı var. ‘Amacını bul’, ‘sıkı çalış ve ‘asla pes etme’. Hayat amacı bir an lı insanların ortak noktası çok çalışmak. Facebook’da bir toplantıda çalışanlardan biri Mark Zuckerberg’e, işe alımda tek bir kriter olsa neye bakacağını sordu. Zuckerberg, YARATICI BECERİLER: nin iyi kullanılmasını gerekti ileri gidersiniz, kullanamazsa da bulunmaz. Adım adım ola ‘merak ve öğrenme becerisi’ Yaratıcılık ren işler olacak. nız geriye gidersiniz” dedi. cak. Önce ‘Ben nerede iyiyim’ cevabını verdi. En çok bu işi Farklı açılarla Facebook Türkiye Direk Öncelikle “hayat amacı”nın sorusunun cevabını bulmak nize yarayacak. Öğrenme ye düşünme törü Derya Matraş, Yeditepe bulunması gerektiğine dikkat gerek. Başarısızlığın pek çok teneği, büyümeye açık bir ka Üniversitesi’nde düzenlenen çeken Matraş, üniversite öğ nedeni olabilir ama başarı fa yapısı çok önemli.” Cinsiyetçi eğitime sonEğitim sisteminde cinsiyet eşitliğini esas alan politikaların oluşturulması gerekiyor dört tecavüz vakasından biri çocuğa yönelik Aydoğan’ın dikkat çektiği son 10 yılın verilerinden bazıları şöyle: n 2009 Temmuzu’nda MEB yönetmelik değişikliğiyle ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı. n 2013 yılının eylül ayında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesi getirildi. Yani lise çağlarında evliliğin önü açıldı. n 2014 yılında 20 bine yakın aile 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açtı. Hükümetin ön açıcı tutumu mahkemelerin evlendirmelere izin veren kararlarını çoğalttı. n 2015’in mayıs ayında AYM resmi nikâh kıymadan dini nikâh kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini ortadan kaldırdı. n Türkiye’de son 10 yılda çocuk istis marı vakaları yüzde 700 artarak 300 bini geçti. n Adliyelerdeki dört tecavüz vakasından biri çocuklara yönelik cinsel istismar ile ilgili. n 2002 yılında çocuklara yönelik cinsel suçlarla ilgili 4 bin 988 dava açılırken, 2017 itibarıyla dava sayısı 16 bini geçmiş durumda. Koyunlu Köyünün küçük sanatçıları Barış İçin Müzik Vakfı müzisyenleri, Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Koyunlu Köyü İlkokulu öğrencileri ile müzik çalışmalarına nisan ayında yeniden başlayacak. Bu köyde başlatılan proje sonunda 614 yaş arası çocuklarla birlikte konser de verilmişti. Vakfın yeni üyesi Ardahan biriminin enstrüman eksiklerinin giderilmesi için çalışmalar sürerken, köy çocukları da müzik derslerinin yeniden başlamasını bekliyor. ‘Hayvan Hakları’ ders oldu Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu müfredatına “Hayvan Hakları” dersini ekledi. Hayvanlara sevgi ve saygının temel alındığı derste, hem teorik hem de pratik konular işleniyor. Her hafta farklı konuların ele alındığı derste, “Geçmişten Günümüze İnsanHayvan İlişkisi”, “Hayvan Hakları Hareketinin Tarihi Gelişimi”, “Sivil Toplum Örgütleri”, “Nesli Tüken mekte Olan Hayvanlar ve Ekoloji”, “Hayvan İşçiler ve Hak İhlalleri”, “Sahiplenme Kavramı, Petshoplar Gerçeği ve Barınaklar”, “Sokak Hayvanları ve Şiddet”, “Hayvan Hakları Mevzuatı”, “Hayvan ve İnanç Kavramı”, “Hayvanların Kültür ve Sanat Hareketlerindeki Yeri” başlıkları altında bilgiler paylaşılıyor. Sokak hayvanları için yuva yapımı da dersin kapsamı içinde. Cinsiyet eşitliğini esas alan programların okulöncesinden Tbaşlaması öneriliyor ürkiye’de 200 bine yakın çocuk yaşta zorla evlendirilmiş kız çocuğu bulunuyor ancak dini nikâhlar nedeniyle gerçek sayının bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirildi. Son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne oldu ve bu çocukların büyük kısmı dini nikâh ile evlendirildi. Resmi evliliklerin beşte birini 18 yaşın altındaki kız çocukları oluşturuyor. Türkiye’de ki Suriyeli çocukların yüzde 4.5’i evli. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, eğitimde cinsiyetçi politikaların son 16 yılda müfredat değişiminden, eğitim kurumlarının protokoller eliyle dini yapılara teslim edilmesine, karma eğitim uygulamasının kaldırılmasından, toplumsal cinsiyet eşitliği projelerinin sonlandırılmasına artarak devam ettirildiğini söyledi. Müfredata girmeli Yıllardır okullarda okulöncesinden başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin zorunlu okutulmasına, müfredatın cinsiyet eşitliğini esas alarak hazırlanmasına kadar cinsiyet eşitliğini esas alan eğitim politikalarının oluşturulması için mücadele ettiklerine dikkat çeken Aydoğan, “Ancak iktidarın ve özellikle 24 Haziran seçimlerinden sonra daha da yoğun bir şekilde vesayet mekanizmalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadın erkek eşitliğini hedef alan saldırılarının da geçmiş yıllardan daha yoğun bir şekilde arttığını görüyoruz. Son yıllarda ortaya çıkan veriler, geldiğimiz tablonun vahametini fazlasıyla ortaya koymaktadır” dedi. Aydoğan, bu karanlık tablonun değiştirilmesi için cinsiyet eşitliği mücadelesinin yükseltilmesi gereğini vurguladı. Öğrenciler KÖYDE... Çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan Gençlik Meclisi ekibi, Çanakkale’ye bağlı Küçükkuyu Ayvacık köyünde etkinik düzenledi. Gençler, köy kadınlarıyla birlikte domates tarlalarına gitti, kilim dokudu, küçükbaş hayvan bakımı yaptı. Daha sonra da köy meydanında müzikli bir şenlik yapıldı, köylü kadınlara, onlar için özel olarak yapılan bileklikler armağan edildi. 100 öğrenci yurtdışına Nükleer alanındaki deneyimli insan gücünün artırılması amacıyla her yıl yaklaşık 100 öğrenci yurtdışına eğitime gönderiliyor. Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Şule Ergün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle her yıl yaklaşık 100 mühendis ve temel bilim alanından öğrenciye burs vererek nükleer konusunda deneyimli ülkelerdeki üniversitelere gönderdiğini söyledi. Ergün, ‘‘İhtiyaç nerede yoğunlaşıyorsa öğrenciler o alandan seçiliyor. Öğrencilerin döndükleri zaman yurtdışında kaldıkları sürenin iki katı kadar devlet tarafında görev almaları zorunlu’’ dedi. Alman Lisesi 150 yaşında Almanya Federal Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Michael Reiffenstuel ile Özel Alman Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Cin, Özel Alman Lisesi’nin 150. yıldönümü şerefine resepsiyon düzenledi. Başkonsoloslukta düzenlenen davete, Özel Alman Lisesi yönetim kurulu, Özel Alman Lisesi Müdürü Axel B. Brott, Özel Alman Lisesi Türk Müdür Başyardımcısı Didem Veyisoğlu, Özel Alman Lisesi me zunları ve mensupları ve konsolos luktan yetkililer katıldı. Başkonso los Reiffenstuel, “Özel Alman Lise si Türkiye’nin en saygın ve en özel okullarından biridir. İlk Alman yurt dışı okullarından biri olma özelliği ni de taşıyor. Okulumuzun uzun za mandır var olması TürkAlman iliş kilerinin tarihinde yadsınamaz bir yeri var. 150 senedir başarılara imza atan Özel Alman Lisesi ülke dışında Gecede Özel Alman Lisesi öğrencileri mini bir ki en kaliteli okul seçildi’’ dedi. konser sundu. Kimya bölge şampiyonu oldular Kültür Koleji Fen Lisesi öğrencileri, “TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri 50. İstanbulAvrupa Bölge Yarışması’’nda Kimya Dalı’nda birinci oldu. Danışman öğretmen Öznur Pamukçu Gezer ile 10. sınıf öğrencileri Sude Nur Yıldırım ve Yasemin Kaval, “Poli (Vinil Pirolidon)/Magnetit Nanoliflerinin Sentezi ve FerroSpanç Üretimi” konulu projeleri ile ödül alarak Türkiye finaline gitmeye hak kazandı. Çalışmada insan hayatını kurtarmak amacıyla yapısında manyetik özellik gösteren magnetit partikülleri bulunduran ve çeşitli görüntüleme sistemlerinde belirlenebilen Ferrospançlar üretildi. Böylece spançların yerlerinin kolaylıkla tespit edilebilme, görüntülenme ihtimali artırılarak, hasta ölümlerinin önüne geçilmesi amaçlandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle