18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 10 MART 2019 PAZAR TASARIM: SERPİL ÜNAY OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kahramanlara gereksinim AKP 17 yıldır iktidarda. Şimdi de seçimlerde beka diye söylem tutturuyorlar. Ülkemizin gelecek sorunu yoktur. duymak...Ülkemiz güzel günlere kavuşacak, olumsuzluklar son bulacak. EROL ERTUĞRUL 1600’lü yıllarda İtalya’da yaşayan Galileo dünyanın döndüğünü söylediği için Vatikan Kilisesi tarafından iki kez engizisyon mahkemesinde yargılanmıştır. Düşüncelerinden döndüğü için ilk yargılamasında bağışlanmış, ancak, düşüncelerini sürdürdüğü için ikinci kez engizisyon mahkemesinin karşısına çıkarılmıştır. Ölüm cezası ile cezalandırılacağını bildiğinden kendisine verilen yazıyı okuyup af dilemiştir. Mahkeme önünde “Ben Galileo geçmişteki tüm yanlış ve aykırı düşüncelerimden ötürü kendimi sizlerin önünde lanetliyor, bir daha öyle saçmalıklara düşmeyeceğime kutsal öğretiye aykırı hiçbir fikir taşımayacağıma ant içiyorum” demiştir. Engizisyon mahkemesi onu yaşam boyu ev hapsi ile cezalandırmıştır. Mahkemeyi izleyen öğrencilerinin Galileo’ya “Ne yazık o ülkeye ki kahramanları yoktur” dediği, onun da öğrencilerini “Ne yazık o ülkeye ki kahramanlara gereksinim duyar” diye yanıtladığı söylenir. Ölüm karşısında düşüncelerden ödün verilir mi, geri adım atılır mı. Bu konu tartışılabilir. Deniz Gezmiş’in yargılandığı sıkıyönetim mahkemesinde kendisine af dileyin, düşüncelerinizden vazgeçtiğinizi söyleyin, size ölüm cezası vermeyelim denildiğini, onun da geri adım atmadığını ve yiğitçe sonuca katlandığını biliyoruz. Doğrusu, kahramanlara gereksinim duyulmayan bir düzen, bir ülke yaratmış olmaktır. Bu ülke laik, demokratik, özgür ve demokrasinin tüm kurumları ile yaşatıldığı bir ülkedir kuşkusuz. “Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir” diyen Sokrates M.Ö. 399 yılında özgürce düşüncelerini söylediği, yönetimleri eleştirdiği için ölüm cezasına çarptırılmıştır. Eşi acı ile kendisine “Ne kötü seni haksız yere cezalandırıyorlar” dediğinde Sokrates’in “Haklı yere cezalandırsalardı daha mı iyi olurdu” dediği söylenir. Tarih kahramanları da, haksız yargılamaları da yazar. Ünlü sözdür, Sokrates’i cezalandıran yargıçlar öldüler, ama Sokrates yaşıyor. Orduya kumpas On yedi yıldır güzel yurdumuz kötü bir düş gördü, görüyor. Cumhuriyetin tüm kurumları İslamcı faşist bir kadronun eline geçti. Vatanseverler, Cumhuriyet’in ordusunun kahraman subayları yakın zamanda en ağır cezalara uğratıldılar. Yıllarca cezaevlerinde kaldılar. Aileleri ile birlikte acılar çektiler. Bunları yapanlar AKP ile birlikte bir cemaatin yargıç kılığına girmiş üyeleriydi. Yargı ele geçirildi, ordu etkisizleşti rildi. Laiklik yok edildi. Bugün bir cemaatten kurtarılan kurumlar, AKP nin, başka cemaatlerin eline bırakıldı. Hesap verecekler AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı, Merve Kavakçı’nın sıkma başı ile TBMM’ne girişini anımsatarak “Ecevit titreyerek burası devlete meydan okunan yer değildir demişti, ne oldu bugün Meclis’te başı açık hanımlar da var, başı kapalı hanımlar da var, laiklik elden gitti mi” diyor. Laikliğin kör inançlar karşısında aklın özgürlüğü olduğunu, genç kuşakların bilim ve akıl ile donatılmış bir eğitim sisteminden geçmesi gerektiğini unutuyor. AKP eğitim sistemimizi din kurallarına göre biçimlendiriyor. Tüm okullar imam hatip okullarına çevriliyor. Bir milyon öğrencimiz tarikatların eline terk edilmiş durumdadır. Öğretim çağında olmayan çocuklarımız toplu olarak, kız çocuklarının başları kapatılarak, erkek çocuklarının başlarına takkeler geçirilerek dini eğitiminden geçiriliyorlar. Kör inançlara saplanmış bir eğitim gelecek kuşaklara dayatılıyor. Böyle bir ortamda laiklikten söz edilebilir mi? Ülkemizi İslami bir faşizm ile yönetmeye çalışanlar hukuk tanımıyorlar. Cezaevleri görülmemiş biçimde doldurulmuştur. Ülkemizin beş yüz milyar doları bulan dış borcu var. Böyle bir ülkenin aydınlık bir geleceği olabilir mi. Ülkemizi bu duruma getirenler ülkemizin tarımını, hayvancılığını yok edip ülkemizi dış ülkelere bağımlı duruma getirenler on yedi yıldır ülkeyi yönetenlerdir. Bu yönetim akçalı suçlara bulanmıştır. Sayılamayacak suçlara bulanmıştır. Onun için bay Erdoğan bir beka sorunundan söz ediyor. Bu ülkenin bir gelecek sorunu yoktur. Ülkeyi yönetenlerin gelecek sorunu vardır. Seçimler sonucunda giderlerse yaptıklarının hesabını veremeyeceklerdir. Onun için ülkenin gelecek sorunu varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Ülkemizin doğası yok edildi, yok ediliyor. En güzel kıyı kentlerimize nükleer santral yapılacağı gerekçesi ile kıyılıyor. AKP yönetimi para ve oy uğruna kaçak yapılara göz yumuyor, insanlarımız ölüyor kimse hesabını vermiyor. Bunları yapanlar sanki başkalarıymış gibi bay Erdoğan, birileri en güzel kıyılarımızda binlerce ağaç kesmek istiyor diyor. Denizi doldurup gökdelenler diktiler diyor. Onu dinleyenler de bunları başkaları yapıyor sanacak. Kahramanlara gerek yok, ülkemiz güzel günlere kavuşacak, bu olumsuzlukları gerçekleştirenlerden bunların hesabı sorulacaktır. Zulmü demokrasi olarak yutturmaya çalışmak! 21. yüzyıl Türkiye’sinde Orwellian “çiftdüşün” sloganları: ZULÜM DEMOKRASİ, DEMOKRASİ ZULÜMDÜR. EĞİTİM CEHALET, CEHALET EĞİTİMDİR. BİLİM KÖR İNANÇ, KÖR İNANÇ BİLİMDİR. MAHKÛMLAR ÖZGÜR, ÖZGÜRLER MAHKÛMDUR. HHH Prof. Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim, Yönetim, Kültür Platformu, AKP döneminde medyanın düşürüldüğü içler acısı durumu özetleyen önemli bir rapor yayımladı. Tarihsel bir belge niteliği taşıyan bu raporun özeti aşağıda. HHH Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002’den 2018’e, on yedi yıllık süre içinde 99. sıradan 157. sıraya gerilemiştir.    Her 5 yurttaşımızdan 3’ü ülkemizde basın özgürlüğünün olmadığını düşünmektedir.  Türkiye haberlere güvenmeme açısından, Dünya ülkeleri arasında 2. sırada bulunmaktadır.  Her 5 yurttaşımızdan 3’ü medyadaki haberlere güvenmemektedir.  AKP iktidarının medyayı kontrol etme oranı yüzde 95’lere yaklaşmıştır.  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27. döneminde, 9 aydan az bir sürede muhalefet partileri tarafından verilen 7116 soru önergesinin 4708’i, yani her üç soru önergesinden ikisi yanıtsız bırakılmıştır.  RTÜK, 2018 yılının son üç ayında TV kuruluşlarına 23 kez program durdurma ve 37 kez de para cezası vermiştir. Sadece bu üç aylık dönemde TV kanalları 5 milyon 200 bin TL’nin üzerinde para cezası ödemiştir. RTÜK, adeta bir bedel ödetme kurumuna dönüştürülmüştür. Sadece 2011 ile 2018 yılları arasında 468 habere yayın yasağı getirilmiştir. 2019 yılının ilk iki ayı içinde ise 34 yayın yasağı kararı verilmiştir. AKP döneminde, ülkemizdeki yaklaşık 24 bin gazetecinin üçte birinden fazlası işini kaybetmiş du rumdadır. 2019 yılı itibarıyla ceza evlerinde 150’ye yakın gazeteci bulunmaktadır.  Gazete patronları ve yönetimleri de bu baskı ortamında özel haberler yerine Anadolu Ajansı’ndan (AA) ve iktidara yakın diğer haber ajanslarından gelen bültenlerin haberleştirilmesini tercih etmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten itibaren 53 gazeteci “Cumhurbaşkanına hakaret suçundan” mahkum edilmiştir. Ağustos 2018’den itibaren TL’nin aşırı değer kaybetmeye başlaması ile birlikte matbaa, yayıncılık ve basın sektöründe derin bir kriz yaşanarak, ton bazında gazete kâğıdı fiyatları yaklaşık yüzde 100 artmıştır.    2018 yılında 80’e yakın gazeteci, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gazetecilik faaliyetlerinden ötürü mahkum edilmiştir. TRT’de, 16 yıllık AKP iktidarı sonucunda personel sayısı 2 bin 462 kişi azalmıştır.  2018 yılının son üç ayında, İnternet alanında çıkan 327 habere erişim engeli kararı verilmiştir. HHH Ve sonuç olarak Hiç gazete okumayanların sayısında bir yılda yüzde 20’lik bir artış yaşanmıştır. 2013 yılında günlük ortalama gazete baskı sayısı 6 milyon 290 bin iken, 2017 yılında bu sayı 4 milyon 271 bine düşmüştür. Bir başka deyişle 20132017 yılları arasında gazete tirajları 3’te 1 oranında azalmıştır. HHH Bugün iktidarın kölesi haline gelmiş olan medyada ahkâm kesenler, sağa sola sataşanlar, iftiralar ve asılsız ihbarlarla meslektaşlarını karalamaya çalışanlar, sadece kendilerine, ailelerine, mesleklerine ve ülkelerine değil, ne kadar alçalabilindiğini gösterdikleri için, insanlığa da büyük kötülük etmektedirler. YAZIKLAR OLSUN O MEDYAYA Kİ: ZULMÜ DEMOKRASİ OLARAK YUTTURMAYA ÇALIŞMAKTADIR! 74. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2019 Cumhuriyet gazetesinin kültür ve sanat ödülleri kapsamında düzenlenen karikatür yarışmasına, uluslararası karikatür sanatçılarının yarışma sergisi ve albümüne desteği sürüyor. Alessandro Gatto İtalya C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle