15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 27 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ HABER 7 maddelik ‘ittifak beyannamesi’ önerisi Geçen hafta CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlamış. İttifakın amacını, “biz kazanamıyorsak AKP’ye kaybettireceğiz. Sonuçta ittifakı bu formül üzerine kurduk” sözleriyle özetlemiş. Bu genel strateji yetersiz. AKP ya da MHP’ye oy veren ama vazgeçme aşamasında olan seçmene, karşıtlık dışında bir çözüm, bütünlüklü program, alternatif önermiyor. Muhalefet partilerinin, hele ki ideolojik yelpazede farklı yerlerde konumlanan partilerin ittifaklarını sadece “AKP’ye kaybettirmek” üstünden açıklamaları bir tutkal etkisi de yaratmıyor tek başına.  İkincisi bu, muhalefete ya da aday listelerine tepkili seçmen nezdindeki umutsuzluğu giderecek bir strateji de değil. Ayrıca ittifaktan çok dağınıklık görüntüsü oluşturuyor. Bir partinin adayı, ittifakın diğer partisinin seçmenine ulaşamayabiliyor. Bir başka aday, iyi çalışıp sempati topluyor. Bir başkası, ittifaktan çok siyasi kimliğini vurguluyor. Birleştirmek yerine alanı daraltıyor. Adaylar bu boşlukları iyi okuyor. Nitekim Seyit Bey aynı söyleşide İstanbul ve Ankara adayları için “partinin önüne geçtiler” diyor. İttifak yapan partiler sınırlı bir ortak program geliştirmedikçe, ittifaklarını bir ilkeler taahhütnamesiyle sunmadıkça adaylar partilerin ve ittifakın önüne geçer. Bu bazen iyi anlamda, bazen de kötü anlamda oluyor.  35 gün için kısa vadeli çare belli. 16 Nisan’da “Hayır” etrafında bir ortak tutum oluşmuştu. 24 Haziran’da Millet İttifakı partileri, ittifakın hedef ve ilkelerini bir beyannameyle duyurmuştu. Bugün niye yok? Bu kez pusulada ittifak adı ve partileri de yer almayacak. Öyleyse partiden, adaydan daha birleştirici bir çıkışa ihtiyaç var farklı partiler arası geçişkenlik için. Ortak bir tutum belgesi açıklanmalı, bir şehirde aday hangi partiden olursa olsun bu belgeye imza attığını ilan etmeli. Seçmene “AKP karşıtlığı” ötesinde bir ortaklaşma nedeni sunulmalı. O zaman adaydı, listeydi tartışması biter; muhalefet partilerine güvensiz seçmen açısından da bir “yeniden düşünme” zemini oluşur. İşte benim 7 maddelik, ittifak partilerinin merkez yönetimlerinin ve ittifak adaylarının imzalarıyla duyurulmasını önerdiğim metin. Geliştirilir, tartışılır. Ekmek, Vatan ve Hürriyet İçin 1 İttifakla kazanılan her bölgede ortak/ benzer sosyal programlar izlenecek. Ulaşım ve su hizmetlerinde indirim; yerli tarım ve hayvancılığı destekleme ve kooperatifler/ tanzim satışlar eliyle ucuz gıdanın yurttaşa ulaştırılması için ittifak belediyeleri arasında bir iletişim/koordinasyon merkezi oluşturulacak. Halk, pahalılığa ve kuyruklara mahkum edilmeyecek. 2 Yolsuzluğa, haksız kazanca karşı bağımsız ve güvenilir kişilerin katılımıyla ortak/ merkezi bir iç denetim komisyonu oluşturulacak. Merkezi komisyon, tüm ülkede ittifakla kazanılan belediyelerle ilgili yurttaş şikâyetlerini, önerilerini alacak. Bu komisyon, gerektiğinde başkanın istifasını isteyecek. Görevden el çektirme, bir kişinin ağzından çıkan söze bağlı olmayacak. 3 İttifakla kazanılan tüm belediyelerde işçi ücretleri iyileştirilecek; işçilerin sendikalaşmasının önüne engeller çıkarılmayacak ya da yönlendirme olmayacak. 4 İttifakla kazanılan her yerde, katılımcı bir yönetim anlayışı uygulanacak. Aday gösterme sürecinde ihmal edilen kadınlar ve gençler liyakat ilkesine göre yönetim kademelerine öncelikle seçilecek. Karar ve atamalarda particilik, hemşericilik, bölgecilik, mezhepçilik değil; o işe layık olma ilkesi esas alınacak. 5 İttifak partileri, ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan içine sokulduğu kutuplaşma ve darboğaz ortamından çıkarılması için ortak/pozitif bir dil ve program izleyecek. Bölen, kutuplaştıran ya da şiddeti savunan dil ve siyasetlere karşı, vatanı halkın çıkarı doğrultusunda birleştiren demokratik bir yönetim modeli yerelden inşa edilecek. 6 İttifak adayı olarak seçime giren kişiler hangi partinin adayı görünürse görünsün, yukarıdaki programı anlatmayı ve uygulamayı taahhüt eder. Adaylar iktidar baskısı, yönlendirmesi ya da kişisel beka hedefiyle seçildiği partiden istifa etmeyeceğine; siyasi ahlaka aykırı hiçbir pazarlığın içinde yer almayacağına ve istifa etse bile sonraki seçime kadar bağımsız kalacağına söz verir. 7 İttifakı oluşturan taraflar, seçim ve sandık güvenliği için ortak çalışacak. Ayrıca geçmiş seçimlerde yaşatılan hayal kırıklığı 31 Mart akşamı tekrarlanırsa ya da seçim başarısızlığı sonucu ortaya çıkarsa parti yönetimleri görevi yeni kadrolara bırakmak için demokratik kurulları toplayacağını taahhüt eder. İlan edin, imzalatın; adaydı, partiydi tartışmasını bırakıp koşalım sandığa. Deniz Kuvvetleri’nin en geniş çaplı tatbikatı başlıyor Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye’yi çevreleyen üç denizde 103 geminin katılımıyla eşzamanlı gerçekleştirilecek “Mavi Vatan 2019 Tatbikat”ı bugün başlıyor. Gölcük’teki Deniz Harp Merkezi Komutanlığı’nda dün düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Deniz Kuvvetleri Harekât Başkanı Deniz Tuğamiral Yankı Bağcıoğlu, Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz olmak üzere aynı anda 3 denizde ilk defa icra edilecek Mavi Vatan 2019 Tatbikatı’nın 165 kişilik Tatbikat Kontrol Merkezi tarafından sevk ve idare edildiğini aktardı. l İHA Dava Yargıtay’a taşındıCumhuriyet davasında verilen mahkumiyet kararına itiraz edildi, AYM’ye dava açılması istendi Çakırözer’den yasa değişikliği teklifi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhuriyet davasındaki adaletsizliğin çözümü için Ceza Muhakemesi Kanunu’nda değişiklik önerisi hazırladı. Çakırözer, “Cumhuriyet davasında istinaf kararı yeni bir adaletsizlik yarattı. Aynı dosyadaki sanıkların bir kısmının temyize gidebilip, bir kısmının temyiz hakkından mahrum kalması hak arama özgürlüğünün ihlalidir” değerlendirmesini yaptı. Çakırözer, “Bu eşitsizliğe neden olan Ceza Muhakemesi Kanunu’nun acilen değişmesi, olası bir adaletsizliğin önüne geçilmesi gerekiyor. Teklifimiz, bu adaletsizliğin önüne geçilmesini, isti naf mahkemesi kararını temyiz hakkının her bir sanık bakımından ayrı ayrı değerlendirilmeyip, sanıkların tümüne sağlanmasını amaçlıyor. Böylece haklarında hapis cezası verilen sanıkların temyiz hakkından yararlanmasındaki eşitsizlik önleniyor” açıklamasını yaptı. l ANKARA / Cumhuriyet İtiraz dilekçesinde mahkumiyet kararlarının açıkça hukuka aykırı olması nedeniyle bozulması gerektiği vurgulandı. Yargıtay’dan, 5 yılın altında hapis cezası alanların da temyiz hakkının olduğunun kabul edilmesi ve infazın ertelenmesi talep edidi. HAVAALANINDA DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Giresun’daki miting öncesi Kısıklı’daki konutundan çıktığında doğum günü sürprizi ile karşılaştı. Tebrikleri kabul eden Erdoğan, pasta ve çikolatadan gazeteciler ve korumalarına da ikram etti. Erdoğan, “Her canlı doğar, büyür, ölür. Biz de her canlı gibi böyle bir süreci yaşıyoruz. Şimdi de bu serüven böyle devam ederken, 65’i de yakaladık. Allah milletimize hizmet yolunda, bizlere ömrü verdikçe biz de devam edeceğiz” dedi. Aralarında Orhan Gencebay, Emel Sayın, Muazzez Ersoy, Cengiz Kurtoğlu, Hasan Kaçan, Yavuz Bingöl, Ahmet Özhan ve Bediha Akartürk’ün de bulunduğu bir grup Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi’nde 3 katlı bir pasta ile Erdoğan’ın uçağa binmeden önce doğum gününü kutladı. Cumhurbaşkanı, Mısır’daki ABArap Birliği zirvesine katılan liderleri eleştirdi Erdoğan’dan AB’ye tepki Giresun’da düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB ülkesi temsilcilerinin Mısır Devlet Başkanı Sisi ile bir araya gelmesini eleştirdi. Mısır’da hafta sonu düzenlenen tarihteki ilk Avrupa Birliği (AB) Arap Birliği zirvesi için 24 Avrupalı lider Şarm ElŞeyh’e gitmişti. Erdoğan, “AB ile darbeci Sisi’nin davetlisi olan Arap ligi mensupları bir araya geldi. AB idama karşıdır. İdam yasak olduğu halde bu başa geldikten bu yana 42 insanı idam eden Sisi’nin davetine katılan bu AB üyesi ülkelerde demokrasiden bahsedebilir misiniz? AB samimi değil. Bize karşı sa mimiyetsizlikleri neyse dünkü olayda bunun bir örneğidir” ifadelerini kullandı. Erdoğan daha sonra Erzincan da partililere seslendi. ‘Parti kuranların akıbeti belli’ Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam özel bir televizyon kanalında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Partisinden ayrılan bazı isimlerin yeni parti kuracağına ilişkin iddialara değinen Erdoğan, “Ayrılanlar oldu. İsim vermeye falan gerek yok. Ayrılanlarla tekrar beraber yürümek mümkün değil. Biz onları kovmadık, gidin demedik. Parti kuracaklar mış, şunlarmış bunlarmış... Daha önce kuranlar oldu ama akıbetleri belli” yorumunda bulundu. Anketlerde “ciddi manada manipülasyonlar” olduğunu da söyleyen Erdoğan, “Biz bir anket firmasıyla çalışmayız, en az üç firmayla çalışır check ederiz. Bakıyoruz ki, hiçbiri birbirini tutmuyor. Bu seçimde daha farklı yöntem kurduk. Marka şirketlerle çalışmaktan çok bu işi hiç adı sanı duyulmamış bir şekilde sürdürüyoruz. Peki, marka yok mu? Marka da var. Güven noktasında güven vermiyor. Check ederken açık ara tutarsızlık var” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet FETÖ’YLE SUÇLAMIŞTI Çelik’ten Erdoğan için suç duyurusu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı ve CHP Etimesgut Belediyesi başkan adayı Celal Çelik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 20 Şubat 2019’da Etimesgut’ta ve 25 Şubat 2019’da Yozgat’ta gerçekleştirdiği mitinglerde Celal Çelik’e yönelik FETÖ’cü söylemleri gerekçesiyle Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu. Çelik yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarıyla kendisini kamuoyu önünde küçük düşürmeye ve itibarsızlaştırmaya çalıştığını ifade etti. Dayanaksız bir biçimde tarafına FETÖ’cü iftirası atıldığını söyleyen Çelik, FETÖ komplolarına uğradığının ve tamamen aklandığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Bu komplolar karşısında eğilmedim, bükülmedim, her zaman dik durdum. Kendileri Cumhuriyeti geriletmek için FETÖ ile el ele verirken, ben Atatürkçü bir yargıç olarak illegal yapılarla mücadele ettim. Varsa hâlâ bir dertleri mahkemeler orada gereğini yapsınlar, yapmıyorlarsa ben bir vatandaş olarak bu iftiraların hesabını hukuk önünde soracağım. Cumhurbaşkanı da yapılan anketlerde gerçeği görüyor, o yüzden bu FETÖ iftiralarını atıyor” l ANKARA/Cumhuriyet iğneli fırça zafer temoçin AKP adayından MALTEPE’DE ‘haciz’ CHP’de tepki HDP’ye ziyaret İDDİASI yalanlaNDI çeken aday Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting meydanlarında “HDP eşittir PKK” sözlerine karşı partisinin Ağrı Doğubayazıt Belediyesi başkan adayı Ertuğrul Eryılmaz, HDP’nin seçim bürosuna girerek partililerle tokalaştı. HDP’nin İsmail Beşikçi Caddesi’ndeki seçim bürosunda çay içen Eryılmaz, “İlçede halkımız kimi tercih ederse etsin bizler onların fikirlerine tercihlerine saygı duyarız. Bugün burada bulunmam kimsenin aklına yalan yanlış şeyler getirmesin. Sonuçta hepimiz bu ilçenin daha iyi şartlarda yönetilmesi için yarışıyoruz” dedi. l İç Politika Maltepe Belediyesi, belediyeye ait arsaların tapularına haciz konulduğu ve imar planları onaylanan Başıbüyük, Gülsuyu ile Gülensu’daki vatandaşların tapularına kavuşamayacağı iddialarını yalanladı. Yapılan yazılı açıklamada, “Tapularına kavuşmayı bekleyen binlerce vatandaşımızın önünde artık hiçbir engel kalmamıştır. Biliyoruz bu durum birtakım çıkar gruplarını ve siyasi çevreleri rahatsız ediyor” dendi. Açıklamada, özel bir firmaya 2013 yılına dayanan borcun ödenmesine rağmen, icra dairesi tarafından sehven gerçekleştirilen bir işlemin, kamuoyunda maksatlı bir şekilde çarpıtıldığı belirtildi. l İHA Erzurum’da, 19 Haziran 1980’de solcu müteahhit Mithat Koçulu’yu MHP eski milletvekili Atilla Kaya ile bıçaklayarak öldüren Mustafa Yenişeker, İYİ Parti kontenjanından CHP Kartal belediye meclis üyesi adayı oldu. Odatv’ye konuşan Koçlu’nun akrabası İlhan Koçulu, “Umarım geri çekerler. Çekmezlerse 10 Mart’tan sonra bir açıklama yaparak kampanya yürüteceğim. Biz kanımızla bu demokrasi inşasına ailecek katkı verdik. Şimdi bizim oylarımızla o katilin seçilmesi doğru değil” dedi. 1985’te idam cezasına çarptırılan Yenişeker af ile serbest kalmıştı. l İç Politika İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin gazetemizin eski yazar ve yöneticilerinin yargılandığı Cumhuriyet davasına ilişkin verdiği onama kararına karşı Yargıtay’a itirazda bulunuldu. Mahkumiyet kararlarının açıkça huAlican kuka aykırı olması nedeuludağ niyle bozulması gerektiği vurgulanan dilekçede, Yargıtay’dan 5 yılın altında hapis cezası alanların da temyiz hakkının olduğunun kabul edilmesi ve bu isimler yönünden infazın ertelenmesi talep edildi. Dilekçede ayrıca, 5 yılın altında hapis cezası alanlara temyiz yolunu kapatan yasa maddesinin de iptali için Anayasa Mahkemesi’nde dava açılması, AYM’den karar çıkana kadar davanın geri bırakılması istendi. Cumhuriyet davası avukatlarından Duygun Yarsuvat, Fikret İlkiz, Bahri Bayram Belen, Aynur Tuncel, Tora Pekin, Abbas Yalçın ve Halil Kocabaş imzalı toplamda 208 sayfalık temyiz dilekçesi, dün istinaf mahkemesi aracılığıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Dilekçede, yalnızca 5 yıl üstü ceza alan Murat Sabuncu, Akın Atalay, Aydın Engin, Ahmet Şık, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç yönünden değil, kararları istinaf tarafından “kesin” olarak onanan ve cezaları 5 yılın altında olan Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Önder Çelik, Emre İper, Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku için de itirazda bulunuldu. Eşitsizlik yaratır 5 yıl üzeri ceza alanların onama kararı verilmediği için hapse girmeyecekleri anımsatılan dilekçede, buna karşılık 5 yılın altında kalan cezaların ise infazına başlanacağı ifade edildi. Dilekçede, “Bu düzenlemenin sonuçları eşitsizlik yaratmaktadır. Birbirleriyle eşit olan sanıklar arasında ortaya çıkan eşitsizlik ortadadır. Kanuni düzenleme ile eşitler arasında eşitsizlik yaratılamaz. Herkes hakkındaki hükmün bir yüksek mahkeme tarafından yeniden incelenmesi hakkına sahiptir” denildi. Bu durumun adil yargılanma hakkını ihlal edeceği, eşitlik ilkesini zedeleyeceği anlatılan dilekçede, “Hapis cezaları için, yani hürriyeti bağlayıcı cezalar bakımından temyiz yolunun bir kısım mahkumiyetler için açık, bir kısım cezalar yönünden kapalı olması, kişi özgürlüğü ve güvenliği ilkesine de aykırıdır” değerlendirmesi yapıldı. AYM’de dava Yargıtay’dan 5 yıl altındakilere temyiz yolunu kapatan CMK’nin 286/2 ab maddesinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşınması istenen dilekçede, “Anayasanın 2, 5, 10, 36. maddelerine ve AİHS Ek 7. Protokolünün 2. maddesine açıkça aykırı olması nedeniyle CMK m. 286/2. ab bentlerinin iptali gerekir. Anayasaya aykırılık itirazımızın ciddi bulunması ve dava dosyasının Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine ve verilecek karara kadar davanın geri bırakılmasına karar verilmesi talebimizdir” denildi. 5 yıl altında ceza alanların da temyiz talebinin kabul edilmesi istenen dilekçede, şu hukuki gerekçeler sıralandı: “Eğer bu müvekkillerimizin temyiz hakkı olmadığı gerekçesiyle infazın başlamasına izin verilirse hukuka aykırı bir karar infaz edilmiş olacaktır. Bu denli adalete, hukuka ve vicdana aykırı bir uygulama ceza yargılamasında olmamalıdır. Sanıkların aynı suçu işlediği halde kimine aldığı cezanın beş yıldan az veya çok olmasına göre temyiz yoluna başvuramaması anayasa 10. maddesinde düzenlenen eşitlik hakkını açık ihlali olduğu düşünülmüştür. İptali istenen yasal düzenlemeyle anayasal hak arama özgürlüğü ve hukuk önünde eşitlik ilkeleri altüst edilmiştir.” Gazeteciliğe darbe Davanın esasına ilişkin değerlendirmelere yer verilen dilekçede Cumhuriyet davasının Türkiye’nin basın özgürlüğü/halkın haber alma hakkına vurulmuş telafisi zor bir darbe olduğu belirtilerek kararın kesinleşmesi durumunda Türkiye’de özgür yayıncılık / gazetecilik faaliyetinin yargı eliyle sona erdirileceğinin vurgusu yapıldı. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle