17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 919 ŞUBAT 2019 SALI Gerici baskısı geri adım attırdıCinsiyeteşitliğiakademidençıkarılacakYÖKBaşkanıSaraç“Cinsiyeteşitliğitoplumsaldeğerlereuygundeğil”dedi Yükseköğretim Kurulu (YÖK), gericilerin baskısı üzerine Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından yayımlanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi”nden geri adım attı. Özgecan Aslan’ın katledilmesi üzerine 2016’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için üniversitelerin kadın rektörleri ile bir araya gelen YÖK Başkanı Yekta Saraç, “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi” yayımlamıştı. Belge ile YÖK’ün tüm bileşenlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletine duyarlı olarak hareket edileceğini taahhüt edilmişti. Ancak YÖK gerici medyanın baskısı üzerine skandal bir şekilde Tutum Belgesi’nden geri adım attı. YÖK, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramının farklı algılara yol açtığı gerekçesiy le genelgenin revize edilerek yeniden üniversitelere gönderileceğini duyurdu. Skandal ifadeler Gerici yayın organlarına konuşan Saraç, Tu tum Belgesi’nin, Özge can Aslan cinayetinin yaşandığı süreçte hazırlandığı ve 2015’te üniversi telere gönderildiğini be lirterek “Bu belgenin esasında, yükseköğretim kurumlarında kadına yönelik Yekta Saraç şiddet ve tacize karşı neler yapılabilece ği ve üniversite yerleşkelerinde güvenli bir ortamın nasıl hazırlanabileceğine ilişkin hususlar ile bu bağlamda zorunlu ve ya seçmeli bir dersin konulması hususu da yer almaktadır” dedi. Saraç “2015 yılında hazırlanan bu tutum belgesinde kadına yönelik her türlü eşitsizlik ve adaletsizliği önlemeye yönelik yürütülen bu çalışmalar ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kavramı adı altında dile getirilmiştir. Ancak gelinen süreçte bu kavrama, murat edilenin dışında farklı anlamlar yüklendiği ve bu yüklemelerin ‘toplumsal değerlerimiz ve kabullerimizle mütenasip olmadığı ve toplumca kabul görmediği’ hususunun göz önünde bulundurulması gereği ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı. Eşitlik yerine aile kavramı Saraç, “Bugün itibarıyla tutum belgesinde ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramı çıkarılarak güncelleme yapılmasına ilişkin çalışmalar son aşamasına gelmiş olup yakında üniversitelerimize duyurulacaktır. Kadın çalışmalarına yönelik derslerin müfredatını ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ değil ‘Adalet Temelli Kadın Çalışmaları’ anlayışı içerisinde belirlemeye ve verilmekte olan ders, konferans ve seminerlerde Türk toplumunun aile kavramı başta olmak üzere sahip olduğu üstün değerlerin öne çıkarılmasına özen göstermesi gerekmektedir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Sahte cennet aldılarVergiden muaf iki vakfın ABD’deki ortak kuruluşu, Muhammed Ali’ye ait çiftliğin sahibi oldu Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın yönetiminde oldu ğu TÜRGEV ile Ensar Vakfı’nın ortak kuruluşu Tur ken Vakfı, yaklaşık 3 milyon dolara arazi aldı. Yönetiminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın bulundu yük bir havuz ve ayrıca müstakil bir spor salonu da vardı. Çiftlik ve arazi için ödenen 2 ğu TÜRGEV ve Ensar Vakfı’nın milyon 895 bin 37 doların 37 New York merkezli ortak kuru doları ise Muhammet Ali’nin luşu Turken Vakfı, şampiyonluk sayısı olarak sim Michigan’da St. Jo gesel bir anlam taşıyor. seph nehri kıyısında bulunan yaklaşık 400 bin dolar ucuza 328 dönümlük ara Aralık ayının son günlerinde SİNAN TARTANOĞLU zi ve çiftliği 2 milyon 895 bin 37 dolara sa Muhammed Ali’nin arazi ve çiftliği satıldı. Satışın, belirlenen fiyatın yaklaşık 400 tın aldı. Vergiden mu bin dolar düşük fiyata, af iki vakfın ortak kuru yaklaşık 2.5 milyon do luşunun satın aldığı ara lar karşılığı gerçekleşti zi ve çiftlik dünyaca ün ği belirtildi. Muhammed lü şampiyon boksör Mu Ali’nin arazi ve çiftliği hammed Ali’ye ait. New York merkezli Tur Muhammed Ali’nin eşi ken Vakfı’na satılmıştı. Lonnie Ali, ABD’nin Michigan eyaletindeki Ber Muhammet Ali Müslüman öğrenciler için Turken Vak ren Springs’teki 328 dönüm ara fı, Ensar Vakfı ve TÜRGEV ta zi ile birlikte çiftliği Haziran rafından kuruldu. Amerika’da 2018’de satışa çıkardı. Çiftlik ve ki Müslüman öğrencilere burs arazi için 2 milyon 895 bin 37 ve yurt olanağı sağlamak ama dolar fiyat biçildi. Muhammed cıyla kurulan vakıf; Boston, Vir Ali arazi ve çiftliği 1975 yılında gina, Chicago, Manhattan, Qu 400 bin dolara satın almış, 2006 eens ve Washington’da 11 adet yılına kadar da yaşamıştı. Çift yurtla barınma hizmeti sunuyor. likte; bir tanesi 3 bin 960 metre Satışın, Muhammed Ali’nin ai kare olmak üzere iki konut bina lesinin Cumhurbaşkanı Tayyip sı, bir boks ringi, buhar ve masaj Erdoğan’dan çiftlik ve araziye sa odaları, yarım kilometre boyun hip çıkmasını istemesinin ardın da at pisti, basketbol sahası, bü dan gerçekleştiği ifade ediliyor. Arazinin Muhammed Ali’den önceki sahibinin HAVUZUN ALTINDA GİZLİ ODA kullanıldığı belirtiliyor. Ana binanın 1920’lerde Amerikalı ünlü gangster al Capone’un koruma şaibeli bir şekilde yandığı, daha sonra yeniden sı Louis Campagna olduğu ifade ediliyor. Er inşa edildiği aktarılıyor. Arazi üzerinde 1990’lı doğan ailesine yakın vakıf tarafından satın alı yıllarda yapılan havuzun alt kısmında Al Capo nan çiftliğin 1900’lü yılların başında inşa edildi ne döneminden kalma gizli odaların da keşfe ği, 1920’lerden itibaren Campagna tarafından dildiği belirtiliyor. Kurucular vergi ödemiyor Amerika Michigan’da St. Joseph Nehri’ne uzun bir kıyısı olan arazi ve çiftliği yaklaşık 2.5 milyon dolara satın alan Turken Vakfı’nın kurucuları Ensar Vakfı ve TÜRGEV, Türkiye’de kamu yararına vakıf olarak faaliyet gösteriyor. Bu yüzden devlete vergi vermiyor. Arazi ve çiftliği satın alan Turken Vakfı’nın Genel Sekreteri Haluk Gani, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan gibi Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden mezun. Vakfın yöneticileri arasında Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak var. Turken’in kurucularından TÜRGEV’in Genel Başkanı Fatmanur Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi. Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak TÜRGEV’de de yönetim kurulu üyesi,. TÜRGEV’in yöneticileri arasında Kadir Topbaş’ın istifasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Mevlüt Uysal da bulunuyor. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ise vakfın genel kurul üyeleri listesinde yer alıyor. l ANKARA TÜRGEV’e ‘rüşvet havuzu’ şoku seçim süreci bu haftaSONu sona eriyor Seçmeli ders baskısı OZAN ÇEPNİ MEB’in her yıl tartışma yaratan seçmeli ders belirleme sürecinde bu yıl da sona gelindi. Hükümetin “dindar gençlik” projesi kapsamında imam hatibe dönüştürülemeyen okullarda, din içerikli derslerin öğrencilere sunulması için gerici dernek ve vakıflar da kampanyalarına hız verdi. Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), Önder İmam Hatipliler Derneği, hükümete yakınlığı ile bilinen Eğitim BirSen ve Ensar Vakfı düzenledikleri kampanyalarla “manevi eğitim” Gerici dernek ve vakıflar, dini içerikli derslerin seçilmesi yönünde kampanya başlatırken, okul yönetimlerinin de dahil olduğu süreçte ders seçimi ‘mahalle baskısı’na dönüştü. adı altında velilere öğrencilerin dini içerikli dersleri seçmesi için çağrıda bulundu. Ensar Vakfı’nın “Dersimi seçiyorum, Dini öğreniyorum” diyerek başlattığı kampanyanın yanı sıra, dini içerikli internet siteleri, sendika şubeleri de velilere ulaşarak “Kuranı Kerim”, “Hazreti Muhammed’in Hayatı” ve “Temel Dini Bilgiler” derslerinin seçilmesini talep etti. Bu hafta sona erecek seçmeli ders belirleme sürecinde bir diğer görev ise velilere düşecek. Çocuklarının öğretim görecekleri dersleri seçip seçmediklerini velilerin kontrol etmesi gerekecek. MEB talimatına göre, süresi içerisinde ders seçimi yapmayan öğrencilerin seçmeli derslerini okul yönetimleri belirleyecek. ‘Dayatmaya son verin’ “Eğitim sendikaları dini grupların seçmeli ders belirleme sürecini “mahalle baskısına” dönüştürmesine tepki gösterdi. Eğitim İş, “bakanlıktan, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine kadar adeta silsile gibi, dini içerikli seçmeli derslerin seçimine ilişkin okul yöneticilerine ve öğretmenlere baskı yapıldığı, bu derslerin seçiminin il, ilçe ve okul yöneticilikleri için koltuğu koruma adına referansa dönüştüğü görül mektedir” ifadelerini kullandı. Eğitim İş, “Çocuklarımızı, gençlerimizi inanç üzerinden test etmeye ya da şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Okullarımızı zaten sarmış olan dernek, vakıf, cemaat virüsüne ilaveten din adına bir de seçmeli derslerin dayatılması kabul edilebilir değildir. Bu dayatmalara hukuka aykırı uygulamalara, son vermesi gereken de Milli Eğitim Bakanlığı’dır” tepkisini gösterdi. l ANKARA Yargıtay, Cumhurbaşkanı Bilal Erdoğan’ın yöneticiliğini yaptığı dönemde TÜRGEV’i ‘rüşvetin merkezi’ olarak gösteren Kılıçdaroğlu’na verilen üç tazminat cezasını, ‘açıklamalarında kamusal çıkar vardır’ diyerek bozdu. ALİCAN ULUDAĞ Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 1725 Aralık operasyonlarının yaşandığı dönemde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’i “rüşvet havuzu” olarak nitelendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üç ayrı davada verilen toplamda 27 bin 500 TL tazminat cezasını bozdu. Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği iddiaların “kamusal çıkarlarla ilgili olduğuna” dikkat çeken Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, gerekçesinde açıklamaların “ifade özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığını” bu nedenle davaların Kılıçdaroğlu lehine reddedilmesi gerektiğini vurguladı. Yargıtay, ayrıca TÜRGEV’in açtığı ancak Kılıçdaroğlu’nun kazandığı iki davadaki kararları da onadı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 1725 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından o dönem Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’i Kılıçdaroğlu ağır sözler le eleştirmişti. 24 Haziran 2014’te partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir de rüşvet havuzu vardı, nüfuz ticareti kullanılarak para aktarılan yer. Onun yeri de TÜRGEV’di. Başbakanın çocuklarının yer aldığı vakıf. Nasıl bir rüşvet havuzu ki Bakanlar Kurulunca kamuya yararlı sayılıp vergiden muaf tutuluyor. Nüfuz ticareti şu demek arkadaşlar; bulunduğun mevkiyi kullanarak yakınlarına veya kendine çıkar sağlamaktır. TÜRGEV’e en büyük rüşvet yine Royal Protokol’den gelmişti. Yine bu kürsüden TÜRGEV’e gelen paraları açıklamıştım. Kuruşu kuruşuna 99.999.990 dolar, 100.000.000 dolardan 10 dolar eksik. Neden eksik hâlâ çözebilmiş değilim” demişti. Çelik itiraz etti TÜRGEV, bu sözler nedeniyle CHP lideri aleyhinde tazminat davası açmıştı. İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, 22 Mart 2016’da Kılıçdaroğlu’nu TÜRGEV’e 7 bin 500 TL tazminat ödemeye mahkum etmişti. İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi de Kılıçdaroğlu’na TÜRGEV’le ilgili sözleri nedeniyle onar bin TL tazminat cezası vermişti. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, CHP liderinin açıklamalarında kamu yararı olduğu, eleştiri sınırları içerisinde kalındığı gerekçesiyle cezaları Yargıtay’a taşımıştı. l ANKARA Samsun’dan görünüm... Cumartesi günü Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi arkadaşım Saygı Öztürk’le Samsun’daydık. Kitap fuarlarının Anadolu illerinde de gelenekselleşmeye başlaması umut verici. Güne İYİ Parti adayı, geçen dönem CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin’le başladık. Tekin, milletvekilliği öncesinde belediye başkanlığı da yaptığı için işe çabuk ısınmış. Hemen her yerde olduğu gibi Samsun’da da birinci sorun işsizlik. Adaylar en çok buna dair söz verince vatandaşın ilgisini çekiyorlar.   Samsun, Cumhur İttifakı’nın beka sorunu yaşadığı yerlerden biri olmuştu. MHP’nin halkta karşılığı olan güçlü isimlerinden Erhan Usta’nın ihracı, ardından bağımsız aday olması seçim yarışını etkileyecek.  HHH Kitap fuarlarında ülkenin geleceğine kafa yoran, okuma bilincine erişmiş insanlarla konuşmak bize de iyi geliyor.  Amasya’nın Taşova ilçesi Alparslan Köyü’nden Menderes Bey, çocukları Samsun’da okuduğu için gelmiş. Fuara da uğramış. Durumu şöyle özetledi: “Taşova, soğan memleketidir. Eskiden köyde onlarca hane soğan ekerdi. Bu yıl sadece iki hane ekti. Maliyet yüksek... Kimine göre, çalışmadan üç beş kuruş yardım almak daha iyi!” Az ötede bizi dinleyen bir yurttaş araya girdi: “Domatese zam gelince, ‘terör örgütü yaptı, belini kıracağız’ diyorlar. Acaba bu akaryakıt zammını hangi terör örgütü yapıyor?” Söze bir başkası karıştı: “Mademki tanzim satış başladı. Akaryakıta, gübreye de tanzim satış gelsin. İşe oradan başlasalar fiyatlar da ucuzlardı.” Samsun merkezde oturanların güncel sorunlarından biri Suriyeliler. Buna ilişkin pek çok yakınma geldi. Bir yurttaşınki ilginçti: “Erdoğan ikide bir Suriye’ye operasyonu hatırlatıp ‘bir gece ansızın girebiliriz’ diyor. Onu diyeceğine, bir gece Suriyelileri ansızın gönderebiliriz, desin!” Samsun’da Tekel fabrikasından gübre fabrikasına Cumhuriyet döneminde inşa edilen fabrikaların tümü satılmış. Cumhur İttifakı’nın adayı Mustafa Demir’e gönderme yapan Samsunlular, “Kendisi Bayındırlık Bakanlığı yaptı ama, o dönemden ciddi bir yatırım yok. Bakalım ne diyecek?” diye soruyor. HHH Anadolu’da nüfusu, ekonomisi küçülen kentlerde büyüyen tek şey iktidar oyları!  Bakalım bu döngü kırılacak mı? Samsun’a gelip, Atatürk’ün kente gelişini temsil eden alana gitmemek olmazdı. 100 yıl önce Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının temsili bire bir görüntüleri karşısında heyecanlanmamak elde değil. 19 Mayıs 2019’da burada yüz yıl önceki o dimdik ruhla haykırmak ne güzel olur: Yaşasın tam bağımsızlık! 10 OKULDA BAŞLAYACAK Spor salonları ‘İmam Hatipliler Derneği’ne ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’ne bağlı olarak faaliyet yürüten Öncü Gençlik ve Spor Kulübü’ne İstanbul’da 39 ilçede spor sa lonu tahsis edilecek. Uygulama ilk olarak 10 okulda başlayacak. BirGün’ün haberine göre; ÖNDER İmam Ha tipliler Derneği’ne bağlı olarak faaliyet yü rüten Öncü Gençlik ve Spor Kulübü İl Milli Eğitim BU OKULLARDA BAŞLAYACAK Müdürlüğü’nden İstanbul Şehit Tolga spor salonlarını kullanmak için talepte bulundu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise İstanbul Valiliği’ne görüşünü sordu. Valilik de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yazısının talebine uyarak “olur” verdi. Eğitimci niteliği bulunmayan kurumların MEB’e bağlı kurumlarda faa Ecebalın Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, İTO 15 Temmuz Şehitleri Anadolu İmam Hatip Lisesi, Şehit Muhammed Ambar İmam Hatip Ortaokulu, Koca Yusuf Anadolu İmam Hatip Lisesi, Sultan Alparslan Anadolu İmam Hatip Lisesi, Avcılar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bağcılar Ragıp Akın İlkokulu, Ekrem Cevahir Anadolu liyet yürütemeye İmam Hatip Lisesi, Ha ceğini belirten Eği bibler Anadolu Lise tim Sen Genel Baş si ve Atatürk İlköğre kanı Feray Aytekin, tim Okulu. “Biz okullarımızın eğitimci niteliği taşımayan bu kurumlara dev redilmesini kabul etmiyoruz. Bu konuda hu kuksal anlamda mücadele yürütmeye devam edeceğiz. Biz öğretmenlere rağmen bu çalış maların yürütülmesi, hem bize hem de öğren cilerimize yönelik bir haksızlıktır” dedi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle