Katalog

10 19 ŞUBAT 2019 SALI Binali Bey ve Ekrem Bey ‘Çınaraltı’nın ne kadar farkındalar? Vezneciler’deki metrodan çıktık, Beyazıt Meydanı’nın eski, ünlü Çınaraltı’ndan geçiyoruz, dostum Prof. Özer Ertuna ile birlikte: Bu seferki sohbet mekânımız Kapalıçarşı’daki Havuzbaşı. Şaşırıyorum, Çınaraltı bomboş, “Belediye Zabıtası” yazılı demirden banklar konmuş, o eski güzelim, caminin yanındaki Çınaraltı buhar olup uçmuş sanki, içim cız ediyor. Beyazıt’a ve İstanbul’a kimliğini vermiş, asırlık seyyar satıcılar, kehribar, Erzurum taşı tespih satanlar, cıvıl cıvıl neşeli mekân kaybolmuş, bir ölüm boşluğu var. Vefa Lisesi’nde ve İktisat Fakültesi’nde öğrencilik, asistanlık ve 50 yıllık hocalık günlerim bu mekânda geçti. Çınaraltı’nda Attilâ İlhan, Bedia Akarsu, Cavit Orhan Tütengil, Oktay Yenal, Sabri Ülgener, Andrew Mango, Mükerrem Hiç, Sencer, İdris, Server Tanilli, Gülten Kazgan hocalar ve dostlarla ulu çınarın altında kahvemizi yıllar yılı yudumladık. İsimleri ile bildiğim seyyar satıcılarla yarım asırlık sohbeti paylaştım. Onlardan neler aldım neler... Ve birdenbire yok olmuş: Görkemli İstanbul kentinin kimliği bir bir ortadan kaldırılırken Çınaraltı da nasibini almış. Sahaflar, Çınaraltı, Beyazıt Meydanı ve camisi, İstanbul Üniversitesi’nin görkemli tarihi girişi bir mücevher kutusu misali bütünün parçalarıdır. Onları yavaş yavaş yok edip ortadan kaldırırsanız kentin, kent insanının kimliğini ve insanlığı da yok etmiş olursunuz. İstanbul’un sanatçısı, yazarı, çizeri, seyyar satıcısı, düşünürü Çınaraltı’ndan kendilerine hem bir şeyler alıp katmış, hem de varlıkları ile ona bir şeyler vermişlerdir. Bugün Çınaraltı dahil Beyazıt Meydanı büyük bir inşaat şirketinin malzeme deposu görünümünde. 10 yıldır, yürünemez hale sokulmuş, kente kimliğini veren bir mekân, göz göre göre yok edilmiş. Bu görkemli kente yüzyıllar boyunca, damla damla bir mücevher taşını işler gibi “kimlik ve değer kazandıran öğeler” son yıllar içinde, çekirge sürüleri misali yok edilmişler. Ve yeni başkan adayları Düşünüyorum da, acaba Binali Bey ve Ekrem Bey’in kafalarında, kente kimlik ve değer kazandırmış bu tür mekânlara ilişkin “bir düşünce ve değerlendirme” var mı? Yoksa kendilerini sadece, “günlük yaşamın dar kalıpları içine mi hapsetmişler?” Bugün Barselona ve Venedik “halkı ve yönetimleri” ne diyor? Gelen turistleri azaltalım: “Hem kentin kimliği bozuluyor, hem de kent halkı için hayat zorlaşıyor” diye düşünüyorlar. Yoksa, “iktidarda kalmak için her şey mubahtır: Kentin kimliğinden ve halkın rahatsızlığından bana ne” diye mi değerlendireceksiniz. Halbuki uzun vadede, “ulaşım sorunu da, domates fiyatı da bu vurdumduymazlıktan fazlaca etkileniyor.” Günübirlik bakanlar ile uzun vadeli değerlendirenler arasındaki temel fark burada yatar. Katılımcı demokrasi yoksa, her şey günübirliktir: Uzun vadeli “kamusal ve halkçı uygulamalar rafa kaldırılır, halının altına süpürülür.” Geçici “tanzim satışlar” ve “kaldırım çiçekleri” ön plana çıkarılır: Tanzim satışlardan çok, “tanzim alışlar” yolu ile üretimin uzun vadeli planlanarak yürütülmesini, “yetkililer” aklından geçirmez. Sözü, Beyazıt Meydanı’ndaki “Çınaraltı”ndan açtım: O mekân, kent varlığına ve kimliğine asırlar boyu katkı sağlamış: Kimileri için marjinal bir örnektir. Ancak bu örneği göremeyenler sonunda, “her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen” zavallılar durumuna düşerler, aynen Somerset Maugham’ın dediği gibi... Binali Bey ve Ekrem Bey’e duyurumdur... Acaba onlar, “Çınaraltı”nın ve benzerlerinin yok edilişinin farkında olacaklar mı? Daha “dikine”, daha yüksek ve “büyük” bir kent mi? Yoksa “daha yaşanabilir, kimliğine saygılı uygar bir halkçı ortam mı”... 19 ŞUBAT 2019 SAYI: 34103 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Hafta Sonu: Hilal Köse l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:22 06:07 06:29 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:47 13:23 16:19 07:30 13:07 16:06 07:51 13:30 16:31 Akşam 18:49 18:35 19:00 Yatsı 20:09 19:53 20:16 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER / YORUM Ankaralı gazeteci Şinasi Nahit Berker’in ünlü “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur...” sözünden hareketle “gazeteci doğanları” anım “Taraf Gazetesi’nden de önce ‘2. Cumhuriyetçilik’ temellerinde, ‘Ilımlı İslam’a’ ve onun temsilcisi olan AKP/Erdoğan oluşumuna yakın durmaya baş sıyorduk... Sonrasında “gazeteci doğmayanla lamışlardı...” ra!” değinmiştik. Bugün basında “garip bir ters Peki, bu ne perhiz, ne lahana turşusu? orantıya (!)” değinmek istedim... HHH HHH Çetin Altan kimilerine göre “komünist”, kimile Dünyanın en çok köşe yazısı yazan Çe rine göre “sosyalist” gazeteci ve politikacı olduğu tin Altan ile 1960’lı yılların başlarında Ankara’da için çile çekti. Cumhuriyet’te genç bir muhabir iken tanışmıştım. Altan’ın kitaplarını genç okurlarıma öneririm... 1960 askeri darbesinden sonra gerçek özgürlük anlayışı, inancı Türkiye’ye gelmiş, “sol” eğilimli Türkiye İşçi Partisi (TİP) bile kurulmakla kalmamış, hatta milletin seçtiği “vekilleri” ilk kez TBMM’ye bi Basın Nereye Gidiyor? (15) Moskova’da, gurbette gömülen Nâzım Hikmet “komünist” değil miydi? Çetin Altan bugün yaşıyor olsaydı, iki oğlunun “sağcı” olarak FETÖ darbesine bulaşması ve Erdoğan’ların da “komünist” şair Nâzım Hikmet sevdası hakkında acaba neler yazardı? le girmişti! Altan; Halkçı, Tan, Akşam, Milliyet, Yeni Ortam, Hürriyet, Güneş, Devrim, Akşam, Hürriyet, Güneş, Sabah gazetelerinde köşe yazıları yazdı. esas hakkındaki mütalaasını şöyle eleştirmişti: “Duruşma boyunca bir tek sanığın bile savunma sını dinlemeden, elindeki telefonla oynayan savcının mütalaasına bir bakalım. Savcının ilk saptaması, HHH Recep Tayyip Erdoğan hazretleri başbakan iken Afyonkarahisar’da, muhalefete Nâzım Hikmet’in “Sen yanmasan / Ben yanmasam / Nasıl çıkar ka HHH ‘suçun maddi neticesi’ bulunmamaktadır. Bir suçun ranlıklar aydınlığa” dizeleriyle yüklenmemiş miydi? 1965’te (TİP) milletvekilli seçildi. maddi bir neticesi yoksa nasıl bir ne Kayseri’de il kadın Kolları kongre 1968’de Meclis’te Nâzım Hikmet hakkın ticesi vardır. Hukukta ‘manevi netice’ sinde de, partisine yönelik kapatma daki bir konuşması sağcı milletvekilleri ile diye bir şey var mı? Bizim karşımıza davası hakkında konuşurken, gü kavgalı tartışmaya dönüşmüştü. 12 Mart maddi ve somut kanıtlardan söz eden ven ve istikrarı gölgelemek isteyen 1971 askeri darbesinden sonra tutuklanıp tek bir yargı mensubu çıkmadı!” lere milletin izin vermeyeceğini söy dokunulmazlığı kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi’nin kararına leyerek, Nâzım Hikmet’in “Nikbin Cezasının bitimine az süre kala Cum değinen Altan, şunları ekledi: lik” adlı şiirine gönderme yapmıştı. hurbaşkanı Fahri Korutürk affetti... HHH “Biz anayasaya uymayı reddeden yargıçlar ve savcılar tarafından yar Gözyaşları Sultan Emine Hanım da, himayesindeki “Filistin Zirvesi’nde” Nâzım İstanbul Bölge Adliye Mahkeme gılanıyoruz. Anayasayı reddeden bu yar Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiirini okurken gözyaşları si 2. Ceza Dairesi, FETÖ’nün medya yapılanmasının “darbe çağrışımı” davasında, Ahmet Altan, Mehmet Al Çetin Altan oğlu Ahmet ile. gıçlar ve savcılar, sadece kendilerinin bildiği gizli yasalara göre mi bizi yargılıyor? Bu savcı neden Anayasa Mahkemesi ve nı tutamamıştı! “Timsah gözyaşlarına” benzetilen bu ağlaması ve eşinin sıkça Nâzım Hikmet’ten şiirler okuması tan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 onun kararlarını yok sayıyor?” insanın aklına bir soru getiriyor: sanığa yerel mahkemece “anayasayı ihlal” suçun Yazarımız Emre Kongar’ın Kültür Bakanlığı müs “Koynunda beslediği FETÖ kargası 15 Temmuz dan verilen “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları teşarlığı döneminde bakan başdanışmanı olan olaylarını yarattı. Peki, pek çok kereler Moskova’ya nı” onayladı... Mehmet Altan ve kardeşi Ahmet Altan hakkında gittiler? Neden Nâzım Hikmet’in kabrini ziyaret et Tutuklu sanık Ahmet Altan, cumhuriyet savcısının şöyle yazmıştı: mediler?” Kapalı celsede dinlenen sanık Masharipov eski ifadelerini reddetti Reina davasında tutuklu 19 sanığa tahliye kararı Ortaköy’deki eğlence merkezi Reina’da 2017’nin ilk saatlerinde düzenlenen ve 39 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısına ilişkin Abdulkadir Masharipov’un yargılandığı davanın duruşması sanık avukatlarının talebi üzerine kapalı yapıldı. Masharipov’un emniyette ve hâkimlikteki ifadelerini reddettiği öğrenildi. 39’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davada, 19 sanığın tahliyesine karar verildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda görülen duruşmada, sanık Masharipov’un avukatları kamu güvenliği, olayın vahameti nedeniyle sanığın kapalı celsede dinlenmesi talebinde bulundu. Bunun üzerine basın mensupları ve izleyiciler dışarıya çıkarıldı. Savunmasını Türkçe yapan Masharipov’un, saldırıyı kabul ettiği emniyetteki ve hâkimlikteki ifadelerini reddettiği öğrenildi. Ara kararını açıklayan mahkeme, “üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, suçun vasfının değişme ihtimali, tutuklu kaldıkları süre, delillerin toplanmış olması ve karartılma ihtimallerinin bulunmaması” nedeniyle 19 sanığın yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme, Abdulkadir Masharipov, eşi Zarina Nurullayeva ile imam nikâhlı eşi Fransız vatandaşı Tene Traore’nın da aralarında bulunduğu 20 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Bir sonraki duruşma, 16 Mayıs’ta yapılacak. l Haber Merkezi Komiserlik sınavı soruşturmasında 337 kişiye ek gözaltı süresi istendi Gözaltında 137 kişi itirafçı oldu 2010’daki Polislikten Komiserliğe Geçiş Sınavı’na yönelik FETÖ soruşturması kapsamında Ankara merkezli 76 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 778 şüpheliden adliyeye sevk edilenlerden 107’si tutuklandı. Gözaltına alınan şüphelilerden 137’si etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak itirafçı oldu, 337 şüpheli için ek gözaltı süresi alındı. FETÖ üyelerinin yazılı sınav öncesinde sorulara erişerek bunları örgüt mensuplarına verdiklerinin tespiti üzerine geçen hafta 76 ilde eşzamanlı başlatılan operasyonda 1112 kişi hakkında yakalama kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, şu ana kadar 778 şüpheli yakalandı. İşlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen 441 kişiden 107’si tutuklandı. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olan 137 kişinin soruşturmayla ilgili önemli bilgiler verdiği öğrenildi. Haklarında ek gözaltı kararı verilen 337 şüphelinin ise ifade işlemleri devam ediyor. Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan 1112 şüpheliden 143’ünün başka FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunduğu, 130’unun ise görevde olduğu kaydedildi. Yakalama kararı çıkarılanlar, 2010’daki sınava ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporuyla belirlendi. l ANKARA /Cumhuriyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde 76 ildeki operasyonda şu ana kadar 778 şüpheli yakalandı. Zarakol ve avukat Danışman gözaltında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, iş in Ayaslı’nın “sağ kolu” olduğu öne sürülen ve hakkın sanları yönelik “kumpas” da yurtdışına çıkış yasağı iddiası ile yürütülen FETÖ bulunan Zahide Üner ge soruşturmasında halkla çen hafta yurtdışına kaç ilişkiler uzmanı Necla Za mak isterken Muğla’da rakol ve Hergüner Özeke Bilgen Avukatlık Ortaklı Zarakol yakalanarak İstanbul’a getirilmişti. Yalçın Ayas ğı yönetici avukatı Hamdi lı, yurtdışından Türkiye’ye Tolga Danışman’ın cuma yabancı yatırımcı çeken günü gözaltına alındığı öğ SBK Holding’e yönelik renildi. Vatan Caddesi’nde “kumpas” yapmakla suç bulunan İstanbul Emni lanırken, Zarakol ve avu yet Müdürlüğü’nde tutulan Zarakol ve Danışman kat Danışman’ın ZahiDanışman de Üner’in kaçış girişimi hakkında verilen dört günlük gö ne yönelik başlatılan soruştur zaltı süresi ise bugün son bulu ma kapsamında gözaltına alındı yor. Borajet’in eski sahibi Yalçın ğı belirtildi. Kumpas davalarını onayan eski Yargıtay üyesine hapis Balyoz, Askeri Casusluk, Devrimci Karargâh gibi FETÖ’nün kumpas davalarına bakan mahkemelerin kararlarını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin eski üyesi Hamza Yaman’a, FETÖ üyeliğinden 11 yıl hapis cezası verildi. Duruşmaya, tutuklu sanık Hamza Yaman bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Örgüt talimatıyla Yargıtay üyesi seçildiği, örgüt toplantılarına katıldığı, himmet verdiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne örgüt tarafından özellikle görevlendirildiği belirtilen Hamza Yaman, esas hakkındaki savunmasını yaptı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin eski üyesi Hamza Yaman, hakkındaki suçlamaları reddetti, beraatına karar verilmesini istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin kararıyla, sanık Hamza Yaman11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet eski AYM üyesi Tercan’a 15 yıla kadar hapis istemi FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Anayasa Mahkemesi üyesi Erdal Tercan’ın yargılandığı davada, Tercan’ın 7 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Duruşmaya, Tercan tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Sanığın Anayasa Mahkemesi’nde görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer şekilde konumlandırılması ve FETÖ’nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi. Öte yandan Adana’da FETÖ/PDY’ye yönelik davada “örgüte üye olmak” suçundan yargılanan eski Osmaniye Hasanbeyli kaymakamı Fahrettin Demir, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Umut Öznütepe Afrin’den acı haber: 1 şehit Suriye’nin Afrin bölgesinde Piyade Uzman Onbaşı Umut Öznütepe, şehit düştü. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Zeytin Dalı Harekât bölgesinde devam eden operasyonel faaliyetler esnasında 18 Şubat 2019’da bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur” denildi. Şehit acısı Erzurum’a düştü Nöbet değişimi sırasında açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen Öznütepe’nin şehit haberi, Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Saltuklu Mahallesi’nde yaşayan ailesine, yetkililer tarafından verildi. Şehidin naaşı Hatay havalimanı’nda düzenlenen törenin ardından, Erzurum’a getirildi. Cenaze, bugün öğlen namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karskapı Şehitliği’ne defnedilecek. Nurhayat Yusuf Öznütepe çiftinin 3 çocuğundan biri olan Umut Öznütepe’nin, erkek ve kız kardeşlerinin olduğu öğrenildi. l DHAİHAAA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Kimyasal bakımdan granite eşdeğer, çoğunlukla siyah renkli, yanardağ kökenli doğal cam. 2/ Kripton elementinin simgesi... Bir tür yün örgüsü. 3/ Bir işte 1 B A DM İ N T ON 2 ATRAP ATE 3 Ğ AÇ STOK 4 D A HOME Y R 5 ALO ERATO 6 Ş AMAR N İ F 7 MTA T E PO 8 A Y REM İ B 9 KATAKUL L İ yardımcı olarak çalışan erkek... Kötü, fena. 4/ Sözleşme, bağıt... Alçak ve altı düz gemi. 5/ Yilbik, tutarık gibi adlar da verilen sinir hastalığı... Hayvanlara vurulan damga. 6/ Sınır nişanı... İlgi. 7/ Ta savvuf felsefesine bağlı olan kimse... İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası. 8/ Tutumlu. 9/ Kredi mektubu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir kıta. 2/ Bir av köpeği cinsi... Romanya’nın plaka işareti. 3/ “Şiir söyle riz saadete dair / Odama olduğun gece” (C.S.Tarancı). 4/ Sarma, kuşatma... Düşünce. 5/ Güneydoğu Anadolu’da, daha çok kadınların çe şitli yerlerine yaptırdıkları bir tür dövme... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Şöhret. 6/ İran’ın plaka işareti... Maden ocaklarında açılan yeraltı yolu. 7/ Kıyı, kenar... Bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne. 8/ Elma, armut gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü... Adları sıfat yapan bir yapım eki. 9/ Adın yalın durumu. C MY B