17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Filmler belki çaredir’‘Yaşadığımız bu kimlik sancısını seyircinin de hissetmesini diliyorum’ diyen Lapid Cumhuriyet’e konuştu 1319 ŞUBAT 2019 SALI 69. Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’yı kazanan “Eşanlamlılar”, yönetmen Nadav Lapid’in dördüncü filmi. 43 yaşındaki Lapid, Altın Ayı’yı kazandığında ödüllü filmini birlikte kurguladığı ama bitiremeden kaybettiği annesine adadı. ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR “Eşanlamlılar/ Synonyms” filmindeki İsrailli eski asker genç, “İğrenç, tiksinç, mide bulandırıcı bir ülke” mealinde tanımlıyor ülkesini. Memleketini ve anadilini reddederek Paris’e geldiği için filmin adıyla müsemma, habire Fransızca konuşarak kendine yeni bir kimlik edinmeye çalışıyor. Gelgelelim özümüzü bastırmanın pek de kolay olmadığını ve yüksek değerler atfettiğimiz bazı şeylerin belki de diğerlerine benzediğini fark etmek kaçınılmaz oluyor. 69. Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’yı kazanan “Eşanlamlılar”, yönetmen Nadav Lapid’in dördüncü filmi. “Anaokulu Öğretmeni/ Kindergarden Teacher” (2014) filminin Amerikan uyarlamasıyla da gündeme gelen sinemacı, ülkesi İsrail ve politikalarına eleştirel yaklaşmaktan çekinmediği filmleriyle tanınıyor. Altın Ayı’yı kazandığında ödülü filmini birlikte kurguladığı ama bitiremeden kaybettiği annesine adayan 43 yaşındaki Lapid ile büyük ödül öncesinde kazandığı Nadav Lapid Fipresci yani Uluslarası Film Eleştirmenleri ödül töreninde ayaküstü konuştuk. n “Eşanlamlılar” eleştirmenlerden farklı görüşlerle biraz ortalığı karıştırdı, bu ödülü bekliyor muydunuz? Doğrusu şahane bir sürpriz oldu! Gerçi itirazı olanları duydum ama sonrasında inanılmaz derecede empati yapabilen yorumları da okumak iyi geldi. İnsan anlaşıldığını hissedince rahatlıyor. İlla övgü beklemek değil ama filminin olumlu anlamda ilgi görmesi her yönetmeni sevindirir. Benim de eleştirmenlerle aramda garip ve güzel bir dans oldu, sonuçta bu ödülün gelmesi müthiş. n Militarist anlayışı, İsrail politikalarını eleştiren bir sinemanız var, sizce filminiz memleketiniz de nasıl karşılanacak? İsrail’de de iyi karşılanmasını umuyorum çünkü filmin iyi ve güzel şeyler sunduğunu düşünüyorum. Öncelikle herkesin önyargılardan kurtularak izlemesini diliyorum. İşte o zaman anlaşılacak. Filmin seyirciye sunduğu deneyime kendilerine bırakmalarını istiyorum. Fiziksel bir deneyim olduğu kadar aklımızın, ruhumuzun sınırını yokladığını umuyorum. Yaşadığımız bu kimlik ve varoluş sancısını seyircinin de hissetmesini diliyorum. O zaman anlaşılacak ki hiç kötü bir şey yok ortada. Bilakis söylediklerimin gayet barışçıl olduğu anlaşılabilir böylece. Zaten ancak böyle birbirimizi anlayabilir ve diyalog kurmak için olumlu adımlar atabiliriz. n Oyuncaklı bir anlatımla İs railli bir genç üzerinden aslında kim olduğumuz ve özümüzün kolayca bastırılıp bastırılamayacağı üzerine de yorum yapıyorsunuz. Gerçi bir yanıyla sürekli boşlukta, memleketsiz yaşayan İsrailoğulları mitiyle de örtüşüyor değil mi? Evet, mitolojinin doğasına uygun olarak binlerce yıl öncesiyle şimdiyi buluşturmak istedim çünkü çok örtüşüyor. 17 yaşında aynı şeyleri yaşadım, dolayısıyla bu iki arada kalmanın, boşlukta yaşamanın manasını çok iyi biliyorum. Film de zaten bu karmaşanın bende bıraktığı hissiyat üzerine gelişti. Şimdiden geriye bakınca isyan, özgürlük talebi ve tüm bunların ne kadarını ve nasıl istediğimiz üzerine kafa yorma, inceleme olanağı buluyor insan. n Filistin açmazı ve diğer kaotik durumlara bakılınca Ortadoğu’daki bu devasa karmaşaya dair ne söylersiniz? O kadar derin bir açmaz ki, insan kayboluyor ve zaman zaman çaresiz hissediyor, barış dilemek yeterli olamıyor. Geçen gün festivalin “Talent Campus”unde gençlerle “ustalık Sınıfı” ve ilesiyle bir sohbetteydim ve konu kaçınılmaz olarak bu mevzuya geldi. Mısırlı bir yönetmenle olan konuşmamız can alıcıydı. Dön dolaş, belki filmler çaredir dedik. En azından film yapmaya devam edelim. Bu da çok önemli bence. Elbette çözüm değil ama yine de bu kaosta film yapmanın, derdimizi anlatmanın ve sorunlarımızı duyurmaktan vazgeçmemenin elimizdeki en iyi mücadele biçimi olduğunu düşünüyorum. l BERLİN Sahnede ‘Süper İyi Günler’ Tiyatrokare’nin yeni oyunu ‘Süper İyi Günler’ asperger sendromlu Christopher Boone’un hareketli ve eğlenceli dünyasını konu alıyor. Mark Haddon’un romanından uyarlanan oyun, üç boyutlu animasyonlar eşliğinde sahneleniyor. Oyun 23 Mart’ta Artı Sahne, 14 Mart’ta Kozyatağı Kültür Merkezi, 23 Mart’ta Trump Kültür Merkezi 8 ve 9 Nisan’da Caddebostan’da saat 20.30’da sahnelenecek. Oyun bugüne kadar Londra West End ve New York Broadway başta olmak üzere dünya çapında “The Curious Incident of a Dog in theNightTime” adıyla 3 milyondan fazla seyirciyle buluştu. “Tony ve Oliver gibi prestijli ödüllerde başta “En İyi Oyun” olmak üzere nice ödüle değer görüldü. l Kültür Servisi Şiirler barış için okunacak Türkiye Yazarlar Sendikası’nın (TYS) ve Dünya Şiir Hareketi’nin (WPM) çağrısıyla direnişteki Flormar işçileriyle 13 Şubat’ta “Duvarsız Bir Dünya İçin” buluşan şairler, 20 Şubat Çarşamba günü saat 20.00’de WPM, TYS, Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Akademisi’nin (KAŞÇA) işbirliğiyle Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir araya gelecek. TYS Başkanı Mustafa Köz’ün ve KAŞÇA Başkanı Erkut Tokman’ın konuşmalarıyla başlayacak etkinlikte şairler Tozan Alkan, Şeref Bilsel, Nalan Çelik, Deniz Durukan, Mehmet Erte, Gülseli İnal, Arife Kalender, Altay Öktem ve Suriyeli şair Malak Mustafa şiirlerini okurla buluşturacak. Geceye şair, müzisyen Mehtap Meral de şiirlerden bestelenen şarkılarıyla ve şiirleriyle katılacak. l Kültür Servisi T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ ELEKTRONİKA ** /moderndans2perde 19 Şubat Saat: 20.00 YUNUS E2M6,R22E38*ŞŞ/uubAba.atAtS.SSaaaaayt:tg:2u20n0.0.00U0(.DS/üe2nyryMeakaP/rrtöoSmraaiaytote:rryi1)o6.0b0ale 1 perde 5, 6 Mart Saat: 20.00 ŞEHİR24OŞRubMatASNaat*: 1*6/.0B0.M/u3rpMhyartmSoadaetr:n1d6a.n0s02perde 7BMAaRrtOSaKat(:İs2t0a.n0b0u/l9BaMroakr)t*Sa/akto: 1n6se.0r0 BACH GECESİ * /konser 8 Mart Saat: 20.00 ** * Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi (Fulya Sanat) Bilet satış için: www.operabale.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 İstanbul DEVLET TİYATROSU’NDA bu hafta Toplumun dedikodusu... İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda, 19 24 Şubat tarihleri arasında birisi çocuk oyunu olmak üzere toplam 5 oyun sahnelenecek. Zeynep Avcı’nın çevirdiği ve Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği “Electra” 24 Şubat Pazar gününe kadar Cevahir Salon 1’de izlenebilecek. Ray Cooney’in yazdığı, Haldun Dormen ve Kemal Uzun tarafından çevirilen “Karmakarışık” 23 Şubat Cumartesi gününe kadar Cevahir Salon 2’de sahnelenecek. Richard Phillips adında saygın bir bakanın rakip partinin sekreteriyle küçük bir kaçamak yapmaya hazırlanırken, otel odasında pencereden içeri sarkmış bir erkek cesedi bulmaları üzerine gelişen olayları anlatan oyunun, yönetmenliğini de Haldur Dormen üstleniyor. Jules Verne’nin yazıp Mark Brown’un uyarlaması, Başak Othan’ın çevirisi ve Gök han Kocaoğlu’nun rejisiyle sahneye taşınan “80 Günde Devri Âlem” 24 Şubat Pazar günü ne kadar Üsküdar Tekel Sahnesinde izlene bilecek. Alman yazar Patrick Süskind’in yaz dığı, Metin Belgin’in yönettiği “Kontrabas” yirmi yedinci yılında sahnelenmeye devam edecek. Bir devlet memuru olan kontra basçının müziğin, tarihin, cinselliğin, hiye rarşinin ve toplumun dedikodusunu yap tığı oyun 23 Şubat Cumartesi gününe ka dar Üsküdar Stüdyo Sahnesi’nde olacak. Yazan ve yönetenin Ulviye Karaca olduğu “Keloğlan Keleşoğlan” 24 Şubat Pazar günü Cevahir Salon 2’de sahnelene cek. 7’den 70’e bir aile oyunu olan “Keloğlan Keleşoğlan”, 10 yıl bo yunca kapalı gişe oynayarak ay nı zamanda 42. Sanat Ku rumu Jüri Özel Ödül sa hibi oldu. Oyunlarla ilgili detaylı bilgiye istanbul [email protected]. tr adresinden ulaşabilir siniz. l Kültür Servisi Simge Keskin Melih Ekener Ali Poyrazoğlu Poyrazoğlu’ndan güldürü... Şebnem Özinal Tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu’nun aynı isimli kitabından uyarlanan interaktif güldürü “Tamamla Bizi Ey Aşk”, 20 Şubat Çarşamba saat 20.30’da Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde sahnede olacak. Ali Poyrazoğlu, Şebnem Özinal, Melih Ekener’in aynı sahneyi paylaştığı oyunda terapi yapılan bir çift üzerinden seyircilere bu işin sırları açılıyor, terapi yöntemleri sergileniyor. Arkın Zirek’ten ‘Güldestan’... Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu, 20 Şubat akşamı saat 20.00’de; “Güldestan” adlı müzik ve dans prodüksiyonunu sahnelenecek. Dekor tasarımının Işın Mumcu’ya, kostüm tasarımının İsmail Dede ve Ayşegül Alev’e ait olan eseri, kendisi de orijinal “Güldestan”da başrol oynamış olan Arkın Zirek sahneleyecek. Eserin içeriğinde kullanılan Evliya Çelebi ve Orhan Pamuk metinlerini, tiyatro ve sinema sanatçısı Halit Ergenç seslendirecek. Eserde, keman, kanun, çello, klarinet, ud ve perküsyonun canlı olarak yer aldığı bir orkestraya Ara Güler’in özel arşivinden fotoğraflar eşlik edecek. l Kültür Servisi Ebeveynler bu eğitime Kadıköy Belediyesi Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi’nde ebeveynler için düzenlenen “Eyvah Çocuğum Kitap Okumuyor” seminer ve atölyesinin, uygulamalı eğitim çalışması Metis Akademi bünyesinde 23 Şubat Cumartesi saat 11.00’de başlayacak. “Eyvah! Çocuğum Kitap Okumuyor” atölyesinin sloganının “Kitap oku! Çünkü düşünmen gerek” olduğunu belirten eğitimci yazar Özge Doğar, atölyeye katılan annelere ve babalara kitap okumanın çocuklara empati yapmayı ve özgüven kazandırdığını söylüyor. l Kültür Servisi Boğaziçi’nde Rahmaninov ezgileri Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri, 20 Şubat saat 19.30’da “Hüzünlü ve Neşeli Ezgiler” konserine ev sahipliği yapacak. Kemanda Jan Schulmeister, viyolonsel Kamil Zvak, piyanoda ise Martina Schulmeisterová’nın olacağı konserde, J. Haydn, S. Rahmaninov, A. Dvorák’un eserleri dinleyici ile bulaşacak. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri, şubat ayının son konseri ise 27 Şubat’ta gerçekleşecek “Orfeus’un Acıları” olacak. l Kültür Servisi Genç yıldızlar Milli Reasürans’ta parlayacak İş Sanat’ın Parlayan Yıldızlar serisinin bu ayki konukları, genç çel list Simge Keskin ve fagot sanatçısı Ece Özer olacak. Genç müzisyenlere sahne deneyimi kazandırmak ve sa nat hayatına attıkları ilk adımlarında destek olmak amacıyla gerçekleştirilen konser 25 Şubat’ta saat 20.30’da Millî Reasürans Konser Salonu’nda yapılacak. l Kültür Servisi ilan 1 2/13/19 10:34 AM C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle