24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELIF TOKBAY TASARIM: ILKNUR FILIZ 324 ARALIK 2019 SALI 100/8 0 130/10 0 130/5 0 130/10 0 100/8 0 50/2 0 40/ 5 0 40/3 0 140/8 0 100/3 0 70/4 0 150/1 1 0 70/4 0 180/15 0 90/7 0 50/4 0 130/9 0 150/5 0 90/5 0 150/7 0 80/0 0 110/3 0 TARİHTE BUGÜN 1524: Portekizli kâşif Vasco da Gama öldü. 1951: Libya, bağımsızlığını duyurdu. 1966: Sovyet araştırma istasyonu “Luna 13” Ay yüzeyine yumuşak iniş yaptı. 1974: Beatles topluluğu dağıldı. Türkiye’nin çocuğuCeren Özdemir davası 20 Ocak 2020’ye ertelendi, annenin sözleri duygulandırdı: Ordu’nun Altınordu ilçesinde, üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan ve “canavarca hisle kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanan sanık Özgür Arduç’un duruşması, 20 Ocak 2020’ye ertelendi. Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya sanık Arduç, Ceren’in ailesiyle karşılaştırılmaması ve güvenlik gerekçeleriyle SEGBİS üzerinden katıldı. Duruşmada, Ceren Özdemir’in ailesini Ordu Baro Başkanı Haluk Murat Poyraz ve vekâletnameye dayalı yetki belgesiyle 20’yi aşkın baro, onlarca avukat temsil etti. Özdemir’in annesi Güfer Özdemir, sanığın en ağır cezayla cezalandırılmasını talep ederek “Ceren benim çocuğum, şimdi tüm Türkiye’nin çocuğu oldu” ifadesini kullandı. Abla Gizem Özdemir de kardeşinin o akşam kendisini arayarak kapıyı açmasını istediğini ve otomatik tutukluk yapınca anahtarı aşağı attığını anlattı. Bu sırada aşağıda Arduç’u da gördüğünü aktaran Özdemir, “Birinin arkadaşı olabilir diye düşündüm. Ancak sağa sola baktı, tedirgindi. Onun adımlarını hızlandırdığını gördüm, ben de bağırarak merdivenden indim. Ceren duvara yaslanmış yatıyordu. Bıçaklandığını anlamadım. Ceren, ‘Bıçaklandım abla’ dedi. Sanığın en ağır cezayı almasını talep ediyorum” diye konuştu. Ordu Baro Başkanı ve Ceren Özdemir ailesinin avukatı Haluk Murat Poyraz, sanık Arduç’un akıl sağlığının yerinde olduğunu, normal ve mantıklı bir insan zekâsına sahip bulunduğunu düşündüklerini belirterek “Sanığın cezai ehliyetinin olmadığına dair bir rapor gelirse buna ilişkin takibimizi ve itirazımızı sürdüreceğiz” dedi. Araştırılmasını istediğimiz konular var Poyraz, araştırılmasını istedikleri birkaç husus bulunduğunu, bunlar üzerinde çalıştıklarını dile getirerek, “O hususlara ilişkin mahkemeden talepte bulunacağız. Davanın ilk duruşmada sonlanacağını çok fazla düşünmüyorum” diye konuştu. Sorumlular hesap versin Duruşma öncesinde Kadın Meclisleri ve çevre illerden gelen kadın platformu üyeleri, adliye önünde açıklamada bulunarak “Sadece katilin yargılanması adaleti sağlamayacaktır. Ayrıca katilin açık cezaevine geçirilmesi, cezaevinden kaçışı ve firari olduğu 3 gün boyunca sorumlu olan tüm yetkililerin de soruşturulması ve cezai işlem yapılmasını talep ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki katil firar etmemiş ve o 3 gün içinde yakalanmış olsaydı Ceren bugün aramızda olacaktı” dedi. Katılımcıların ellerinde Ceren’in fotoğrafıyla dövizler yer aldı. l Haber Merkezi KATİL, ROLÜNÜ OYNADI Hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen ve ceza indirimi uygulanmaması talep edilen Özgür Arduç, SEGBİS üzerinden yaptığı savunmasında, “1987 yılının Nisan ayında dedem beni çocuk yuvasına bıraktı. Yurttan 18 yaşında kaçtım. Başıma bir şey geldi, o yüzden kaçtım. 2 defa tecavüze uğradım. Kendime yediremedim, suç işledim. Tecavü ze uğrayınca içimdeki iyi şeyleri öldürdü insanoğlu. Bütün kötülükleri edeceğim insanlara dedim. Köpek, kedi hiç acımadan tren önlerine attım. O kadar çok şey yaptım ki anlatsam… İnsanlardan nefret ettim, yapmadığım pislik kalmadı. Benim akıl sağlığım yerinde olsa bir çocuğu öldürmek istemezdim” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanık Arduç’un akli dengesinin yerinde olup olmadığıyla ilgili Van Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 20 Ocak 2020’ye erteledi. Öte yandan katil zanlısı Arduç, yakalandığı sırada polisleri bıçakla yaraladığı gerekçesiyle hazırlanan ikinci iddianame kapsamında açılan davada da 10 Şubat’ta hâkim karşısına çıkacak. UZUNGÖL lar, araçları ile bari YIKIM GERGINLIĞI Trabzon’un Çaykara ilçesindeki turizm merkezi Uzungöl’de, imar barışına aykırı kaçak yapıların yıkımına başlandı. 112 kaçak yapıdan 95’i için yıkım, 17’si için de tıraşlanması yönünde karar alındı. Yıkım ekipleri, jandarma eşliğinde Uzungöl’e doğru yola çıktı. Ekiplerin yola çıktığını haber alan yurttaş kat kurarak yolu ulaşıma kapattı. Ekiplerin geçişine izin vermeyen yurttaşlara polis TOMA ile müdahale etti. Yaşanan olaylarla ilgili çok sayıda kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Ekipler, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kaçak yapıları, iş makineleri eşliğinde yıkmaya başladı. l DHA ANNE BABALAR DİKKAT İstismar işaret veriyor Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Program Başkanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, ensest konusunda komşuların ve tanıkların harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi. Tuncer, çocuğun aile içinde cinsel istismara uğradığının anlaşılmasına yardımcı olabilecek belirtilere ilişkin şunları söyledi: “Başka bir nedenle açıklanamayan korku, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, davranış sorunları, öfke tepkileri, karşı olma, karşı gelme bozuklukları, parmak emme ve tırnak yemek, saldırganlık, bulantı, kusma, karın ağrıları, fobiler, uyku bozuklukları, kaygı, depresyon, kız çocuklarının yetişkin erkeklerin yanında tedirgin olmaları ve güvensizlik yaşamaları, okul başarısının düşmesi, değersizlik duyguları çocukların ensest vakalarında gösterdikleri tepkilerin başında sayılabilir.” l Haber Merkezi Ulemadan  Erdoğan “Tek davası ahlak olan Müslüman düşünür Nurettin Topçu, 1965’te, M. Orhan Okay’a yazdığı mektubunda adeta çaresizliğini haykırır: ‘Ahlaksızlığın ummanı olan bu Şark’ı yaşadıkça tanıyorum. Yaşanan şekliyle Müslümanlık Şark’ı bitirmiş. Buraya artık ne ilim girer, ne ahlak; ne de Allah uzanır bunlara. Bunların önce her şeyi bırakıp insanlık devrine girmeleri lazım.’ Mesele tam da bu, ‘insan’ olmadan dindar olunamaz.” (3.12.2019 tarihli yazımdan. Kaynak: Ayşe Sucu, Sözcü, 15.11.2019) HHH Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 25 Kasım’da başlayan 6. Din Şurası’nda yaptığı konuşma bir milattır. Çünkü laik devletle olan bütün bağlarını koparmış, bütün köprüleri atmıştır. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı ortaklığının uygulamalarında bunun en çarpıcı örnekleri görülmektedir. DİB, MEB’i köle gibi, dink beygiri gibi kullanıyor. Necmettin Erbakan kökenli partilerinin amaç ve hedeflerinin laik Cumhuriyeti yıkıp yerine İslam şeriatına dayalı bir rejim kurmak, meslekleri İslamileştirmek olduğunu 1980’lerin ortalarından bu yana yazmaktayım. İmam vali, imam bakan, imam başbakan, imam cumhurreisi… HHH 16.9.2001 tarihli Hürriyet Pazar’da AKP’nin kuruluş ilkesi olan “Kolektif Akıl”ı tanımlarken “Ortak Akıl, demokrasilerde değil, teokratik düzende, faşizmde, totaliter rejimlerde geçerlidir. Onlar tarafından yaratılır ve onları yaratır! Ya da onları yaratır ve onlar tarafından yaratılır!” diye yazdım. AKP’nin çıkardığını iddia ettiği “Milli Görüş”ün gömlek değil, yüzülmez türden gergedan derisi olduğunu parti kurulduğu günden beri yazmaktayım. HHH “Öğretim Birliği Yasası’nın gerekçesini anımsayalım: İki türlü eğitim, bir ülkede ‘iki türlü insan’ yetiştirir. Bu ise düşünce ve duyguda birlik ve bütünlüğü bozar. Türkiye şu anda ikiye bölünmüşse bunun nedeni Öğretim Birliği Yasası’na aykırı işlevler yüklenen imam hatip okul larıdır.” (Hürriyet, 6.5.2003) HHH Ama R.T. Erdoğan, anayasayı ve Öğretim Birliği (Tevhidi Tedrisat) Yasası’nı yok sayıp “Kur’anı Kerim, Siyeri Nebi dersleri, 46 yaşındaki çocuklara yönelik Kuran kursları sizlere çok önemli imkânlar sunuyor. Hamd olsun artık vatandaşımız istediği gün ve saatte Kur’anı Kerim eğitim ve öğretimi alabiliyor. Bir dönem öğrenci sayısı 60 binlere kadar düşen imam hatip okullarına rağbet günden güne artıyor. Şu anda 1 milyon 300 bin imam hatip öğrencisi var. Din ve irşat görevini ifa noktasında Diyanet camiamızın önünde hiçbir engel, hiçbir kısıtlama bulunmuyor” sözleriyle laik Cumhuriyete meydan okuyor. HHH Çocuklara Kuran’ı anlamadan ezberlettin, beyinlerini hurafelerle doldurdun diyelim. Peki, onları kapitalizmin ürünlerinden uzak tutabilir misin? Teknolojinin ürünlerinden öğrendikleri senin öğrettiğin üfürüklerle çatışmayacak mı? Evrenin ve dünyasının yaşının milyarlarca yıl, kendisinin de mutasyon geçirmiş bir maymun türü olduğunu öğrendiğinde ne olacak? Sen okulda engellesen bile öğrenecekler. Gündelik hayatta çağdaş Batı’nın teknolojisini kullansınlar ama Batı uygarlığını reddetsinler istiyorsun. Pek güzel! Ancak, Batı’nın akla dayalı bilgisi olmadan topluiğne bile üretemezsin. Dünya ile nasıl yarışacaksın? Batı’nın ürünlerini sonsuza kadar para bastırıp satın almak zorundasın. Parayı nereden bulacaksın? Ağrı Dağı altından, Erciyes elmastan, Toroslar gümüşten olsa, bozdur bozdur harca! Bu kaynakların yoksa uygar dünyanın kölesi olursun. İslam dünyası ezilmişlik, aşağılık duygusu yüzünden kafayı üşüttü, kurtuluşu radikal İslamda arıyor. 1000 yıldır aklını kullanmayan İslam âlemi bu gidişle dünya için bir fazlalık olacak ve varlık olarak da tarih sahnesinden silinecek. Bunları bir düşün! HHH Mersin Lisesi orta 1’de (1948) Türkçe öğretmenimiz Göbek Emmi (Rahmi Öztop) şairinin kim olduğunu söylemeden aşağıdaki dizeleri bize ezberletmişti. Sonradan M.A. Ersoy’un  “Ey Yolcu, Uyan!” adlı şiirinden dizeler olduğunu öğrendik. Mutlaka biliyorsundur! “Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; / Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz. // Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha / Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!” BAKIRKÖY Lise öğrencisi bıçaklandı Bakırköy’de profesyonel dansçı olan lise öğrencisi Berhan T., başka bir lisenin öğrencisi B.Ç. tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Berhan T’nin teda Berhan T. visi sürerken şüpheli genç, çıkarıldığı mahkemece yurtdışı çıkış yasağı ve ev hapsi cezası verilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Berhan T’nin hayati tehlikesinin bulunması nedeniyle dün tekrar gözaltına alınan B.Ç’nin bugün Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor. l DHA YOLUNU KESTİ Otomobilde dehşet Adana Çukurova’da dün iddiaya göre, bir medikal firmanın sahibi olan Neslihan Akıllı, cipiyle seyir halindeyken erkek arkadaşı Murat Kaya (38) tarafından yolu kesildi. Kaya, bıçakla Akıllı’nın dilini ve boğazını kesti, kadını karnından bıçakladı. Yardım çığlıkları atan Akıllı, hastaneye kaldırılırken Kaya, çevredekiler tarafından yakalanarak dövüldü. Kaya tedavisinin ardından gözaltına alındı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle