18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 24 ARALIK 2019 SALI EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM Siyasetin ‘finansmanı’, rantlar ve İstanbul kanalı Gülten Kazgan Hoca ile 2006’daki sohbetimizde “finans meselesi” merkeze oturunca iktisat biliminin adeta, “iktisat olmaktan çıktığını” konuşmuştuk. Gerçekten de AKP’nin iktidara gelişi, “siyaset, iktisat ve siyasal İslam bağlantılarını” ayrılmaz hale getirdi. Bugün iktidar, “iktidarda kalmasını, kendi İslamcı siyasetinin finansmanına bağlamış durumda”: Bu nedenle ulusal geliri ve ülkenin varlıklarını denetimi altına alarak “varlığını finanse ediyor”. İşte her alanda, her köşede “rant yaratma kaygısı” kaçınılmaz hale dönüşüyor. Makro ekonomik çıkarlar “aleyhine” rant yaratmak, esas misyon haline geliyor. Yandaş şirketler bu rantı paylaşarak “siyasetin payandası” oluyorlar. İktidar onlarsız, onlar rantsız yaşayamaz duruma geliyorlar. Kalan oldukça geniş bir kesime de ranttan küçük bir pay “destek karşılığında” sağlanıyor: alternatifsiz hale getirildikleri için “sıtmaya razı oluyorlar”! Yandaşlık bu yolla sağlanıyor, “mecburiyetten” kaynaklanan hale getiriliyorlar, iş için de, asgari ücret için de. Ormanların yok edilmesi, doğanın rantçılara pazarlanması, Kanal İstanbul, Tank Palet Fabrikası ve 18 yıldır özelleştirmeler, yabancılaştırmalarla “iktidarda kalma siyasetinin finansmanı sağlanıyor”. Ekonomi, adalet, güvenlik, rejim alanındaki uygulamalar, “birbirlerini tamamlayan negatiflerin, yığımlı olarak büyümesine yol açıyorlar”. Siyasal İslamın iktidarda kalmasının “finansmanı” iktidara avantaj sağlarken bedel, 83 milyona ve gelecek nesillere ödetiliyor. ‘Kanal İstanbul’ ranttan da öte bir şey... Kanal İstanbul’un çevreye, ekonomiye, ulusal güvenliğe büyük zararlar getireceği çok açık. Bu sadece bir rant meselesi değildir. İktidara ve yandaş şirketlere finansman sağlanmasından öte “stratejik” boyutları ile de “kimilerinin” iştahını kabartıyor: İstanbul’u ve çevresini felakete sürükleyeceği tüm bilim çevreleri tarafından kabullenilen bu durum konusunda neden hâlâ ısrar ediliyor? İstanbul ve çevresini ileriki yıllarda felakete sürükler ise büyük çalkantılar doğmaz mı? Boğazlar anlaşması gündeme getirilip “İstanbul adasına” yeni projeler getirmek isteyen “dış odaklar” devreye girmez mi? İstanbul’u Vatikan benzeri bir statüye dönüştürmek rüyası gören “kimi dış odaklar için” uygun bir ortam yaratılmış olmaz mı? Ukrayna Ortodokslarını İstanbul’daki patrikhaneye bağlayarak ilk sinyali vermediler mi? Lozan’ı fiilen bozmadılar mı? 1961 Anayasası’nı 12 Eylül’de devirip yavaş yavaş siyasal İslamcıların yolunu açıp sonunda bizi Suriye bataklığının bir parçası haline getirenler; bütün komşularımızla Ankara’yı adeta düşman haline sokanlar; şimdi de Libya iç savaşının bir parçası haline getirmek isteyen kimi iç ve dış odaklar artık elimize yeni fırsatlar geçti diye düşünmezler mi? Hele “ada” haline sokulmuş bir İstanbul’da. Rejimin değişmesi, Suriye bataklığına saplanmamız Türkiye’nin bütün ulusal ekonomik değerlerinin özelleştirilip yabancılaştırılması, en son olarak da Kanal İstanbul, Tank Palet Fabrikası ve Libya’ya bulaşma eğilimi bir bütünün parçalarıdır. Ancak “aptalı oynayanlar” bunları ayrı ayrı, bağımsız şeyler gibi gösterebilirler. Unutmayınız ki, Titanik batarsa kimse kurtulamaz, üst kamarada oturanlar dahil... FETÖ’yü de bütün bu hesapların parçası olarak kurmadılar mı? Kimse bana, “Erol Hoca, hayal mi görüyorsun?” demesin: 30 yıl önce, bugünkü duruma düşeceğimize inanmayanlar, çok büyük bir çoğunluğumuzu oluşturmuyor muydu... 24 ARALIK 2019 SAYI: 34411 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06.47 06:30 06:51 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:20 13:08 15:26 08:01 12:53 15:14 08:19 13:16 15:42 Akşam 17:47 17:35 18:02 Yatsı 19:14 19:00 19:25 “Metal detektör” ile ilk kez Amerika’da 80’li yılların sonunda tanıştım! Yazın hafta sonlarında ailece deniz kıyılarına giderdik… Akşam olup toplanmaya başlarken plajın kumları üzerinde ellerinde metal detektörle dolaşan bazı tipler türerdi. Bir akşam birisiyle konuştum. Aldığım yanıt şöyleydi: “Ben altın yüzük, küpe, kolye, bozuk para arıyorum…” Şaşırmıştım! “Plajda bunlar ne gezer” diye sorduğumda şu ikna edici yanıtı aldım: “Diyelim ki altın yüzük… Bay ya da bayan kumlar üzerinde kestirirken, parmağındaki altın yüzük sıcak güneş altında genleşir, parmağından düşer. Hissetmez… Ya da bazıları plajda alışveriş yaparken bozuk paralarını düşürürler… Ben onları da detektörle arar, yolumu bulurum…” Bu olay Türkiye’de de 56 yıl önce başladı. Hatta bir İngilizin de plajlarımızda metal detektör kullandığı basınımıza yansıdı! HHH Örneğin Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşayan Feridun Aykut, detektörle sahilde dolaşıp altın takı gibi değerli eşya arıyor. Daha önce, başta elmas taşlı altın yüzük olmak üzere, birçok değerli eşya bulduğunu belirten Aykut, son seferde sadece bozuk para toplayabildiğini söyledi ve şunları ekledi: “Ancak, burada, ‘hazine arıyor’ mak için metal detektör kul lanıyorlar… HHH Detektör üretimi, üreti min yapıldığı ülkelerin eko nomisine elbette katkı sağlı yor. Dünyada, şu anda bin Metal Detektör lerce insan, binlerce farklı tür, farklı marka detektör kullanıyor. Bazı metal detektö Pazarı… rü üreticilerinin yıllık üretim ve satış adedinin 100 binin üzerinde olduğu söyleniyor. denilerek, 3 bin 600 TL para cezası kesildi. Hakkımı yasal yollardan aramak için dava açtım. Dava şimdi temyiz aşamasında... Yargıtay’ın kararı bozacağını düşünüyorum. Çünkü ben hazine aramıyorum. Detektörü gören yanlış anlıyor. Ben plajda altın arıyorum. Plajlar sit bölgesi, arkeolojik alan değil. İşlerimiz çok şükür iyi. Ama her geçen gün, bu işin meraklısı artıyor…” HHH Ölüdeniz ve Belcekız plajları çevresinde de artık 20 kadar altın takı arayıcısının varlığı saptandı… Aynı olay Konyaaltı Plajı’nda da geçerli… HHH Dünyada, bu tür “hobi!” amaçlı metal detektörü kullanılıyor. Dünyanın birçok ülkesinde insanlar plajlarda, yaşam alanlarında düşürülmüş, kaybedilmiş, günümüzde kullanılan takı ve benzeri metal paralar dahil olmak üzere, bazı nesneleri bul Bu da üretimin yapıldığı ülke ekonomisine katma değer yaratmaktadır. Üretim, bu ülkelerde birçok insana iş olanağı sağlıyor! HHH Madalyonun, bir de öteki yüzü ile tanışalım! Birçok ülke yasaklamanın çözüm olmadığını bildiği için metal detektörü kullanımına “kontrollü serbestlik” adı altında izin veriliyor. Ancak birçok ülkede, askeri bölge, sit alanları ve mezarlık gibi yerlerde detektör kullanımı tamamen yasaklanmıştır. Bazı Avrupa ülkelerinde kent içinde detektör kullanımı yerelce sınırlandırılmıştır. Burada temel hedef, denetimsiz detektör kullanımını ortadan kaldırarak tarihi eser kaçakçılığını yok etmektir. Acaba bazı ülkelerde metal detektör kullanımı nasıl? Avusturya: Bilimsel arkeolojik kazılar da bile “Federal Anıtlar Kurulu”ndan metal detektörü ya da Fethiye Plajı’nda başka araç kullanımından izin almak gerekiyor. Kişisel kazılara ise izin verilmiyor! İsrail: 1978 Tarihli “Antika Yasası’nın 9a Bölümü”nde, izin almadan, kimse şahsi arazide antika bulma ya da antika ile ilgili herhangi başka bir araştırma için kazı yapamaz, aksi takdirde 3 yıl ya da 3.150 şekel para cezasına çarptırılır deniliyor. “38. Bölüm”de ise herhangi bir yerde metal detektör ya da herhangi başka bir alet ile tesadüfi olarak bulunmuş, ya da arayan kişi antik eşyaların çıktığı yerde arama yaparken çevresinde yakalanmış ise kazı yapmak için geldiği sonucu çıkarılarak bu kişiye ceza verilir. İtalya: Metal detektörü kullanmanın yasaklandığı bölgeler şunlar: Val D’Acosta, Toscana, Lazio, Calabria, Siciliya…           İsveç: 1988 yılında çıkarılan yasanın 19. Bölümü’nde Gotland ve Oland’da yasaklanan metal detektörü vb. araç kullanımının şu anda tüm İsveç’e yayılması amaçlanıyor… EKIM 2018’DE VAHŞICE ÖLDÜRÜLEN GAZETECININ DAVASI TAMAMLANDI Kaşıkçı davasında 5 idam İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluk binasında ESKI HSYK ÜYESINE 15 YIL ISTENDI öldürülen gazeteci davasında Kraliyet Danışmanı Suud elKahtani, eski İstihbarat Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ahmet Kaya’nın FETÖ üyeliğinden 15 yıla Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed elUteybi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi. Cemal Kaşıkçı kadar hapis cezasına çarptırılması talep etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından görülen du ruşmaya sanık Kaya, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Savcının mütalaasında Kaya’nın FETÖ hiyerarşisine dahil olduğu, örgüt üyelerine hâkim adaylarının girdikleri sınavda çıkacakları soruları dağıttığı Suudi Arabistan Başsavcılığı, İstanbul’daki konsolosluk binasında öldürülen Ankara: Adaletten uzak vurgulandı. Bank Asya’da hesabı olan Kaya’nın örgütün tepe yöneticilerinden Önder Aytaç’la da irtibatının bulunduğu belirtildi. Mütalaada, Kaya’nın aralarında Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini açıkladı. Suudi Arabistan Başsavcı Sözcüsü Şelan eşŞelan, başkent Riyad’da düzenlediği basın toplantısında, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda Ekim 2018’de vahşice öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının tamamlandığını duyurdu. Davada yargılanan 11 sanıktan 5 kişinin idamına, cinayetin üstünü örtmekle suçlanan 3 kişinin ise toplam 24 yıl hapsine hükmedildiğini belirten Şelan, söz konusu kararın temyize açık olduğunu, hangi sanıkların hangi cezayı aldığına ilişkin net açıklamanın nihai karardan sonra ya pılacağını aktardı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a yakın üst düzey isimlerin serbest bırakıldığını kaydeden Şelan, Kraliyet Danışmanı Suud elKahtani, eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed elUteybi’ye herhangi bir suçlama yöneltilmediğini söyledi. Kahtani ve Uteybi, Kaşıkçı cinayetindeki sorumlulukları nedeniyle ABD’nin yaptırım listesine aldığı 17 Suudi Arabistan vatandaşı arasında yer alıyor. Asiri de Kaşıkçı cinayetinin ardından görevden alınmıştı. l AA Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Suudi Arabistan mahkemesinin Kaşıkçı kararı için, “Bu cinayeti bir avuç istihbarat yetkilisinin işlediğini iddia etmek tüm dünyanın zekâsıyla alay etmektir” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Kaşıkçı kararı için, “cinayetin azmettiricilerinin tespiti ve adaletin tecellisine yönelik beklentileri karşılamaktan uzak” olarak nitelendirdi. AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ise “İnsanlığın vicdanını yaralamıştır” dedi. l ANKARA BM: Gülünç bir karar Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnès Callamard Cemal Kaşıkçı davasında verilen cezaları “adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar” olarak niteledi. Callamard, “Veliaht Prens, bunun kaza olduğunu savunmuştu, hâkimin de kimi dinlediği ortada. Tetikçiler idama mahkum edildi, emri verenler ise özgür. Adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar” ifadelerini kullandı. hâkim ve savcıların da bulunduğu kişilerle ilgili “soruşturma izni verilmemesi” yönünde oy kullandığı da kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet DARBECI KOMUTAN KAÇMAYA ÇALIŞMIŞ 15Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki eylemlere ilişkin davada dinlenen eski alay komutanı tanık Muhsin Kutsi Barış’ın haberci erlerinden Batın Ç., sabah saatlerinde Barış’ın kaçmak için arabasını hazırlamasını istediğini, ancak karargâhta bulunan subaylar tarafından engellendiğini belirtti. Duruşmada 15 Temmuz’dan önce darbeye ilişkin olabilecek bir şey yaşayıp yaşamadığı sorulan Batın Ç., darbe girişiminden önce Barış’ın TRT’ye giderek telsizlerin çekim gücünü test etmelerini istediğini belirtti. Batın Ç., “Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, sık sık bizim karargâha gelirdi. Her akşam toplantı yaparlardı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Diyanet’ten ihraçÖksüz’le bağlantılı olduğu iddia edilen FETÖ şüphelisine takipsizlik 1 2 3 4 MEB’de öğretmen 5 6 7 8 9 LEYLA KILIÇ Türkiye’de pek çok öğretmen adayı atanmayı beklerken, FETÖ’nün bir numaralı isimlerinden Adil Öksüz ile bağlantılı kişilerle yakın ilişkisi olduğu iddia edilen ve hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma yürütülen Serpil A.B’nin MEB’e bağlı bir lisede öğretmen olarak görevine devam ettiği belirtildi. Serpil A.B’nin görevden alınması için MEB’e dilekçe veren ceza hukuku öğretim üyesi avukat Dr. Dilek Ekmekçi, “FETÖ maalesef yukarıdan, aşağıya halen çok etkili” dedi. Kuran kursunda görev Serpil A.B., Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir Kuran kursunda öğretmenlik yaparken, 15 Temmuz darbe girişiminden iki hafta önce “uygunsuz” davranışları gerekçesiyle görevinden ihraç edildi. Hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma da yürütülen Serpil A.B., 2018 yılının eylül ayı itibarıyla Adana’da MEB’e bağlı Seyhan İnkilap İmam Ha tip Ortaokulu’nda görev yaparken şimdilerde Seyhan’da başka bir devlet lisesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak ders veriyor. Avukat Dilek Ekmekçi, Serpil A.B’nin görevine son verilmesi amacıyla MEB Teftiş Kurulu Başkanlığı’na da dilekçe verirken savcılığa da usule aykırı kapatıldığını iddia ettiği dosyayla ilgili dilekçe verdi. Savcılığa verdiği dilekçelerde Serpil A.B’nin FETÖ’nün bir numaralı firari sanığı Adil Öksüz’ün ilişkide olduğu şahıslarla yakın ilişkisi olduğunu anlatan Ekmekçi, “Nitelikli dolandırıcılık suçundan onlarca yıla hükümlü ve firari Muhammed Fatih Ergün başta olmak üzere, Adana’da Adil Öksüz’ün 15 Temmuz öncesinde gizli toplantılar yaptığı Güneş Işığı Otel’in yöneticileri olan ve bu olaydan dolayı tutuklanan Kemal ve Zeynep Erşahbaz çifti, H. Toy, A. Yüksel, Z. Yıldırım, FETÖ’nün medya imamı olarak aranılan firari sanık Osman Özsoy, kardeşi Fatih Üniversitesi eski dekanı Profesör İsmail Özsoy ve Adil Öksüz olayının merkezin deki emekli cumhuriyet savcısı Cihan Ergün isimli şahıslarla yakın ilişkileri bulunuyor. 2017 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, verdiğim dilekçeyle bu isimler hakkında soruşturma başlatıldı, ancak usule aykırı olarak kapatılmış” dedi. Ergün tahliye ettirdi Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde nitelikli dolandırıcılık ve şantaj suçlarından 52 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilen ve daha sonra cezaevinden firar eden FETÖ sanığı Muhammed Fatih Ergün’ün de Cihan Ergün tarafından tahliye ettirildiğini kaydeden Dilek Ekmekçi, “Muhammed Fatih Ergün, Serpil A.B’yi şantaj yaparak bilgi ve para sızdırmak, beni de zincirleme iftiralar attırıp yıldırmak amaçlı olarak kullandı. Hakkında FETÖ soruşturması yürütülen ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ahlaki sebeplerle ihraç edilen birinin MEB’de fiilen öğretmen olarak devam etmesi düşündürücü” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yapraklar 1 F İ LAYAĞ I üzerinde beyaz 2 İ N İ K A S Ş U leke oluşturan bir tür küf. 2/ Bir 3 L İ BAS H I R 4 G R İ AYET göz rengi... Şiirde, bir uyaktan sonra yinelenen aynı anlamdaki sözcük ve eklere verilen ad. 3/ Halatların 5 6 7 8 9 ÖZET AZ I K Z I T AVAN İ ÜRT İ KER R VOL İ ET İ MA E K ENE K uygun toplanma ması ya da zincirlerin düzgün yerleştirilmemesi sonucu oluşan dolaşıklık ve burulma... Vilayet. 4/ Önü hendekli siper... Düzenli olarak ekim yapılan arazi. 5/ Ölen kimsenin vücudu... Dar ve kalınca tahta. 6/ Bir cins misk faresi. 7/ Kadın hapishanesi. 8/ Mardin ve Diyarbakır yöresine özgü yoğurt çorbası... Bilgisiz, kültürsüz kimse. 9/ Kıbrıs’a ve güney illerimize özgü bir tür cacık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Gelinduvağı” da denilen ve parlak renkli çiçekler açan, tırmanıcı ve dikenli bir bitki. 2/ Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu... Çelikçomak oyununa ve bu oyunda kullanılan değneğe veri len ad. 3/ Mikroskop camı... Sarp geçit. 4/ Süt katılarak muhallebi kıvamında pişirilen beyaz sos. 5/ Uzak... Asya’da bir ırmak. 6/ Bir nota... Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bir yayla. 7/ Tifo gibi bazı hastalıklara eşlik eden kas zayıflığı. 8/ Mesaj... Kırmızıya çalan kahverengi. 9/ Bağışla ma... Sicilya kökenli bir tür dondurmalı tatlı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle