18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR TASARIM: ECE KURTULUŞ 1514 ARALIK 2019 CUMARTESİ YERLİ:Kız KardeşlerSinemaseverler bu yıl bu yazarlara bakarak film izledi, onlar ise en çok hangi filmleri tavsiye etti? YABANCI:Parazit Sinemanın “altın yılı” dendiğinde hemen herkesin aklına 1999 yılı gelir. O yıla ait filmleri aklımıza getirdiğimizde bu “eti ketin” haksız olmadığını görürüz; The Mat rix, Dövüş Kulübü, Yeşil Yol, Al tıncı His, Şehrin Azizleri, John Malkovich Olmak ve birçok film sinemaseverlerin gözünde kült ORHUN ATMIŞ leşti, sinema tarihine adını yazdırdı. Bundan 20 yıl sonra yine sinema dünyası verimli bir se neyi geride bırakmak üzere. Bu yıl birçok us ta yönetmenin çok beklenen filmleri vizyona girdi. Başta Martin Scorsese (filmi Netflix’te yayımlandı), Ped ro Almodovar, Qu entin Tarantino gibi isimler “ye dinci sanata” kat kıda bulundular. Türkiye’den de Emin Alper, Pe lin Esmer, Kıvanç Sezer gibi yönet menlerin filmleri vahşi vizyon şart larında izleyiciye ulaşmaya çalıştı! Biz de sine ma yazarları na 2019 yılın da izleyip en beğendikle ri filmleri sor duk. Sonuçta, yerli filmler arasında Emin Alper’in “Kız Kardeşler”i eleştirmen ler tarafından senenin en iyi Türk filmi olarak zirveye çıkarıldı. Çağ la Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin filmi “Sibel” de tüm listelere adını yazdırdı. 100 salonda vizyona girmesinin ertesi haftasında salon sayısı 4’e düşürülen, halen vizyondaki Kıvanç Sezer’in “Küçük Şeyler” filmi de sine ma yazarlarının çoğunun listesinde yer aldı. Dünya sinemasında ise 2019’un 1999’a yaklaşması belki mümkün değil ama birçok iyi film izleyiciyle buluştu. Bu nedenle belli ki sinema yazarları da zirve konusunda ka rarsızlık yaşadı. Yine de Uzakdoğu sinema sındaki yükseliş listelere yansıdı ve Bong JoonHo’nun “Parazit” filmi çoğu listede bir numaraya ulaştı. Sinema yazarlarının yerli ve yabancı film listeleri ise şöyle: BERLİN’DE YARIŞTI Emin Alper’in filmi “Kız Kardeş ler” sene başında Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarıştı. 38. İstanbul Film Festivali’nden ise En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere toplamda 5 ödül kazandı. Başrol oyuncuları Cemre Ebüzziya, Ece Yüksel ve Helin Kandemir’e En İyi Kadın Oyuncu ödülü verildi. Saraybosna Film Festivali’nden de En İyi Yönetmen dahil iki ödül aldı. Dram türündeki film, annelerinin ölümünün ardından farklı yollara savrulmak zorunda kalan üç kız kardeşin hikâyesini konu ediyor. l SUNGU ÇAPAN: Yerli / 1 Kız Kardeşler, 2 Küçük Şeyler, 3 Görülmüştür (y: Serhat Karaaslan), 4 Sibel, 5 Kraliçe Lear (y: Pelin Esmer). Yabancı / 1 Yüzleşme (F. Ozon) 2Parazit, 3 Acı ve Zafer (y: Pedro Almodovar) 4 Şüphe (y: Lee Changdong) 5 Asla Gözlerini Kaçırma (y: F.H. von Donnersmarck). l MÜJDE IŞIL: Yerli / 1 Sibel, 2Kız Kardeşler, 3 Saf (y: Ali Vatansever) 4 Kolej Havası (y: Sertan Ünver) 5 Küçük Şeyler. Yabancı / 1 The Irishman (y: Martin Scorsese), 2 Sarayın Gözdesi (y: Yorgos Lantimos), 3Uzun Kız (y: Kantemir Balagov), 4 Joker (y: Todd Phillips), 5 İhtiyar Adam ve Silah (y: David Lowery). l ATİLLA DORSAY: Yerli / 1 Kız Kardeşler, 2 Küçük Şeyler, 3 Sibel, 4 Bağlılık Aslı (y: S. Kaplanoğlu), 5Altın Eldiven (y: F.Akın). Yabancı / 1Parazit, 2 Alev Almış Bir Kızın Portresi (y: Céline Sciamma), 3 Joker, 4Arakçılar (y: H. Koreeda:), 5 Kefernaum (y: N. Labaki). l GÖZDE HATUNOĞLU: Yerli / 1Kız Kardeşler, 2 Aden (y: B. Atay), 3Küçük Şeyler, 4 Sibel, 5 Saf. Yabancı / 1 Alev Almış bir Genç Kızın Portresi, 2 Parazit, 3 The Irishman, 4Acı ve Zafer, 5 Ritüel (y: Ari Aster). l MURAT ÖZER: Yerli / 1 Görülmüştür, 2 Küçük Şeyler, 3 Yuva (y: Emre Yeksan), 4 Sibel, 5 Saf. Yabancı / 1 Parazit, 2. Joker, 3 Bir Zamanlar... Hollywood’da (y: Quentin Tarantino), 4 Acı ve Zafer, 5 Şüphe l NİL KURAL: Yerli / 1 Kız Kardeşler, 2 Nebula (y: T. Aktaş) 3 Sibel, 4Anadolu Turnesi (y: C. Eskinazi, D. Tor ALTIN PALMİYE KAZANDI Güney Kore’de 10 milyon izlenerek tüm gişe rekorlarını kıran kara komedi, Bong Joonho tarafından yönetildi. Film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye dahil, Britanya Bağım sız Film Ödülleri (BIFA) ve birçok festivalden ödülle ayrıldı. Parazit’in merkezinde birbirinden derin farklarla ayrılan Park ve Kim aileleri var. Film, aynı zamanda Güney Kore’nin Oscar adayı. tum), 5 Küçük Şeyler. Yabancı / 1Şüphe, 2 Sarayın Gözdesi, 3. High Life (y: C. Denis) 4. Parazit, 5. Alev Almış Bir Genç Kızın Portesi. l ERDOĞAN MİTRANİ: Yerli / 1Kız Kardeşler, 2 Kraliçe Lear, 3 Görülmüştür, 4 Sibel, 5 Küçük Şeyler. Yabancı / 1 Parazit, 2 Sarayın Gözdesi, 3 Arakçılar, 4 Şüphe, 5 Uzun Kız. l SELİN GÜREL: Yerli / 1 Kız Kardeşler, 2 Sibel, 3 Nebula, 4 Gulyabani (y: G. Keltek), 5 Görülmüştür. Yabancı / 1 The Souvenir (y: J. Hogg), 2Martin Eden (y: P.Marcello), 3 Şüphe, 4 In Fabric (y: P. Strickland), 5 Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi. l UĞUR VARDAN: Yerli / 1 Kız Kardeşler 2 Sibel, 3. Küçük Şeyler, 4. Görülmüştür, 5. Kraliçe Lear / Pelin Esmer. Yabancı / 1 Arakçılar, 2 Sister Biraderler (y: Jacques Audiard), 3Elveda Oğlum (y: Wang Xiaoshuai), 4Mutlu Lazzaro (y: Alice Rohrwacher), 5 Uzun Kız. l ASLI ILDIR: Yerli / 1 Kız Kardeşler, 2 Aidiyet (y: B. Çevik), 3 Nebula, 4 Oray (y: M. Akif Büyükatalay), 5 Kraliçe Lear. Yabancı / 1 Parazit, 2 Güney İstasyonunda Randevu (y: D. Yinan), 3 Talking About Trees (y: S. Gasmelbari), 4 Oyunbozan (y: N. Fingscheidt), 5 The Lighthouse (y: R. Eggers). BSO, bugün sahnede Simone Lamsma Bilkent Senfoni Orkestrası, 14 Aralık’ta (20.00) düzenleyeceği konserde Anton Webern, Max Bruch ve Richard Strauss’un eserlerini seslendirecek. Konseri, kuşağının donanımlı şeflerinden Tito Ceccherini yönetecek. Keman sanatçısı Simone Lamsma ise konserin solisti. Klasik müziğin en çarpıcı ve etkileyici kişiliklerinden biri olarak, eleştirmenlerin, meslektaşlarının ve dinleyicilerin beğenisini kazanmaya devam eden sanatçı Bilkent Senfoni ile Bruch’un Sol minör 1. Keman Konçertosunu seslendirecek. Tito Ceccherini yönetimindeki BSO konserde ayrıca Anton Webern’in Op.1, Passacaglia ile Richard Strauss’un Op.24 “Tod und Verklärung” (Ölüm ve Değişim) yapıtlarını yorumlayacak. Cumhuriyet yazarları Eskişehir Fuarı’nda! TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği ve Eskişehir Ticaret Odası işbirliği, Eskişehir Valiliği ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen Eskişehir 2. Kitap Fuarı, gazetemizin yazarlarını ağırlıyor. Bugün saat 13.00’te Konferans Salonu I’de yapılacak panele Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ve Mine Kırıkkanat konuşmacı olarak katılacak. “Milli Mücadele’nin 100. Yılında Kadın, Adalet ve Aydınlanma” başlıklı panelin moderatörlüğünü ise gazetemiz yazarı Işık Kansu üstlenecek. Yazarlarımız panelden sonra saat 14.00’te Cumhuriyet Kitapları standında kitaplarını imzalayacaklar. Gala Modern’de, İstanbul Modern’in sanat programlarına katkı sağlanacak Eğitime destek yarışı İstanbul Modern, bu yıl da sanatseverlerin sanat eğitim programlarını desteklemeleri amacıyla 10. yıl galasında dünyaca ünlü sanatçıları buluşturuyor. 2019 yılında dünyanın en önemli sanat merkezlerinde sergiler düzenleyen sanatçıların en güncel ve karakteristik çalışmaları Gala Modern’de her yıl olduğu gibi açık artırmayla satışa sunulacak. 533 bin genç Galada eserleriyle yer alacak sanatçılar arasında Manuel Çıtak, Ahmet Elhan, Selma Gürbüz, Nilbar Güreş, Ahmet Doğu İpek, Gülsün Karamustafa, Alicja Kwade, Onur Mansız, Hans Op De Beeck, Jorinde Voigt, Jérôme Zonder’in bağışladıkları yapıtlar bulunuyor. 2009 yılından itibaren her yıl düzenlenen Gala Modern’den sağlanan gelir ile bugüne kadar 553 bin çocuk ve gence ücretsiz sanat eğitimi verildi. Bu yıl Maçakızı Bodrum Loft ana sponsorluğunda düzenlenen Gala Modern, İstanbul Modern’in Beyoğlu’ndaki geçici mekânında hizmet vermesi sebebiyle, bu akşam Hasköy Yün İplik Fabrikası’nda yapılacak. Etkinliği İstanbul Modern’in yönetim kurulu ve kültür elçileri çeşitli sürprizlerle hazırlıyor ve her yıl sanatseverlerin büyük ilgisiyle karşılanıyor. Şef Goetzel (solda) ve Ortaylı (sağda) konser boyunca söyleşi yaptı. BİFO konserinde kültürler buluştu GÜLÇİN GÜLAN Borusan İstanbul Filarmoni Orkest rası (BİFO) “Müzik Tarihinden Altın Bir Yaprak” başlıklı konserini şefleri Sascha Goetzel yönetiminde önceki akşam Lütfi Kırdar’da verdi. Konserin solisti ünlü soprano Dorothea Röschmann, BİFO’nun güzel eşliğinde G. Mahler’in Rückert’in şiirleri üzerine bestelediği “Rückert Lieder” diye adlandırılan beş şarkısını büyük bir ustalıkla seslendirdi. Sezonun 130 dakikalık en uzun konseri boyunca tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve İstanbul hayranı Viyanalı şef Goetzel, hem seslendirilen eserlerin hem de iki ülkenin tarihi kültürel arka planını aydınlatan bir söyleşi yaptılar. Ortaylı’nın iki dile hakim olması nedeniyle pek de çevirmene ihtiyaç olmayan söyleşide Batılı bestecilerin kullandıkları Türk motif ve enstrümanları nı gösteren, aynı zamanda Osmanlı askeri müziğinin ve Cumhuriyet döneminin batının çok sesli müziğine nasıl açık olduğunu kanıtlayan zengin program boyunca açıklamalar yaptılar. Kanıt olarak da programda yer alan C. Guatelli, “Osmanlı Sergi Marşı”, W. A. Mozart, “Saraydan Kız Kaçırma Uvertürü”; F. J. Haydn, “Askeri” senfonisinin final bölümü; L. v. Beethoven “Fidelio Uvertürü ve Atina Harabeleri’nden Uvertür ve Türk Marşı”; G. Donizetti Paşa’nın “Mecidiye Marşı”; F. Liszt, Mephisto Valsi’nden “Der Tanz in der Dorfschenke”; A. A. Saygun, Orkestra Süiti’nden “Horon”; J. Strauss II, “Binbir Gece Valsi” ve Ferit Tüzün’ün, “Türk Kapriçyosu” seslendirildi. Osmanlı Sergi Marşı ve Mecidiye Marşı’nı baş keman Pelin Halkacı Akın yönetiminde seslendiren BİFO yüksek birlikteliğini şefsiz de gösterdi. Şükran Kurdakul “Kırk yılın sömüre sömüre sömüre bitiremediği” yurduna sevdalı bir yazar, “Ülkesi ağıdistana dönmüş bir ozan” olarak Cumhuriyet’teki “Bu Aşamada” köşesiyle “ışığı titremeyen dirence selam” gönderen 1927 doğumlu Şükran Kurdakul, 15 Aralık 2004’te aramızdan ayrılmıştı. 40 kuşağının bir genç savaşçısı olarak henüz 19 yaşındayken “komünizm propagandası” olarak bilinen, yıllarca düşünce ve düşünceyi aktarma özgürlüğünün savunucusu olan solcuların başına bela olan 142. maddeden tutuklandı. “Eskisine benzemeyen, tedirgin bir özgürlük dönemi”nin başladığı bu tutuklanma, ona zorlukla ve zorbalıkla, savaşla dolu bir yaşam getirdi. ‘Biz’ demek “Asıl güc”ün “kalem”de, “birlikte çalışma”da, “biz” demede olduğu bilincini edinmişti. 1947’de arkadaşlarıyla birlikte, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “En yavuz evladı bu memleketin/ Nâzım ağabey hapislerde çürür” dediği “Bir Şey” adlı şiirinin son iki dörtlüğünün de çıktığı Genç Nesil dergisini çıkardı. 1950’lerdeki Yeryüzü, Beraber’le başlayan dergicilik tutkusunu Yelken ve Eylem’le sürdürdü. 1964’te girdiği TİP’te Balıkesir İl Başkanı, 1967’de Merkez Yürütme Kurulu üyesi oldu. 1964’te Türk Edebiyatçılar Birliği Genel Sekreteri, 1976’dan sonra Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ikinci başkanıydı. PEN Yazarlar Derneği Kurucu Genel Başkanı, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yöneticisi oldu. Şiir ve kavga Şiirini “İzmir’in içinde Amerikan neferi/ Yiğit olan evinde duramaz gayrı... Götürün İzmirlere doğru bizi dünyalar kadar/ Kitabınızın ardından, inancınızın ardından/ Aydın yüzünüzün bilince ulaştığı yerde/ Bütün kitapların eyleme dönüştüğü yerde/ Sesleriniz geliyor özgürlük alanlarından/ Bir bayrak yarışı bu, mutlaka geçeceksiniz/ Güzel başladınız çocuklar, güzel bitireceksiniz” dizelerinin de yer aldığı şiirlerle 1960’larda yükselen toplumsal, siyasal kavga ile buluşturdu. 12 Mart’tan sonra “Biz ki acılar döneminden/ Ellerimizi kirletmeden geçtik/ Direncim senin olsun/ Sevgim senin olsun...” dedi. Aydın duyarlılığı, yazma tutkusu ve örgütlü olma bilinciyle dolu olarak toplumsal yaşamın derinliklerinde toplumcu gerçekçi okyanusun dirençli bir ırmağı olarak yaşadı. Özgürlük ve adalet için yazmak Tanığın Biri, Beyaz Yakalılar, Kurtuluştan Sonra, Onların Çocukları öykülerinde, adaletsizlik, Kurtuluş Savaşı’nın insanları, beyaz yakalılar dediği kafa emekçileri konularını işledi. Şairce Düşünmek’te “Her şey, her türlü tutsaklığa son vermekle başlar” düşüncesiyle özgürlük için çıktığı yolda yıllardan beri yazdığı yazıları yayımladı. Zindandaki Şair’le Namık Kemal’i oyunlaştırdı. Çağdaş Türk Edebiyatı ile gizlenen, yok sayılan gerçekliğimizi yazarak kültürümüzü aydınlattı. Nâzım’ın Bilinmeyen Mektupları ile “Direncin, kendisi gibi tutsak edilemeyen Türkçe gücünün güzelliği” olan Nâzım Hikmet’in 194550 arasındaki Bursa hapislik yıllarını aydınlattı. Anılar tarihtir Yakın geçmişini anlamak isteyenlere 40’lı yılları anlatarak başladığı Cezaevinden Babıali’ye Babıali’den TİP’e adını verdiği anılarında geçmişe yolculuk yaparken geleceğimizi aydınlattı. 1951 TKP tutuklamalarında Şefik Hüsnü, Reşat Fuat Baraner, Mihri Belli, Behice Boran, Sadun Aren, Ahmed Arif, Enver Gökçe, Ruhi Su’nun da olduğu koğuşta nasıl yaşadıklarını, neleri tartıştıklarını portrelerle anlattı. Hakkında Alpay Kabacalı ile benim kitap yazdığımız, Yeni Dünya Düzeni’nin kirli imparatorluğunun BOP’un bir parçası kılarak dinsel bağnazlığın kucağına atmak, parçalamak istediği yurdumuzda aydınlığımızın yürekli duruşuydu Kurdakul. Onun duruşunu çoğaltmak sorumluluğumuz var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle