25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 7 KASIM 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER/YORUM Türkiye’nin ABD’ye karşı en büyük kozu Erdoğan 13 Kasım’da Beyaz Saray’a gidecek mi, gitmeyecek mi?  İktidarın uzun zamandır beklediği Beyaz Saray’daki bu buluşma, iç kamuoyuna anlatılması zor konular nedeniyle sıkıntılı bir hal aldı... Şöyle ki: Önce Trump’ın mektubu ortaya çıktı. Kabul edilemez ifadelerin yer aldığı o mektup, normalde geldiği gün sert bir şekilde yanıtlanmalıydı! Ancak anlaşılan o ki sineye çekilmişti. Saray, Türkiye’nin tepki gösterdiği o mektup konusundaki tutumunu sorunlu göstermemek için önce “mektuba operasyonla yanıt verdik” bilgisini servis etti. Ancak Trump, operasyon konusunda Erdoğan’la uzlaşıya vardığını 6 Ekim’de açıklamıştı. Mektup ise 9 Ekim tarihliydi! Saray ardından “mektubu çöpe attık” bilgisini servis etti. Kuşkusuz doğru değildi. Resmi yazışmaydı ve çöpe atılamazdı, arşivlenmeliydi vs.  Nitekim Erdoğan, 24 Ekim’de canlı yayında mektubun çöpte olmadığını ortaya koyuyordu: “Ayın 13’ünde tabii ki bu davete icabet edeceğiz. Bu mektubu da yanımızda götürüp kendisine (Trump’a) göstereceğiz.” Yani mektubun çöpe atıldığı “servis haberi” doğru değildi, kamuoyunu yatıştırmak için üretilmişti. Elbette götürülüp Trump’a gösterileceği de gerçekçi değildi! 13 Kasım’ın engeli: Yaptırımlar Yani Erdoğan, mektuba rağmen Beyaz Saray’a gidecekti! Fakat bu kez bir başka engel ortaya çıktı: ABD Temsilciler Meclisi’nin büyük çoğunlukla kabul ettiği Türkiye karşıtı iki tasarı...  Kamuoyu öfkesi nedeniyle 13 Kasım ziyareti bir kez daha sıkıntıya girdi. Erdoğan 30 Ekim’de yaptığı ilk açıklamada şöyle dedi: “Şu anda henüz kararımı vermedim. Ama soru işareti var.” Ardından sözcüsü İbrahim Kalın 4 Kasım’da “ABD ziyaretinin olup olmayacağına dair değerlendirmelerimiz devam etmektedir” dedi. Son olarak Erdoğan 5 Kasım’da “Gitmeden önce kendileriyle (Trump) bir telefon görüşmesi yapacağız. O telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim” dedi.  Öte yandan Trump ise 2 Kasım’da şöyle diyordu: “Erdoğan, Beyaz Saray’a gelmek istiyor, ilişkilerimiz çok iyi.” ‘Erdoğan Washington’a gidecek’ Görünen o ki Erdoğan çok istediği Beyaz Saray ziyaretini yapacak. Nitekim görüşlerini aldığım kimi AKP’liler de “Reis Washington’a tabii ki gidecek” diyorlar.  Gider gitmez, göreceğiz... Ama giderse hangi kozla gitmesi gerektiğine dair söyleyeceklerimiz var: Evet, ABD Temsilciler Meclisi ikili bir amaçla Türkiye karşıtı iki tasarı geçirdi. Hem Erdoğan’a taviz vermekle suçladıkları Trump’ı sıkıştırmak istediler hem de ABDTürkiye müzakeresinde ülkeleri adına müzakerecilerine iki koz verdiler.  Türkiye, doğrusu o kozlara karşı şu ana kadar etkili bir yanıt verebilmiş değil. “Senato ayağı da var nasılsa” denilerek, tepki açıklamalarıyla geçiştirilmiş görünüyor...  İncirlik’teki uçuşların 13 Kasım’a kadar askıya alınmasından başlayarak bir dizi “koz” oynanabilirdi... Yapılmadı! Fakat Erdoğan, Beyaz Saray’a giderse Türkiye mutlaka orada masaya koz hatta kozlarla oturmalı...  Peki, hangi kozla? Anlaşana kadar ‘anlaş’ baskısı  Türkiye’nin ABD’ye karşı en büyük kozu nedir, biliyor musunuz? 13 Kasım’dan önce Ankara ile Şam arasında diplomatik ilişki başlatmak! Türkiye bu değerli kozu eline alırsa ABD için Suriye’de esas yenilgi o zaman başlamış olacak! Dahası, döne döne vurguladığımız gibi, Barış Pınarı Harekâtı’nın olası riskleri ve askeri/ekonomik maliyeti de asgariye inmiş olacak. Ve elbette YPG ile ÖSO’nun Türk ordusu ile Suriye ordusunu karşı karşıya getirme tezgâhları da boşa çıkmış olacak.  Elbette biliyoruz ve dikkat çekiyoruz: İktidar İhvancılığı ve YPG koridoru yerine ÖSO koridoru kurma hedefi nedeniyle Şam’la anlaşmamakta ısrar ediyor...  Fakat biz de Türkiye’nin ve bölgenin çıkarı gereği ısrarla ve ısrarla “Ankara, Şam’la anlaşmalı” demeyi sürdüreceğiz!  AKP’nin sağduyulu seçmenleri de dahil tüm muhalefet, anlaşma olana kadar “anlaşın” baskısı yapmayı sürdürmeli! 7 KASIM 2019 SAYI: 34364 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:07 05:51 06:13 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:34 12:53 15:36 07:17 12:37 15:22 07:37 13:00 15:48 Akşam 18:01 17:48 18:14 Yatsı 19:23 19:08 19:32 T ürkiye Dışişleri Bakanı’nın, hatta Cumhurbaşkanı’nın ABD’de kullanması gereken dini koruma haklarından söz edebilir miyim?” Temsilciler Meclisi böyle davranmaya cüret ederse, bu Amerikan dil, bence aşağıda kaleme aldığım Anayasası’nın tamamen çöktüğü an mantık ve demokratik yaklaşıma lamına gelir! davetle öne çıkmalı. ABD Temsilci Türklerden Amerikan Anayasası’ndaki ler Meclisi veya Senato üyeleri, bel temel insan haklarının ne anlama geldiği ki daha çok bu üsluptan anlayabi ni duymaya ihtiyacınız var mı? lirler, işlerine gelmese de! Hatta siyasilerimiz, canlı yayında buna ben Amerikan siyaset vezer görüş sergileseler, onları “sıkışmedyasının anlayacağı dil!tırmaya çalışan” büyük medyacılar İlk madde, bildiğiniz gibi ifade özgürlüğü etrafında şekilleniyor ve gerçekten vazgeçilmez. Beşinci madde, çeşitli suçlar isnat edi bile oyunları bozulduğu için progra len insanlara birçok anlamda koruma ge mı bitirmeye kalkarlar. Bu satırlara rafsız bir mahkeme bu davayı yürütürken, tiriyor. Ayrıca ciddi suç isnatlarının büyük bu gözle bakmalarını, Sayın Dışişleri yet isteyen her ülke davaya kendi avukatları, jüri tarafından yargılanması gerektiğini kililerinden rica ediyorum. tarihçileri ve tezleri ile katılabilir” diyebili vurguluyor. Aynı zamanda dürüst ve ta Tarihin birçok karanlık sayfası var yorsa, sizin bu dürüst ve şeffaf tavra say rafsız bir şekilde yargılanmadan hiç kim dır. Ama her birimiz onun en trajik anları gı göstermeniz lazımdır. senin hapsedilemeyeceğini hatırlatıyor. nı özgürce konuşabilmeliyiz. Öte yandan Aslında size çok özel bir şey söy Altıncı madde ise değişik konular de suç hiçbir zaman unutmayalım ki her insanın lemiyoruz. Eski Yunan ve Atina’dan, lanan insanlara daha da kapsamlı koru ve her ülkenin kendini koruma hakkı var Roma’dan, İsa’dan asırlar önce var olan malar getiriyor: Hızlı, halka açık ve taraf dır. Hiçbir mahkemenin hiç kimseyi ve demokratik bir yaklaşımın temellerini ha sız jürili yargılamalar. Şu detaylar da ek ya tüzel kişiliği tek yönlü bir yargılamay tırlatıyoruz. leniyor, şahitler suçlananla yüz yüze ol la mahkum etme hakkı yoktur. Bu de Fakat ne var ki, demokrasinin tüm ku malıdırlar ve suçlananın kendi şahitlerini mokrasinin vazgeçilmezidir. Aynı zaman ral ve getirilerinin Türklere uygulanmadığı getirme ve avukatıyla temsil edilme hakkı da insanın düşünmesi lazım: “Osmanlı gi ırkçı bir dünyada yaşıyoruz! vardır. Ayrıca bildiğiniz gibi bu maddeler bi yüzyıllar boyunca Yahudiler, Ermeniler, Bazı ülkeler bu delirme sendromu ko de suçlananın korunma haklarını artırmak Kürtler gibi tüm etnik gruplarla barış için kan tavrı çok uç noktalara taşıdı. Örne için birçok başka madde de eklenmiştir. de yaşamış bir imparatorluk, neden bir ğin Fransa birkaç yıl önce, herhangi bi Lütfen şimdi geriye gidip hatırlattığımız sabah durup dururken belirli bir ırka karşı rinin “Ermeni soykırımı yaşanmadı” de bilgilerin ışığında, Temsilciler Meclisi üye saldırıya geçsin ki?” mesini bile ceza yasası suçu ilan etme lerinin Türkiye’ye getirdiği suçlamaların Öte yandan ister Ermeni ister Türk ve ye kalktı. Ne mutlu bize ki, hâlâ özgür be ne anlama geldiğini kontrol etmeye kalk ya Amerikalı olsun, herkesin bu konu yinli yargıçlar 2012’de Fransız Anayasa mayalım. Çünkü bunu yaparsak bütün yu gündeme getirmeye ve Türkiye’yi suç Konseyi’nde özgürlüğün ve demokrasinin çıplaklığıyla göreceğimiz şekilde, meclisi lamaya hakkı vardır. Ama tek bir şart alfabesini yıkan böyle bir kanun çıkarıla nin kendi ülkesinin temel insan haklarını la: Kendilerine verilecek yanıtı dinlemek mayacağı kararına vardılar. AİHM’nin de da kalbinden hançerlediğini görürüz. ve karşılarındaki muhataplara karşı say Perinçekİsviçre davasında 2013’te aldı Amerikalılar kalkıp “Demokratik temel gılı davranmak zorundadırlar! (Unutmayın ğı buna benzer örnek karar yine bir yar ve insan hakları, kendi halkımız için, ge ki anlattığımız olaylar yaşanırken onların gı zaferiydi. ri kalan dünya için değil. Hele Türkiye anneleri babaları bile doğmamıştı). Bir de Her Amerikalı dikkatli düşünmeli: için hiç geçerli değil!” derse, bu ne an özellikle karşı taraf size “Sizlerin duygula “Amerikan Anayasası’nın en temel mad lama gelir? rına ve gerçeği arayışınıza saygılıyız. Biz delerine ters düşen böyle bir yasa tasa Yalnız teorik olarak bile böyle bir ce ler, tüm arşivlerimizi açmak istiyoruz ve rısı, benim Temsilciler Meclisimden na vap gelmesi, mantıki açıdan Temsilciler sizin de kendi arşivlerinizi aynen görme sıl geçebilir? Ülkem resmi olarak böy Meclisi’nin dengesini ve ırklara eşitlik il yi diliyoruz. Ardından BM veya AİHM ta le davranırsa, o zaman ben insan hakla kelerini kaybettiğini bize gösterir. Mar rafından seçilmiş yargıçlarla oluşmuş ta rından, tarafsızlıktan ve her insanın ken tin Luther King’in ünlü rüyasından 50 yıl sonra, bu gerçekten yazık olur. BM’nin soykırım üzerine olan antlaş ması 1948’den... Türkiye bu anlaşmayı en başından imzalayan ülkelerden biri. Bu anlaşma, bu konuda her iddianın ulusal veya uluslararası bir ceza mahkemesine taşınmasını öngörüyor. Hukuktan biraz anlayan herkes, çıkarılan hiçbir yasanın geriye dönük uygulanamayacağını bilir. Dolayısıyla BM Soykırım Anlaşması ile, soykırım olduğu iddia edilen hiçbir döneme de uygulanamaz. Kaldı ki geriye dönük uygulamaya kalksanız bile, konuyu yukarıda sözü edilen mahkemelerden birine taşımanız lazım. Ama sizler, Türkiye’yi yargılanmadan mahkum etmek istiyorsunuz. Geçmiş hakkında bu terminolojiyi kullanacaksak, gerek ABD, gerek Fransa, gerek İspanya ve onca başka ülke bundan nasibini alır. Bu anlamsız siyasi saldırıyı durdurmanızın yıllardır iyi ilişkiler sürdüren iki ülke açısından sayılamayacak kadar yararı vardır. Suriye sorunu, Türkiye ve Ermenistan’ı ve onca insanın yaşadıkları trajik olayları tekrar gündeme getirmek için bir bahane olarak kullanılamaz. Bırakın konuyu tarihçiler ve bağımsız yargıçlar, sükunetle çözsünler. Kennedy’yi ve onun hiçbir zaman gerilimleri alevlendirmemeye çalışan, tersine diyalog hatları kurarak Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” felsefesini şiar edinen devlet adamlığını hatırlayın. Onları ve Martin Luther King’i hatırlayın. Hukukun evrensel prensiplerini daima aklınızda tutun ve halkları birbirine düşürmeyin. Daha şurada birkaç yıl önce dünyanın gözleri önünde sözde kitle imha silahları aramak için gittiğiniz Irak’tan, kaç kişinin kanına bulaşmış olarak döndüğünüzü size bizler hatırlatmayalım. Her insanın barış içinde yaşayabildiği ve çıkar ilişkilerinin yönlendirmediği bir dünya dileğiyle... ‘Deşifre’ yargılamasıİhraç edilen FETÖ savcıları Bayraktar ve Sarıkaya için 6 ayrı suçlama var FETÖ kapsamında meslekten ihraç edilen savcılar firari Bilal Bayraktar ve tutuklu Sadrettin Sarıkaya’nın, PKK/KCK soruşturması yürütürken MİT’te irtibat görevlisi olarak çalışan eski gazeteci Mustafa Özer’i deşifre ederek hedef göstermeleriyle ilgili 6 ayrı suçtan yargılanmalarına başlandı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce dün görülen duruşmaya, kamuoyunda “7 Şubat MİT krizi” olarak bilinen olayda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran ve yargılandığı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde ki dava kapsamında tutuklu bulunan Sarıkaya, cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Kendisine, belgelerin CD ortamında gönderildiğini, ancak inceleyemediğini söyleyen Sarıkaya, savunma için süre verilmesini talep etti. Müşteki Mustafa Özer’in belirlenen suçlardan katılma talebini kabul eden mahkeme heyeti, Bilal Bayraktar’ın yakalama emrinin infazının beklenmesine, hukuki ve fiili bağlantı bulunmasıyla davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ndeki davayla birleştirilmesine hükmetti. l ANKARA mit’in getirdiği sanıklara 7 yıl hapis FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Kosova’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen Osman Karakaya ve Cihan Özkan’ın yargılandığı davada kara çıktı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada Karakaya ve Özkan’ın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verildi. l AA 15 Temmuz gazisi isyan etti İZMİR VE KONYA MERKEZLİ OPERASYON Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ’nün TSK’deki askeri yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, Konya merkezli 10 ilde eşzamanlı düzenlenen operasyonda, 19 şüpheli yakalanırken, 8 şüpheli aranıyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı da örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullandıkları tespit edilen 7 şüpheli ile ByLock içeriklerinde isimleri geçen 7 zanlı hakkında gözaltı kararı verdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İzmir merkezli Aydın ve Konya’da eşzamanlı operasyon başlattı. l Haber Merkezi FETÖ’NÜN firari sanığı bibar İÇİN KIRMIZI BÜLTEN Gaziantep’te, FETÖ’nün sözde “Gaziantep yurtlar ve evler sorumlusu” firari sanık Gültekin Bibar’ın yakalanması için kırmızı bülten çıkarıldı. Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “yakalama” kararıyla aranan Bibar için çıkarılan bülten, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. FETÖ elebaşının yakınında bulunduğu, ondan ders aldığı ve “molla” grubunda yer aldığı belirtilen Bibar’ın, örgütün sözde “Gaziantep bölge imamı” firari sanık Mehmet Kocatürk’e bağlı olduğu aktarıldı. l Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Tanıdığım 2 Sabri var” ifadeleriyle hikâyesini anlattığı 15 Temmuz gazisi Sabri Gündüz isyan etti. 15 Temmuz’da FETÖ’cülerin saldırısı sonucunda yaralanarak gazi olan Gündüz’ün geçirdiği 47. ameliyatın sonunda sağ bacağı kesildi. Gündüz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile isyan ederek şunları söyledi: “Bu ilk ve son sitemim. Üç buçuk yılGündüz dır çekmediğim zorluk kalmadı. 15 Temmuz gazisi olmaktan insan yerine konulmadık. FETÖ’cü teröristlere bile gösterilen saygıyı biz elde edemedik. Biz vatanımızı karşılıksız sevdik. Bilinmesini istiyorum ki kimseye hakkımı helal etmiyorum. Ne çektiğim acıları ne döktüğüm kanı ne kesilen ayağımı ne de gözyaşlarımı...” l İç Politika KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Çocukların yuvarladığı kamyon tekeri can aldı İzmir Bayraklı’da çocukların yokuştan yuvarladığı kamyon tekerleğinin yol kenarında yürüyenlere çarpması sonucu Gülbade Kevik (70) yaşamını yitirirken Dilber Karataş (79) yaralandı. Çocuklar oyun oynamak için tekerleği yokuştan aşağıya bıraktı. Giderek hızlanan tekerlek, yol kenarında bulunan Kevik ve Karataş’a çarptı. Kafasını taşa çarparak ağır yaralanan Kevik, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtatılamadı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. l İHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1 1/ İlkçağda 2 mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe... İtalya’nın en uzun ırmağı. 2/ Paylama... 3 4 5 6 7 8 9 F İ L İ NTA A A ROMA Y A L L İ G SKALA SNOP İ Z AM E T ERK BU T İ RŞE SET T ARAS I L OM E Y A L E T AYVADANA Bir ay adı. 3/ Eski Roma’da bir sirk içinde küçük çapta deniz savaşları yapılmak üzere kazılmış büyük havuz. 4/ Maksim Gorki’nin bir romanı... Peynir suyundan elde edilen ve taze olarak tüketilen tuzsuz peynir. 5/ Tonbalığına verilen bir başka ad. 6/ Bir soru sözü... Özellikle Meksika’da yaygın bir içki. 7/ Şaşma belirten bir ünlem... Bü yük ve sert taş kütlesi. 8/ Asya’da bir çöl... Geminin arkası. 9/ “Ben içeri düştüğüm den beri güneşin etrafında kere döndü dünya” (Nâzım Hikmet)... Bütün maymun türlerini içine alan memeliler takımı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir akarsuyun açtığı derin vadi... Satranca benzer bir strateji oyunu. 2/ Yunan rakısı... Yapay ipek. 3/ Bir şeyin olmasına az kaldığını belirtmekte kulla nılan deyim sözü... Eski dilde su. 4/ Çok sert bir kayaç türü... Kalın bükülmüş sicim. 5/ Söz, konuşma. 6/ Üflemeli bir çalgı... Afrika’da yaşayan, bacakları be yaz çizgili bir hayvan. 7/ Kireç ve alçının bileşimine giren bir element. 8/ Çembe rin çevresinin çapına oranını gösteren sayı... Nişastalı tanelerin suyla kayna tılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu. 9/ Mafya örgütünün suskunluk yasası... Satrançta bir taş. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HATİCE GÜNEYSU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle