19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ 56 KASIM 2019 ÇARŞAMBA Cumhurbaşkanlığı’nın 2020’de üretileceğini açıkladığı ‘yerli tank’ için iki yıl erteleme Hedefler hayal oldu Kandırılmakla Cumhurbaşkanlığı’nın açıkladığı yıllık programda, gerçekleşmesi olanaksız olan hedeflere yer verildi. Yıllık programın sa Cumhurbaşkanlığı’nın açıkladığı yıllık programda Altay tankının 2020 yılı içinde envantere gireceği öne sürülürken, tankı üretecek olan BMC’nin sahibi Sancak, iğneli fırça vunma sanayii politikaları bölümünde Altay tankının 2020 yılı içinde envantere girece tankın TSK envanterine girişi için 2 yıl sonrasına tarih verdi. ği öne sürülürken tankı üretecek olan BMC’nin sahibi Ethem Sancak, tankın Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine gi göre 2018’de savunma sanayii yurtdışı satış gelirleri 2.2 milyar dolar olurken, 2.4 milyar dolar tutarında ithalat yapıldı. Bu verilere lılığı asgari seviyeye indirecek projelerin hayata geçirileceği belirtilirken, 2020 yılı içinde yürütülecek faaliyet ve projeler bö rişi için 2 yıl sonrasına göre, son 5 yılda ilk kez lümünde, “Altay tankla tarih verdi. Yıllık prog savunma sanayii ithalat rı, yerli hava savunma sis ramdaki verilere gö HÜSEYİN tutarı ihracatı geçti. İhra temleri, deniz platformları re, savunma sanayiinde HAYATSEVER cat, bir önceki yıla göre envantere kazandırılacak son 5 yılda ilk kez itha yüzde 19 oranında artar tır” ifadeleri yer aldı. lat, ihracatı geçti. ken ithalattaki artış yüzde 58 Yıllık planda, Altay tan Resmi Gazete’nin önce oldu. Savunma sanayii ithalat kının da 2020 yılında TSK ki günkü sayısında yayımla tutarındaki artışın Rusya’ya envanterine kazandırıla nan 2020 Yılı Cumhurbaşkan S400 hava savunma sistemi cağı öne sürülürken Al lığı Yıllık Programı’nın “sa için yapılan peşin ödeme baş tay tankının üreticisi olan vunma sanayii” bölümünde ta olmak üzere dış alımlardan BMC’nin Yönetim Kuru savunma sanayii yerlilik ora kaynaklandığı belirtiliyor. lu Başkanı Ethem Sancak, nının 2018’de yüzde 65 olduğu, 2019’da bu oranın yüz Sancak yalanladı tankın teslimatı için 2 yıl sonrasına tarih vermişti. de 67 olarak tamamlanması Planın savunma sanayii ala Sancak, 10 Ekim’de İstan kullanacak. En geç 48 ay son nın öngörüldüğü belirtilirken nında uygulanacak politika ve bul Finans Zirvesi’nde yaptığı ra da Altay tankı ve beraberin 2020’de bu oranın yüzde 69’a tedbirler bölümünde, milli tek konuşmada, “Umut ediyorum deki diğer ürünler Türk malı çıkarılması hedeflendi. nolojiler ve yerli imânlarla sa ki 24 ay sonra TSK, kendi ese ve yerli olacak” ifadelerini kul Yıllık programdaki verilere vunma sanayiinde dışa bağım ri olan Altay’ı harp sahasında landı. Üretici şirketin sahibi zafer temoçin nin teslimat tarihi olarak 2021 yılı sonunu işaret ettiği Altay tankının 2020 yılı içinde üretilerek TSK envanterine girmesi beklenmiyor. l ANKARA Bahçeli: Arınç’ın sözleri hadsizlik ÖLÜMÜNÜN 13. YILINDA Bülent ECEVİT GÖMÜTÜ BAŞINDA ANILDI: kandırma sanatı Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak nihayet tahliye edildiler. Adaletsizce tutuklanmışlardı. Saçma sapan iddianamelerle yargılanmışlardı. Yıllarca haksız bir şekilde cezaevinde tutulmuşlardı. Tıpkı şu anda kimi tahliye olmuş, kimi hâlâ olamamış bazı gazeteciler gibi. Bazı askerler gibi. Bazı askeri lise öğrencileri gibi. Bazı politikacılar gibi. Bazı akademisyenler gibi. Bazı işadamları gibi. Bazı memurlar gibi. Bazı polisler gibi. Bazı esnaf gibi. Bazı öğrenciler gibi. İdeolojik açıdan, kültürel açıdan, ahlaki açıdan, idealler açısından, yapı açısından, dil açısından, fikir açısından, derinlik açısından... Aslında neredeyse hiçbir açıdan birbirine benzemeyen... Hatta birbirine muhalif olan, düşman olan, tezat olan bunca insan... Ortak bir çuvala koyuldular ve karmakarışık bir örgüt suçlamasıyla, en ağır ceza istemleriyle yargılandılar. Bu arada hem onlar ve aileleri hırpalandılar hem de ülke yağmalandı. Demokrasiyi, laikliği, adaleti, Cumhuriyeti dibinden bombalayan zihniyetin, şaibeli bir darbe hengâmesinde altını üstüne getirdiği bu ülkede... Terörist olarak itham edilenlerden, kimler nasıl beraat ediyor, kimler nasıl müebbetle yargılanıyor, o kararlar nasıl bozuluyor, kimler neden hâlâ içeride tutuluyor, kimler neden tahliye oluyor ve bazılarına neden hiç dokunulmuyor hâlâ aklımız almıyorsa... Muhtemel bir hukuk mafyasının oluşma şartları, iktidarların bu maddi manevi karmaşadaki kâr hesapları algımızı zorluyorsa... Suçu da suçluyu da tanımlamakta güçlük çekiyorsak... Bir zamanlar iktidara en çok desteği ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ’nün medya yapılanması davasında verilen beraat ve tahliye kararlarının “milli vicdanı rahatsız ettiğini” belirtti. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç’ın “KHK faciadır” sözleri için de “şehitlere ihanet” ifadesini kullandı. Bir süredir rahatsızlığı süren Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, FETÖ’nün siyasi ayağına bir kez daha vurgu yaptı. “FETÖ’nün siyasi uzantıları konusunda henüz mesafe alınamamasının ister istemez kafalarda soru işaretlerine neden olduğunu” kaydeden Bahçeli, “FETÖ’yle irtibat ve iltisakı bilinmesine rağmen arkası olan, destekçileri bulunan, bürokratik ve siyasi imtiyazlarla zırha büründürülen kişilerle ilgili hukuki süreçlerin savsaklanması ciddi bir sorun ola rak karşımızdadır” dedi. İsim vermeden FETÖ davasında Mehmet Altan için beraat, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak için tahliye kararı verilmesini eleştiren Bahçeli, yargı kararlarının millet ve vicdanıyla çelişmemesi gerektiğini belirterek “davanın, tartışmaların odağı haline geldiğini” kaydetti. Arınç’ın “KHK faciadır” sözlerini de “mağdur edebiyatına bel bağlamak” olarak nitelendiren Bahçeli, “bu sözlerin 15 Temmuz şehit ve gazilerine büyük bir haksızlık ve hadsizlik” olduğunu vurguladı. Bahçeli, “Türkiye bir hukuk devletidir. 15 Temmuz’un vahim ve kanlı gecesini bir kenara itip merhamet dilenciliğiyle, vicdan istismarıyla mesafe almaya teşebbüs etmek, FETÖ’cüleri aklamaya yeltenmek şehide şühedaya ihanettir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Akşener: Harekâttan endişe duyuyoruz İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “ülkenin iyiliği için destek verdikleri Barış Pınarı Harekâtı’nda gelinen noktadan endişe duyduklarını” belirtti. “İktidardakilerin uluslararası alanda dut yemiş bülbüle döndüklerini” söyleyen Akşener, “Devlet yönetmiyor, damatla, kayınbiraderle, gelinle, görümceyle evcilik oynuyorlar” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, Barış Pınarı Harekâtı’na ilişkin “480 kilometre uzunluktabir alanı güvenli bölgeye dönüştürmek amacıyla başlayan harekâtın yarım kaldığını” kaydetti. Bugünkü tabloda sadece 120 kilometrede olunduğunu ifade eden Akşener, “Esad, Putin, İran kazandı, Trump kâra geçti. Kaybeden dünya lideri Tayyip Erdoğan. Bazı tasarılar, birer ikişer ülke parlamentoların dan geçmeye başladı. Çünkü Türkiye’yi güçsüz görüyorlar” dedi. “Ermeni soykırımı” iddialarının da gündeme erken getirildiğini belirten Akşener, Türk devletlerinin bugüne kadar lobilere karşı hakkını savunacak ilişkileri devreye soktuğunu, ancak şimdi o başkentlerde “Türkiye’nin dostunun kalmadığını” ifade etti. Akşener “Çünkü muhatap olacakları bir devlet aklı kalmadı. Tek bir adamla muhataplar” dedi. Akşener, Boğaziçi Yasası ile ilgili de “Uyarıyorum; Boğaziçi’nin sahibi Türk milletidir. Milletle inatlaşma. Milletin, İmamoğlu’na verdiği yetkiyi gasp etmeye kalkma. Milli iradeyle inatlaşmanın sonu hayır değildir. Öyle olsaydı, 27 Mayıs ihtilalinden sonra rahmetli Demirel iktidar olamazdı” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘AKP’nin teröre mesafesi 4.5 km’den fazla olsun’ TBMM Genel Kurulu’nda, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş ile HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç arasında “terör tartışması” yaşandı. Oluç, “HDP’nin terörün yanında durduğuna dair iddialar asılsızdır. Biz de ‘Siz teröre biraz mesafe koyun’ deriz. O mesafe 4.5 kilometreden fazla olsun. Bağdadi’yi 4.5 kilometre ötede, İdlib’de öldürdüler. O İdlib’de kaç tane gözetim noktası vardı? Demek ki siz de mesafe koyacaksınız” dedi. Oluç’un sözlerine yanıt veren Muş, “Bağdadi’nin de, PKK’nin de, terörle arasına mesafe koyamayanların da canı cehenneme” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Gerçek bir devrimciydi Eski Başbakan ve Türk siyasetinin önemli liderlerinden Bülent Ecevit, 5 Kasım 2006’da yaşamını yitirişinin 13. yıl dönümünde gömütü başında anıldı. Devlet Mezarlığı’ndaki törene, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Yıldırım Kaya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, DSP Parti Meclisi üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Ecevit’in gömütüne çelenk bı rakılmasının ardından konuşan Aksakal, Ecevit’in ezen ve ezilenin olmadığı, çokça üretip hakça paylaşılan insancahakça bir düzende, tam bağımsız Türkiye’nin yaratılması ve sonsuza kadar yaşatılmasını hedeflediğini belirtti. Aksakal, Ecevit’in bu uğurda emperyalist politikalara karşı adeta göğsünü siper ettiğini söyleyerek, “Ecevit, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçisi, gerçek bir cumhuriyetçi, gerçek bir halkçı, milliyetçi, devletçi, laiklik ilkesine inançlara saygı kavramını yükleyen gerçek bir devrimciydi” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘O hepimizin lideriydi’ CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin ender yetiştirdiği bir devlet adamını andıklarını belirterek, “Bugün burada siyaseti sevgiyle yoğurarak yapmış, siya seti sevgiyle ve hoşgörüyle özdeşleştirmiş bir büyük insanı anıyoruz. O hepimizin lideriydi. Hiç şüphe yok ki bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bıraktığı kutsal emane ti ondan sonra layıkıyla taşıyan 2’nci genel başkanımız İsmet İnönü’den sonra aynı misyonu ve ekolü hiç bozmadan ve sapmadan şerefle taşıyan bir siyasetçiyi anıyoruz” dedi. Duygulandıran minibüs İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kadın cinayetlerinden çocuk istismarına, çevre kirliliğinden hayvan haklarına kadar birçok farklı konuda kendi elleriyle hazırladığı çıkartmaları, aracına yapıştıran minibüsçü Mehmet Şirin Çiçek’le bir araya geldi. Minibüsü inceleyen İmamoğlu, “Gurur duydum. Herkesin, hangi işi yapıyor olursa olsun, bu duyarlılıkta iş yaptığı bir şehirde, mutluluğun ve huzurun dışında hiçbir şey olmaz. Her şey çok güzel olur” dedi. ‘Çok etkilendim’ İmamoğlu, önceki akşam ZeytinburnuBakırköy hattında minibüsçülük yapan Çiçek ile bir araya geldi. Çiçek’in minibüsünü inceleyen İmamoğlu, “İnsanımızın güzel kalbi böyle bir şey işte” dedi. Çiçek’in “Başkanım, AB’den destek, teşekkür aldım. AB, bana 30 bin TL destek verdi, başka arabalara da yapayım diye” sözlerine İmamoğlu, “Seni örnek alıp yapan var mı” diye sordu. Çiçek, “Aldığım destekle, öbür arabalara yapmaya başladım. Bütün arabalara yapacağım siz de destek verirse niz” yanıtını verdi. Gördüklerinden etkilendiğini söyleyen İmamoğlu, “Onur duydum. Yüreğine sağlık” ifadelerini kullandı. Balıkçılara tahliye Öte yandan, Eminönü’ndeki balıkçıların tahliyesi için mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı kaldırıldı. İBB, işyerlerinin boşaltılması için ihtarname göndermiş, balıkçıların kararın iptali için açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. İBB Sözcüsü Murat Ongun, tahliye sürecinin kaldığı yerden devam edeceğini açıkladı. Ecevit’i andı Ekrem İmamoğlu, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in vefatının 13’. yılında Twitter hesabından bir mesaj yayımlayarak, “Bülent Ecevit siyasetteki tarzı ile iz bırakmış bir kişiydi. Çok önemli görevlerde bulundu, her zaman ülkenin ve halkın menfaatlerini düşündü. Şiiri ve edebiyatı da çok sevdi. Kendisini rahmet, saygı ve özlemle anıyorum” dedi. l İç Politika renlerin, sonra hukuksuz bir şekilde zindanlarda çürütülmelerindeki nedeni çözemiyorsak... Üstelik o insanların maruz bırakıldığı haksızlıklar karşısında takınacağımız tutumu belirlerken aklımız ve duygularımız çelişkiler içinde bunalıyorsa... Kime neden kızacağımızı, kimi hangi noktada nasıl savunacağımızı, haklıyla haksızı ayırırken kendi haklılık anlayışımızı neye göre belirleyeceğimizi saptamakta zorlanıyorsak... Ya da daha da kötüsü oluyorsa... Bu çelişkilere hiç düşmeyip kendimizi kolayca öfke, kin, intikam, kısasa kısas gibi tehlikeli duyguların kolaycılığına bırakıyorsak... Bu iktidarın onlara da ettiği zulme sevinme yolunu seçiyorsak... Bu demektir ki hâlâ isteyenin istediği gibi oynayıp yönlendirebileceği duygusal ve akli bir zaaf denizinde can çekişmekteyiz. İşin kötüsü... Bugüne kadar başımıza gelenler gibi, bundan sonra başımıza gelecekleri de hak etmekteyiz. HHH Ahmet Altan 1138 gün sonra... Nazlı ılıcak 1198 gün sonra tahliye edildi. Bu yaklaşık 1200 gün boyunca, kendi eski ortaklarına savaş açan iktidar sahipleri, bu ülkeyi iktidardaki tuhaf bir iç savaşın gerçekliğine ve gerekliliğine ikna etmek ve kendileriyle ilgili ithamları örtbas etmek için neler yaptılar? Kimleri kimleri ateşlere attılar, o ateşlerde hangi belgeleri yaktılar? Hukuk yoldan çıkarken, milli eğitim dinselleşirken, turizm baltalanırken, tarım bitirilirken, işsizlik zirve yaparken, kamu malları özelleştirilirken, doğanın katline göz yumulurken, devletin kasası boşaltılırken, halka yersiz korkular salınırken, yani ülke düpedüz hem madden hem manen batırılırken... Bizim kimin, neden ve nasıl karalandığını anlamadığımız gibi... Kimin, neden ve nasıl aklandığını da anlamamamızdan... Ve bu anlam karmaşasında ahlakı zorlayan duygulara kapılmamızdan anlamamız gereken başka bir şeyler olmalı. Nihayetinde, kandırıldıklarını söyleyerek bizi kandıranların iktidarda hâlâ cirit attığı bir ülke burası. Bakan Soylu, hakaret ve tehditlerini savundu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik söylediği “Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadelerinin arkasında olduğunu belirtti. Soylu, “Türkiye’yi şikâyet edenler sebebiyle kusurluysam kusurumu kabul ediyorum. Bedeli ne olursa olsun söylediğimiz her sözün arkasındayız” dedi. Soylu, bir otelde düzenlenen “Fahri Trafik Müfettişleri Değerlendirme ve Eğitim Toplantısı”nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. IŞİD elebaşı Ebubekir el Bağdadi’nin kız kardeşinin yakalanmasıyla ilgili soruya Soylu, “Dün (pazartesi) akşam itibarıyla el Bağdadi’nin kız kardeşi, eşiyle beraber Azez’de yakalandı. Azez’de bulunanlar gerekli tahkikatları gerçekleştiriyorlar” yanıtını verdi. Belçika’nın “IŞİD’liler, suçun işlendiği yerde yargılansın” teklifini eleştiren Soylu, “O zaman Fehriye Erdal’ı bize niye vermediniz? Çifte standardı Avrupa defalarca üretmeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, hazırlıklarını yapıyoruz, DEAŞ’lıları onlara göndereceğiz” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle